Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/967 E. 2023/1024 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/967
KARAR NO: 2023/1024
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMES: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2022
NUMARASI: 2022/302 D.İş E – 2022/299 K
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 04/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı tarafından kaçak elektrik kullanıldığından bahisle müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrinin henüz kendilerine tebliğ edilmediğini, 55.390,21TL bedelli kaçak elektrik alacak kaleminin ne şekilde hesaplandığı, hangi süre için faturalandırıldığının belli olmadığını, ayrıca henüz her hangi temerrüt durumu oluşmadan -19.09.2022 tarihinde- müvekkilinin işletmesindeki elektriğin kesimine/ kapatılmasına ilişkin işlem yapıldığını, faiz ve KDV uygulandığını, Müvekkilin işyerinde ne kendi bilgisi dahilinde ne de bilgisi dışında herhangi bir kaçak elektrik kullanımının bulunmadığını, işlemlerin karşı yanın insiyatifinde yürütüldüğünü, davalının keyfi bir şekilde davrandığını, Davalının kesmiş olduğu başka bir cezaya ilişkin menfi tespit davası açtıklarını söz konusu davada verilen ihtiyati tedbir kararının ekte sunulduğunu, Eldeki dosyada, borcun yasal dayanağının olmadığını, buna ilişkin ayrıca menfi tespit davası açılacağını beyanla bu aşamada takdir edilecek teminat karşılığında elektrik kesintisinin ve takibin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi’nce 21/09/2022 tarihli ara karar ile; “Tedbir isteyen tarafından takibin durdurulması talep edilmiş ise de, İİK 72/3. Maddesi uyarınca takipten sonra açılan menfi tespit davalarında takibin tedbiren durdurulması mümkün olma- dığından bu talebin reddine , Elektrik kesintisi ile ilgili tedbir talebinin kabulüne, 6100 sayılı HMK’nun 389 mad- desi uyarınca, İst. … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu edilen (… nolu sözleşme için) takibe konu borç nedeniyle davacı …’ın “… Mah. … Cad. No… Bağcılar” adresindeki işyerinde elektriğin kesilmesinin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren önlenmesine, Takibe konu edilen 57.296,56 TL’nin % 20’si oranında nakdi teminat mahkeme vezne- sine yatırıldığı ya da ayni miktarda kat’i ve süresiz banka teminat mektubu verildiği takdirde tedbir kararının ilgili icra müdürlüğüne ve karşı tarafa uygulanmak üzere bildirilmesine” karar verilmiş, davalının itirazı 25/10/2022 tarihli ara karar ile reddedilmiştir.İstinaf Başvurusu: 25/10/2022 tarihli ara karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davaya konu adreste kurulu bulunan … hizmet numaralı tüketim noktasında 02.03.2022 tarihinde ekipler tarafından yapılan kontrolde tesisatta kayıtlı … Nolu sayaçtan geçirilmeksizin harici hat çekilerek elektrik enerjisi kullanıldığı tespit edilerek … Nolu kaçak tespit tutanağı tanzim edildiğini, kaçak elektrik tespit tutanakları düzenlenirken video kaydı yapıldı- ğını ve işbu video kaydının dosyaya sunulduğunu, bu tutanağa istinaden harici hatta bağlı cihazların kurulu güç bilgilerine göre 02.03.2022-03.09.2021 tarihleri arasında 180 günlük süre için 20073 kWh karşılığı 109.998,27 TL kaçak faturası, 03.09.2021-17.08.2021 tarihleri arası 17 günlük süre için 1895 kWh karşılığı 2.264,60 TL ceza bedelsiz ek fatura tahakkuku oluşturulduğunu, Yukarıda bahsedilen faturaların yapılandırılması sonrasında 13.04.2022 tarihinde dava- cının enerjisinin açıldığını, görevli tedarik şirketine ait faturaların da ödenmemiş olması sebebiyle 30.05.2022 tarihinde 30.05.2022 tarihinde davacının elektriğinin kesildiğini, kesme işleminden sonra davacının elektrik enerjisini kendisi açarak kullanmış olması sebebiyle 15.06.2022 ve 23.07.2022 tarihlerinde … ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu … Nolu tutanaklar tanzim edilerek sayaç tüketim bilgilerine göre 23.835,85 TL ve 55.390,21 TL tutarlı kaçak faturalarının oluşturulduğunu, Tedbir talep edenin müvekkil şirkete yaptığı başvurusuna istinaden kaçak tespit tuta- nakları ve bunlara istinaden düzenlenen faturalar tahakkuk bilgilerinde hata olmadığının anlaşıldığını, Davacının tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat şartının yerine getirilmediğini, ihtiyati tedbir koşullarını oluşmadığını, verilen ihtiyati tedbir kararının ortaya çıkacak kamu zararının engel- lenmesinin önüne geçtiğini, davacının kaçak kullanımı ile hem müvekkili şirketi maddi zarara uğrat- tığını, hem de çevresinde kendisiyle aynı trafo ve kablo üzerinden enerji alan diğer tüketicilerin sağ- lıklı enerji kullanma hakkını da engellediğini, müvekkili şirket dinlenilmeden verilen ihtiyati tedbir kararının Anayasa’nın 36. maddesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkına aykırılık oluştur- duğunu, Mahkeme verilen tedbir kararının uygulanması hususunda bir başvuru bulunmadığın- dan tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılması gerektiğini, Teminatsız olarak tedbir kararı verilmesinin ve müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; HMK 389 ve devamı maddelerine göre“Mevcut durumda meydana gelebilecek bir de ğişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. HMK’nun “İhtiyati Tedbir Talebi ” başlıklı 390 maddesinde; “(2) Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. (3) Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” denilmiştir. Dosya içeriğine göre; dava konusu borç işyerinde kaçak elektrik kullanımından kay- naklanmaktadır. Davacının işyeri için elektrik enerjisinin ” olmazsa olmaz” koşul olduğu, dava konusu borç nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının işyerindeki faaliyetinin duracağı ve telafisi güç zararının doğacağı tartışmasızdır. Somut olayda ihtiyati tedbir yönünden yaklaşık ispat koşulu gerçek- leşmiştir, mahkemece elektrik enerjisinin kesilmemesi hususunda verilen tedbir kararı yerindedir. Tedbir kararı % 20 teminat karşılığında verilmiş ve teminat yasal süre içinde mahkeme veznesine yatırılmıştır.HMK’nun “İhtiyati Tedbir Kararının Uygulanması” başlıklı 393.maddesinde; (1) İhtiyati tedbir kararının uygulanması, bu kararın, tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkar. (2) Tedbir kararının uygulanması, kararı veren mahkemenin yargı çevresinde bulunan veya tedbir konusu mal ya da hakkın bulunduğu yer icra dairesinden talep edilir. Mahkeme, kararında belirtmek suretiyle, tedbirin uygulanmasında, yazı işleri müdürünü de görevlendirebilir. ” denilmiştir.Dosyanın tetkikinde, ihtiyati tedbir talep eden davacının yasal süre içinde esasa ilişkin davasını açtığı, ihtiyati tedbirin uygulanmasının talep edildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden,davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davalıdan alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/04/2023