Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/763 E. 2023/802 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/763
KARAR NO: 2023/802
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 23/01/2023
NUMARASI: 2022/1164 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/12/2022 tarihinde davacı işyerine gelinerek belirli periyotlarda değiştirilen elektrik sayacı değişim işleminin gerçekleştirildiğini,sayaç değişim nedeni olarak da tutanakta “sayaçta üst kapak ikazı mevcut” denilmek suretiyle sayaç değişim sebebinin açıklandığını,bu işlem gerçekleştirildikten sonra müvekkili aleyhine hiçbir açıklama ve herhangi bir belge ve bulgu olmaksızın kaçak elektrik enerjisi tüketimi yapıldığı yönünde gerçeği yansıtmayan bilgilendirme mesajı ile fatura oluşturulduğunun bildirildiğini,davacının kaçak elektrik kullanmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak kaydı ile; dava konusu faturalar nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespiti ile haksız ve usule aykırı oluşturulan fatura nedeniyle muhtemel enerji kesme yaptırımının adli yardım talebi bulunduğundan ve çok yüksek miktarlı olduğundan teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına, enerji kesilmiş ise yeniden açılmasına, davacı aleyhine başlatılması muhtemel icra takibinin adli yardım talebi bulunduğundan teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına, takip başlatılması halinde de yine aynı şekilde durdurulmasına ve dava sonucunda iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 27/12/2022 tarihli tensip tutanağının 7 no’lu ara kararında ; dava konusu tahakkuk ettirilen borçla sınırlı olacak şekilde faturaların toplam değerinin %15’i oranında teminat ile elektriğin kesilmemesine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, davaya konu faturalara ilişkin icra takibi başlatılmamasına ilişkin ihtiyati tedbir talebine ilişkin olmak üzere yaptığı incelemede; “Dava konusu faturalara sınırlı olmak ve davanın açıldığı 26/12/2022 tarihinden önce açılan bir icra takibi de bulunmamak İİK’nun 72/2. maddesi gereği tedbire konu fatura bedellerinin toplamı olan 660.019,79 TL nin takdiren %15 i tutarında tutarında nakdi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiği takdirde davaya konu Fatura Seri No: …, Fatura Tarihi/Dönemi: 16/2/2022-12/2022 Hesap Numarası:…, Tüketim Noktası: …, Hizmet Noktası: …, Fatura Tutarı: 453.378,74 TL, Ad Soyad : … ve Fatura Seri No: …, Fatura Tarihi/Dönemi : 16/2/2022-12/2022 Hesap Numarası: …, Tüketim Noktası: …, Hizmet Noktası: …, Fatura Tutarı: 206.641,05 TL Ad Soyad : … olan 2 adet fatura ile ilgili olarak davalı tarafından davacı aleyhine açılacak icra takibinin durdurulmasına” dair 29/12/2022 tarihinde karar vermiştir. Bu karara davalı vekili itiraz etmiştir.İtirazın incelendiği duruşmada bu kez;”İhtiyati tedbire yapılan itirazın reddine, 2-Ara kararın taraflara tebliğine” dair istinafı kabil olmak üzere 23/01/2023 tarihinde karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların ve yaklaşık ispat koşulunun somut olayda gerçekleşmediğini, kaçak kullanımın ispatlanmış olduğunu, teminat miktarının yetersiz olduğunu ileri sürerek adil yargılanma ilkesi ışığında ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, aksi halde %100 oranında teminata hükmedilmesine karar verilmesini,ayrıca icra takibi yapılmaması için verilen ihtiyati tedbir kararı gereği teminatın yatırılmadığını,bu nedenle bu konuda ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, kaçak tespit tutanağı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturalar nedeniyle menfi tespit, elektriğin kesilmemesi ve icra takibinin yapılmaması konusunda ihtiyati tedbir taleplerine ilişkindir. Davadaki ihtiyati tedbir kararına yönelik istinaf itirazları yönünden yapılan değerlendirmede; HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir”. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yedi- emine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Davacı vekili; dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesi/ kesilen elektriğin açılması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir . Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahal iş yeri olup işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir. Bu haliyle HMK’nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesinde ve teminat miktarının belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Takibin durdurulması yönünden ise; İcra ve İcra ve İflas Kanun’unun 72/3. maddesinde, “….icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve göstereceği teminat karşılığında mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir…” düzenlemesi bulunmaktadır. İİK 72. maddesindeki düzenlemeye göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasının icra işlemlerini durdurmayacağı, verilen ihtiyati tedbir kararının sadece icra veznesine yatan paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi yönünde olabilecektir. Mahkemece İİK’daki özel düzenleme nedeniyle karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından elektriğin kesilmemesi ve takibin durdurulmasına ilişkin ayrı ayrı %15 teminatla ihtiyati tedbir kararı verildiği,ancak bu konuda iki ihtiyati tedbir kararı için öngörülen ayrı ayrı %15 teminatın yatırılmadığı ,99.002,00 TL teminatın elektriğin kesilmemesi için verilen tedbir kararından hemen sonra ilk tedbir kararı için yatırıldığı ,faturaların icraya konulmamasına dair 29/12/2022 tarihli ara kararının davacı vekiline 03/01/2023 tarihinde tebliğ edildiği,ancak yasal sürede bu konudaki teminatın yatırılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle elektriğin kesilmemesine dair ihtiyati tedbire karşı davalının istinaf talebinin yerinde olmadığı,ancak faturaların icraya konulmamasına dair ihtiyati tedbir kararı için teminatın davacı tarafça 1 haftalık yasal süre içinde yatırılmadığından HMK 393/1 md gereğince buna dair tedbir kararı kendiliğinden kalkmış sayılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davalının sadece dava konusu faturaların takibe konulmaması yönünden verilen ihtiyati tedbir kararına karşı istinaf başvurusunun kabulü ile sadece buna dair karar HMK 353/1b-2.madde gereği kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden karar verilesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının sadece dava konusu faturaların takibe konulmaması yönünden verilen ihtiyati tedbire karşı istinaf başvurusunun kabulüne, buna dair 29/12/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararı HMK 353/1-b-2 md gereğince kaldırılarak davalının dava konusu faturaların takibe konulmaması hakkındaki 29/12/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazının kabulü ile teminat süresinde yatırılmadığından buna yönelik ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılmasına, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin esas kararla birlikte mahkemesince değerlendirilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/03/2023