Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/788 E. 2023/2711 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/788
KARAR NO: 2023/2711
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2022
NUMARASI: 2021/924 E – 2022/888 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 26/09/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araç ile maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, araçta meydana gelen zararların giderilmesi için davalı şirketle anlaştığını, davalı şirket çalışanlarınca aracın motoru, piston kolu, yağ pom- pası, motor yatağı ve krankın değiştirilmiş ise de bu malzemelerin kaza ile ilgisinin bulunmadığını, sadece arabanın yağsız veya susuz şekilde kullanılmasının bu şekilde arızaya sebebiyet vereceğini ve bu durumun davalının kullanımından kaynaklandığını, bu malzemelerin bizzat davacı tarafından alı- narak davalıya teslim edildiğini, buna ilişkin 8.260,00 TL lik fatura düzenlendiğini, 24/09/2018 de araç teslim alınmak üzere gidildiğinde davalı tarafça 12.004,14 TL tamir bedeli talep edildiğini, fahiş bedel talep edilmesi nedeniyle davacının aracı teslim alamadığını, davalı tarafça yapılan hizmetin davacının ihtiyaçlarını karşılamadığını, 6.000,00 TL gibi fahiş miktarda boya bedeli istendiğini, ancak aracın kazada hasara uğrayan kapısı bir bütün olarak değiştirildiğinden bununla ilgili olarak boya, işçi- lik bedelinin doğmaması gerektiğini beyanla, aracın geç teslim edilmesi ve dava- cının bu süre içinde araba kiralamasından dolayı 18.530,00 TL, 3.000,00 TL motor, 500,00 TL yağ pompası, 1.000,00 TL piston kolu, 500,00 TL motor yağı, 2.000,00 TL krank bedelinin dava tarihin- den itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; uyuşmazlık konusu aracın müvekkilinin tamirhane- sine çekici vasıtasıyla getirildiğini ve ağır hasarlı olarak teslim alındığını, gerekli olan her tür onarı- mın ve davacı tarafın isteği dahilinde ekstra bakım ve onarımın yapılması nedeniyle ücrete hak kaza- nıldığını, ancak müteaddit defalar talep edilmesine rağmen tamir bedelinin ödenmediğini, aracın mü- vekkili şirket çalışanları tarafından kişisel olarak kullanılmadığını,davacının dava dilekçesi eklerinde sunduğu parçaların davacının genel bakım ve onarım talimatı sonucunda alınıp değiştirildiğini, dava- cının muvafakatı üzerine … isimli şahsın aracı teslim almak için üzere geldiğini, ancak faturadaki parayı ödemekten imtina ettiğini, bunun üzerine de müvekkili tarafından araç üzerinde hapis hakkı kullanıldığını, bu durumun tutanağa bağlandığını, davacı tarafından sunulan faturaların gerçeği yansıtmadığını, davacının işbu dava açısından 3.kişi konumundaki … ile mutad ve sürekli olarak yaptığı ticaretin ve taşımanın bedelini müvekkiline ödetmeye çalıştığını beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce 2018/1122 E.,2019/1422 K. Nolu 24/12/2019 tarihli ilam ile ; ” AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE 1-Geç teslimden kaynaklı fatura hizmetleri ispatlanamadığından davacı talebinin kısmen kabulü ile 2.250,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2- Davalı tarafça boya bedeli olarak belirlenen 6.000,00 TL boya bedelinden 4.000,00 TL’nin tenziline buna göre davacının 24/09/2018 tarihli faturada 2.000,00 TL boya bedelinden sorumlu olmasına, 3-Motor arızası nedeniyle davacının karşılamış olduğu toplam 8.260,00 TL giderden tarafların muterafik kusurları dikkate alınarak 4.130,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiz ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir. Taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine dairemizce yapılan inceleme sonunda 2020/838 E., 2021/2799 K. Nolu 25/10/2021 tarihli ilamda ;” mevcut hasar dahilinde kapının bütün halinde değiştirilmesinin gerekip gerekmediği, eğer değiştirilecek ise kapı kısmında boya işlemine ihtiyaç du- yulup duyulmadığı, mahkemece davacının aracında yapılması gereken boyama işleminin tamir tarihindeki rayiç değerinin ne olduğu, davalı tarafça talep edilen boya bedelinin kadri maruf olup olmadığının, yeniden yapılacak boyama bedeli de gözetilerek davalıdan talep edilebilecek boya bedelinin tespiti, bu husustaki iddia ve savunmaların karşılanarak itirazların giderilmesi, bundan sonra davacının boya ve motor tamirine ilişkin menfi tespit talebi ve araçtan mahrum kalma nedeniyle talep edebileceği tazminat miktarı yönünden hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.”denilerek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Kaldırma kararımız sonrasında İlk Derece Mahkemesi’nce yine önceki karar doğrultusunda; AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE 1-Geç teslimden kaynaklı fatura hizmetleri ispatlanamdığından davacı talebinin kısmen kabulü ile 2.250,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Davalı tarafça boya bedeli olarak belirlenen 6.000,00 TL boya bedelinden 4.000,00 TL’nin tenziline buna göre davacının 24/09/2018 tarihli faturada 2.000,00 TL boya bedelinden sorumlu olmasına, 3-Motor arızası nedeniyle davacının karşılamış olduğu toplam 8.260,00 TL giderden tarafların müterafik kusurları dikkate alınarak 4.130,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiz ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Dava konusu ağır hasarlı olarak çekici üzerinde da- valının iş yerine getirildiğini, müvekkilinin aracı detaylı bir şekilde muayeneden geçirdiğini , sonuçta tarafların aracın bütün halinde boyanması hususunda anlaşmaya vardığını ,bu kapsamda en küçük ay- rıntıya kadar onarımının ve boya işleminin yapıldığını, aracın adeta baştan yaratıldığını, davacının boya işleminin ayıplı olduğu yönünde bir iddiası olmayıp “kazada aracın kapısının zarar görmesi ve kapının bütün olarak değiştirilmesi” nedeniyle bununla ilgili boya, işçilik bedelinin doğmaması gerek- tiği yönünde itirazda bulunduğunu, bilirkişinin ise kendisini verilen görevi aşarak boyama ediminin ayıplı olarak yerine getirildiği yönünde tespitte bulunduğunu, bu tespitin dosya içeriğine aykırı oldu- ğunu, neticede boya işleminin taraflarca anlaşıldığı üzere ve gereği gibi yapıldığını, motor hasarı ile ilgili olarak müvekkiline müterafik kusur izafe edilmesinin kabul edilemeyeceğini, ayrıca müvek- kilinin tamir için gerekli parçalar geldikten sonra makul süre içinde onarımı gerçekleştirdiğini,geç teslim söz konusu olmadığından buna ilişkin tazminat talep edilemeyeceğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, ayıplı araç tamiri nedeniyle maddi tazminat ve menfi tespit talebine ilişkindir. Dosya içeriğinden dava konusu aracın yolcu nakli için ticari amaçla kullanıldığı anlaşılmaktadır. Dairemizin önceki kararında;
“a-Motor arızası ile ilgili iddia ile ilgili olarak;İbraz edilen faturalardan, yarım motor reviz- yonu yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi heyetince yapılan incelemede motorun onarılmış olduğu, normal çalışmasını sürdürürken kapatılmış bir motorda ilk çalıştırma esnasında motorun revizyon gerektirecek şekilde hasar görmesi teknik olarak mümkün olmadığı gibi, bir arızası bulunmayan motorda da kısa kullanım sürelerinde hasar oluşmasının beklenmeyeceği, ilk çalıştırma esnasında motorda blok değişimini gerektirecek şekilde hasar oluşmasının, kaza esnasında motorun alt kesiminin hasar almış olması halinde mümkün olduğu, davalı taraf çalışanlarınca aracın motorunun kaza esnasında hasar görüp görmediğini kontrol etmeden çalış- tırılmış olması nedeniyle motor hasarının arttığı, bu bağlamda, ortaya çıkan motor hasarında tarafların eşit oranda müterafik sorumluluğunun bulunduğu, motor hasarına ilişkin olarak dosyaya sunulan 8.260,00 TL tutarındaki fatura kalemlerinin oluşan motor hasarı ve piyasa şartlarına uygun, (kadri maruf) olduğu, motor hasarının oluşmasında tarafların eşit kusurlu olmasına göre 4.130,00 TL’lik kısımdan davalının sorumlu tutulabileceği sonucuna varılmaktadır. b.Aracın geç tesliminden kaynaklanan araç kiralama bedeli ile ilgili olarak; Dosyaya mübrez fatura niteliğindeki belgeler aracın gerek karoser onarımı süresi gerekse motor onarım süresine açıklık getirecek nitelikte değildir. Aracın gerçek onarım süresine ilişkin tahkikat evra- kında bir bulguya ulaşılamamıştır. Bilirkişi kurulunca kaza tarihi ile ibraz edilmiş fatura tarihleri arasında bulu- nan yaklaşık 5 aylık sürenin makul onarım süresinin çok üzerinde olduğu, Dava konusu aracın karoser aksa- mının onarımı için gerekli makul süre 14 gün, motor revizyonu için ise gereken süre 6 gün, dava konusu araca eşdeğer bir aracın ortalama günlük kiralama bedelinin 150,00 TL olduğu belirtilmiştir. Aracın hasarına göre makul onarım süresi 14+6 = 20 gün olup dosya içeriğinden davacıya ait aracın tamiri yapılmak üzere 14/05/2018 tarihinde davalıya bırakıldığı, iş bu davanın açıldığı 14/11/2018 tarihine kadar geçen 184 gün boyunca davacıya iade edilmediği anlaşılmaktadır. Netice itibariyle davalı taraf, davacının aracını 184-20=164 gün kendi uhdesinde tutup teslim etmeyerek temerrüde düşmüştür. Davalının hasarlı aracın boyanmasına ve motorun tamirine ilişkin hizmeti ayıplı olarak sun- duğu, henüz muaccel hale gelmiş bir alacağının bulunmadığı gözetildiğinde TMK 950. Md anlamında hapis hakkını kullanamayacağı, aracın makul onarım süresinin aşıldığı ve araçtan mahrum kalınan 164 gün tazminat talep edilebileceği sonucuna varılmıştır. “şeklinde tespit yapılmıştır. Boya işlemi yönünden ise, mevcut hasar dahilinde kapının bütün halinde değiştirilmesinin gerekip gerekmediği, eğer değiştirilecek ise kapı kısmında boya işlemine ihtiyaç duyulup duyulmadığı, mah- kemece davacının aracında yapılması gereken boyama işleminin tamir tarihindeki rayiç değerinin ne olduğu, davalı tarafça talep edilen boya bedelinin kadri maruf olup olmadığının, yeniden yapılacak boyama bedeli de gözetilerek davalıdan talep edilebilecek boya bedelinin tespiti, bu husustaki iddia ve savunmaların karşılanarak itirazların giderilmesi hususu işaret edilmiştir. İlk derece mahkemesince bilirkişi kurulundan aldırılan 26/04/2022 tarihli ek raporda; A- Dosyaya mübrez hasar fotoğraflarında, aracın her iki ön kapısında da komple değişim ge- rektirir boyutta ağır hasar olduğu görülmektedir. Değişim işlemi, sac panelin eski formuna döndürülemeyecek boyutta hasar görmesi ya da onarım işçiliğinin değişim maliyetlerine yaklaşması durumunda yapılmaktadır. Hasar boyutları dikkate alındığında burada değişim işleminin yapılmış olması onarım metodolojisi bakımından uygun ve doğru bir işlemdir. Karoser sac panel değişim işlemlerinde, ister yeni parça ister araç rengi ile aynı renk çıkma parça olsun boyama işlemi, araçtaki boya bütünlüğünün sağlanabilmesi için yapılan değişim işlemi gereği bir zorunluluktur. B- Dava konusu araçta, onarım tarihindeki komple boyama bedeli ortalama 6.000-TL sevi- yelerinde olup, 24.09.2018 tarihli servis evrakında belirtilmiş boyama bedeli olay tarihindeki piyasa rayiçlerine uygundur. C- Davalı tarafın yapmış olduğu özensiz boyama işlemi nedeniyle ortaya çıkan ve 04.03.2019 tarihli keşif esnasında tespit edilmiş 20.05.2019 tarihli kök raporda belirtilmiş boya kusurlarının gide- rilebilmesi için harcanacak boya onarım bedelinin, kök rapor düzenleme tarihinde ortalama 4.000-TL olduğu belirtilmiştir. Yukarıda belirtilenler ile birlikte kök rapordaki görüş korunmuştur” denilmektedir. Neticede , motor hasarı ve geç teslimden kaynaklanan zarar ile ilgili hususlar önceki kararımızda ayrıntılı olarak değerlendirilmiş , kaldırma kararında işaret edilen boya bedeli ile ilgili hususlar ise alınan ek rapor ile açıklığa kavuşmuş olmakla, dosya içeriğine uygun bulunan bilirkişi raporunu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalıın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 572,44-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 392,54-TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/09/2023