Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/913 E. 2023/1275 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/913
KARAR NO: 2023/1275
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2022
NUMARASI: 2021/442 E – 2022/760 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 27/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …, davalı … ile Kadıköy İlçesinde, … Mahallesinde, … Caddesinde , … adet tapu Ada …, Parsel-… bulunan gayrimenkulün bağımsız bölümleri olarak (1,2,3,4,5,7,8,6,ve 12) satışı için, 31/07/2018 tarihli Satış Protokolü tanzim ettiğini, davacı …, yetkilisi olduğu diğer davacı … İnş. San. Tic. A.Ş. (VD:…) hesabından , 31/07/2018 tarihli satış protokolünde belirlenen ve protokole istinaden, 100.000,00.-TL kaporayı davalıya gönderdiğini, işbu satış protokolü geçerlilik kazandığını, ancak kapora yatırıldığı tarihten bugüne kadar, söz konusu taşınmazlara ilişkin herhangi bir işlem yapılmadığını, sözleşmenin hükümsüz kaldığını, davalı taraf sözleşmedeki sorumluluklarını yerine getirmediğini, davacılar tarafından kendisine gönderilen kapora parasını yukarıda bahsi geçen ihtarname sonrasında da iade etmediğini, davacı … ile davalı arasında düzenlenen Kadıköy ilçesinde, … mahallesinde, … caddesinde , … adet tapu ada …, parsel-… bulunan gayrimenkulün bağımsız bölümleri olarak (1,2,3,4,5,7,8,6,ve 12) satışı için, 31/07/2018 tarihli satış protokolü; davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini ve davalıya ve diğer muhattaplara gönderilen ihtarname ile hükümsüz kaldığını, bu sözleşme uyarınca davalıya ödenen toplam 100.000,00.-TL (sözleşme şartı) kapora bedelinin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; cevap dilekçesinde, dava konusu taraflar arasında ticari bir ilişki bulunamadığını, davalılardan … hesabından müvekkili hesabına gönderilen paranın davalı şirketin ticari iş veya işletmesi olması sebebiyle gönderilmediğini, davalının tacir olmadığını, dava konusu ticari iş olmadığından Ticaret Mahkemelerinin görev alanına girmediğini, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava konusu alacağın taraflar arasındaki gayrimenkul satış sözleşmesinden değil sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bir alacak olduğunu, davacıların sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talep edebilecekleri dava konusu alacağın TBK 77.madde gereği 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve ihtarname gönderme tarihi 13/09/2020 tarihinde alacağın zamanaşımına uğradığını,sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu,davalının taşınmaz maliki olmadığı gibi emlak komisyoncusu da olmadığını, davalının taşınmaz maliklerinden satış için aldığı yetki de olmadığını, davacının basiretli tacir gibi davranması gerektiğini,döviz kurunun da bu sürede artışa geçtiğini,davacıların sözleşmeden haklı neden olmadan döndüklerini,verilen kaporanın cayma parası olarak verildiğini,bu nedenle iadesini de talep edemeyeceklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkeme, davalı tarafın tacir olduğuna dair bir iddia ve delil olmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar kapsamında da bulunmadığı, bu itibarla davanın nispi ve mutlak ticari davalardan olmaması nedeniyle,davanın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde davanın görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesi ile;”1-Davanın, görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,2-Davaya bakmakla görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, 3-Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olması halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu,mahkemenin görevsizlik kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava ,harici satış sözleşmesi iddiasına dayalı kapora bedelinin iadesine dair alacak talebine yöneliktir.Davalı her ne kadar Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu istinaf sebebi olarak bildirmiş ise de, bir hukuki işlemin 6502 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde, tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Davadaki somut uyuşmazlığın niteliği itibariyle, bu davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. Bu durumda, davanın geçersiz sözleşme gereğince ödenen kaparonun iadesi istemli olduğu, işlemin tüketici işlemi olmadığı ,tarafların tacir olmadığı,davanın mutlak ticari dava olmadığı gözetilerek,mahkemenin uyuşmazlığın çözümünde görevli olmadığı,görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/04/2023