Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/73 E. 2023/1477 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/73
KARAR NO: 2023/1477
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/10/2022
NUMARASI: 2018/351 E – 2022/854 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 11/05/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 2004 yılında … Mah. …. Caddesi No:. Kat.. Beyoğlu adresinde konfeksiyon atölyesi işletmeye başladığını, 2004 yılı Mart ayında kendi adına … ile sözleşme yaptığını, işyerinde sayaç olmadığı için yeni sayaç alıp taktıran davacının …’a başvuru yaptığını, sayacın o süreçte kullanıma açıldığını, bir süre sonra …’ın görevlileri gelerek elektrik saatini mühürlediğini, akabinde 30.04.2014 tarihinde sayacı kontrol edip müfettişlik mühründe sorun olduğu gerekçesiyle tekrar saati söktüğünü ve taraflarına yeni saat almaları için süre verdiklerini, bu süreçte davacının kendisine kesilen tüm elektrik faturalarını düzenli olarak ödediğini, 03.03.2004-30.04.2004 tarihleri arasında kaçak elektrik kullandığı gerekçesiyle 4.609,500 TL ceza kesildiğini, 30.04.2004 tarihinde …’ın tuttuğu tutanakta sayacın kulaklarının mühürlendiğinin yazdığını, oysa ki davacının sayacın kulaklarının koparıldığı gerekçesiyle ceza uygulandığını, haksız ve usulsüz kesilen ceza sebebiyle davacının işyerinin günlerce kapalı kaldığını ve uğradığı maddi zarar sonucunda da işyerini kapatmak zorunda kaldığını, …’ın işbu tutarsız tavrı nedeniyle davacının mağdur edildiğini, aynı alacak için iki tane icra takibi başlatıldığını, Beyoğlu 5. Asliye Ceza Mahkemesinde süren yargılama neticesinde de çıkan bilirkişi raporunda davacının ya da …’ın uhdesinde iken sayacın bozulup bozulmadığı hususunun tespit edilemediğini, bilirkişi raporunda “yapılan hesaplama sonucunda suç tarihinden önceki ortalama günlük tüketim miktarının, suç tarihinden sonraki ortalama günlük tüketim miktarına ve mahaldeki kurulu güce uyumlu olduğunun anlaşıldığını, ancak sayaç üzerinde yapılan inceleme sonucunda da fazı gerilim ucunun izole edildiğinin anlaşıldığını, bu şekliyle sayaca müdahale fiilinin kimin zilliyetliğinde iken sayaca müdahale edildiğinin dosya içerisinde bilgi ve belgelerden mümkün olmadığına” denmek suretiyle raporunu teslim ettiğini, davacının … yetkililerinin yapmış oldukları hata neticesinde mağdur olduğunu, işyerinin çalıştırılamamış olması sebebiyle biriken kira borcu yüzünden eşyalarını kiraya sayarak bırakıp çıkmak zorunda kaldığını,Beyoğlu …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip ile mükerrer yapıldığını ileri sürdüğü Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyalarından dolayı dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın kabulünü davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasının (adli yardım) değerlendirilerek teminatsız durdurulmasını talep ve dava etmiştir .Davacı vekili 23/11/2020 tarihli dilekçesi ile icra dosyaları kapsamında davanın … A.Ş ‘ye de yöneltilmesini içeren dilekçe sunmuştur. Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle mahkemenin görevli olmayıp davanın usulden reddi gerektiğini, zira dava dilekçesinde anlaşılacağı üzere davacının tacir olduğunu talep konusunun ticarethane ile ilgili olduğunu, işbu nedenle ticari nitelikte olan davada İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, işbu nedenle öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı şirketin, … A.Ş. (…), Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 02.04.2004 tarihli ve 2004/22 sayılı karar ile özelleştirme kapsam ve programına alındığını …A.Ş. (…)’nin hissedarı olduğu … Esas Sözleşmesi 4046 Sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 20/A maddesine istinaden, bu kanun hükümlerine uygun olarak düzenlendiğini, Özelleştirme uygulamasından bu yana serbest piyasa koşulları içerisinde ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olarak elektrik dağıtım sektöründe faaliyette bulunmakta olan bir şirket olduğunu, Özelleştirme sonrasına, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nca (EPDK) alınan 12.09.2012 tarih ve 4019 sayılı kararı doğrultusunda Elektrik Piyasa Kanunu uyarınca dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin 01.01.2013 tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesi yönündeki kararı üzerine anılı EPDK kararı ve TTK 159 vd. hükümlerine uygun olarak kısmi bölünme suretiyle ayrışma yapıldığını, bu sebeple de özelleştirilen … A.Ş. (…)’nden ayrı olarak 13.12.2012 tarihinde, … A.Ş. (…) firması kurulduğunu, Ticaret Sicil Gazetesi kuruluş ilanının ekte olduğunu, ayrışmanın, 28.02.2013 tarihli ve 04-07 Sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile bölünme bilançosu hazırlandığını ve bu kapsamda gerek …’tan elektrik satın alan aboneler ile olan Perakende Satış Sözleşmeleri ve bu sözleşmelerden kaynaklanan tüm hak ve alacakları gerekse de sözleşmesiz kullanımlardan kaynaklı perakende elektrik tüketimine ilişkin alacakları, diğer bir deyişle aktifleri (dönen ve duran varlıklar) ve borçları yani pasifleri (kısa vadeli borçlar, uzun vadeli yabancı kaynaklar ve özkaynaklar hesabında bulunan değerler) kül halinde …’a devredildiğini, işbu devir/temlik, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun kısmi bölünme ile ilgili md. 159/2 düzenlemesi ile getirilen “kısmi bölünmede, bir şirketin malvarlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere devrolunur.” hükmü neticesinin ortaya çıktığını, dolayısı ile söz konusu hak ve alacakların hukuken sahibinin … olduğu gibi bu tür uyuşmazlıkların muhatabının da … olduğunu, devam eden takiplerle ve diğer idari işlemlerle ilgili olarak 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre ve 6098 sayılı T. Borçlar Kanunu’nun md. 183 vd. uyarınca alacaklı sıfatıyla, Hukuk davaları bakımından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun md. 125’e (Dava Konusunun Devri) göre davacı/davalı veya diğer sıfatlarla, Nihayet 5237 sayılı Kanun çerçevesinde “Mağdur” ve “Suçtan Zarar Gören” sıfatını kazanması dolayısı ile Soruşturma ve Kovuşturma Safhalarında taraf sıfatını kazanan …’ın, husumet ehliyetini de elde etmiş olduğunu, belirtilen nedenlerle işbu davada taraf olarak davayı bundan böyle … A.Ş.’nin takip etmesi gerektiğini, zira ekli belgelerden de anlaşılacağı üzere Mahkemeniz nezdinde görülmekte olan dava konusu … A.Ş.’nin sorumluluğunda olduğunu, bu kapsamda davanın davalı şirket bakımından husumet yokluğundan reddi gerektiğini, Sayın Mahkemenizde görülmekte olan davanın muhatabının … A.Ş. olduğunu, 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu 124/4 maddesi gereğince taraf değişikliğine gidilerek, davanın … A.Ş.’ne yönetilmesi gerektiğini, HMK 124 gereğince taraf değişikliğine ilişkin taleplerinin yerinde görülmemesi halinde davalı şirketin işbu davayı kaybettiği takdirde … A.Ş.’ne rücu hakkını kullanacağını, bu nedenle HMK’nın 61. ve devamı maddeleri gereğince davanın … A.Ş.’ne ihbarı zorunda kalındığını belirterek, Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan davanın usulden reddine, davalı şirket aleyhine açılmış işbu davanın husumet yönünden reddine, talebin kabul edilmemesi halinde HMK m. 124 hükmü gereğince davalının hasım mevkiinden çıkartılarak davalı yerine kaim olmak üzere … A.Ş.’nin davalı sıfatıyla davaya kabulüne, bu surette taraf değişikliğinin yapılmasına, bu taleplerinin uygun görülmemesi halinde işbu davanın … A.Ş.’ne ihbar edilmesine, yukarıda belirtilen taleplerinin kabul edilmemesi halinde; davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun sonuç kısmında; “Takibe konu 30/04/2004, … seri nolu kaçak tutanağına istinaden, … marka … seri nolu sayaca müdahale edildiğinin kabul edilmesi durumunda, davalının davacıdan toplam 1.274,00 TL talep edebileceği, 31/01/2002 tarihli, … seri nolu tutanağa istinaden, davalının davacıdan dava konusu tesisat üzerinden kuruma kayıtsız sayaç üzerinden elektrik enerjisi nedeniyle toplam 1.596,54 TL talep edebileceği ” şeklinde görüş belirtmiş olup; rapora herhangi bir itirazları olmadığını, rapor doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, 15/11/2021 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek, 2.160,93 TL’lik fatura hesaplanırken enerji bedeline ilişkin herhangi bir somut belgenin sunulmadığı, bu nedenle işbu faturanın dayanaktan yoksun olduğu, 29.06.2004 tarihli ve 4.609,50 TL bedelli kaçak elektrik faturası yönünden kaçak tüketim bedelinin 22,47 TL, gecikme zammı 54,50 TL ve kdv 9,81 TL olmak üzere davacının toplam borcunun 86,78 TL olduğu kanaatine varılmakla davacı borçlunun, Beyoğlu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu yapılan 30/04/2004 tarih ve 4.609,50 TL bedelli fatura yönünden 22,47 TL asıl alacak, 54,50 TL işlemiş faiz ve 9,81 TL kdv olmak üzere toplam 86,78 TL’yi aşan miktar yönünden takip alacaklısı davalı …’a borçlu olmadığının tespiti gerektiği, davacı borçlunun Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu yapılan borç nedeniyle takip alacaklısı davalı …’a borçlu olmadığının tespiti ile icra müdürlüğü haricen infaz yazısı kapsamında icra dosyasına ödenen 1.500,00 TL’nin haricen tahsil bildirim tarihi olan 06/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı …’tan tahsili gerektiği gerekçesi ile; “Davanın kısmen kabulü ile; 1-Davacı borçlunun, Beyoğlu …İcra Müdürlüğünün .. esas sayılı takip dosyasına konu yapılan 30/04/2004 tarih ve 4.609,50 TL bedelli fatura yönünden 22,47 TL asıl alacak, 54,50 TL işlemiş faiz ve 9,81 TL kdv olmak üzere toplam 86,78 TL’yi aşan miktar yönünden takip alacaklısı davalı …’a borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Davacı borçlunun, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu yapılan borç nedeniyle takip alacaklısı davalı …’a borçlu olmadığının tespiti ile icra dosyasına ödenen 1.500,00 TL’nin 06/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte adı geçen davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar vermiştir. Kararı davalı … ve davalı … vekili istinaf etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini,bilirkişi raporunda eksik inceleme yapıldığını,usul ve mevzuata aykırı karar verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; hükme dayanak bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini,ek rapor taleplerinin reddedildiğini,raporlar arası çelişkilerin ise giderilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde kararın onanmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava ,davacı hakkındaki mükerrer olduğu ileri sürülen takipler nedeniyle menfi tespit,ödenen kısım için istirdat talebine ilişkindir. Beyoğlu …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında davalı … tarafından davacı hakkında 29/06/2004 tarihli 4.609,50 YTL lık kaçak elektrik faturası nedeniyle 4.609,50 YTL asıl alacak,2.956,23 YTL işlemiş faiz,532,12 YTL KDV olmak üzere toplam 8.097,85 TLnın tahsiline yönelik ilamsız takip yapıldığı,süresinde itiraz edilmediği ve takibin kesinleştiğinin icra dosyasına şerh edildiği anlaşılmıştır. Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takipte davalı … tarafından davacı hakkında 29/06/2004 son ödeme tarihli 4.609,50 TL,28/02/2005 son ödeme tarihli 2.160,93 TLlık faturalara istinaden 6.770,43 TL enerji bedeli,15.961,46 TL gecikme faizi,2.873,07 TL faizin KDV si olmak üzere toplam 25.604,96 TLnın tahsiline dair ilamsız takipte ödeme emrinin borçlu davacıya tebliğ edilemediği icra dozsyasından anlaşılmış,daha sora davacı tarafça anılan icra dosyasına 1500 TL yatırıldığı bildirilmekle,icra müdürlüğünden dosyanını infazen kapatıldığının bildirildiği anlaşılmıştır. Beyoğlu …İcra Müdürlüğünün …sayılı takipte istenen 4.609,50 TL bu kez ilaveli olarak Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında 2.160,93 TLlık fatura ile birlikte yeniden talep edilmiştir.4650 TLlık fatura bazlı sonraki takip bu fatura yönünden mükerrerlik arzetmektedir. Hükme dayanak son bilirkişi raporunda 2.160,93 TL’lik fatura hesaplanırken enerji bedeline ilişkin herhangi bir somut belgenin sunulmadığı gözetilerek bu fatura yönünden davacının davalı …’a son yapılan takipte borçlu olmadığı ayrıca vurgulanmıştır.Yine hükme dayanak bilirkişi raporunda 29.06.2004 tarihli ve 4.609,50 TL bedelli kaçak elektrik faturası yönünden 22,47 TL, gecikme zammı 54,50 TL ve kdv 9,81 TL olmak üzere davacının toplam borcunun 86,78 TL olduğu belirlenmiş,sayaca müdahale edildiğinin davalı … ve … tarafından her iki icra dosyası bazında ispatlanamadığı,sayaç muayene raporunun da davalılarca sunulmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca davacı hakkındaki İstanbul 18.Esliye Ceza Mahkemesinde 3005/126 E sayılı dosya ile görülen davanın ise zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldığı,ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda sanık davacının sayaç mühürlerine müdahale ettiğinin tespit edilemediği ancak hesaplama yapıldığı görülmüştür. Bu durumda davacının söz konusu sayaç mühürlerine ve sayaca müdahale ettiğinin takip alacaklıları tarafından ispatlanamadığı,sayaç söküm ve değişimi sırasında 27 gün eksik tüketim hesaplanması gerekirken fazla gün hesabı yapılarak hesaplamanın davalı tarafça yapıldığının belirlendiği,Beyoğlu …İcra Müdürlüğünün … sayılı takipte istenen 4.609,50 TLlık faturadan dolayı davacının bu takip alacaklısı davalı …’a 22,47 TL, gecikme zammı 54,50 TL ve kdv 9,81 TL olmak üzere davacının toplam borcunun 86,78 TL olduğu,Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında 2.160,93 TLlık fatura yönünden alacağın kaynağının ispatlanamadığı,bunun yanısıra mükerrer talep edilen 4.650 TLlık fatura yönünden de önceki takip açısından inceleme yapılması nedeniyle bu takipteki alacağın bu kez bu takip alacaklısı davalı … tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla,mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Son bilirkişi raporu hükme dayanak yapılacak yeterlilikte olduğundan yeniden bilirkişi incelemesinin davaya katkısı olmayacaktır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre her iki davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalıların istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davalılardan alınması gereken 2.058,02’şer TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 514,50’şer TL harcın mahsubu ile bakiye 1.543,52 TL’nin davalılardan ayrı ayrı alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/05/2023