Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/566 E. 2023/600 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/566
KARAR NO: 2023/600
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 06/12/2022 – 03/01/2023
NUMARASI: 2022/653 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 23/02/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … Mahallesi … Yolu Sk. No:… Eyüpsultan / İSTANBUL adresinde kot yıkama sektöründe faaliyet gösterdiğini, 23.06.2022 tarihinde müvekkilin yaptığı arıza bildirimleri sebebiyle müvekkili şirketin işyerinde bulunan sayacın davalı tarafından değiştirildiğini, 28.06.2022 tarihinde tüketim bilgisi alınmadığı için müvekkili şirketin arıza bildiriminde bulunduğunu, davalı şirket kayıtlarında … nolu arıza kaydı oluşturulduğunu,12.09.2022 tarihinde değiştirilen sayacın tüm görüntülerinin gitmesi sebebiyle müvekkili şirket tarafından yeniden arıza bildiriminde bulunulduğunu, davalı şirket kayıtlarında … arıza kayıt numarasıyla arıza kaydı oluşturulduğunu,13.09.2022 tarihinde davalı şirket tarafından, müvekkiline ait iş yerinin sayacı tekrar değiştirildiğini,17.09.2022 tarihinde sayacın yeniden arıza vermesi üzerine, müvekkili tarafından yine arıza bildiriminde bulunulduğunu, davalı şirket kayıtlarında … arıza kayıt numarasıyla arıza kaydı oluşturulduğunu, 18.09.2022 tarihinde davalı şirket tarafından sayaç arızasının tamiri yapıldığını, 23.09.2022 tarihinde, Ağustos 2022 tarihli faturanın fazla gelmesi sebebiyle müvekkili tarafından davalıya başvuruda bulunulduğunu, 01.10.2022 tarihinde müvekkilinin iş yerine gelen davalı çalışanlarının kaçak usulsüz kullanıma dair, ne de elektriğin kesilmesine dair müvekkiline bir tebligat yada bildirim yapılmadan iş yerinin elektriğini kestiklerini, müvekkili iş yerinde üretimin durduğunu, müvekkili yönünden 30.09.2022 tarih, … fatura nolu 377.528,88 TL bedelli; … fatura nolu 1.882.612,85 TL bedelli; … fatura nolu 2.813.610,99 TL bedelli olmak üzere toplam 5.073.752,72TL faturalar tanzim edildiğini beyanla 29.09.2022 tarihli … Seri Nolu … barkod nolu karşı tarafça düzenlenen kaçak / usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı başlıklı tutanak ile tesis edilen müvekkilinin … Hizmet Nolu elektrik hizmetini kesme tutanağına dayalı tanzim edilen … fatura nolu 377.528,88 TL bedelli; … fatura nolu 1.882.612,85 TL bedelli; … fatura nolu 2.813.610,99 TL bedelli faturalar nedeniyle müvekkili şirketin kesilen elektriğin tedbir kararı verilerek elektriğinin bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin 28/11/2022 tarihli ihtiyati tedbir talepli dilekçesi ile; kesilen elektriğin açılması ve yalnızca anılı tahakkuk (5.073.752,72- TL) yönünden tedbiren elektriğin kesilmemesi ve kesinti yapılmamasına, ” şeklinde karar verildiğini, tedbir kararının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla tedbir kararı uygulandığını, elektriğin açtırıldığını, davaya konu faturalarla müvekkili adına tahakkuk ettirilen toplamda 5.073.752,72 TL nin müvekkili açısından telafisi güç ve imkansız zararların doğmaması açısından dosyaya teminatın yatırıldığı da göz önüne alınarak, 30.09.2022 tarih, … fatura nolu, 377.528,88TL bedelli, … fatura nolu, 1.882.612,85 TL bedelli, … fatura nolu, 2.813.610,99 TL bedelli, toplam 5.073.752,72TL bedelli 3 adet faturanın, İİK 72 ve devamı maddeleri uyarınca dava tarihinden itibaren icra takibine konu edilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından 04/10/2022 tarihli ara kararla “davacının ticari faaliyetini sürdürmek için elektriğin olmazsa olmaz koşul olduğu, davacının tahakkuk ettirilen borçları kabul etmediği, bu durumun yargılama neticesinde netleşeceği, yargılama süresince davacının ticari işletmesine elektrik verilmesi yönünde hukuki menfaatinin bulunduğu kanaatine varılmış olup bu hali ile talebin HMK’nın 389 vd. maddeleri gereğince yerinde görüldüğü” gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından 16.12.2022 tarihli ara kararla “İİK 72/2 maddesi; “icra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” şeklinde düzenlendiği, Mahkememizce yapılan değerlendirmede menfi tespit davasına konu edilen faturalar yönünden toplam 5.073.752,72TL’lik faturalar nedeniyle davacı elektriğinin ihtiyati tedbir yoluyla 05/10/2022 tarihinde kesilmesinin önlenmesine karar verildiği, bu defa İİK 72/2 mad. gereğince iş bu faturaların icra takibine konu edilmesinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir talebinin yapılan değerlendirilmesinde, davalı yanın davacının kaçak elektrik kullandığı ve faturadan kaynaklı alacağının bulunduğu davacının ise bahse geçen miktarda elektrik borcu olmadığına yönelik yargılama faaliyeti devam ettiğinden, alacağın rehinde veya ipotekle teminat altına alındığı da belgelendirilmediği gerçeği dikkate alınarak, faturaların icra takibine konu edilmesi ihtiyati tedbir yoluyla dosya kapsamında henüz yapılan bir icra takibi ve davadan önce icra takibi bulunmadığından, daha önce verilen tedbir ile tedbirin gelecekte doğacak zararların önlenmesi için verildiği ve alınan teminatın da buna yönelik olduğu anlaşılmakla; davacının telafisi imkansız zararların doğmaması ve davalınında alacağını tahsil edilmesi hakkından tedbir nedeniyle uzaklaşacağı dikkate alınarak haklar dengesi gereğince, talebe konu; 30.09.2022 tarih, … fatura nolu, 377.528,88TL bedelli, … fatura nolu, 1.882.612,85 TL bedelli, … fatura nolu, 2.813.610,99 TL bedelli faturalar yönünden sınırlı olmak üzere, belirtilen (5.073.752,72-TL) miktar üzerinden İİK 72/2 mad. gereğince ihtiyati tedbir isteminin %20 oranında (1.014.750,544-TL) teminat sunulmak kaydı ile ilgili faturaların icra takibine konu edilmesinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine ” karar verilmiştir. Karara davalı tarafın itirazı üzerine duruşmalı yapılan inceleme sonunda 06.12.2022 tarihli kararla itiraz konusu hususların esas hükümle yapılacak yargılama sonucunda karara bağlanacak nitelikte olması dikkate alınarak; ihtiyati tedbirin kaldırılması talebine yönelik itirazın ve takdir edilen teminatın arttırılmasına ilişkin talebin mevcut delil durumu ve henüz borç hakkında inceleme yapılmamış olması da dikkate alınarak REDDİNE karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle;Davanın ve ihtiyati tedbir taleplerinin kaynağı tek ve aynı olay olduğunu, aynı haksız ve hukuka aykırı faturaların tanzim edilmesiyle ilgili istenilmiş ihtiyati tedbir kararları için ayrı ayrı teminat yatırılmasının, kanunun ihtiyati tedbir için öngördüğü amaca aykırı olacağını ileri sürmüştür. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartlar ve yaklaşık ispat koşulunun somut olayda gerçekleşmediğini, davacının dava dilekçesinde öne sürmüş olduğu talebi gibi müvekkili şirketçe davacının kullanış olduğu sayaçların laboratuvar muayenesine sevk edilerek davacının kaçak elektrik kullandığı ve bu tespite göre yasal mevzuat gereğince kaçak elektrik kullanımından kaynaklı faturaların davacıya yansıtıldığını, davacı haksız kullanımlarına ilave olarak iki ayrı kaçak elektrik tespit tutanağının da düzenlendiğini, teminat miktarının yetersiz olduğunu ileri sürmüştür. Dava, menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. İstinafa gelen uyuşmazlık ise, menfi tespit davasında davaya konu fatura nedeniyle verilen ihtiyati tedbir kararına ilişkindir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir”. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yedi- emine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Davacı vekili; dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesi/ kesilen elektriğin açılması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahal iş yeri olup işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir. Bu haliyle HMK’nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davalının elektriğin kesilmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararına itirazları yerinde değildir. Davacı yönünden ise, davacının elektriğin kesilmemesine yönelik ihtiyati tedbir talebi ile davaya konu faturaların takibe konu yapılmamasına yönelik ihtiyati tedbir talepleri farklı taleplerdir. Davalının elektriğin kesilmemesine ilişkin kararla yatırılan teminatların elektriğin kesilmemesi nedeniyle oluşacak zararların önlenmesine ilişkin olduğu, takibe konu yapılmamayla ilgili olarak ise alacaklının alacağına geç kavuşacak olması nedeniyle uğrayacağı zararları önlemesine ilişkin olarak teminatın belirlendiği, her iki talep ve amacın farklı olduğu gözetildiğinde talepler için ayrı ayrı teminat alınmasına ilişkin karar usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenlerle; davacının ve davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davacıdan alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, Davalıdan alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/02/2023