Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/552 E. 2023/3479 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/552
KARAR NO: 2023/3479
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2022
NUMARASI: 2021/612 E – 2022/764 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 21/11/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı şirketin ticarethane niteliğinde olan iş yerindeki 5 adet sayaç için müvekkili şirket ile aralarında 01.08.2019 tarihinde “Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi” akdetmiş ve her bir sayaca ilişkin ayrı ayrı “Perakende Satış Sözleşmesi” imzalandığını, lakin davalının, sözleşmenin sona erme tarihinden evvel elektrik enerjisi tedarik şirketinde değişikliğe gittiğinden; sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini ve bu nedenle sözleşmede mutabık kalınan fesih ceza bedellerinin davalı şirkete tahakkuk edildiğini, her bir sayaç için davalı aleyhinde fesih ceza bedeli faturalarının tahsili bakımından icra takibine geçildiğini, itirazın haksız olduğunu ve iptali gerektiğini beyan ile davalı ile müvekkili arasında dava konusu takip dosyalarına ilişkin …, Merkezi Takip Sistemi … Esas, Merkezi Takip Sistemi … Esas ve Merkezi Takip Sistemi … Esas sayılı takip dosyalarında davalının itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile ihtilafın tüketici ile tedarikçi ve dağıtıcı arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklandığını, yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemesi olduğunu ve bu nedenle mahkemenin görev yetkisine itiraz ettiklerini davacı ile aralarındaki sözleşmenin aynı binaya ait beş adet elektrik sayacından oluşan bir sözleşme olduğunu, her elektrik sayacı için ayrı bir sözleşmenin olmadığını, sözleşme fesholunca tüm sayaçlar için fesholunduğunu, bu nedenle müvekkilinin davacıdan elektrik alımını durdurarak başka tedarikçi ile anlaştığını, davacının sözleşmeyi kendisinin feshettiğini, davacının sözleşmeye aykırı olarak fiyatı bildirimsiz olarak yükselttiğini, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuş ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda; sözleşmenin fesihle ilgili hükümlerine göre davacı tedarikçinin, davalı tüketiciden, tüketicinin sözleşme veya protokole aykırı davranması ve herhangi bir faturanın son ödeme tarihine kadar ödenmemesi halinde, sözleşmeyi haklı nedenle feshederek, en yüksek tutarlı fatura tutarında ceza bedeli tahakkuk ettirebileceğinin hüküm altına alındığı, davalının tahakkuk ettirilen faturaları süresinde ödemediği, sözleşmeye aykırı davrandığı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmayıp, davalının fesih gerekçesini davacının “..Talep etmeniz durumunda Perakende Satış Sözleşmenizi herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve ceza koşulu ödemeksizin istediğiniz zaman sona erdirebilirsiniz..” şeklindeki bildirim ve ihtarına dayandığı, tüm dosya kapsamı, taraflar arasındaki sözleşme ve protokol hükümleri ve davacının davalıya gönderdiği ihtarname içeriği birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalıdan ceza bedeli talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, DAVANIN REDDİNE karar verilmiştir.Mahkemece verilen kararı,davacı vekili istinaf etmiştir.Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde ; “söz konusu olan faturalar, sözleşmenin haklı sebeple tek taraflı olarak müvekkil şirket tarafından feshinden dolayı davalı şirket’e tahakkuk edilmiş olan fesih ceza faturalardır. Elektrik Enerjisi Tedarik Protokolü’nün “Sözleşmenin Feshi ve Fesih Tazminatı” başlıklı 4/2. Maddesi şu şekildedir; “Müşteri sözleşmeyi ve/veya tedarik protokolünü, işbu tedarik protokolünün 1.3’üncü maddesindeki fesih hakkı saklı kalmak kaydı ile, protokolün sona ermesinden önce, herhangi bir zamanda haklı bir gerekçe olmaksızın feshederse ya da tedarikçinin işbu protokolü ya da sözleşmeyi haklı nedenle feshetmesine sebebiyet verirse, sözleşme çerçevesinde tahakkuk ettirilecek en yüksek elektrik faturası tutarında fesih tazminatını tedarikçiye ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder. Bu bedel cezai şart niteliğinde olup tedarikçinin, sözleşmenin veya tedarik protokolünün feshi sebebiyle uğradığı/uğrayacağı tüm zararlarını talep hakkı saklıdır.”. Müşteri sıfatını haiz Davalı Şirket, Tedarikçi sıfatını haiz Müvekkil Şirket ile akdedilen elektrik satış sözleşmesi hükümlerini ihlal ederek satış sözleşmesinin sona ereceği tarihten evvel 01.08.2020 tarihinde elektrik enerjisi tedarik eden şirketinde değişime gitmiştir.Hal böyle iken karşı tarafın iddialarının kötüniyetli olduğu, sözleşmenin sona erme tarihinden evvel haklı fesih sebebi nedeniyle feshine sebebiyet verdiği ortadadır. Davalı Şirket’in akdetmiş olduğu sözleşme ile Müvekkil Şirket’in sözleşmeyi haklı nedenle feshe sebebiyet vermesi durumunda tahakkuk ettirilecek en yüksek elektrik faturası tutarındaki cezai şart niteliğindeki fesih bedelini ödemeyi kabul ve beyan ettiği rahatlıkla görülebilir. Bilirkişi raporunda da doğrulandığı üzere Müvekkil Şirket tarafından tahakkuk ettirilen cezai bedeller taraflar arasındaki ikili sözleşmeye uygundur.Müvekkil Şirket ikili anlaşmanın sona ermesinin akabinde ana tedarik kapsamında elektrik tedariki sağlamaktadır. Davalı tarafından fesih nedeni olarak gösterilen mail ana tedarik kapsamında verilen enerjiye ilişkin olarak yapılacak sözleşme ile ilgili atılmış olup ana tedarik sözleşmesinin şartlarına ilişkindir. Yerel Mahkemenin ikili sözleşme şartlarına aitmiş gibi değerlendirme yapması hatalı olmuştur.Kötü niyetli davalı şirket’in itirazının iptali ile %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir.” şeklindeki istinaf sebepleri ile, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava ,itirazın iptali talebine ilişkindir.Davanın dayanağı olan icra takiplerinin incelenmesinde; davacının davalı aleyhinde; … Merkezi Takip Sistemi dosyası ile 09/09/2020 tarih 25/09/2020 son ödeme tarihli, 85.731,94 TL bedelli faturaya istinaden, faiz ve vergisi ile birlikte toplam 94.472,48 TL nın tahsili bakımından, … Merkezi Takip Sistemi numaralı dosya ile 09/09/2020 tarihli 69.155,14 TL bedelli faturaya istinaden, faiz ve vergileri ile birlikte toplam 76.379,74 TL nın tahsili bakımından, … Merkezi Takip Sistemi numaralı dosya ile 09/09/2020 tarih, 21/09/2020 son ödeme günlü 24.725,89 TL bedelli faturaya istinaden faiz ve vergileri ile birlikte toplam 25.550,62 TL nın tahsili bakımından takibe geçtiği, davalının itirazı üzerine takiplerin durduğu anlaşılmıştır.Dosyadaki bilgi ve belgelere ve bilirkişi kurulunun tesbitlerine göre; Davacı tarafından sunulan ve her bir abonelik için ayrı ayrı imzalandığı anlaşılan perakende satış sözleşmelerinin 27.09.2018 tarihli olduğu, bu abonelik sözleşmelerinin süresiz olduğu, ancak müşterinin şirket ile ikili anlaşma imzalaması dahil serbest tüketici olmaktan kaynaklanan tedarikçi seçme hakkını kullanması halinde sözleşmenin kendiliğinden sona ereceği hüküm altına alınmıştır.Yine taraflar arasında 01.08.2019 düzenleme tarihli, 01.09.2019- 31.08.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere, serbest tüketici anlaşması kapsamında 5 adet sayaç ve aboneliği kapsayan Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalanmıştır. “ Sözleşmenin fesihle ilgili hükümlerinde davalı-müşterinin sözleşme veya protokole aykırı davranması ve herhangi bir faturanın son ödeme tarihine kadar ödenmemesi halinde davacı- tedarikçinin sözleşmeyi fesih ederek en yüksek tutarlı fatura tutarında ceza bedeli tahakkuk ettirebileceği hüküm altına alınmıştır. 01/08/2019 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi ile davacının … nolu abonelikler üzerinden davalıya ait iş yerine elektrik enerjisi tedarik etme işini üstlendiği, sözlemenin 31/08/2020 tarihine kadar geçerli olacağının kararlaştırıldığı, davacının, davalı şirketin, sözleşmeye aykırı bir şekilde süresinden önce tedarikçi değişikliğine giderek sözleşmenin feshine sebep olduğundan bahisle fesih ceza bedelli faturası kestiği ve bu fatura bedellerinin tahsili bakımından davalı aleyhinde icra takibine geçtiği anlaşılmaktadır.Mahkemece yargılamada alınan elektrik mühendisi ve mali müşavir bilirkişilerce düzenlenen raporda özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin sözleşme hükmü gereğince 01/08/2019 tarihinde sonlanmış olduğu, bu nedenle davacının davalıdan fesih ceza bedeli talep edemeyeceği, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise davacının sözleşmenin işletilmediği süreye istinaden davalıdan … nolu sözleşmeye istinaden37.175,83 TL, … nolu sözleşme için 28.304,19 TL ve … nolu sözleşme için 22.238,71 TL fesih ceza bedeli talep edebileceğinin hesap edildiği belirtilmiştir. Mahkemece davalının sözleşmenin fesih sebeplerinden olarak dayandığı bu bildirimin de ,davacının davalıdan cezai şart isteyemeyeceğine ilişkin sebeplerden olduğu kabul edilmiştir. Davacı vekili aşamalardaki ve istinaf dilekçesindeki beyanlarında ; müvekkili şirket tarafından tahakkuk ettirilen cezai bedeller taraflar arasındaki ikili sözleşmeye uygun olduğu, müvekkili şirketin ikili anlaşmanın sona ermesinin akabinde ana tedarik kapsamında elektrik tedariki sağladığı, davalı tarafından fesih nedeni olarak gösterilen mail’in ana tedarik kapsamında verilen enerjiye ilişkin olarak yapılacak sözleşme ile ilgili atılmış olup, ana tedarik sözleşmesinin şartlarına ilişkin olduğu, mahkemenin ikili sözleşme şartlarına aitmiş gibi değerlendirme yapmasının hatalı olduğu belirtilmiştir.Yukarıda da açıklandığı üzere ;her bir abonelik için ayrı ayrı imzalandığı anlaşılan perakende satış sözleşmelerinin 27.09.2018 tarihli olduğu görülmektedir. Bu abonelik sözleşmelerinin süresiz olduğu belirtilmiş, ancak müşterinin şirket ile ikili anlaşma imzalaması dahil serbest tüketici olmaktan kaynaklanan tedarikçi seçme hakkını kullanması halinde sözleşmenin kendiliğinden sona ereceği hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla; taraflar arasındaki her bir abonelik ve sayaç için ayrı ayrı imzalandığı anlaşılan 27.09.2018 tarihli perakende satış sözleşmelerinin, ikili anlaşma kapsamındaki elektrik enerjisi satış sözleşmesinin imzalandığı 01.08.2019 tarihinde kendiliğinden sonlandığı anlaşılmakla ve davacı tarafça davalıya gönderilen e-mailde” de bu duruma benzer bir açıklama da bulunulmuş ve ikili anlaşma kapsamında elektrik tedarikinin … A.Ş. tarafından sağlanmaya başlandığı, istenirse perakende satış sözleşmesinin sonlandırılabileceği belirtilmiştir. Ancak, perakende satış sözleşmesinin elektrik enerjisi satış sözleşmesinin imzalandığı 01.08.2019 tarihinde istenmesine gerek olmadan zaten kendiliğinden sonlandığı anlaşılmakla, davacının bilgilendirme amaçlı matbu şekilde gönderildiğini belirttiği bu e-mail” deki açıklamanın karşı tarafta yanılgıya yol açabilecek hatalı bir açıklama olduğu şeklindeki bilirkişi görüşü ve mahkeme kabulü dosya kapsamına uygun bulunmuştur. Böylece ,mahkemece verilen kararda maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL’nin davacının alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/11/2023