Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/742 E. 2023/3097 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/742
KARAR NO: 2023/3097
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2022
NUMARASI: 2021/488 E – 2022/794 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 24/10/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 25.11.2015 tarihinde akdedilen elektrik Enerjisi Serbest Tüketici Sözleşmesiyle 01.01.2016 – 31.12.2016 Tarihleri arası enerji satın alınmasının kararlaştırıldığını, 31.12.2015 tarihi itibariyle geçerli olmak üzere önceki tedarikçi dava dışı … A.Ş. ile imzalanan 28.11,2014 Tarihli sözleşmenin feshedildiğini, davalı şirket yetkililerince sayaç numarası ve kodların yanlış girilmesiyle müvekkilinin 2016 yılı ocak ve Şubat aylarında önceki tedarikçi firmadan elektrik enerjisi satın almak zorunda kaldığını, dava dışı tedarikçi firma tarafından müvekkiline 2016 Ocak ve Şubat aylarına ilişkin düzenlenen 465.714,80-TL tutarlı faturanın 15.02.2016 tarihinde 286.202,63-TL tutarlı faturanın da 14.03 2016 Tarihinde ödendiğini, bu faturalardaki 1kwh bedelinin 0,205219-TL olduğunu, oysa ki müvekkilinin davalı ile yaptığı sözleşme gereği 1kwh enerji bedelinin 0,17190-TL olduğunu, bu duruma göre müvekkilinin iki dönem faturadan dolayı 75.612,60TL + 46.467,36TL = 122.079,97 TL fazla ödeme yaptığını, bu ödemenin davalının hizmet kusurundan kaynaklandığından bahisle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL zararlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Yargılama sırasında, davacı vekilince verilen dilekçe ile dava değeri 124.464,83-TL ‘ye yükseltilmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirket ile 01.01.2016 tarihi itibariyle enerji tedarik edilmek üzere 25.11.2016 tarihli Elektrik Enerjisi Serbest Tüketici Sözleşmesinin akdedildiğini, serbest tüketici ölçüm noktalarının sayaç okuma kurumlar tarafından 01.07.2015 tarihinde kadar oluşturması zorunluluğunun getirildiğini, bu kapsamda sayaç … kodlarının serbest tüketici ölçüm noktaları ile birleştirilmesinin öngörüldüğünü, bu maksatla davacıya ait sayacın … kodunun … A.Ş.’nin serbest tüketici talep ekranından 04.12.2016 tarihinde talep edildiğini, davacı tarafından … kod numarasının … olarak müvekkiline iletildiğini, bu numara üzerinden talep ekranından talep edildiğinde böyle bir numaranın ölçüm noktasıyla ilişkilendirilmediği, bu numaranın sisteme kaydı olmadığından müvekkiline bildirilen … numarasının yanlış girilmediğini, bu durumun … A.Ş.’den sorulabileceğini, verilen numara üzerinden sayaç ölçüm noktasına bağlantı kurulamadığı hususunun davacıya derhal bildirildiğini, aynı hususun elektrik dağıtım hizmeti veren ve davacının sayacını okuyan Organize Sanayi Bölgesine de bildirildiğini, bunun üzerine davacı şirket yetkililerince … numara üzerinden sayaç ölçüm noktasına bağlantının ve kayıt işleminin denenmesinin talep edildiğini, bu numara üzerinden bağlantı yapılabilindiğini, olayda müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, sözleşmeye konu sayaç ölçüm noktasının bağlantı kurulduğu düşüncesiyle sürecin geçirildiğini, davacının doğru sayaç üzerinden bağlantı sağlanamadığını eski tedarikçisinin ihtarı üzerine öğrenildiğini, 05.02.2016 Tarihi itibariyle bağlantının kurulabildiğini, ilgili sayacın sayaç okuyan kurum olan Organize Sanayi Bölgesi tarafından tanımlanmasının daha sonra yerine getirildiğini, bu durumun … A.Ş.’den sorulabileceğinden bahisle haksız ve hukuki dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ; davacının davasının kabulü ile, 1.000,00-tl için dava tarihi olan 10/05/2016 tarihinden itibaren, 123.464,83-tl için ise ıslah tarihi 31/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.Mahkemece verilen kararı, davalı vekili istinaf etmiş olup,Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda ;2019/1909 E – 2021/1857 K sayılı 22/06/2021 tarihli kararı ile ,”… kodu” ile “ölçüm noktasına ait tekil kod” ve sisteme kayıt ve tanımlanma tarihleri ,kimin yükümlüğünde olduğu konusunda mahkemece karar gerekçesinde değerlendirme yapılmamıştır.Bu yönden ,her iki kavramın açıklandığı ve buna göre Yönetmelik değişikliği hükümlerine göre ,tekil kodun tanımlanması yönünden davalı kusuru olup olmadığının açıklandığı rapor alınmalıdır.(Bilirkişi kurulunun 2.ek raporda EPTHY’nin 28,29,30,31 maddelerindeki, abonenin bilgilendirilmesi, abonenin eksik bıraktığı hususlar yönünden abonenin bilgilendirilmesi gerektiği, davalının hizmet kusuru bulunduğuna ilişkin görüş yüzeysel ve olaya uygun bulunmamaktadır.) Bu sebeplerle ,davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ” karar verilmiştir.Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda; “Davanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla KISMEN KABULÜNE,122.079,97 TL alacağın, 1.000,00 TL’sine dava tarihi olan 10.05.2016 tarihinden itibaren, 121.079,97 TL’sine ıslah tarihi olan 31.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE” şeklinde hüküm kurulmuştur. Mahkemece verilen kararı, davalı vekili istinaf etmiştir.Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; davacının portföye dahil edilememesinin sözleşme tarihinde “tekil kodunu” tanımlı hale getirmeyen davacının kusurundan kaynaklanmasına karşın, mahkeme müvekkili şirketin kusurlu bulunduğunu, mevzuattaki 28.02.2015 tarihli değişiklik ile tekil kod uygulamasına geçildiğini ve tekil kodun sisteme tanımlı hale getirilmesi nin davacının- dağıtım firmasının sorumluluğunda olduğu, müvekkili şirketin bir dağıtım şirketi olmadığı , tedarik şirketi olduğu, sayaç okuma ve dağıtım hizmetini Dağıtım şirketlerinin verdiği, bu nedenle Davacı’nın tekil kodunu sisteme tanımlı hale getirmekle yükümlü olan Davacı’nın Dağıtım Şirketi olduğu, Davacı Dağıtım şirketi tarafından sisteme tanımlı hale getirilmiş ölçüm noktasına ait tekil kodu Tedarikçi’ye iletir ve sistemden bu numara üzerinden girişinin yapıldığı, tedarikçinin tekil kodun sisteme tanımlı hale getirilmesi sürecinde bir rolü bulunmadığı, davacının tekil kodunun sisteme geç tanımlatılması ya da tanımlatılmaması sorununu Dağıtım firması (eğer tüketici bir Organize Sanayi Bölgesine üyeyse bu ilgili OSB’dir) ile çözmesi gertiği, bundan dolayı davacının bir zararı varsa bunu dağıtım firmasına yöneltmesi gerektiği, bu sebeplerle Davacı’ya ait tekil kodu sistem üzerinden mevzuata göre süresinde (sözleşme süresinden 1 ay önce) talep eden ancak tekil kodun tanımlı olmadığı yanıtı alan Müvekkili Şirket’e kusur izafe edilmesinin mümkün bulunmadığı, Müvekkili Şirketin tekil kodun sisteme tanımlı olmadığı uyarısında bulunduğunu, Davacı Şirketin kodun yanlış girildiğini ileri sürdüğünü, buna karşın Davacı Şirketin eski tedarikçisinden enerji almaya devam ettiğini ve son aşamada eski tedarikçisinden daha pahalı enerji temin etmiş olduğundan söz konusu farkı tazminat konusu yaptığını , Davacının söz konusu durumundan Davacı’nın kendisi ve kendisine hizmet veren Dağıtım Şirketi (OSB üyesi ise ilgili OSB) sorumlu olduğu, taraflarınca sunulan … sistemine ait ekran görüntüleri ve …’ın 26.12.2017 tarihli müzekkere cevabının değerlendirmeye alınmadığı, mahkemece …’dan hatalı olarak davacının ölçüm noktasının hangi tarihte tanımlı hale geldiği sorulmuş ve …’dan “23.01.2013” yanıtı alınmış olduğu, düzeltmeleri üzerine, …’dan bu sefer Davacının tekil kodunun sisteme ilk olarak hangi tarihte tanımlı hale geldiği sorulduğunda …’dan 02.02.2016 tarihinde tanımlı hale geldiğinin belirtildiğini , Tekil kod tanımlı hale getirilmeden porföye ekleme işleminin yapılamadığı mevzuat hükümleri ile sabitken yerel mahkemece gerekçeli kararda halen Davacının (ölçüm noktasının) sisteme 23.01.2013 tarihinde kayıtlı hale geldiği ifade olunduğu, Davacının tekil kodunun hangi tarihte sisteme kaydedildiği ve (yeni mevzuata göre) hangi tarihten itibaren portföye eklenemeye elverişli hale geldiğinin sorgulanmadığı, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir….nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , alacak talebine ilişkindir.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; taraflar arasında 25/11/2015 tarihinde Elektrik Enerjisi Serbest Tüketici Sözleşmesi akdedildiği, 01/01/2016- 31/12/2016 tarihleri arasında davacı tarafın enerji alması konusunda anlaşıldığı, sözleşmeye göre sözleşme süresi boyunca tüketiciye uygulanacak elektrik enerjisi birim satış bedelinin sabit 0.17190 TL/kwh olacağı sözleşme süresince ek bir bedel uygulanmayacağının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Konu ile ilgili mevzuat hükümleri incelendiğinde;Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği’nin 30/B-1 maddesi: (28.02.2015 TARİHLİ DEĞİŞİKLİK)”1) Serbest Tüketicilere ilişkin uzlaştırma esas veri-çekiş birimlerine ait tedarikçi değiştirme ve mali uzlaştırma süreçlerinde kullanılmak üzere … ve dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler hizmet sundukları ve sayaçları okumakla yükümlü oldukları serbest tüketicilerin aşağıda yer alan bilgilerini PYS üzerinde tanımlanacak veri tabanına eklemek ve güncel tutmakla yükümlüdür.a- Tüketim noktasının PSY’ye kayıt için gerekli tekil kodub- Tüketim noktasının içerisinde bulunduğu il ve ilçe bilgisi2) PYS 30/A maddesi kapsamındaki kayıt girişler sırasında yeni tedarikçi olmak isteyen piyasa katılımcısının sayaç kaydı için giriş yaptığı tekil kodun birinci fıkranın (b) bendi çerçevesinde oluşturulan veri tabanında olup olmadığını kontrol eder. Veri tabanında yer alan tekil kodlarla eşleşmeyen girişlere izin verilmez.” hükümlerini içermektedir.25.02.2016 tarihinde yayınlanan 29635 sayılı Resmî Gazete ile Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Tekil kod; Dağıtım şirketleri tarafından dağıtım bölgelerindeki her bir tüketim noktası için belirlenen ve tüketim noktasının Piyasa Yönetim Sistemine kaydı için de kullanılan münhasır kayıt kodunu ifade etmektedir. Bu münhasır kodun elektrik faturalarında yer alması zorunlu tutulmuş olup yönetmeliğin yayınladığı tarihten itibaren dağıtım şirketlerine faturalarında tekil kodun yer almasına ilişkin çalışmalarını tamamlamaları için 01.04.2016 tarihine kadar zaman tanınmıştır. Aynı zamanda bu süreçte de herhangi bir aksaklık rekabeti kısıtlayıcı veya engelleyici etki doğmamasını teminen, tekil kodun faturalarda yer alan bilgilerden türetilmesi esas alınmıştır. Yani eski hali ile faturada abone numarası, tesisat numarası gibi elektrik tüketim noktasını işaret eden kodlardan tekil kod türetilebileceği anlamına gelmektedir. İlgili bölgede sorumlu bulunan dağıtım şirketi tarafından belirlenecek olan bu kod, uygulamanın başlaması ile piyasa yönetim sistemine kayıtlarda da kullanılabilecek münhasır bir kod özelliği taşımaktadır.Tekil kod, bağlantı noktaları için kayıt aşamasında verilen tesisat ( abone) numarasıdır. Tekil kod, dağıtım bölgesinde yer alan her bir tüketim noktası için kayıt aşamasında oluşturulan tesisat (abone) numarası ile eş ve benzersiz numaradır.Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (“Değişiklik Yönetmeliği”), 25 Şubat 2016 tarihli ve 29635 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Değişiklik kapsamında, dağıtım şirketleri tarafından dağıtım bölgelerindeki her bir tüketim noktası için belirlenen ve tüketim noktasının Piyasa Yönetim Sistemi’ne kaydı için de kullanılan münhasır kayıt koduna dayalı tekil kod uygulamasına geçilecektir. Ayrıca sabit tüketimi bulunan kamu tüzel kişilerine elektrik dağıtım şirketleri ile perakende satış sözleşmesi ya da ikili anlaşma imzalama olanağı getirilmiştir.Geçiş sürecinde rekabeti kısıtlayıcı veya engelleyici etkiyi önlemek adına, görevli elektrik tedarik şirketlerine, 1 Nisan 2016 tarihine kadar tekil kod bilgisinin faturalara eklenmesine ilişkin çalışmalarını tamamlama yükümlülüğü getirilmiştir. Dairemizin kaldırma kararından sonra mahkemece alınan 21.02.2022 tarihli raporda; “Davacı şirketin Ocak.2013 tarihinde … A.Ş.’den elektrik satın aldığı, Ocak.2015 tarihinden sonra … A.Ş.’ne geçtiği, Mart.2016 tarihine kadar elektrik satın aldığı görülmektedir. … A.Ş. tarafından 02.12.2015 talep tarihinde … nolu ETSO kodlu ölçüm noktası için başvuru yapıldığı görülmektedir. … nolu ETSO kodlu ölçüm noktasının portföyden çıkış tarihi 03.02.2016 olarak gözükmektedir. 02.02.2016 tarihinde saat 11:35’de … tarafından …’a ekran görüntüsü bulunan abonenin ETSO kodunun mevcut tedarikçisi tarafından bildirildiğini, ETSO kodu tanımlı olmadığından talep edemediklerini belirtmektedir. EPİAŞ’ın maillere cevabında sayaç okuyan kurum OSB ile iletişime geçip tekil kod tanımlaması yapılması gerektiğini belirtmektedir. 01.03.2016 tarihinde … nolu ETSO kodlu ölçüm noktası portföye giren serbest tüketiciler kesin listesinde (… yazısı ek-4) görülmektedir. … nolu ETSO kodlu ölçüm noktası için talep tarihi 02.02.2016 olduğu tedarikçi değişimi bildirimi yapıldığı, portföyden çıkışın ise 01.12.2016 tarihinde gerçekleştiği görülmektedir. Davalı … A.Ş. 01.12.2015 tarihinde davacıdan talep ettiği … nolu ETSO kodu ile portföyüne dahil edebilmek için … sistem ekranına giriş yapmıştır. Ekranda girilen ETSO kodlu ölçüm noktası ile ilgili tekil no tanımlı değil bu ölçüm noktası talep edilemez uyarısı çıktığını, bunun da davacıya bildirildiği görülmektedir. Davalı tarafından sayaç okuması yapan Organize Sanayi Bölgesine yönetmelik gereği bildirim yapıldığının ifade edilmesine rağmen belgesi dosyada bulunamamıştır. … tarafından … hanıma (… enerji) 02.12.2015 tarihinde diğer ETSO kodu olan … numaralı kodu bildirerek birde bunu dener misin maili gönderdiği ve davalı tarafından … üzerinden bu kodun tanımlandığı görülmektedir. 29.01.2016 tarihinde davacının aboneliğinin … olduğunun ortaya çıkması üzerine davalı tarafından 02.02.2016 tarihinde …’a mail yazılarak tekil kodun tanımlı olmadığı, EPIAŞ ın 02.02.2016 tarih ve saat PM 2:49’daki cevap mailinde sayaç okuyan OSB ile iletişime geçilerek tekil kod tanımlaması yapılması gerektiği bildirilmiştir. … kayıtlarında 02.02.2016 tarihinde … nolu ETSO kodu ile portföye ekleme talebi yapıldığı bildirilmektedir. …’ın yukarıda belirtilen yazısında serbest tüketici ölçüm noktaları kaydının yapılamaması (sayaçların kaydı olmaması) durumunda …’a bildirilmesi, …’a bildirilen noktası talebinin sayaç okuyan OSB’ye gönderilmesi, süresi içinde sayaç listesi düzeltmelerinin yapılması gerektiği belirtilmektedir. Dava konusu sayacın kayıt sürecinde …’a başvuru 02.02.2016 tarihinde yapılmıştır. Davalı tarafından ilk yapılan başvuru sırasında tekil no tanımlı değil uyarısı alındığında …’a başvuru yapılması gerekmektedir. Tekil kod tanımı OSB dağıtım şirketi tarafından yapıldıktan sonra davalının 02.12.2015 tarihinde yaptığı talep işleminin sorunsuz olarak yapılabileceği görülmektedir. Daha sonraki aşamada abonenin portföye alınması talep edilen sayaç listelerinin kontrol edilmesi gerekmektedir. Bu işlemde (sayaç listesinin kesinleşme öncesi) yapılmamıştır. Bu işlemler yapıldığında sayaç talepleri listesi kontrol edildiğinde hatalı olan varsa tespit edilecek ve hatalı işlem yapılan sayaç pasife alınarak doğru sayacın kaydı yapılabilecekti. Davalı personeli tarafından …’a ekranda giriş yapılmadığı başvurusu yapılmadığından hatalı ETSO kaydı gerçekleşmiştir. Sayaç listeleri kesinleşmeden önce kontrol edilmediğinden hatalı portföy talep girişi tespit edilememiştir.Davacı tarafından indirimsiz elektrik enerjisi kullandığı Ocak-Şubat ayı faturalarının toplamı 751.917,45 TL olduğu ve faturaların ödendiği, sözleşme gereği davacı … A.Ş.’nin indirimli elektrik enerjisi kullanarak ödemesi gereken yukarıda hesaplanan faturaların toplamı 122.080,02 TL bulunmuştur. Davacı tarafından talep edilen bedel 122.079,97 TL’dir.Davalı … A.Ş. tarafından Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği kapsamında portföye alınma (tedarikçi değişimi) esnasında yapması gereken tekil no tanımlı olmadığı için … başvurusunu yapmadığı, talep edilen-kaydı olmayan sayaçları kontrol etmediği, sayaç Tistesi kesinleşmeden Jlisteyi kontrol etmediği, portföye alınan sayaç işlemlerinin doğru olarak yapıldığının kabul edildiği, hatalı sayacın pasif duruma alınması işlemini yapmadığı, sözleşme gereği elektrik enerjisi vermesi gereken davacı abonesine elektrik enerjisini sağlayamadığından yaptığı işlemlerde hizmet kusuru bulunduğu” görüşü belirtilmiştir.Davalı yanın itirazları üzerine alınan ek raporda kök rapordaki görüşlerinde değişiklik olmadığı beyan edilmiştir. Mahkemece ,Dairemizin kaldırma kararından sonraki yargılamada alınan bilirkişi kurulu raporunun kaldırma kararımızda işaret edilen hususları kapsadığı , hüküm kurmaya elverişli olduğu,buna göre ortaya çıkan zarardan davalının kusuru nedeniyle sorumlu olduğu gerekçesiyle ,mahkemece verilen kararda maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 8.339,28 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.084,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.254,18 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/10/2023