Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/751 E. 2023/934 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/751
KARAR NO: 2023/934
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2022
NUMARASI: 2021/740 E – 2022/710 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 28/03/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in elektrik borcundan dolayı 20/05/2016 tanzim tarihli ve 20/06/2016 vade tarihli 90.000-TL bedelli kambiyo senedini davalı tarafa verdiğini, senedin borcu bir kısmı çek ve bir kısmı da olarak nakit ödendiğini, buna rağmen davalı tarafın işbu kambiyo senedini İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, müvekkilinin söz konusu kambiyo senedindeki bedeli fazlası ile ödediğini, bu itibarla borçlu olmadığının tesbitine ,icra takibi durdurularak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, kötü niyetli davalının %20 kötü niyet tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasına 2016/05 dönemine ait … seri numaralı kaçak elektrik zaptı için idari takipte iken yapılan taksitlendirmeden dolayı alınan kambiyo senedi konu edildiğini, ilgili takibe konu edilen borcun davacı yanca ödenmiş olması hasebiyle söz konusu icra takibi feragat edilerek kapatıldığını, davacı yanın davaya konu edilecek herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını ve davanın konusuz olduğunu, davacı aleyhine ikame edilmiş icra takibinin haksız ve kötüniyetle açıldığını iddia ve beyan edilmişse de davacı mevzuat gereği üzerine düşen borcu vadesinde ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması nedeniyle işbu icra takibine kusurlu eylemiyle bizzat kendisi sebebiyet verdiğini, hukuk düzeni tarafından kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını, kabul edilmiş olması iyi niyetin varlığının karine ve kötü niyetin varlığının da ispat edilememiş olması nedeniyle kötü niyet tazminatı talebinin reddinin gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, İİK’nın 72/5. maddesi gereği 90.153,91 TL alacağın takdiren %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından kötü niyet tazminatına hükmedilmesi kararının hukuka aykırı olduğu, müvekkili Kurum tarafından davacı aleyhine ikame edilmiş olan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına, 2016/05 dönemine ait … seri numaralı kaçak elektrik zaptı için idari takipte iken yapılan taksitlendirmeden dolayı alınan kambiyo senedinin konu edildiği, ilgili takibe konu edilen borcun davacı yanca ödenmiş olması hasebiyle söz konusu icra takibinden feragat edilerek kapatıldığı, belirtildiği üzere müvekkili şirket tarafından borcun ödendiği fark edilir edilmez icra takibinden feragat edildiği, bunun iyi niyetin bir göstergesi olduğu, yine davacı tarafça dava açılmadan önce müvekkili şirkete borcun ödendiğini belirterek dava açılması önlenebilir böylelikle yargının meşgul edilmesinin önlenebileceği, davacı aleyhine ikame edilmiş olan icra takibinin haksız ve kötüniyetle başlatıldığı iddiası ile kötü niyet tazminatına hükmedilmiş olsa da; davacı, mevzuat gereği üzerine düşen borcu vadesinde ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması nedeniyle işbu icra takibine kusurlu eylemiyle bizzat kendisi sebebiyet verdiğini, davacı taraf menfi tespit davası açmak zorunda olmadığı gibi, müvekkili şirketin haksız ya da kötü niyetli olduğu kabul edilemez nitelikte ve gerekçelendirilemediği, davacı tarafın uğradığı bir zararın dava kapsamında ispatlanmamış ve gerekçelendirilmemiş olduğu, iyi niyetin varlığının karine ve kötü niyetin varlığının da ispat edilememiş olması nedeniyle kötü niyet tazminatı talebinin reddi gerektiği , kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , menfi tesbit talebine ilişkindir. Davanın dayanağı olan İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında ; takip alacaklısının … A.Ş. takip borçlularının ise … ve… olduğu, 20/05/2016 tanzim ve 20/06/2016 vade tarihli 90.153,91 TL bedelli bono dayanak yapılarak toplam 106.972,55 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 10/06/2018 tarihinde takip başlatıldığı, takip alacaklısı tarafından 20/01/2022 tarihinde tahsil harcı yatırıldığı, 21/01/2022 tarihinde icra takibinden feragat dilekçesi gönderildiği anlaşılmıştır. Mahkemece dava konusu icra takibindeki abonesi olmayan davacı aleyhine kaçak elektrik kullanımına dayalı ödemesi yapılan borçtan dolayı bedelsiz senede dayalı icra takibi yapmasında davalının davadan sonra icra takibinden feragat edilmiş olması nedenleriyle kötüniyetli olduğunun kabulü gerektiği kanaatine varıldığından İİK’nın 72/5. maddesi gereği alacağın takdiren %20’si oranında 90.153,91 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir Davalı vekilince yargılama sırasında verilen 30/03/2022 tarihli dilekçede ; ilgili icra takibinin kaçak elektrik zaptı idari takipte iken yapılan taksitlendirme sebebiyle alınan kambiyo senedine ilişkin olduğu,sözkonusu borcun senet takibi başlatılmadan önce ödenmiş olması sebebiyle ilgili icra dosyasının feragat sebebiyle kapatıldığı beyan edilmiştir.İİK 72/5 maddesinde “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” denilmektedir. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile ,davalı vekilinin beyan dilekçesi içeriğine göre ,kambiyo senetlerine özgü takibe konu edilen senedin,icra takibi yapılmadan evvel ödenmiş olduğu,buna rağmen takibe konu edildiği,dava açıldıktan sonra takipten feragat edilmesi sebebiyle davanın konusuz kaldığı ,bu sebeple esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve hukuka uygun olup, somut olayda ödenmiş senedin icra takibine konu edilmesi sözkonusu olduğundan ,borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılmakla, koşulları oluştuğundan davacı lehine İİK 72/5 maddesi uyarınca % 20 oranında tazminata hükmedilmesinde de usul ve hukuka aykırılık bulunmadığından,davalı tarafın istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf masrafının istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/03/2023