Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/542 E. 2023/666 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/542
KARAR NO: 2023/666
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2023
NUMARASI: 2023/28 E –
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 07/03/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili şirket tarafından kiralanan işyerine, davalı kurum tarafından eski kiracının elektrik borçlarından dolayı müvekkili şirkete elektrik aboneliği verilmediğini, müvekkili şirketin davalı kuruma herhangi bir borcu bulunmadığını, eski kiracı ile fiili, ticari, hukuki ve ornagik bağlantısı bulunmadığını; davalı kurum tarafından müvekkili şirkete haksız ve hukuka aykırı şekilde usulsüz kullanım faturası tahakkuk ettirildiğini, faturanın ödenmesi halinde elektrik aboneliğinin düzenleneceğinin bildirilmesi üzerine ödemenin zornulu olarak yapıldığını ancak, yine sözleşmenin yapılmayacağının beyan edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından davalı kurum aleyhine İstanbul 18 ATM’nin 2022/790 E sayılı dosyasından muarazanın men’i talepli açılan davada, elektrik enerjisinin kesilmesinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, aynı kararda muarazanın men’i talebinin reddine karar verildiğini; davalı kurum ile yapılan görüşmelerde önceki kiracının borçlarının ödenmesi halinde elektrik aboneliğinin verileceğinin tekrar bildirildiğini, müvekkili şirketin çeşitli yaptırımlar öne sürülerek enerjisiz bırakılma tehdidi altında olduğunu; eksi kiracının borçlarının ödenmesinin dayatıldığını; akabinde davalı kurum tarafından müvekkili şirkete kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiği iddiasıyla kaçak enerji faturası düzenlendiğini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını, faturaların gerçeğe aykırı düzenlendiğini, süreçte bu kadar elektrik kullanmasının dahi mümkün olmadığını, fatura bedelinin zorla müvekkilinden tahsil edilmeye çalışıldığını, faturaların davalı kurum tarafından tek taraflı, keyfi olarak düzenlendiğini, müvekkilinin davalı kuruma borcu bulunmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle müvekkili şirketin davalı kuruma 1.870.324,08 TL bedelli faturadan dolayı borçlu olmadığının tespitine, faturalanın ödemesinin durdurulması, faturanın takibe konulmaması ve faturanın ödenmemesine istinaden müvekkili şirketin elektrik enerjisinin kesilmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 18/01/2023 tarihli ara karar ile ; Dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar ve ekli belgelerden; davacının karşı tarafça sağlanan elektriğin abonesi olmadığı, aralarında dava tarihi itibariyle yapılmış bir abonelik sözleşmesinin bulunmadığı, tedbir kararı verilmesi durumunda davacının, abonesi olmadığı elektrik enerjisini kullanmaya devam edeceği; bu durumda ise davacının değil, davalının hak kaybına uğrayabileceği, diğer yandan tahakkuk ettirilen fatura bedelinin ödenmemesi konusunda tedbir kararı verilmesi için gerekli koşulların da dava tarihi itibariyle mevcut dosya kapsamına göre yerinde olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.Mahkemece verilen kararı,davacı vekili istinaf etmiştir.Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait iş yerinde … MARKA dijital tip, … seri nolu elektrik sayacı bulunduğu, iş yerini kiraladıktan sonra, davalı kuruma başvurarak elektrik aboneliği sözleşmesi düzenlenmesini talep ettiği, davalı kurumun sözleşme akdetmek için müvekkili şirketi oyaladığı, normalde elektrik aboneliği sözleşmesi akdetmek için gerekli olmayan bazı evraklar istendiği, bu evrakları da temin eden müvekkilinin şirketi iş yerini kiraladığı tarihten itibaren oyalamaya devam etmiş, davalı kurum yetkililerinden şifahen aldığı cevapta, söz konusu adreste daha önce faaliyet gösteren … isimli gerçek bir şahsın ve alt borçlularının olması nedeniyle bu adreste bulunan … seri nolu sayaç için elektrik aboneliği sözleşmesi düzenleyemeyecekleri bilgisini almış olduğu, iş yeri sahibi … ile kira sözleşmesi imzalandıktan sonra müvekkili şirket vekili tarafından elektrik aboneliği başvurusunda bulunulmuş ancak başvuru esnasında davalı kurum sistemi DBA hatası verdiği, abonelik başvurusu esnasında çıkan hatanın nedeni davacı müvekkili şirket yetkilisi tarafından davalı kurum yetkilisine sorulmuş şifahi olarak verilen cevapta mevcut … sözleşme hesap nolu aboneliğin borcu olduğu, eski kiracı ile şu anda kiracı bulunan müvekkilinin irtibatının olabileceği, bu nedenle elektrik sözleşmesi için yapılan başvurunun onaylanmadığını beyan ettiği, ancak iş yeri sahibi …’tan Noter onaylı iş yerinde kiracısının müvekkil şirket olduğuna ilişkin bir taahhütname vermesi durumunda abonelik sözleşmesi tesis edileceğini belirttikleri,iş yeri sahibi … Noter onaylı taahhütnameyi düzenlemiş, müvekkili şirket bu taahhütnameyi davalı kuruma ibraz etmiş ancak yine de sözleşme tanzim etmemiş oldukları, müvekkilin davalı kuruma herhangi bir borcu bulunmadığı ve eski kiracı ile fiili, ticari, hukuki ve organik bağlantısı bulunmadığı, davalı kurumun eski kiracının borcu nedeniyle müvekkil şirket ile sözleşme yapmak istememesinin haksız ve hukuka aykırı olduğu, Davalı kurumun eski kiracının borcu nedeniyle müvekkili şirket ile sözleşme yapmak istememesi haksız ve hukuka aykırı olduğu, şöyle ki ; eski kiracı … ile müvekkil şirketin hiçbir hukuki ve fiili bağı bulunmadığı, aradan geçen süre zarfında müvekkili şirkete haksız ve hukuka aykırı şekilde Usulsüz Kullanım faturası tahakkuk ettirmiş, bu faturaları öderseniz sözleşme yapacağız denildiği, usulsüz kullanım faturalarını elektrik aboneliği tesis edilmesi amacıyla baskı altında ödemek zorunda kalan müvekkilinin şirkete yine sözleşme yapılamayacağı beyan edilince müvekkili şirketin İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/790 Esas Sayılı Dosyasında “Elektrik kesintisi olduğunda tekrar verilme işleminin tesisi ile dava sonuna kadar elektrik kesilmemesi ve davalı kurum ile müvekkili şirket arasında abonelik sözleşmesi tesis edilmesine yönelik ihtiyati tedbir talepli ve muarazanın men’i talepli” dava ikame etmek mecburiyetinde kaldığı, (ekler: “Usulsüz Elektrik Kullanımı Tespit Tutanağı, ve müvekkil şirketin davalı kuruma yapmış olduğu 05.09.2022 tarihli 280.200 TL tutarında ve 19.09.2022 tarihli 532.800 TL tutarında banka dekontları” Bu davanın ikame edilmesinden sonra, İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesinin talepleri doğrultusunda bu davanın sonuçlanıncaya dek “tedbiren elektrik enerjisinin kesilmesinin önlenmesine” yönelik ara karar vermiş, ancak mahkemeye başvuru konusu “muarazanın meni” talebine yönelik yapılacak yargılamanın sonuna dek tedbiren abonelik tesis edilmesi talebinin reddine karar verildiği ve yargılamanın devam etmekte olduğu, Davaya konu astronomik miktardaki faturaların müvekkili tarafından ödenmesinin mümkün olmadığı, faturaların ödenmemesi halinde müvekkilinin fabrikasındaki elektriğin kesileceği ve müvekkilinin iflas edeceği, müvekkilinin iflası ile onlarca kişinin işini kaybedeceği, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir.HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , menfi tesbit talebine ilişkindir.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunmadığı,davacının abonelik sözleşmesi yapılması taleplerinin davalı tarafça önceki kiracının borcundan dolayı yapılmadığı iddia edilmektedir. İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesinin taleplerim doğrultusunda bu davanın sonuçlanıncaya dek “tedbiren elektrik enerjisinin kesilmesinin önlenmesine” yönelik ara karar verilmiştir.Mahkemece istinafa konu ara karar ile ; davacının faturalanın ödemesinin durdurulması, faturanın takibe konulmaması ve faturanın ödenmemesine istinaden müvekkili şirketin elektrik enerjisinin kesilmemesi yönündeki tedbir talebi abonelik mevcut olmaması sebebiyle reddedilmiştir.İİK’nun Menfi tesbit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde:”Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurul- masına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir.İİK 72. Maddesi ; menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir ile ilgili özel düzenleme olup davanın takipten önce veya sonra açılması, verilecek tedbirin şekli yönünden değişikliğe yol açmaktadır.Eldeki davada, dava konusu alacak ile ilgili olarak dava tarihinden önce icra takibi baş- latıldığına dair bilgi ve belge sunulmadığından, İİK 72 md gereğince dava konusu fatura borcu ile ilgili icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, davanın menfi tesbit davası oluğu ve İİK 72/2 maddedeki özel tedbir düzenlemesi gözardı edilerek ,yazılı gerekçe ile tedbir talebinin reddine karar verilmesi usul ve hukuka aykırı olmakla,davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile ara karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak ,yeniden aşağıda yazılı olduğu şekilde tedbir karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf talebinin kabulü ile istinaf konusu ara karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden,1-Davacı tarafın tedbir talebinin İİK 72/2 maddesi uyarınca kabulü ile , davacının dilekçesinde belirttiği dava konusu 16.01.2023 son ödeme tarihli ve 1.870.324,08 TL bedelli fatura ile ilgili olarak , fatura bedelinin % 15 ‘i oranında nakit veya kesin-süresiz teminat mektubunun davacı tarafça depo edilmesi halinde ,davalı tarafça bu fatura ile ilgili olarak yapılacak icra takibinin durdurulmasına, 2-Yukarıda belirtilen teminat tutarının davacı tarafça tebliğden itibaren 1 hafta içerisinde ilk derece mahkemesine yatırılmasına/depo edilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/03/2023