Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2018/3539 E. 2019/240 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
DOSYA NO: 2018/3539
KARAR NO : 2019/240
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2018
NUMARASI : 2008/1031 Esas, 2018/261 Karar
DAVANIN KONUSU: Tacirler Arasında Yapılan Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak İçin Başlatılan İcra Takibine İtirazın İptali
İSTİNAF TARİHİ: 04/12/2018
KARAR TARİHİ: 05/02/2019
Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ;İstinaf isteminde usul işlemleri tamam olduğundan, İlk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf başvuru dilekçesinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı. Davacı: …. 4 Apronunda yapılacak olan Uçak Hangarı Yeri ihalesi açtığını, davalınun bu ihaleye girerek adı geçen yerde hangar kiraladığını, sözleşme imzalandığını, yapılacak hangar yeri için apron, taksi yolları ve diğer alt yapıların tamamlandığını, idarece yaklaşık 20.000.000 USD harcama yapıldığını, sözleşme gereğince kiracının alt yapı hizmetleri nedeniyle ihale sonucu belirlenen 2.510.000 USD katılım yapının 10 eşit taksitle kira badelinden ayrı olarak ödemesi gerektiğini, bu nedenle davalı şirketin kira ve katılım paylarına karşılık fatura ve bunların ödenmemesinden doğan gecikme faizi için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile takibe konulduğunu, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı: Takibin yapıldığı icra dairesinin yetkili olmadığını, dava konusu alacağın mevcut olmadığına ilişkin İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesine menfi tespit davası açtıklarını, kira sözleşmesinde tek bir ödemeden bahsedildiğini, yer tahsisi tabirinin tek bir ödemeyle alakalı olduğunu, kira sözleşmesinin feshedilmiş olduğunu, davacı iddia ve taleplerinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme: Yargılama konusu davanın İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/15 Esas sayılı dosyasındaki dava ile birleştirilmesine karar vermiştir. İstinaf Sebepleri: Davacı, birleştirme kararının yerinde olmadığını, yargılamanın başında HUMK’un yürürlükte olduğu döneminde açılan davada birleştirme talebinin reddine kararı verildiğini, sonradan ileri sürülen birleştirme talebinin birleştirilen dosyanın karar aşamasında olması nedeniyle yerinde olmadığını belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Yasal dayanak:Hukuk Muhakemeleri Kanunu; 166/1-2, 190, 191. maddeleri,Türk Medeni Kanunu 6. maddesi,Türk Borçlar Kanunu 299, 351. maddeleri,
Yargılama konusu olayda: Davacının … 4 Apronunda yapılacak olan Uçak Hangarı Yeri ihalesi açtığını, davalınun bu ihaleye girerek adı geçen yerde hangar kiraladığını, sözleşme imzalandığını, yapılacak hangar yeri için apron, taksi yolları ve diğer alt yapıların tamamlandığını, idarece yaklaşık 20.000.000 USD harcama yapıldığını, sözleşme gereğince kiracının alt yapı hizmetleri nedeniyle ihale sonucu belirlenen 2.510.000 USD katılım yapının 10 eşit taksitle kira badelinden ayrı olarak ödemesi gerektiğini, bu nedenle davalı şirketin kira ve katılım paylarına karşılık fatura ve bunların ödenmemesinden doğan gecikme faizi için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyası ile takibe konulduğunu, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istediği, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/704 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesi talebinde bulunulmuş; birleştirme talebinin talep tarihinde yürürlükte olan HUMK’nun 45/2 ve 187/5 maddeleri gereğince ilk itiraz olarak ileri sürülmediğinden reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam edilmiş yargılama sırasında birleştirme talebine konu dava dosyasının neticesinin beklenmesi yoluna gidildiği, Davalı vekilinin birleştirme talebine konu ettiği ve neticesinin beklenmesine karar verilen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/704 Esas sayılı dava dosyasının ve iş bu dava dosyasının taraflarının aynı olduğu ve uyuşmazlıkların da aynı hukuki ilişkiden kaynaklandığı, birinde verilebilecek kararın diğerini de etkilemesinin muhakkak olduğu, taraflar arasındaki aynı hukuki ilişkiden kaynaklanan muhtelif itirazın iptali davaları olduğu ve tüm bu davaların İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/704 Esas sayılı dava dosyasında birleştiği, Mahkeme tarafından yapılan yargılama sırasında, bekletici mesele sayılan dava dosyasının neticelenmesini beklemekten başka bir yargılama işlemi yapılmadığı, 38.duruşmasında davaların birleştirilmesinde taraflar yönünden azımsanamayacak hukuki yarar söz konusu olduğu belirtilerek, HMK 166. maddesi gereğince bu davanın İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/15 Esas sayılı dava dosya ile birleştirilmesine karar verildiği, Dosya incelendiğinde, davalı vekilinin daha önceki birleştirme talebi, talep tarihindeki 1086 sayılı HUMK gereğince ilk itiraz olarak ileri sürülmediğinden reddine karar verildiği, 6100 sayılı HMK 166. maddesine göre ise davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden koşulları oluştuğu durumda birleştirme kararı verilebileceği, usul hükümlerinin yürürlüğe girdiği anda sonuç doğuracağı , İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/704 Esas sayılı dava dosyasının ticaret mahkemelerinin yeniden yapılandırmasına ilişkin kanun ve uygulama ve HSK kararları gereğince devirle İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/15 Esas sayılı dava dosya numarasını aldığı, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/15 Esas sayılı dava dosyası ile İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2009/352 Esas (İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/83 Esas), İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/320 Esas sayılı, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/495 Esas sayılı ve İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/417 Esas sayılı dosyalarının birleştirildiği, HMK 166/2 maddesi gereğince, kararı veren Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi ile dosyanın birleştirilmesi öngörülen İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin ayrı yargı çevrelerinde bulunduğu, bu nedenle birleştirme kararının istinaf yasa yoluna tabi olduğu, kararı veren mahkemenin yaptığı yargılama sırasında HUMK’un yürürlükte bulunduğu ve birleştirme talebinin reddine karar verildiği, birleştirme kararının reddine yönelik usul işleminin tamamlanmış olduğu, sonradan yürürlüğe giren HMK’nın artık tamamlanmış duruma yeniden uygulanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle birleştirme kararının yerinde olmadığı, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2018/2898-9383 Sayılı kararının bu yönde olduğu anlaşılmıştır.Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; duruşma yapılmasına gerek olmadığı, Birleştirme kararının ayrı yargı çevresinde bulunan davalara yönelik olması nedeniyle istinafa tabi olduğu, birleştirme talebinin reddine yönelik usul işleminin ara kararın verildiği tarihteki yasa hükmüne tabi olduğu, yürürlükteki usul yasası gereğince birleştirme talebinin reddine karar verildiğinden sonradan yürürlüğe giren usul kanununa göre birleştirme hususunun yeniden değerlendirilip karar verilmesinin mümkün olmadığı halde davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen deliller toplanmadan ve gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması sebebiyle, mahkeme kararının yerinde olmadığı, istinaf sebebi yerinde olduğundan HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle, İlk derece mahkemesi kararı yerinde olmadığından istinaf başvurusunun kabulüne, kararın KALDIRILMASINA, Yargılamanın eksikler tamamlanarak kaldığı yerden devamı için dosyanın ait olduğu Mahkemeye İADESİNE, Peşin yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine, Dair karar dosya üzerinde, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile HMK 362/1-b maddesi gereğince KESİN olarak verildi, açıkça anlatıldı. 05/02/2019