Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/71 E. 2023/38 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/71
KARAR NO: 2023/38
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2022
NUMARASI: 2022/789 E –
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 10/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilince ilk derece mahkemesinde itirazın iptali davası açılmış olup,ihtiyati haciz kararı verilmesi istenmiştir. Mahkemece 01/12/2022 tarihli ara karar ile; ” dava itirazın iptali davası olup, davacı tarafınca düzenlenen tutanak ve faturaya dayalı olarak alacak talebinde bulunmaktadır. Dosya kapsamına davacı kendisinin tek taraflı olarak düzenlediği tutanak ve fatura dışında alacağın varlığına kanaat uyandıracak delil ibraz etmemiştir. Bu nedenle davacının şartları oluşmayan ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.” gerekçesiyle talep reddedilmiştir. Mahkemece verilen kararı,davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; yaklaşık ispat koşulları meydana geldiği, müvekkili kurum ile davalı arasında 10.11.2017 tarihinde ve 09.05.2019 tarihinde perakende satış sözleşmesi imzalandığı, ancak davalının ,03.02.2020 son ödeme tarihli 31.210,80 TL. bedelli fatura bedellerini ödemediği, fatura düzenlendiği, bu sebeple İstanbul … sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, muaccel halde bulunan borcun ödenmemesi ile alacaklı müvekkilinin haklarının tehlikeye düştüğü, bu kapsamda , borçlu tarafından bilinen ve kötüniyetle ödenmeyen alacak rehinle de temin edilemediğinden , davalı şirketin malları üzerine borca yetecek kadar ihtiyati haciz konulması gerektiği, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kaldırılması, ihtiyati haciz kararı verilmesi istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , itirazın iptali talebine ilişkindir. Hukuk sistemimizde “geçici hukuki korumalar” HMK 389. ve devam eden maddelerde “ihtiyati tedbir” ve İİK 357. ve devam eden maddelerde ise “ihtiyati haciz” olarak düzenlenmiştir.İhtiyati haciz ,para alacakları yönünden geçici hukuki koruma sağlayan bir müessesedir. İhtiyati haciz talebi yönünden,İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz kararı talep edebilmek için alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/II. maddesindeki koşulların gerçekleşmiş bulunması gerekir. Anılan yasa maddesinin ikinci fıkrasındaki şartlar vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunması olarak açıklanmıştır. İİK 258. maddesine göre, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek delil göstermeye mecburdur. Alacağın varlığını muayyen bir ihtimal dahilinde gösteren vakıaların ispat edilmesi yeterlidir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunulmadığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir. Somut olayda; dava itirazın iptaline ilişkin olup, ihtiyati hacze konu alacak fatura alacağına dayanmaktadır. Davada dava konusu alacağın tek taraflı düzenlenen faturalara dayalı olması sebebiyle, bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun varlığına kanaat oluşturacak bir hususun bulunmadığı anlaşıldığından, davada İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.Bu sebeplerle; ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla ,davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/01/2023