Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2019/2016 E. 2019/1614 K. 17.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2016
KARAR NO : 2019/1614
KARAR TARİHİ: 17/07/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2019
NUMARASI : 2019/133 2019/512
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Yerel mahkemece verilen karar sonrasında istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı borçlu şirket hakkında havale/EFT bedellerinin geri ödenmemesinden dolayı Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, açılan takibe davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini iddia ederek haksız ve mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili dilekçesinde özetle; davacının halen müvekkili şirketin SGK’lı çalışanı olduğunu, bu sebeple görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu, gönderilen havalelerin doğru olduğunu ancak bu havalelerin şirkete borç niteliğinde olmadığını, havale dekontlarında paranın hangi amaçla gönderildiğinin yazılı olmadığını, müvekkili şirketin davacıdan alacaklı olduğunu, bu sebeple Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyadan icra takibi yapıldığını, davacının iş akdinin feshedildiğini, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığına hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan 2018/97674 Sor. nolu dosyadan şikayetçi olduklarını, bu şikayet üzerine davacının dava konusu icra takibi başlattığını ve dava açtığını, davacının müvekkili şirket adına bir takım tahsilatları yapmakta ve bu tahsilat bedellerini göndermekte olduğunu ancak, şirket kayıtları üzerinde yapılan 31/08/2018 tarihli incelemede davacının müşterilerden aldığı bir takım çekleri tahsil ettiğinin, hesabına geçen paraları iade etmediğinin tespit edildiğini, şirket kredi kartından fahiş harcamalar yapıldığının anlaşıldığını savunarak davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ;
İlk derece mahkemesi tarafından; davacının davasını 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesinin yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra 24/02/2019 tarihinde açtığı, dava konusunun alacak istemine dayalı itirazın iptali olması, davacının arabuluculuğa müracaat ettiğine ilişkin bir beyanının veya arabulucuk son tutanağının dosyada yer almadığının görülmüş olması sebebi ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle HMK nın 114/2 yollaması ile TTK 5-a maddesi ve HMK 115/2 maddesi uyarınca reddine, karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı vekilinin istinaf sebepleri özetle;
Yerel Mahkemece verilen kararın eksik tahkikat ve değerlendirme neticesinde kurulduğu ve usul ve yasaya aykırı olduğu, Yerel Mahkeme kararında 6102 sayılı TTK maddesi gereği ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının zorunlu olması, mezkur dava bakımından dava şartı olan arabulucuya başvurulmamış olması sebebiyle 05.04.2019 tarihli cevap dilekçemizde yapmış olduğumuz görev hususundaki itirazları hakkında hiçbir değerlendirme yapılmadan ve karar verilmeden yasa ve usule aykırı olarak davanın reddine karar verildiği, Taraflar arasında işçi, işveren ilişkisinin mevcut olduğu ve bu hususta davanın görevli olan İş Mahkemelerinde görülmesi gerektiği yönünde usule ilişkin görev itirazlarının olduğu, HMK madde 1 hükmü gereğince göreve ilişkin hükümlerin kamu düzeninden olduğu kabul edilip, buna bağlı olarak, görev kurallarına uyulup uyulmadığının Mahkemece, yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği, Mahkemenin görevli olmasının aynı zamanda HMK 114 kapsamında dava şartını oluşturmakta olduğu, bu nedenle, dava şartlarının yargılama esnasında ileri sürülmesi ve incelenmesine ilişkin HMK md. 115 düzenlemesinin görev bakımından da uygulanmakta olduğu, Öncelikle değerlendirilmesi gereken konunun görev itiraz olduğu, kamu düzeninden olan aynı zamanda da dava şartı olan görev itirazının değerlendirilmesinden sonra diğer dava şartlarının mevcudiyetinin incelenip değerlendirilmesi gerekirken ve öncelikle davanın görev yönünden reddi gerekirken Mahkemece arabuluculuk başvurusunda bulunulmamış olması yönündeki itirazın öncelikle değerlendirilmesinin usulen uygun olmadığı, Usul ve yasaya aykırı olarak verilen Yerel Mahkeme kararının açıklanan sebeplerle ve HMK m. 355 hükmü gereğince re’sen gözetilecek nedenlerle istinaf incelemesi yapılarak kararın istinaf incelemesi sonucu bozulması, yahut istinaf konusu edilen hususta düzeltilerek onanması, şeklindedir.
DELİLLER:
SGK kayıtları, işyeri kaytları ile tüm dosya kapsamıdır.
GEREKÇE:
Dava; İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca, icra takibine yönelik itirazın iptali, takibin devamı, % 20’den aşağı olmak üzere icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Davalı vekilinin istinaf sebepleri açısından istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile bağlı ve sınırlı olarak dosya üzerinde yapılan incelemede;Davacı tarafından, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında, toplam 92.418,80 TL alacak iddiasıyla, borçlu davalı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle takibe ve borca itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.İcra takibine konu alacağın, davalı şirketin borcundan kaynaklandığına dair davacı iddiasına karşılık davalı taraf, davacının şirketin SGK’ya kayıtlı çalışanı olduğu ve takibe konu banka ödemelerinin davacının görevi gereği müşterilerden tahsil edip şirket hesabına havale ettiği tutarlar olduğunu savunmuştur.Dava, Asliye Ticaret Mahkemesinde 24/02/2019 tarihinde açılmış olup ilk derece mahkemesince, 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesinin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girmiş olması, dava konusunun alacak istemine dayalı itirazın iptali olması, davacının arabuluculuğa müracaat ettiğine ilişkin bir beyanının veya arabulucuk son tutanağının dosyada yer almadığının görülmüş olması sebebi ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle, mahkemenin görevi hususundaki itirazları hakkında hiçbir değerlendirme yapılmadan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisi bulunduğundan öncelikle görev hususunun değerlendirilmesi gerektiğini, HMK’nın 114.maddesine göre mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunu ileri sürerek itirazda bulunmuş ise de; gerek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinde ve gerekse 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 01/01/2018 tarihinde yürürlüğe giren 3.maddesinde, arabuluculuk özel dava şartı olarak düzenlenmiş olup özel hüküm olması nedeniyle, genel dava şartlarını düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114.maddesinden önce ele alınıp değerlendirme yapılması gerekeceğinden ilk derece mahkemesi kararı isabetlidir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.Yapılan açıklamalar çerçevesinde; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile kamu düzeni dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1- Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile kamu düzeni dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesi kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 ve 355. maddeleri gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 44,40 TL İstinaf Karar Harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davalı tarafından yatırılan İstinaf Kanun Yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4- Karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 17/07/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.