Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi 2023/91 E. 2023/565 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
32. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/91
KARAR NO: 2023/565
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/11/2022
NUMARASI: 2020/422 Esas, 2022/899 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ: 30/03/2023
İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 22/11/2022 Tarih, 2020/422 Esas, 2022/899 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın dairemize tevzi edildiği anlaşılmakla, dosya ve ekleri incelendi.
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında 11.03.2016 tarihli Acentelik Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereği bağımsız tacir olduğuna inandıkları davalıya 11.04.2016 tarihi ile acentelik sözleşmesinin sona erdiği 13.02.2017 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) toplamda 164.082,45 TL hak ediş ödemesi yapıldığını, hak ediş ödemelerinin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde de görüleceğini, davalı kötüniyetle aslında acente omadığı, işçi olduğu savıyla dava açtığını, Balıkesir 1. İş Mahkemesi 2018/308 E. numaralı dosyasında verilen karar bölge adliye mahkemesine taşındığını, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1087 E. 2020/1021 K. SAYILI KARARINDA; davacının acente değil işçi olduğu ve müvekkilinin işçilik alacak ve tazminatlarından sorumlu tutulması gerektiğine karar verildiğini, bu nedenle davalıya acente olduğu inancıyla yapmış oldukları hak ediş ödemelerinin taraflarına iadesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR VE GEREKÇESİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “…. taraflar arasında her ne kadar acente sözleşmesi akdedilmiş ise de; bir acentelik ilişkisi kurulmadığı, davalının, hizmet ilişkisi kapsamında işçi işveren ilişkisi ile tam zamanlı olarak ve sabit ücretle çalıştığı, acentelik sözleşmesinin muvazaalı olarak kurulduğu, dosya kapsamında bulunan kesinleşmiş mahkeme kararının mevcut olduğu….Tüm bu hususlar nazara alındığında, kesinleşen mahkeme kararı ile de sabit olduğu üzere taraflar arasında gerçekte acentelik ilişkisi mevcut olmayıp, işçi işveren ilişkisine dayalı hizmet sözleşmesi bulunmaktadır….” gerekçesiyle görevli mahkemelerin iş mahkemeleri kabul edilerek, açılan davanın HMK’nun 115/2. Maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen REDDİNE, Mahkemelerinin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin İstanbul İş Mahkemeleri olduğunun tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Mahkemece yazılan gerekçeli karar , taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiştir. İstinaf Kanun Yoluna yasal süresinde davacı tarafça müracaat edilmiştir. Davacı vekili gerekçeli istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesini tekrarla; Davacı ile müvekkili şirket arasında işçi-işveren ilişkisi olmadığını, tacir olan, kendi vergi levhası bulunan, esnaf ve sanatkarlar odasından aldığı mesleki faaliyet belgesi ve esnaf ve sanatkarlar odası üyelik belgesi bulunan, SGK kapsamında açtırdığı işyeri dosyası, SGK’ya verdiği işyeri bildirgesi, kendi nezdinde çalışan işçileri olan davacı ve işçilerin “işveren payını” SGK tahakkuk fişi ile bizzat ödeyen, müvekkil şirkete her hakediş döneminde fatura kesen ve bu faturaları “acentelik komisyon bedeli” adı altında kesen davacının, özgür iradesi ile müvekkili şirket ile acentelik sözleşmesi imzaladığını ve davacının acentelik sözleşmesini kendisinin feshettiği tarihe kadar iki tacir arasındaki bu ticari ilişkinin devam ettiğini, görevli mahkemenin iş mahkemeleri değil, geniş yetkili ticaret mahkemeleri olduğunu, ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hakediş ödemelerine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK nın 355. maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan inceleme neticesinde; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, celp edilen cevabi yazılara, yargılama aşamasında toplanan delillere ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesine göre, taraflar arasında her ne kadar acente sözleşmesi akdedilmiş ise de; Balıkesir 1. İş Mahkemesi’nin kesinleşen 2018/308 esas sayılı kararında belirtildiği üzere, bir acentelik ilişkisi kurulmadığı, davalının, hizmet ilişkisi kapsamında işçi işveren ilişkisi ile tam zamanlı olarak ve sabit ücretle çalıştığı, taraflar arasında gerçekte acentelik ilişkisinin mevcut olmadığı, işçi işveren ilişkisine dayalı hizmet sözleşmesinin bulunduğu, bu durumda görevli mahkemelerin İş Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince delillerin değerlendirilmesi ve takdirinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu davacı vekilinin ileri sürmüş olduğu istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kamu düzenine aykırılık teşkil edecek bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi Yukarıda İzah Edildiği Üzere;Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru taleplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru talebinin esastan reddi de dikkate alınarak; alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça yatırılan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılamasına ilişkin davacı tarafça yapılan masrafın üzerinde bırakılmasına, İstinaf yargılamasına ilişkin davalı tarafça bir masraf yapılmadığından, bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına, İstinaf yargılamasında duruşma yapılmadığından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nın ikinci kısmının ikinci bölümünün 17. bendi uyarınca taraf vekilleri yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, HMK’nın 359. maddesinin 3.fıkrası gereği kararın tebliği ile 302.maddesinin 5.fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, Dair; miktar itibariyle kesin olarak 30/03/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.