Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/821 E. 2023/794 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/821
KARAR NO: 2023/794
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/01/2023
NUMARASI: 2022/1021 E –
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 15/03/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil …’in davalı kurum ile yaptığı abonelik sözleşmesi neticesi adına kayıtlı olan … Hizmet No’lu tesisatla uzun süredir büfe işletmek amacıyla enerji kullandığını, müvekkilin bu güne kadar faturalarını düzenli olarak ödediğini, müvekkilin şirkete gelen davalı kurum çalışanları müvekkilin tesisatında kaçak kullanım olduğu gerekçesiyle müvekkile 142.509,55 TL ve 55.827,74 TL’lik kaçak elektrik faturası yazıldığını, fatura tebliğ edilmeden müvekkilin enerjisinin kesildiğini, şirketin çalışamaz duruma geldiğini, tüm bu nedenlerle dava konusu alacağa ilişkin yapılacak elektrik kesme işleminin HMK.389. Maddede yer alan şartların bulunması nedeniyle dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davalının olmayan haklarının korunması amacıyla verilen tedbir kararı uyarınca müvekkilin telafisi mümkün olmayan zararları meydana geldiğini, ihtiyati tedbir şartları oluşmadığını, ihtiyati tedbir kararının verilebilmesi için; tedbir konulmadığı takdirde hak kaybı yaşanacağının kuvvetle muhtemel olması, hakkın elde edilmesinin imkansızlaşabilecek olması, uzun süren yargılama nedeniyle ciddi bir zararın doğması ihtimalinin bulunması gerekli olduğunu, tedbir talep eden tarafın, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorunda olduğunu, davacının dava dilekçesi incelendiğinde müvekkil kurum ile elektrik aboneliği sözleşmesi akdettikleri iddia edildiği ancak … ekiplerince daha önceden mevcut kaçak elektrik kullanım fatura borcu olduğu gerekçesiyle elektriğinin kesildiğinin belirtildiğini, Müvekkil kurum abonelikler nedeniyle tüketicilerine elektrik hizmeti veren bir kurum olup elektrik kesme işlemlerinin müvekkil kurum tarafından yapılmadığını, bu nedenle kaçak elektrik kullanımları ile ilgili uyuşmazlıklar için müvekkile husumet yöneltilemeyeceğinin açık olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın davacının dava dilekçesinden de anlaşıldığı üzere kaçak elektrik kullanımından kaynaklandığını, Yargıtay kararları ile de kabul edildiği üzere, kamu hizmeti yürüten müvekkil kurum tarafından tutulan kaçak elektrik tespit tutanakları, aksi ispat edilinceye kadar geçerli belgeler olduğunu, bu nedenle dahi, kaçak elektrik tespit tutanağı ve hatta dava konusu edilen adrese ait laboratuvar tespitleri mevcutken, aksini yaklaşık ispata yarar hiçbir bilgi belge sunamayan davacının tedbir talebinin kabul edilmesinin yasal düzenlemeye de aykırı olduğunu, mahkemece cevap dilekçesi dahi sunulmadan davacının tedbir talebini kabul ederek hukuka aykırı karar verdiğini, tedbirin 5.000 TL teminat mukabilinde verilmiş olması da hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir kararı verilirken kamunun, müvekkil şirketin ve dolaylı yollardan diğer elektrik abonelerinin uğradığı ve uğrayamaya devam edeceği zararlar gözetilmeden karar verildiğini, tüm bu nedenlerle ve re’sen gözetilecek hususlar karşısında yerel mahkemenin tedbirin kaldırılması yönündeki taleplerinin kabulüne, aksi takdirde dava sürecinde borçtan kurtulmak adına bu kurumdan yararlandığı ihtimali göz önünde bulundurularak, müvekkil şirket tarafından tahakkuk edilen alacak miktarının %100’ünün teminat olarak depo edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince ” Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin KABULÜNE, HMK.389. maddesi gereğince davacının bulunduğu adresindeki işyerine ait … müşteri numaralı, dava konusu tahakkuk ettirilen borç ve tesisatla sınırlı olmak üzere takdiren 5.000,00 TL teminatın yatırılması koşuluyla dava sonuna kadar TEDBİREN ELEKTRİĞİN KESİLMEMESİ yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine,” şeklinde karar verilmiş, bunun üzerine davalı vekili itiraz etmiş, 17/01/2023 tarihinde davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir. Sözkonusu ara kararı davalı vekili istinaf etmiş olup dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartlar gerçekleşmediği, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için bulunması gereken yaklaşık ispat koşulu da somut olayda gerçekleşmediği, Kaçak elektriğin kullanıldığına kayıtların mevcut olduğu, kaçak elektrik kullanımı ispat olunduğu, tedbirin teminat mukabilinde verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğu, verilen ihtiyati tedbir kararı, ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin önüne geçtiği, İhtiyati tedbir kararının meydana getirebileceği sonuçların Mahkemece hiçbir suretle değerlendirilmediği, davalı şirketin Anayasal haklarına aykırılık oluştuğu, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davalı şirket tarafından tahakkuk edilen alacak miktarının %100’ünün teminat olarak depo edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Davada asıl talep İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. Davacı dava dilekçesinde dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı talep etmiş, mahkemece tedbir talebinin kabulüne teminat alınmasına karar verilmiş, takdir olunan teminat miktarı süresi içinde mahkeme veznesine yatırılmıştır. Davalı vekili; elektriğin kesilmemesi yönündeki tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmediğini, tedbir şartlarının oluşmadığını beyanla tedbirin kaldırılmasını, mah- kemenin aksi kanaatte olması halinde ise % 100 oranında teminat alınmasını taleple karara itiraz etmiş mahkemece bu yöndeki itirazı reddedilmiş olmakla aynı nedenlerle istinafa başvurmaktadır. Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahallin iş yeri ve dava ko- nusu borcun varlığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu, söz konusu faturalar nedeniyle elektri- ğin kesilmesi halinde davacının telafisi zor zararının oluşacağına dair yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmiş ihtiyati tedbir dava konusu iki adet fatura ile sınırlanmış olmakla elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi HMK 389 md hükmüne uygundur. Mahkemece takdir olunan teminat miktarının yeterli ve somut olaya uygun olduğu değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvu- rusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/11/2022