Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/698 E. 2023/3295 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/698
KARAR NO: 2023/3295
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/11/2022
NUMARASI: 2020/458 E – 2022/1002 K
BİRLEŞEN DOSYA: İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/527 Esas
DAVANIN KONUSU: Tazminat &İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 07/11/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:ASIL DAVADA: Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkili firmanın … plakalı … marka aracı 25.10.2011 tarihinde davalı şirketten satın aldığını, davalı taraf … marka araçların yetkili ithalatçısı olmasının yanında bu araçlara servis hizmeti de sağladığını, dava konusu aracın tüm bakım ve muayenesinin eksiksiz olarak davalıya ait yetkili serviste yaptırıldığını, araç aktif bir halde kullanılırken ilk olarak 20.01.2018 tarihinde aracın şanzımanında arıza meydana geldiğini, arıza giderildikten iki ay sonra bu arızanın tekrarladığını, beş-altı ay sonra yeniden arıza ikazı verdiğini, davalı tarafından verilen servis hizmetlerinin ayıplı olduğunu, buna ilişkin olarak İstanbul 6. SHM’nin 2019/ 101 D. İş sayılı dosyası üzerinden delil tespiti yapıldığını, en son tamir ve bakım ücretinin proforma fatura bedeli olan 42.978,00 TL üzerinden şartlı olarak ve indirim talepli olarak kabul ettiklerini ancak 57.281,51 TL miktarlı faturanın tanzim edildiğini ve bu faturanın icra takibine konu edildiğini , icra takibine süresi içinde itiraz ettiklerini beyanla, takip konusu alacak nedeniyle davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespitini, müvekkili firmanın uğramış olduğu zarara karşılık 20.000,00 TL manevi tazminat ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; delil tespiti dosyası üzerinden alınan raporu kabul etmediklerini, bu raporun hükme esas alınamayacağını, davacının aracının 21.10.2011 tarihinde tra- fiğe çıktığını, TBK 231/1 md gereğince davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dava konusu araçta meydana gelen arızanın ayıplı ürün veya hizmetten kaynaklanmadığını, kaldı ki otomobilin ayıplı olup olmadığının kullanıcının kişisel takdirine göre değil, objektif ölçütlere göre belirleneceğini, davacının tazminat talebinin dayanağının bulunmadığını , faiz ve menfi tespite ilişkin talep- lerinin de yerinde olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
BİRLEŞEN DAVADA; Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya ait … plakalı aracın 05.10.2019 tarihinde “araç şanzıman arıza ikazı yanması ve 150.000 km bakım yapılması” talebiyle müvekkili şirketin iş yerine giriş yaptığını, aracın onarım işlemleri nedeniyle 57.281,51-TL tutarında fatura düzenlendiğini, tebliğ ve keşide olunan ihtara rağmen borcun ödenmediğini, davalı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; takipte İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, yetkisiz dairede takip yapıldığını, davacı tarafça sunulan tamir hizmeti ayıplı olup aralarındaki ihtilaf nedeniyle müvekkili tarafından menfi tespit, tazminat talepli dava açıldığını, eldeki davanın söz konusu dava ile birleştirilmesinin gerektiğini, takibin ve davanın dayanağının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi’nce: ASIL DAVADA; “Davacının maddi, manevi tazminat talepleri ile İstanbul Anadolu … İcra Müd.’nün … Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine dair talebinin ayrı ayrı reddine, tedbir kararı uygulanmadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına”
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2020/527 E – 2021/203 K SAYILI DOSYASINDA; DAVANIN KABULÜ ile; davalının İstanbul Anadolu … İcra Müd.’nün … Esas sayılı dosyasında takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin talepnamedeki koşullarla devamına, alacak belirlenebilir olmakla iptaline karar verilen kısmın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı/birleşen davada davalı tarafından istinaf edilmiştir.Davacı/birleşen davalı vekili istinaf dilekçesinde: davacı tarafça sunulan tamir hiz- metinin ayıplı olduğunu, aracın Fethiye’de yolda kaldığı 5. ve son arıza tarihine kadar yapılan hiç bir tamir işlemi ile şanzımanın eski haline gelmediğini, servisin her defasında deneme yanılma yoluyla şanzımanı tamir etmeye çalıştığını, bunun faturasını da müvekkiline ödettiğini, sonunda şanzımanın tamir olamayacağının anlaşılması üzerine ise komple değişmesi gerektiğinin söylendiğini, bilirkişinin raporunda aracın eski şanzımanının hiç bir şekilde incelenmediğini, bu nedenle ek rapor talep edil- diğini, yapılan ikinci incelemede ise bilirkişinin ilk ve ikinci tamirde değiştirilen parçaların farklı, son arızanın ise tamamen değiştirilen parçalardan bağımsız olduğunu belirttiğini, son arıza da dahil aracın 5 kez servise bırakıldığını, eğer şanzıman tüm parça ve donanımları ile birlikte doğru bir şekil- de tamir edilmiş olsaydı bir daha arıza oluşmayacağından dava konusu uyuşmazlığın da doğmayaca- ğını, bilirkişi raporunun gerekli teknik incelemeyi içermediğini ve hükme elverişli olmadığını, ayrıca asıl davadaki taleplerinin tek bir ihtilafa dayandığını, üç ayrı vekalet ücreti yerine tek vekalet ücretine hükmedilmesinin gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Uyuşmazlık araç tamir sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.Asıl davada, davacı araç maliki, ‘tamir için davalının servisine bırakılan aracın ayıplı olarak tamir edildiği’nden bahisle maddi ve manevi tazminat talep etmekte, ayrıca tamir bedeli olarak düzenlenen fatura kapsamında borçlu olmadığını iddia etmekte, birleşen davada ise , servise bırakılan aracın usulüne uygun olarak/gereği gibi tamir edildiğini, ancak tamir bedeli olarak düzenlenen fatura bedeli ödenmediğinden takibe girişildiğini, takibe vaki haksız itiraz nedeniyle takibin durduğunu beyanla itirazın iptalini talep etmektedir.Davalı tarafça yapılan tamir işlemi ile ilgili tüm kayıtlar dosyaya celp edilmiş, dosya kapsamına göre ,tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere bilirkişi incelemesi yapılmıştır.Makine Y. Mühendisi …, İTÜ Ulaştırma Birimi/ Karayolları ve Trafik Öğr. Üyesi … ve Mali Müşavir …’ten aldırılan kök raporda;Dosyada mübrez servis raporları üzerindeki incelemelerimizde ise aracın periyodik bakımlarının 120.000, 135.000 ve 150.000 km bakımlarının ,ayrıca davalı vekili tarafından verilen itiraz dilekçesinde “…aracımızın bakımlarının düzenli olması nedeniyle müşteri sadakati programı çerçevesinde..” şeklindeki beyanı ile de geçmiş tüm bakımlarının davalı serviste yapıldığı anlaşılmaktadır.Dosyada mübrez İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/101 D. İş sayılı dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle;Aracın üç farklı zamanda şanzıman kaynaklı olarak arızalandığı, bu arızaların ilk ikisine tamir ve onarım işlemi uygulandığı, yerinde inceleme sırasında yapılan tespitlerde şanzıman kavrama parçası ve Selenoid seti ve gövdesinin arızalanmış olduğu kanaatine varıldığı, 02.03.2018 tarihinde de değişim yapılan kavrama parçasının bu sürede arızalanmasının normal olamayacağının düşünüldüğü, ancak bu durumun kavramayı değişim yapan yetkili servisten mi, yoksa imalat kaynaklı mı olduğu tespitinin yapılamadığı, dosyadaki belgelere göre değişim yapılan şanzıman kavramasının yedek parça garanti süresi içerisinde arızalandığı, aracın onarım-tamir bedelinin yaklaşık KDV dahil 24.000,00 TL olabileceği, aracın eski haline getirilmesinin 7 iş günü süreceği değerlendirilmiştir.Yine aynı dosyada davalı vekilinin bu rapora sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde “konu ile ilgili ilk şikayet talebi 19.10.2017 tarihinde araç şanzıman arıza lambası yanıyor şikayeti ile … Maslak yetkili servisimize başvurmuş olup yapılan elektrorik kontrolde sensör değişimi gerektiği tespit edilmiş ve aracımızın bakımlarının düzenli olması nedeniyle müşteri sadakati programı çerçevesinde %50’lik bedel … markası tarafından karşılanarak gerekli onanm sağlanmıştır.” şeklinde beyanda bulunmuş ancak bu tarihteki servis raporu ile faturası bulunmamaktadır.Dilekçede devamla aynen; “Son olarak 05.10.2019 tarihinde (154.662 km) araç şanzıman ikazı yanıyor şikayeti ile … Kartal yetkili servisimize giriş yapmıştır. Araçtaki durum, … markası teknik ekip desteği ile incelenmiştir. Araç üzerindeki arıza arama aşamaları aşağıda detaylı bir şekilde izah edilmiştir.1 – Araçta cihaz marifetiyle yapılan kontrollerinde elektronik sorunlar görülmüştür. Bu sorunlara birçok mekanik ve elektronik parça neden olabildiğinden aşağıdaki detaylı bir şekil de belirtildiği gibi kontroller yapılmıştır.2- Aracın kavraması sökülerek incelenmiş kavramada bir sorun olmadığı görülmüştür.Not: Bilirkişi raporunda arızanın kavrama değişimi ile giderilebileceği belirtilmiş olup sorunun kavramada olmadığı yapılan inceleme sonucu görülmüştür. Kavrama değişimi gerekmesi durumunda yasal garanti süresinde olduğu için ücretsiz değişimi sağlanabilirdi.3- Aracın mekatroniği incelenmiş ve yenisi ile denenmiş ancak ilgili durumun bu parça kaynaklı olmadığı görülmüştür.4- Yapılan test ve kontrollerde aracın şanzımanın iç aksamı ile ilgili sorun olduğu tespit edilmiş olup, … standartlarına göre şanzımanın içerisinde mekanik bir revizyon yapılmadığı için komple şanzıman değişimi teknik ekibimizin de uygunluk vermesi sonucu değiştirilmiştir.Şu anda yapılan testlerde araçta tespit isteyenin şikayetine neden olan herhangi bir durum görülmemiştir. Yukarıda detaylı bir şekilde anlatıldığı gibi bilirkişinin yapmış olduğu kavrama tespiti gerçeği yansıtmamaktadır.” şeklinde savunma yapmıştır.Davalı vekilinin bahsetmiş olduğu 05.10.2019 tarihli servis raporları dosyada mevcut değildir. 29.01.2018 tarihinde davacı …Tic. A. Ş. adına hazırlanan … nolu e-faturada 128733 km deki … plakalı aracın şanzımanın ve şanzıman sensörünün sökülüp ve takılmasıyla, SENSÖRÜNÜN, kablosunun, keçe, conta ve cıvatalarının değiştiği, ancak bu faturanın servis formları dosyaya sunulmadığı için hangi tarihte hizmetin verildiği anlaşılamamaktadır. Ancak davalı vekilinin davaya ve D. İş dosyasına vermiş olduğu itiraz dilekçelerinde bu hizmetin 19.10.2017 tarihinde verildiğini beyan etmiştir. 02.03.2018 tarihinde davacı … San. Ve Tic. A. Ş. adına hazırlanan … nolu e-faturada 131099 km deki … plakalı aracın Şanzımanın sökülüp ve takılmasıyla,kavraması,keçe, conta, segman, rulman ve cıvatalarının değiştiği anlaşılmaktadır. Aslında bu faturanın servis hizmetinin … nolu iş emri ile 08.01.2018 tarihinde yapıldığı ve aynı gün verildiği servis tutanaklarından anlaşılmaktadır. Görüldüğü gibi 29.01.2018 tarihinde hazırlanan faturada aracın sadece sensör ve kablosunun değiştiği görülmüştür. Bu sorunun elektronik bir parçanın arızalanması sonucunda meydana geldiği anlaşılmaktadır. 08.01.2018 tarihindeki servis hizmeti “Araç rampada geri kalkmıyor şikayeti ile servis girişi yapana araca adaptasyon uygulanarak yol testine çıkıldı. Testte araçtaki sorunun devam etti- ğinin görülmesi üzerine araca kavrama değiştirildi ve yapılan kontrollerde sorunun giderildiği görüldü. ” şeklinde not tutularak durum özetlenmiştir. Bu şikayetin nedeni ise mekaniktir. Şöyle ki; Kavrama; “Motordan, baskı balata (Kavrama) yolu ile aldığı hareketi istenilen tork değerinde, şaft veya diferansiyele ileten aktarma organıdır.” Her ne kadar aracın ön göstergesinde şanzıman arızası lambası yanması şanzıman bölü- münde arıza olduğunu gösterse bile bahse konu arızalar birbirinden bağımsızdır. Birincisi elektronik parça olan sensör, diğeri ise tamamen motorun gücünü (torku) aracın yürüme organlarına aktaran mekanik parçadır. Dolayısıyla 19.10.2017 ile 08.01.2018 tarihinde davalı servis tarafından verilen hizmetin ve kullanılan yedek parçalarda herhangi bir ayıp olduğu kanısı oluşmamaktadır. Diğer yandan 05.10.2019 tarihinde 154662 km deki Araç çekici ile servise geldiği ve … iş emir nolu Yapılan İşler Formunda; “Şanzıman arıza ikazı yanıyor ifadesi doğrultusunda, Arıza sorgulama yapıldı. Şanzımanda kayıtlı birçok arıza kaydı mevcut olup, araç geçmişine bakıl- dığında, şanzıman arızaları nedeniyle BISS yazışma sonucunda komple şanzıman değişimi onayı alınmış gözüküyor. Araç işlem yapılmadan bize getiriliyor, bizde yapılan inceleme sonrası oluşmuş olan arızalardan dolayı komple şanzıman değişiminin yapılması gerekiyor. (…, …, …, … arızaları ile ilgili işlem yapılmış) diğer unsurlarla ilgili TPI bülten mevcut değil. Komple şanzıman değişimi yapıldı. İmmutiter tanıtımı ve temel ayar yapıldı. (ısı kalkanı yoktu ısı kalkanı takıldı) 150000 km bakım yapıldı….” şeklinde yazılmıştır. Dava konusu aracın şanzımanındaki kavrama 08.01.2018 tarihinde 131099 km de iken değiştiği, daha sonra 05.10.2019 tarihinde 154662 km de iken yine şanzıman arıza ikazı vermesi üzerine geldiği görülmektedir. Aynı zamanda aracın arıza sorgusu yapıldığında ” Şanzımanda kayıtlı birçok arıza kaydı mevcut olup, araç geçmişine bakıldığında, Şanzıman arızaları nedeniyle BISS ya- zışma sonucunda komple şanzıman değişimi onayı alınmış gözüküyor. ” şeklinde bilgi notu yazıl- mıştır. Ancak bu arıza kayıtlarının neler olduğu belirtilmemiştir. Araç 08.01.2018 tarihinde 131099 km de iken şanzımanı değişmiş aradan yaklaşık 21 ay zaman geçtikten ve 23563 km yol kat ettikten sonra ise şanzımanın değişimi ile problemin gide- rildiği araç üzerindeki inceleme sonucunda anlaşılmıştır. Aslında tarafımıza tevdi edilen dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde dava konusu araçtaki 3 arıza, ön göstergede şanzıman arızası vermesine karşılık, birbirinden farklı olduğu anlaşılmakla birlikte, dava konusu araçtaki arızalar nedeniyle verilen hizmetin ayıplı olduğu yönündeki iddiaları karşılamamaktadır.” denilmiştir. Ek raporda ise; Günümüzde araçlar, bünyelerinde bulunan hafıza kartlarında kullanımı esnasında meydana gelen hata kayıtlarını saklarlar. Periyodik bakımların yapılması esnasında veya her hangi bir arızanın giderilmesi için servis istasyonlarına gidildiğinde, araçlara bilgisayar vasıtasıyla bağlanarak aracı imal eden firma tarafından geliştirilmiş yazılım ile aracın hafızasındaki hatalar alınmakta, yapay zeka denilebilecek program vasıtasıyla hataya sebep olan parça ile ilgili olarak ne yapılması gerektiği belirtilerek arızalar giderilmektedir. Otomotiv sektöründe kullanılmakta olan araçların, en iyi şekilde, çevreye en az zarar vererek, en ekonomik ve maksimum verimle ile kullanılması için aracı oluşturan bölümler kendine özgü yöntemlerle sürekli olarak ölçülmekte, kendi bünyesinde bulunan işlemci ile yazılımı sayesinde bunların koordineli bir şekilde çalışmasını sağlanmaktadır. Bu ölçümler esnasında elde edilen bir ölçüm miktarı herhangi bir şekilde olması gereken değer aralığın dışına çıktığı takdirde yazılımı doğrultusunda (Protokolleri) uygun düzeye sokmaya çalışmaktadır. Ölçümleri sensörler vasıtasıyla yapmaktadırlar. Genellikle sensörlerin arıza yapması çok sık rastlanan durumlardandır. Bu tip arızalar sensörün değiştirilmesiyle giderilir. Yukarıda belirtildiği servis istasyonlarında aracın hafıza kartının belleğindeki hataların bilgisayara aktarılmakta, bizzat bilgisayardaki protokollere göre teknik eleman tarafından araçta yapılacak işlemlere sıralanmaktadır. Dolayısıyla araçtaki (varsa) herhangi bir arızanın nedenini oluşturan sebebi bertaraf etmek için yapılması gerekeni bilgisayar ekranında yönlendirmektedir. Rapor ekindeki fotoğrafta şanzımanın soket yeri görülmektedir. Bu soketteki pinler sayesinde aracın hangi devirde hangi viteste olması gerektiği, sürüş kademeleri, vites geçişleri ile vites- lerin ayarlanması için bilgileri aracın beynine iletmektedir. Hafızasındaki hata kayıtlarına araçta yapılması gerekli olan müdahaleleri yazılım sayesinde protokoller doğrultusunda yapılmasını ister. Davaya konusu araçta oluşan arızaların sebebi detaylı olarak kök raporda açıklanmıştı. Burada dikkat edilecek husus; davacı aracın 19.10.2017 tarihinde şanzımanın ve şanzıman sensörünün sökülüp ve takılmasıyla, sensörünün, kablosunun, keçe, conta ve cıvatalarının değiştiği, bu hizmet için 3.516,55 TL ödediği, 08.01.2018 tarihindeki servis hizmetinde ise aracın kavraması değiştirildiği, bunun içinde 4.149,70 TL ödediğidir. En son olarak da 05.10.2019 tarihinde aracın servise getirilmiş ve aracın şanzımanı değiştirilmesi gerekliliği ortaya çıkmasıyla değiştirilmiştir. 05.10.2019 (154662 km) tarihindeki servis hizmeti için 21.11.2019 tarihli Fatura incelendiğinde 19.10.2017(128733 km) ve 08.01.2018 (131099 km) tarihlerinde kullanılan yedek parçaların bir daha kullanılmadığı görülmektedir. Dolayısıyla 19.10.2017 ve 08.01.2018 tarihlerinde yapılan işlemler aslında araçtaki arızaların birbirinden bağımsız, kullanıma ve zamana bağlı olarak meydana gelen arızalar olduğu açıktır. Elbette 05.10.2019 tarihinde aracın servise getirildiği ve aracın şanzımanı değiştirilmesi gerekliliği ortaya çıkması da bunlardan bağımsız olarak meydana gelebilmektedir. Günümüzde yetkili servislerde yedek parçaların onarımı (tamiri) yerine yenisi ile değiştirilmesi prensip olarak kabul edilmektedir. Artık genel olarak bu durum özel servislerde de kabul görmektedir. Çünkü özellikle motor, şanzıman, direksiyon kutusu, vb bölümler çok karmaşık yapıda olup tamiri için gerekli olan işçilik maliyeti ile parça maliyeti daha yüksek olmakta ayrıca da verdiği randımanda istenildiği gibi olmamaktadır. Mahkemenin vermiş olduğu görev üzerine yetkili servisteki incelemede de dava konusu araç üzerinden çıkan şanzıman komple olarak hiç açılmamış vaziyettedir. Yetkili servis teknik elemanlarının vermiş olduğu aracın 05.10.2019 tarihli Teşhis Protokolü’nde çok miktarda hata verisi olduğu görülmüştür. (Rapor eki) Etkin / Statik hatalarla tutarsız hale gelen şanzımanın değiştirilmesinin gerektiği ortaya çıktığı belirtilmiştir. Yukarıda belirttiğimiz ve ayrıca kök raporumuzda da vurguladığımız üzere dava konusu araçtaki 3 arıza, ön göstergede şanzıman arızası vermesine karşılık, birbirinden farklıdır. 19.10.2017 tarihinde aracın şanzıman sensörünün sökülüp ve takılmasıyla, sensörünün, kablosunun, keçe, conta ve cıvatalarının değiştiği, 08.01.2018 tarihinde ise aracın aracın şanzımanın sökülüp ve takılmasıyla, kavraması, keçe, conta, segman, rulman ve cıvatalarının değiştiği, 05.10.2019 tarihinde ise aracın şanzımanı değiştiği anlaşılmıştır. Eğer araç üzerinde yapılan servis hizmetleri yanlış olmuş olsaydı, araç aynı arızayı tekrarlayacağı için hatayı hemen verecekti. Ancak böyle bir durum oluşmamış zaman içerisinde farklı arızalar oluşmuştur. ” denilmiştir. Düzenlenen raporların dosyadaki delillere uygun, hükme ve yargısal denetime elverişli olduğu anlaşılmış olup hükme esas alınmasında isabetsizlik görülmemiştir.
Vekalet ücreti yönünden; 6100 sayılı HMK’nun “Davaların Yığılması” başlıklı 110. maddesinde; “Davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri süre- bilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin bulunması şarttır.” amir hükmüne yer verilmiştir. Talebin birden fazla kalemleri kapsaması halinde de davacının talep sonucu, asıl talep ve yardımcı (fer’i) talepler olmak üzere iki bölümden oluşur. Davacının birden fazla davasını aynı dava dilekçesi ile açması hâlinde, bu durum “objektif dava birleşmesi” olarak tanımlanır ve davacının, her davaya ait talep sonucunu açıkça ve ayrı ayrı göstermesi gerekir. Objektif dava birleşmesi yani davaların yığılması söz konusu olduğunda, görünüşte tek dava, gerçekte ise talep sayısınca dava mevcuttur. Bu durumda her bir talep bakımından ayrı ayrı hüküm verilmesi gerekir. (Yargıtay 3. HD’nin 2022/7740 E- 2023/720 K. Nolu, 21.03.2023 tarihli ilamı) Somut olayda, asıl davada davacı/ birleşen davanın davalısı asıl davada, dava konusu tamir bedeli nedeniyle menfi tespit, ayrıca ayıplı tamir hizmetinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talep etmektedir.Esasen her biri ayrı bir dava konusu olan bu taleplerle ilgili olarak ayrı ayrı verilen her bir karar yönünden de ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Mahkemece de , asıl davadaki menfi tespit, maddi ve manevi tazminat taleplerinin her biri yönünden ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olduğu gibi birleşen dava yönünden de ayrı vekalet ücretine hükme- dilmesi de doğrudur. (Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 8. md) Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden,davacı/birleşen davada davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Asıl dava yönünden; Davacıdan alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95-TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Birleşen dava yönünden; Davalıdan alınması gereken 3.912,90-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 978,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.934,68-TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/11/2023