Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/65 E. 2023/45 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/65
KARAR NO: 2023/45
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 24/10/2022
NUMARASI: 2022/805 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 10/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … hizmet numarası ile ticarethane olarak kullandığı iş yerinde davalı kurumdan elektrik hizmeti aldığını, … ve … seri numaralı elektrik faturaları ile davacıdan 110.744,03 TL ve 9.296,00 TL küçük kayıp bedeli tahsili istediğini, bu bedelin haksız ve hukuka aykırı şekilde düzenlendiğini, elektrik sayacında yaşanan arızaların teknik arıza olduğu, davacıya kusur izafe edilemeyeceğini, sayaç inceleme altına alınarak bilirkişi incelmesi yapılması ve arızanın tespiti gerektiği ancak sayaçta hiçbir incelemenin yapılmadığı, haksız ve hukuka aykırı şekilde düzenlenen tutanak ile tahakkuk edilen cezanın resmi belgeye dayanmadığını, tutanağın usulsüz düzenlendiğini, ceza miktarı hesaplanırken soyut ve subjektif yöntemlerle işlem ve hesaplama yapılmadığını, davacının geçmiş diğer faturaları incelendiğinde faturalar arası bir orantısızlığın bulunmadığını, tespit tutanağında kullanılan malzemelerin adet ve güç oranlarının yanlış yazıldığını, kötü niyetle hareket edildiğini ve davacının maddi kaybını önlemek için ihtiyati tedbir kararı verilerek davacının dava sonuçlanıncaya kadar elektrik sayacının geçici olarak açılmasını arz ve talep etmiştir.İlk derece mahkemesince 23/09/2022 tarihli ara kararla, “Davacı tarafın ticari faaliyetine devam edebilmesinin zorlaşma ihtimali olduğundan gecikmesinde sakınca bulunan bir hal ve sonrasında bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması olası bulunduğundan, taraflar arasındaki abonelik ilişkisinin devamı ve elektrik enerjisinin tüketici/kullanıcı açısından zaruri bir gereksinim olması hep birlikte değerlendirildiğinde yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı kanaatiyle isteme konu faturalarla sınırlı olmak üzere devam eden sözleşmede sonraya ilişkin kullanımlardan ötürü düzenlenecek fatura ve yapılan ödemeler ayrı tutulmak suretiyle istemde bulunanların ticari faaliyetine devam edebilmesi için tedbiren elektrik enerjisini kesme işleminin durdurulmasına, fatura bedellerinin %15’i oranında teminat yatırıldığında ilgili kuruma yazı yazılmasına karar verilmiştir. Bu karara davalı tarafın itirazı üzerine duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda 24/10/2022 tarihli ara kararla ” dava dilekçesi ve ekindeki yer alan belgeler ile yaklaşık ispat koşulları gerçekleştiği kanaatiyle ve Mahkememizce verilen 23/09/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararında herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı” gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların ve yaklaşık ispat koşulunun somut olayda gerçekleşmediğini, kaçak kullanımın ispatlandığını, teminat miktarının yetersiz olduğunu ileri sürerek adil yargılanma ilkesi ışığında ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, aksi halde %100 oranında teminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Dava, menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. İstinafa gelen uyuşmazlık ise, menfi tespit davasında davaya konu fatura nedeniyle verilen ihtiyati tedbir kararına ilişkindir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yedi- emine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Davacı vekili; dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesi/ kesilen elektriğin açılması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahal iş yeri olup işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir. Bu haliyle HMK’nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Teminat miktarının belirlenmesinde de aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/01/2023