Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/907 E. 2023/3593 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2023/907
KARAR NO : 2023/3593
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2022
NUMARASI : 2020/972 E – 2022/916 K
DAVANIN KONUSU: Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 05/12/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı şirketin üzerine kayıtlı olan ve uzun zamandır ticari faaliyetlerinde kullandığı … ve … numaralı hatları davalı şirket operatörlerine numarasını taşımak istediğini , taraflar arasında bu hususta sözleşme imzaladığını, söz konusu sözleşme uyarınca ; davacı şirketin aynı numaraları davalı şirket operatörü kapsamında kul- lanmaya devam edeceğinin kararlaştırıldığını, numara taşıma hususunda davalı tarafça istenilen tüm belgelerin eksiksiz bir şekilde müvekkili tarafından davalı şirkete teslim ettiğini , buna rağmen, söz konusu hatların, aradan kısa bir süre sonra kullanıma kapatıldığını, konu ile ilgili olarak davalı şirket ile iletişime geçildiğinde, “hatların numara değişikliğine dair evrakların tamamlanmaması” nedeniyle kapatma işlemi yapıldığının ifade edildiğini, davacının davalıya evrakları tam olarak teslim etmiş olduğunu bildirdiğini, nitekim davalının da kendi bünyesinde yaptığı araştırma neticesinde “belgelerin kendilerine teslim edildiği, ancak kendi bünyelerinde yaşanan aksaklık nedeniyle böyle durum yaşan- dığı,ayrıca davacı şirket üzerine kayıtlı ve numara taşıma işlemine konu numaraların menşeinin başka bir operatöre ait olduğu ve kapatma işlemi yapılması nedeniyle numaraların ‘havuz’ adı verilen bir sisteme düştüğü ve aradan en az 3 ay geçmeden bu hatların tekrar kullanıma açılamayacağı gibi, bu hat açma işleminin 1 yıla kadar da sürebileceği, ayrıca numaralar kullanıma açıldığında da havuz- da olmaları nedeniyle başkaları tarafından da alınabileceği”nin bildirildiğini, davacının mağdu- riyetinin giderilmesi için davalı taraf ile defalarca görüşme yapıldığını, ancak davalı tarafça herhangi bir adım atılmadığını, davacıya ait söz konusu telefon numaralarının halen kullanıma kapalı oldu- ğunu, müvekkili organizatörlük ve menajerlik alanında faaliyet gösteren tanınmış bir şirket olup yıllar- dır kullanılan telefon hatlarının kapatılması nedeni ile ciddi bir mağduriyet yaşadığını, bu durumdan davalının sorumlu olduğunu beyanla müvekkili lehine 50.000,00-TL manevi tazminata hükmedil- mesini talep ve dava etmiştir.Ayrıca ıslah dilekçesi ile ; dava dilekçesinde belirtilen manevi tazminat miktarına haksız fiil tarihinden itibaren avans faizi işletilmesini istemiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; Kapanmadan önce davacı firmaya 06.06.2020 tari- hinde müvekkili şirket tarafından “Yetkilisi olduğunuz … Ltd. Şti. şirketinin bazı hatlarina iliskin PDF evraklarınız ulaştı, evraklarınız fiziksel olarak gelmezse, hatlarınız 14/06/2020 tarihinde iptal edilecektir.” şeklinde bilgi mesajı atıldığını, bu durumun şirket kayıtlarıyla da sabit olduğunu, ayrıca gerçekleştirilen bu işlemin müvekkili şirketin keyfiyetinde olmadığını, BTK’nın 11.08.2014 tarihli ve 2014/DK-THD/395 karar numaralı kararı uyarınca abonelik sözleşmesi ve onun ayrılmaz nitelikteki eklerinde bir eksiklik bulunması halinde bu eksikliğin 60 gün içerisinde giderilmesi aksi takdirde iptal edilmesi gerektiği yönündeki kararına istinaden gerçekleştirildiğini, eksiklikler giderilmeksizin başkaca bir işlemin yapılabilmesinin söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin kendisine düşen tüm sorumlulukları eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, davacının uğradığı zarardan müvekkili firmanın bir kusuru ve sorumluluğunun bulun- madığını, tazminat koşullarının oluşmadığını, talep edilen tazminat tutarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davanın KISMEN KABULÜ ile 15.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine “karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı ve davalı tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Müvekkilinin uğradığı zarara karşılık mahkemece takdir olunan manevi tazminat miktarının düşük olduğunu, ıslah dilekçesi ile talep edilen faizi tale- binin reddinini de usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; somut olayda , BTK kararı gereğince, eksik olan belgeler davacı tarafından tamamlanmadığı için hatların kapatıldığını,müvekkilinin bu olayda her hangi bir inisiyatifi ,kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını, davacının davasını ispat edemediğini manevi tazminat koşullarının oluşmadığını,hükmedilen tazminat tutarının fahiş olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, ayıplı hizmet nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir.Somut olayda, davacı kendisine ait hatların davalı operatöre taşınması işlemi sonrası davalının kusurundan kaynaklanan nedenlerle hatların kapandığını ve müvekkilinin mağdur olduğunu beyanla manevi tazminat talep etmektedir.Davalı ise, BTK kararı gereğince eksikliği belirtilen ve tamamlanması talep edilen bel- geler davacı tarafça tamamlanmadığı için hatların görüşmeye kapatıldığını , müvekkilinin kusur ve sorumluluğunun doğmadığını savunmaktadır.Uyuşmazlık,davacının hatlarının davalı tarafın hizmet kusuru nedeniyle kapatılıp kapa- tılmadığı, bu nedenle davacının manevi zararının doğup doğmadığı, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, mahkemece takdir olunan tazminat miktarının uygun olup olmadığı , hükmedilen tazmi- nat miktarına ıslah dilekçesinde yer alan faizin işletilip işletilmeyeceği hususunda toplanmaktadır.Mahkemece Elektronik ve Haberleşme Başmühendisi … aldırılan 25.11.2022 tarihli raporda. Davacı … Tic. Ltd. Şti.’ nin … ve … numaralı hatlarını … A.Ş. GSM operatöründen davalı … A.Ş. GSM Operatörü’ne taşımak için gerekli müracaatlarını usulüne uygun olarak davalıya yaptığı, davalı tarafça davacıdan istenen bilgi ve belgelerin davalıya teslim edildiği, bu bilgi ve belgelerin davalı adına hareket ettiği anlaşılan dava dışı olan ve davalı …A.Ş.’nin bir çok işini üstlenen Hobim Bilgi İşlem ( www…..com adresini kullanan … A.Ş) tarafından davalı … A.Ş.’ne ulaştırılmadığı ve evrakların kaybedildiği, davacı tarafın davalı tarafça talep edilen tüm evrakları teslim etmesine karşın davalının ve dava dışı Hobim Bilgi İşlemin evrakları kaybettiğinin gerek çağrı merkezi ile yapılan konuşmalarda gerek e-mail yazışmalarında davalı … A.Ş. tarafından kabul edildiği, … ve … numaralı hatların kapatılmasının nedeni olarak gös- terilen “evrakların davalı tarafa fiziksel tesliminin yapılmamasının ” davalı … A.Ş. ve/veya dava dışı … A.Ş sorumluluğunda olduğu ,davacı …Tic. Ltd. Şti.’nin sahip olduğu … numaralı hatların kaybının davacıyı zarara uğratıp uğratmadığı akabinde davacı zararının tazmini isteğinin doğup doğmadığı ile davalı … A.Ş. ve dava dışı … A.Ş’nin ilişkilerinin hukuki yorum ve takdirinin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir. Yargıtay 3. Hukuk dairesi’nin 2022/79 E- 2022/1903 K. Nolu 07/03/2022 tarihli ilamında da vurgulandığı üzere;Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi hükmüne göre, manevi tazminata karar verilebilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesi hükmünde genel olarak açıklanan kişilik haklarına bir saldırı bulunması, hukuka aykırı fiil sonucunda kişilik haklarının zarar görmüş olması zorunludur. Malvarlığında bir zarar meydana gelmesi halinde de kişinin az veya çok üzüleceği ve manevi olarak acı çekeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, malvarlığı zararları bu madde kapsamına girmemektedir. Anılan madde hükmü ile yalnızca kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan zararların giderilmesi amaçlandığından, malvarlığı zarara uğrayan kişi yararına TBK Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi hükmüne göre manevi tazminata hükmedilmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır.Somut olayda; davacı vekili her ne kadar,organizasyon ve menajerlik alanında faaliyet gösteren müvekkilinin uzun zamandır kullandığı GSM hatlarının davalı tarafça haksız şekilde aramalara kapatılması nedeniyle, davacının zarara uğradığını, mağdur olduğunu ileri sürerek manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de; yukarıda ifade edilen yasa hükmü de dikkate alındığında, sadece hatların görüşmeye kapatılması şeklindeki işlemin kişilik hakkının ihlal edildiğine anlamına gelme- yeceği, bu iddiaların manevi tazminat talep hakkını oluşturmadığı kuşkusuzdur. Hatların kapatılması nedeniyle ticari itibarının sarsıldığına vs dair bilgi belge de sunulmamıştır.Bu itibarla, mahkemece; davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesi doğru değildir.Açıklanan nedenlerle, 1-Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince esastan reddine,2-Davalının istinaf istinaf başvurusunun kabulüne, tespit edilen eksiklik yargılama gerektirmediğinden HMK 353/1-b-2 md gereğince, esasa ilişkin olarak yeniden, “DAVANIN REDDİNE ” karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;A-Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine,B-Davalının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında;
1-Davanın REDDİNE,2-Alınması gerekli 369,85-TL harcın, peşin alınan 853,88-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 584,03-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,3-Davalı vekili lehine AAÜT göre hesaplanıp takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,6-Artan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatıranlara iadesine,İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Davacı taraftan alınması gerekli 269,85-TL istinaf karar harcının peşin alınan 492,00-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 222,15-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,Davalı taraftan peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/12/2023