Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/67 E. 2023/34 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/67
KARAR NO: 2023/34
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/11/2022
NUMARASI: 2022/455 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 10/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı kurum ile yaptığı abonelik sözleşmesi kapsamında, … numaralı hizmet noktasında fırın işi ile uğraştığını, davalı tarafından kesilen faturaların düzenli olarak ödendiğini, davalı kurum çalışanlarının müvekkilinin işyerine gelerek tesisatta kaçak kullanım olduğu gerekçesiyle tutanak düzenlediğini, sonrasında 45.028,49-TL ve 5.544,71-TL kaçak elektrik faturası tahakkuk edildiğini, fatura kendilerine tebliğ edilmeden işyerindeki enerjinin kesildiğinden iş yerinin iki gündür çalışmadığını, davalı tarafça hazırlanan güç tespit tutanağı gerçeğe aykırı olup işyerinde bulunan cihazların güç oranlarının 3 katı olarak yazıldığını, hatta birçok cihazın çalışmadığını, tutanakta belirtilen oranda güç kullanılması durumunda iş yeri tesisatının patlaması ve havaya uçmasının gerektiğini, Haziran 2022 dönemine ait iki kez ayrı ayrı kaçak fatura tahakkuk ettirildiğini,işyeri günlük 12 saat çalıştığı halde 21 saat çalışıyormuş gibi hesaplama yapıldığını, son okuma tarihinden itibaren 10 günlük süre geçmesine rağmen belge bulgu yokmuş gibi 365 gün geriye gidildiğini, 0.6 kulanım faktörü esas alınmadan hesaplama yapıldığını, neticede davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı işlemleri sonucu davacının fazla tahakkuk ettirilen ve bir kısmı fazla tahsil edilen borcu ödeme yükümlüğü altında olduğunu beyanla; tedbiren müvekkilinin abonesi olduğu … hizmet numaralı tesisatta 01/06/2022 tarihli 45.028,49-TL ve 5.544,71-TL kaçak elektrik faturalarından kaynaklanan elektrik kesme işleminin dava sonuna kadar önlenmesini, yargılama sonunda müvekkilinin dava konusu faturalar nedeniyle davalı kuruma borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 07/07/2022 tarihli ara karar ile: “DAVACININ TEDBİR TALEBİNİN KABULÜNE, ara kararın tebliğinden itibaren 1 hafta içerisinde davacı tarafça dava değeri olan 50.573,20-TL’nin %15’i oranında 7.585,98-TL teminat yatırılması halinde davacıya ait … hizmet noktası numaralı yerde dava konusu yapılan 01/06/2022 tarihli 45.028,49-TL ve 5.544,71-TL bedelli faturalar ile sınırlı olmak kaydıyla, söz konusu tesisattaki elektriğin kesilmesinin dava sonuna kadar tedbiren önlenmesine ” karar verilmiş, davalının tedbire ilişkin itirazı 23/11/2022 tarihli ara karar ile reddedilmiştir.
İstinaf Başvurusu: 23/11/2022 tarihli ara karar davalı tarafından istinaf edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davacıya ait … numaralı tüketim noktasına ait adreste 30.05.2022 tarihinde yapılan kontrolde; sayacın giriş- çıkış sigortaları kaçak akım rölesi arasına bakır tel vasıtası ile şönt yaparak nitelikli kaçak elektrik kullandığı tespit edilmekle … sayılı kaçak tespit tutanağı düzenlendiğini, bu tespite istinaden 5.544,71-TL kaçak faturası ve 548.561,81-TL ek tahakkuk fatu- rası tanzim edildiğini, müvekkili şirket tarafından düzenlenen tutanak ,yapılan tahakkuk ve hesap- lamanın mevzuata uygun olduğunu, davacının kaçak elektriğin kullanımının video kayıtları ile ve tüm dosya içeriği ile sabit olduğunu,somut olayda yaklaşık ispatın yerine getirilmediğini, HMK 389 mad- desinde belirtilen ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşmediğini, teminat tedbir kararının tebli- ğinden itibaren 1 haftalık süre içinde yatırılmadığından tedbirin kendiliğinden kalkmış sayıl- dığını, mahkemece takdir olunan % 15 oranındaki teminatın uygun olmadığını, tedbirin kaldırıl- maması halinde teminatın % 100 oranında alınması gerektiğini, verilen tedbir kararının kamu zara- rının önlenmesinin önüne geçtiğini, müvekkilinin Anayasal haklarının ihlal edildiğini, ihtiyati tedbirin sonuçlarının mahkemece gözetilmediğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Davada asıl talep kaçak elektrik tüketimi nedeniyle tahakkuk olunan faturalar yönün- den menfi tespite ilişkin olup ayrıca bu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmemesi yönünden ihtiyati tedbir talep edilmektedir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir.Dosya içeriğine göre; dava konusu borç işyerinde kaçak elektrik kullanımından kay- naklanmaktadır. Davacının “fırın” olarak işlettiği işyeri için elektrik enerjisinin ” olmazsa olmaz” koşul olduğu, dava konusu borç nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının işyerindeki faaliye- tinin duracağı ve telafisi güç zararının doğacağı tartışmasızdır. Somut olayda ihtiyati tedbir yönün- den yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiştir, mahkemece elektrik enerjisinin kesilmemesi hususunda verilen tedbir kararı yerindedir.Mahkemece takdir olunan % 15 oranındaki teminat miktarı dosya içeriğine uygun olup 07/07/2022 tarihli tedbir kararının taraflara tebliğ edilmediği , dolayısıyla teminatın yatırılması yönünden ara kararda belirtilen sürenin işlemeye başlamadığı anlaşılmıştır.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca Reddine,Davalıdan alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/01/2023