Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/80 E. 2023/2431 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/80
KARAR NO: 2023/2431
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/10/2022
NUMARASI: 2020/296 E – 2022/691 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 12/09/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ” … Mah., … No: … A Sultanbeyli -İstanbul” adresinde ;sözleşme numarası …, sayaç numarası … olan ön ödemeli sayaçtan su kullanmakta iken 19/10/2018 tarihinde ön ödemeli sayaç sökülerek yerine … nolu mekanik sayacın takıldığını, davalı kurum tarafından “07/02/2018 ile 19/10/2018 tarih- leri arasında kontür alınmadan su kullanıldığı” gerekçesiyle ön ödemeli sayacın içindeki mekanik sayaç işareti üzerinden borç tahakkuku yapıldığını, müvekkili şirket tarafından kullanmadığı halde 23.776-TL fatura gönderildiğini, itirazları üzerine davalı kurum tarafından … nolu ön ödemeli sayacın teknik inceleme için Ankara Valiliği Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü’ne gönde- rildiğini, müdürlük tarafından tanzim edilen ve davalıya gönderilen 04/10/2019 tarih ve 15.10.2019- … sayı numaralı cevabı yazıda aynen ” bu muayene sonuçlarına göre şikayet edilen sayacın 3518 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu ile Ölçü e Aletleri Muayene Yönetmeliğinin ilgili hükümleri gere- ğince BOZUK çalıştığı anlaşılmıştır.” denildiğini, bu rapor sanki hiç yokmuş gibi davalı şirket tarafından davacıya gönderilen 05/11/2019 tarih ve …-E…. sayılı ihtarname ile 01/11/2019 tarihi itibariyle 34.182,93-TL borcun ödenmesinin istendiğini, ekte sunulan kurum kayıt- larından da görüleceği üzere müvekkili şirketin aylık ortalama kullanımının 250-300-TL civarında olduğunu , fahiş miktarda fatura tahakkuk ettirildiğini, dava öncesinde başvurulan itiraz ve arabu- luculuk sürecinin anlaşmazlık ile sonuçlandığını beyanla; davacının 07/02/2018- 19/10/2018 döne- mindeki su kullanımına ilişkin tahakkuk nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalının % 20 oranından az olmamak üzere tazminat ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının bahse konu tesisine 24.07.2003 tarihinde … numaralı Mekanik Su sayacının takıldığını, 08.01.2009 tarihinde … no.lu sayacın sökülerek yerine … numaralı kartlı su sayacı takıldığını ve ilgili sayacın 05.10.2015 tarihine kadar kullanıldığını, akabinde … nolu kartlı su sayacı ile değiştirildiğini, kartlı sayaçların hatalı okuması nedeni ile İSKİ Abone Hizmetleri Madde 41 kapsamında değiştirilmiş olduğunu ve bu sebeple 19.10.2018 tarihinde 2184 m3 endeksli olarak sökülerek … no.lu mekanik tip sayacın takıldığını, söz konusu kartlı sayacın elektronik bilgi sisteminde arıza/hata olduğunun Ankara Valiliği Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü’nce yapılan inceleme ile tespit edildiğini, 2.184 m3 su kullanımı doğru olup davacının düzenli kontör almadığını , kontörlerin sadece 323 metreküp olduğunu, dolayısı ile 2.184 metreküp kullanımdan 321 metreküp düşülerek 1.863 metreküp kullanım karşlığı 07.11.2018 tarih ve son ödeme tarihi … numaralı 23.776,00 TL bedelli faturanın tahakkuk ettirildiğini, faturaların zamanında ödenmemesi nedeni ile cari borcun 35.788,53 TL olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi’nce:DAVANIN KISMEN KABULÜNE,davacının davalıya 9.311,18-TL borçlu olmadığının tespitine, tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı ve davalı tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde:Yerel mahkemenin hükmüne esas aldığı 06/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda ” … numaralı sayaçta 05/10/2015-19/10/2018 tarihleri arasında top- lam 1.109 m3 su tüketilmiş olabileceği, ancak sökülen sayacın mekanik kısmında 2.184 m3 tüketim tespiti yapıldığı için bu rakam üzerinden hesaplama yapıldığı, neticede; müvekkilin davalı kuruma 24.871,82 TL borçlu olduğu”nun belirtildiğini, … numaralı ön ödemeli sayacın sökülme- sinden sonra … numaralı mekanik sayacın takıldığını, bu sayaç takıldıktan sonra yapılan incele- mede günlük su tüketiminin 1 m3 altında kaldığının tespit edildiğini, ayrıca bilirkişiler tarafından … numaralı sayaçta 05/10/2015-19/10/2018 tarihleri arasında toplam 1.109 m3 su tüketilmiş olabileceği değerlendirildikten sonra yinede sayacın mekanik kısmındaki tüketim miktarı üzerinden hesaplama yapılması hukuka aykırı olup kullanım ortalamasının iki katı fatura gelmesinin mümkün olmadığını, itirazlarına rağmen yerel mahkemenin 2.184 m3 su kullanıldığını kabul ederek hesaplama yaptığını ve ortalama tüketim miktarının çok üstünde gelen su faturasının sebebinin açık- lanmadığını, Arızalı olduğu ve hatalı ölçüm yaptığı sabit olan bir sayaca dayanarak fark faturası düzenlenin mesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Kontörlü veya kartlı sayaçlarda biri elektronik, diğeri sayaçtan geçen su miktarını ölçen iki adet mekanizma bulunduğunu, elektronik mekanizmalarda görülen arızalar nedeniyle bu uygulamadan vazgeçildiğini ve tamamen mekanik uygulamaya yani normal sayaçlara geçildiğini, davacı şirketin kullandığı sayacın analiz yapılmak üzere Sanayi ve Tek- noloji İl Müdürlüğü’ne gönderildiğini, yalnızca elektronik kısmının arızalı olduğu, ancak mekanik kısmının doğru çalıştığınin tespit edildiğini,bundan sonra kartlı sayacın takıldığı 2015 yılından iti- baren tahakkukların incelendiğini ve sayaçtan geçen su miktarına göre yeniden tahakkuk yapıldığını ve fatura düzenlendiğini, davacının iddia ettiği gibi kullanılmayan su için fatura çıkarılmadığını, tam tersine sayaçtan geçen su miktarının tespit edildiğini ve buna göre fatura düzenlendiğini, uyuşmazlığın yapılamayan eksik tahakkukların idarece mer’i hale gelmesinden kaynaklandığını, mahkemece bilir- kişi raporlarına veki itirazlarının yeterince değerlendirilmediğini,Bundan ayrı olarak 7256 sayılı kanunun 2.maddesi 9.fıkrasındaki “2560 sayılı Kanun kapsamında büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin, vadesi 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan; su ve atık su bedeli alacak asıllarının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’iler (sözleşmelerde düzenlenen her türlü zamlar dâhil) hakkında birinci fıkranın (ç) bendi hükümlerine göre yapılacak hesaplamalar sonucu belirlenen tutarların aynı fıkra hükümleri çerçevesinde ödenmesi hâlinde bu alacaklara bağlı cezaların ve gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’ilerin (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) tahsilinden vazgeçilir. ” hükmü gereği davacı şirketin başvurusu üzerine 7256 sayılı kanundan faydalan- dırıldığını ve borcunun taksitlendirildiğini, Davacı şirket yetkilisinin yapılandırma başvurusu aşamasında açılmış davadan vaz geçtiğini yazılı olarak beyan ettiğini,yasal düzenleme gereği bu dilekçenin verildiği tarih olan 29/01/2021 tarihi davacının davadan vazgeçtiğinin kabulünün gerektiğini, davacının bu hususta yönde beyanda bulunmadığını, mahkemece de araştırma yapılmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, su aboneliği kapsamında tahakkuk olunan faturadan kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir. Dava 03/02/2020 tarihinde açılmış olup yargılama aşamasında ,17/11/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7256 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yürürlüğe girmesi ile birlikte su ve atık su borcu ile ilgili olarak borçların yapılandırılması imkanı getirilmiştir. Bu kanun kapsamında olan kamu alacakları arasında ;3/3 maddede,” 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin su abonelerinden olan ve vadesi 31/08/2020 tarihinden önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan su, atık su ve katı atık ücreti alacakları ile bunlara bağlı fer’i (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacaklarından, (e) bendinde yer alan; “20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamındaki büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin, vadesi31/08/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacaklarından kesinleşmiş olup bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacaklar (bu maddede vadeye ilişkin belirtilen hükümler saklı kalmak kaydıyla) hakkında uygulanır.” “Kesinleşmiş Alacakların Yapılandırılması” başlıklı 2. maddesinin 7. fıkrasında;”2464 sayılı Kanunun 97. maddesine göre tahsili gereken ücretler ile su, atık su ve katı atık ücreti alacaklarından vadesi 31/08/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olanlar ile bunlara bağlı fer’iler (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) hakkında bu maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi hükümlerine göre yapılacak hesaplamalar sonucu belirlenen tutarların aynı fıkra hükümleri çerçevesinde ödenmesi hâlinde bu alacaklara bağlı cezaların ve fer’ilerin (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) tahsilinden vazgeçilir.” 9. fıkrasında;”2560 sayılı Kanun kapsamında büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin, vadesi 31/0802020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan; su ve atık su bedeli alacak asıllarının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’iler (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) hakkında bu maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi hükümlerine göre yapılacak hesaplamalar sonucu belirlenen tutarların aynı fıkra hükümleri çerçevesinde ödenmesi hâlinde bu alacaklara bağlı cezaların ve gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’ilerin (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) tahsilinden vazgeçilir.” hükmüne yer verilmiştir. Davalı vekili bilirkişi raporuna ilişkin itirazlarını içerir 26/05/2022 tarihli dilekçesinde açıkça davacı şirket ile davalı idare arasında 7256 sayılı kanun kapsamında 7934041 nolu mukaveleye ilişkin olarak 29/01/2021 tarihinde 12.944,89 TL tutarında 5 taksit olacak şekilde yapılandırmaya gidildiğini, davacının başvuru aşamasında açılmış davadan vazgeçtiği yönünde yazılı beyanda bulunduğunu beyan etmiştir. Aynı iddialara istinaf dilekçesinde de yer verilmiştir. Ancak her iki dilekçe ekinde belge sunulmadığı gibi, davacı tarafça bu hususta açıklama yapılmamış, mahkemece de araştırma yapılmamıştır. Buna göre; Anılan kanun ile getirilen bu olanaktan yararlanma konusunda, davacı tarafın, yaptığı bir başvurunun olup olmadığı, var ise ne gibi işlem yapıldığı araştırılmak üzere davalı kuruma müzekkere yazılması ayrıca davacıya beyanla bulunmak üzere süre ve imkan verilmesi, hasıl olacak sonuç dairesinde karar tesisi gerekirken eksik inceleme ile karar tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle; davacı ve davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edenlere istekleri halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/09/2023