Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/503 E. 2023/573 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/503
KARAR NO: 2023/573
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 06/01/2023
NUMARASI: 2022/837 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 23/02/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Mah. … Sokak, No:…Kat Beyoğlu, İstanbul adresinde ütü paket işi yaptığını, davalı şirket görevlilerinin 25/11/2022 tarihinde elektrik sayacının kontrolü amacı ile geldiğini, müvekkilinin kendilerine yardımcı olduğunu, iş yerinde bir süre kontrol yapan davalı şirket görevlilerinin bir müddet sonra iş yerini terk ettiğini, 28/11/2022 tarihinde müvekkiline 1.856,14 TL’lik ve 88.198,73 TL’lik 08/12/2022 son ödeme tarihli kayıp kaçak kullanım iddiası sebebi ile fatura mesajı geldiğini, müvekkilinin, 29/11/2022 tarihinde şirket yetkilileri davalı nezdinde borcun kaynağına ilişkin bilgi ve belge talep etmiş ise de davalı şirket tarafından müvekkiline sadece … seri numaralı usulsüz kullanım tutanağı ve 2 adet fatura haricinden hiçbir belge ve bilgi veremeyeceklerinin ancak mahkemece talep edilmesi halinde vereceklerinin beyan edildiğini, davalı şirketin 08/12/2022 tarihine kadar faturalara ilişkin ödeme yapılmadığı takdirde müvekkilinin enerjisini kesmek ile tehdit ettiğini, müvekkilinin işletmesinde ütü paket hizmeti vermekte olup elektrik enerjisi olmadan iş yapmasının mümkün olmadığını, bu nedenlerden dolayı telafi imkansız zararın önüne geçmek için elektrik enerjisinin kesilmemesi, kesilmesi halinde tekrar sağlanması için mahkemece uygun görülecek bir teminat karşılığında HMK 389 ve devamı maddeleri kapsamında tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, talep edenin ticaret ile uğraştığı ve elektrik enerjisine ihtiyacının zorunlu olduğu gerekçesi ile; “Tedbir talebinin kabulüne, Dosyadaki delillerle mevcut durumuna göre dosyasındaki faturalar toplamı 90.054,87 TL’nin %15’ine tekabül eden teminat karşılığı aleyhine ihtiyati tedbir istenen tarafın işbu davanın sonuna kadar, ihtiyati tedbir talep eden …’ in … Mah. … Sokak, No:..Kat Beyoğlu, İstanbul adresinde bulunan iş yerine 6100 Sayılı Kanunun 389. Madde uyarınca 2022/11 dönemine ait faturalar bakımından tedbiren kesilen elektriğin açılmasına ve yeniden kesinti yapılmamasına, 2-Ara kararın taraflara tebliğine” 09/12/2022 tarihinde karar vermiştir. Bu karara karşı davalı vekilinin itiraz etmesi sonrası bu kez mahkemece , verilen ihtiyati tedbir kararının elektriğin kesilmemesine yönelik olup, davalının alacağını geç alması sonucunu doğuracak nitelikte olmadığını, davalı şirketçe kaçak kullanımdan ötürü elektriğin kesilmesine karar verilen yer ticarethane olmakla, mevcut tedbirin verilmemesi halinde işletme zarar göreceği gerekçesi ile; “1-Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine,2-Ara kararın taraflara tebliğine,istinafı kabil olmak . 06/01/2023 tarihinde karar verilmiştir.Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların ve yaklaşık ispat koşulunun somut olayda gerçekleşmediğini, yapılan kontrollerde, davacının kaçak enerji kullanımı yaptığının tespit edildiğini, kaçak kullanımın ispatlanmış olduğunu, teminat miktarının yetersiz olduğunu ileri sürerek adil yargılanma ilkesi ışığında ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, aksi halde %100 oranında teminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır.İstinafa gelen uyuşmazlık ise, menfi tespit davasında davaya konu fatura nedeniyle verilen ihtiyati tedbir kararına ilişkindir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir”. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Davacı vekili; dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahal iş yeri olup işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir. Bu haliyle HMK’nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesinde ve teminat miktarının belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/02/2023