Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/996 E. 2023/1052 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/996
KARAR NO: 2023/1052
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 16/02/2023
NUMARASI: 2022/578 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit/İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Birleşen dosyada davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlenmesi üzerine tahakkuk ettirilen faturanın, son ödeme tarihi geçmiş olmasına rağmen ödenmediğini, ilgili borca istinaden takip başlatıldığını davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini, borçlunun borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi için İİK m.257 gereği ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; 16.02.2023 tarihli ara kararla; ” İhtiyati hacze konu alacak tek taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayalı faturadan kaynaklanmaktadır. Alacağın varlığını “yaklaşık ispat”a elverişli başkaca delil sunulmamış olup, haksız fiil uyuşmazlık konusu yargılamaya muhtaçtır. Dosyanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı ” gerekçeleriyle ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmiştir.Karara karşı birleşen dosya davacısı … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Birleşen dosya davacısı … vekili istinaf başvurusunda özetle; Davalı/borçlunun kullanımında olan ticarethane vasıflı adresinde bulunan … hizmet numaralı tesisatta müvekkili şirket ekiplerimizce 29.07.2022 tarihinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, düzenlenen istinaden tespit esnasındaki yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gereği 47738,27-TL tutarında kaçak elektrik tüketim faturası tahakkuk ettirildiğini, tahakkuk bedelinin ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas numaralı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ve yapılan itiraz üzerine söz konusu takibin durdurulmasına karar verildiğini, – İhtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, yaklaşık ispat koşulunun sağlanmış olduğunu, alacağı kanıtlar nitelikte olan aksi sabit oluncaya kadar geçerli belge niteliğindeki kaçak elektrik kullanım tespit tutanaklarının, fotoğraf ve video kayıtlarının dosyaya sunulduğunu, muaccceliyet şartının gerçekleştiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, kaçak elektrik tutanaklarına dayalı başlatılan takibe vaki itirazın iptali ve ihtiyati haciz talebine ilişkindir. İstinafa gelen uyuşmazlık ise, davacı şirket tarafından düzenlenen kaçak kullanım tespit tutanağı ile bu tutanaklara dayalı tahakkuk ettirilen faturalara dayalı ihtiyati haciz kararı verilip verilemeyeceğine ilişkindir.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19.HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). Yaklaşık ispat konusunda, ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın, bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir. Tam ispatın arandığı durumlarda, bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hâkim o iddianın ağırlıklı/kuvvetli ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı etmez. Somut olayda, özel hukuk tüzel kişisi olan davacı şirket tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı ve bu tutanağa dayalı tahakkuk ettirilen faturalar nedeniyle alacağın muaccel olduğu ileri sürülmekle birlikte mevcut deliller kaçak kullanım ve faturalardaki bedel yönünden talep edenin iddiaları yönünden yaklaşık ispata elverişli değildir. Bu haliyle ihtiyati haciz şartları oluşmamıştır. Bu nedenle mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu sebeplerle; ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi usul ve hukuka uygun olmakla, birleşen dosya davacısı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Birleşen dosya davacısı …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/04/2023