Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2018/628 E. 2018/779 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
DOSYA NO : 2018/628
KARAR NO : 2018/779
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2016
DAVANIN KONUSU : Hasılat Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
İSTİNAF TARİHİ : 23/02/2018
KARAR TARİHİ : 03/05/2018
Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ;
İstinaf isteminde usul işlemlerinin tamam olduğu anlaşıldıktan sonra ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesi tarafından düzenlenen rapor incelendi, istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan ön inceleme ve asıl incelemede dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı.
Davacı:Davalı İl Özel İdaresinden 2886 sayılı yasa hükümlerine ve davalı idarenin ilan ettiği şartnameye göre 02/12/1997 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile hasılat kirası sözleşmesi yapılarak Sarıyer Büyükdere Fidanlığının kiralandığını, kiralama amacının meyve ve süs fidanı yetirtişmek olduğunu, bitki yetiştirme ruhsatı almak üzere 08/05/1998 tarihinde İstanbul Tarım İl Müdürlüğüne başvurduklarında mecurun bazı parsellerinde nematod hastalığının mevcudiyetinin nedeniyle ruhsat verilemediğini, bu hastalığın kira sözleşmesi yapıldığında mevcut olduğunun anlaşıldığını, kiraya verenin mecurun ayıbını gizlediğini ve mecuru sözleşmeye uygun kullanıma sunmadığını, sözleşmeye güvenerek yaptıkları yatırımlar, fidan bedelleri, ödedikleri kira, depozito ve teminat bedeli ile fidan bedelleri yanında mecura yapılan masrafların toplamının faiziyle birlikte davalıdan alınarak kendilerine verilmesini istemiştir.
Davalı:Davacının fidanlık niteliğindeki mecuru 02/12/1998 tarihinde kiraladığını 06/06/2001 tarihinde mecurdan tahliye edildiğini, bu müddet zarfında kira borçlarını ödemediğini, temerrüt nedeniyle tahliye edildiğini, mecurun kullanıma uygun teslim edildiğini, davacının yaptığı masraflardan kiraya veren sıfatıyla sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme:Kiraya verenin kiralananı ayıpsız olarak teslim etme, sözleşmeye uygun kullanma ve işletmeye elverişli bulundurma yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ispat edilen zararın miktarına göre davanın 34.644,32 TL bölümünün kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir.
İstinaf sebepleri: Davacı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğunu, gerçek zarar ve kar mahrumiyeti hesaplamasının yapılamadığını, kararın red edilen kısmının yanlış olduğunu savunarak kaldırılmasını istemiştir.
Dairemiz yapmış olduğu inceleme sonucu 20/09/2017 tarihli, 2017/854-1312 sayılı kararı ile “dosyadaki bilirkişi raporlarının yeterli olmadığı, eksik inceleme ile çelişen bilirkişi raporlarına dayanarak karar verilmiş olması sebebiyle, İncelenen mahkeme kararının yerinde olmadığı, istinaf sebebi yerinde olduğundan HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulüne karar vermiş ve ilk derece mahkemesi kararını kaldırmıştır.
İlk derece mahkemesi kararı kaldırılmış olmasına rağmen tahkikat aşamasına yeniden geçilmesi, taraflara karar tebliği, duruşma açılması ve dairemiz kararının gereği yerine getirilmesi gerekirken ilk derece mahkemesi kendiliğinden dosyayı ele almış, dosya üzerinde kendi kararlarının doğru olduğu, eksik görülen hususların dairemizce giderilmesi gerektiği kanaatiyle resen karar vermiş, dosyayı dairemize göndermiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yasal dayanak: Türk Medeni Kanunu 6. maddesi,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu;26, 27, 30, 33, 190, 191, 353/1a. maddeleri,
Anayasa Mahkemesinin 2017/120 esas, 2018/33 karar sayılı 28/03/2018 tarihli, 20/04/2018 tarihinde 30397 sayılı resmi gazetede yayınlanan ve HMK 353/1a maddesinin “kesin olarak karar verir ibaresinin aynı fıkranın (a) bendinin (6) numaralı alt bendi yönünde Anayasaya aykırılık iddiasının reddi kararı,
Yargılama konusu olayda:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu verilen karar dairemizce kaldırılmış olup, ilk derece yargılamasında tahkikat aşamasına yeniden geçilmesi, taraflara karar tebliği, duruşma açılması ve dairemiz kararının gereği yerine getirilmesi gerektiği,
Mahkemenin taleple bağlı olduğu, kendiliğinden dosyayı ele alıp karar veremeyeceği, hukuki dinlenilme hakkına uyması gerektiği, hakimin Türk Hukukunu resen uygulaması gerektiği,
Bu kurallara riayet edilmeden, tarafların talebi olmadan, ilk derece mahkemesinin, kendiliğinden dosyayı ele alması, dosya üzerinde resen kendi kararlarının doğru olduğu, eksik görülen hususların dairemizce giderilmesi gerektiğine dair yasal dayanağı bulunmayan ve dairemizin kesin kararına uygun olmayan karar verilerek dosyanın dairemize gönderilmesinin yanlış olduğu anlaşılmıştır.
Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; duruşma yapılmasına gerek olmadığı,
Dosyadaki bilirkişi raporlarının yeterli olmadığı, eksik inceleme ile çelişen bilirkişi raporlarına dayanarak karar verilmiş olması sebebiyle, İncelenen mahkeme kararının yerinde olmadığı, istinaf sebebi yerinde olduğundan HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
İlk derece mahkemesi kararı yerinde olmadığından HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince İstinaf başvurusunun KABULÜNE,
İlk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yargılamanın eksikler tamamlanarak kaldığı yerden devamı için dosyanın ait olduğu Mahkemeye İADESİNE,
Peşin yatırılan istinaf harcının talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar dosya üzerinde, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile HMK 362/1-b maddesi gereğince KESİN olarak verildi, açıkça anlatıldı.03/05/2018