Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/884 E. 2023/973 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/884
KARAR NO: 2023/973
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/02/2023
NUMARASI: 2022/784 E – 2023/46 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlunun kullanımında olan tesisatta kurum tarafından yapılan kontrolde sözleşmeli kayıtlı sayacın giriş sigortasından ek kablo çekilerek harici hat üzerinden kaçak elektrik kullandığının tespit edilmesi üzerine zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 42/1-b maddesi gereği, tanzim edilen dava konusu … seri numaralı ve 02/09/2022 tarihli Kaçak Elektrik Tespit Tutanağına istinaden, 77.976 kWh karşılığı 694.266,96 TL kaçak elektrik tüketim faturası ve 10.830 kWh karşılığı 29.580,20 TL tutarında ek kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapıldığını, davalı borçlu aleyhine tahakkuk ettirilen 723.847,16 TL kaçak elektrik bedeline, 73,95 TL gecikmiş gün faizi ve 13,31 TL faizin KDV’si ilave edilerek toplam 723.934,42 TL fatura bedeli için İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyası ile gönderilen ödeme emrine davalı borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı tarafından hakkındaki İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas numaralı dosyası ile takip başlatılmadan evvel, işbu takip ve huzurdaki dava konusu alacaktan sorumlu olmadığının tespiti talebi ile müvekkili şirket aleyhine, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/791 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığını, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/791 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan menfi tespit davası ile huzurdaki dava arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunmakla iki davanın birleştirilmesine, kaçak tespit tutanağına dayanılarak tahakkuk ettirilen faturalar yönünden alacağın likit olduğunu,itirazın iptali ile hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, 723.934,42 TL. alacak yönünden borçlunun borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi için İİK m. 257 gereği ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkeme, kaçak tespit tutanaklarının aksi ispat edilinceye kadar hukuken geçerli belge niteliğinde olması nedeni ile alacağın yaklaşık ispat koşulları gerçekleştiği belirtilerek asıl alacak yönünden; “TALEBİN KISMIN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, 1-)icra takibine dayanak yapılan kaçak elektrik tutanağı ve buna dayalı tahakkuk ettirilen faturaların, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/894 E. 2016/823K. ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/434E. 2021/1298K. sayılı kararlarına göre, aksi ispat edilinceye kadar hukuken geçerli belge niteliğinde olması nedeni ile; Alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla, toplam 723.847,16TL. Alacak yönünden alacağın % 15’ine tekabül eden 108.577,07TL. Teminat karşılığında İİK’nin 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür etmemek üzere, İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE, 2-)Fazlaya ilişkin istemin temerrüt tarihi tesbit ve faiz hesabı yargılamayı gerektirdiğinden REDDİNE,3-)İhtiyati haciz isteyen alacaklı tarafından talebe konu alacak bedelinin % 15’i oranında 108.577,07TL nakdi teminat veya muteber bir bankanın aynı miktarda kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edildiğinde kararın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına GÖNDERİLMESİNE, 4-)İş bu kararın taraflara TEBLİĞİNE” ilişkin itirazı ve istinafı kabil olmak üzere 29/11/2022 tarihinde karar vermiştir.Karara davalı vekilinin itirazı üzerine 02/02/2023 tarihli duruşma ara kararı ile;”1-Mahkemenin ihtiyati haciz kararının yapılan itirazın kabulü ile mahkememiz tarafından verilen 29/11/2021 günlü ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, 2-Mahkemece her iki dava dosyasında yapılan incelemede, davanın kaçak elektrik tespit tutanağından kaynaklı olarak Mahkememizde İtirazın iptali, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında ise menfi tespit talepli dava olduğu, her iki dosyanın tarafları, maddi olayı ve hukuki sebebinin aynı olduğu, birisinde açılacak davanın diğerinde etkileyeceği, birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği, dosyamızın diğer dosya ile hukuki ve fiili bağlantısı bulunduğu anlaşılmakla,Mahkemenin iş bu dosyası ile Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/791 Esas sayılı dosyasının tarafları, maddi olayı ve hukuki sebebinin aynı olduğu, birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği, dosyamızın diğer dosya ile hukuki ve fiili bağlantısı bulunduğu anlaşılmakla, Mahkemeye ait 2022/784 Esas sayılı dosyasının, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/791 Esas sayılı sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,4-Birleştirme kararının derhal Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesine BİLDİRİLMESİNE,5-Esas defterinin bu şekilde KAPATILMASINA,6-Yargılama giderlerinin ve vekaletname ücretlerinin esas dosyada karar altına ALINMASINA” istinafı kabil olmak üzere karar vermiştir.Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; birleştirme kararı ile birlikte ihtiyati haciz kararının kaldırılması kararının yerinde olmadığını,yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini,kaçak elektrik kullanıldığının davacı elemanlarınca kaçak tespit tutanağı yanında fotoğrafla belirlendiğini, ek kablo ile harici hat çekilerek kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini,buna nağmen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının kabul edilemez olduğunu,İİK gereği ihtiyati haciz kararı verilmesi için aranan muacceliyet şartının somut olayda gerçekleştiğini,davalının mal kaçırma,kaçma ve adres değiştirme ihtimaline karşı ihtiyati haciz verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, kaçak elektrik tutanaklarına dayalı ihtiyati haciz talebine ilişkindir. İstinafa gelen uyuşmazlık ise, talep eden şirket tarafından düzenlenen kaçak kullanım tespit tutanağı ile bu tutanaklara dayalı tahakkuk ettirilen faturalara dayalı ihtiyati haciz kararı verilip verilemeyeceğine ilişkindir.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19.HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). Yaklaşık ispat konusunda, ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın, bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir. Tam ispatın arandığı durumlarda, bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hâkim o iddianın ağırlıklı/kuvvetli ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı etmez. Somut olayda, özel hukuk tüzel kişisi olan şirket tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı ve bu tutanağa dayalı tahakkuk ettirilen faturalar nedeniyle alacağın muaccel olduğu ileri sürülmekle birlikte mevcut deliller kaçak kullanım ve faturalardaki bedel yönünden talep edenin iddiaları yönünden yaklaşık ispata elverişli değildir. Bu haliyle ihtiyati haciz şartları oluşmamıştır. Bu nedenle mahkemece ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu sebeplerle; ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve hukuka uygun olmakla, davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/03/2023