Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/501 E. 2023/548 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/501
KARAR NO: 2023/548
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/01/2023
NUMARASI: 2022/822 E –
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 20/02/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekilinin ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesi incelendiğinde; müvekkilinin mobilya aksesuar imalatı yaptığını, elektrik idaresi yetkililerinin 21/11/2022 tarihinde müvekkilinin iş yerine gelip sayacın eski olduğunu söyleyerek yeni sayaç takıp gittiklerini, bu işlemden kısa bir süre sonra müvekkiline miktarları 446.008,13 TL ve 91.001,27 TL olan iki fatura tahakkuku yaptıklarını, müvekkiline aylık ortalama 15-18 bin TL arasında elektrik faturası geldiğini, müvekkilinin elektrik sayacına bugüne kadar hiçbir müdahalede bulunmadığını, müvekkilinin 2 yıllık üretim süresi boyunca toplam sarfiyatının, yazılan cezanın yarısına bile tekabül etmediğini, faturaların son ödeme tarihinin 08/12/2022 olduğunu ve elektrik enerjisinin kesileceğini, bu nedenlerle … numaralı ve … numaralı faturalara dayanılarak müvekkilinin elektrik enerjisinin kesilmemesi yönünde teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların gerçekleşmediği, davaya konu adreste kurulu bulunan sayacın laboratuvar muayenesine sokulduğunu ve muayene sonucunda fiziki müdahale olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından tespit ve tahakkukta hata bulunmadığını, tedbirin %15 teminat karşılığı verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, teminatın %100 oranında olması gerektiğini, ihtiyati tedbir kararının meydana getirebileceği sonuçların mahkemece hiçbir suretle değerlendirilmediğini, müvekkili şirketin tekel olma özelliğine sahip olmadığını, davacının diğer elektrik perakende şirketlerinden de elektrik temin etme seçeneğine de sahip olduğunu, bu nedenlerle itirazlarının kabulü ile tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir. İlk derece mahkemesince ” İhtiyati tedbir talebinin ibraz edilen … numaralı ve … numaralı faturalar dikkate alındığında, yaklaşık ispat yerine getirildiğinden taraflar arasında hüküm ifade etmek üzere dava değerinin (537.009,40-TL’nin %15 = 80.551,41-TL) %15 teminatla bahsi geçen faturalara dayanılarak davacının elektrik enerjisinin kesilmemesi şeklinde tedbir kararı verilmesine,” şeklinde karar verilmiştir. Davalı 26/12/2022 tarihli itiraz dilekçesi vermiş, 16/01/2023 tarihli ara kararla davalının itirazının reddi kararı verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararının verilebilmesi için kanunun aradığı şartların gerçekleşmediği, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için bulunması gereken yaklaşık ispat koşulunun da gerçekleşmediği, kaçak elektrik tespit tutanağının ve hatta laboratuvar kayıtlarının mevcut olduğu, aksini ispata yarar hiçbir belge sunmadığı, davacının tedbir talebinin kabul edilmesinin yasal düzenlemeye aykırı olduğu, tedbirin %15 teminat karşılığında verilmiş olmasının da hukuka aykırı olduğu, verilen ihtiyati tedbir kararının ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin önüne geçtiği, ihtiyati tedbir kararının meydana getirebileceği sonuçların yerel mahkemece hiçbir suretle değerlendirilmediği, müvekkil şirketin anayasal haklarına aykırılık olduğu, yerel mahkemesinin tedbirin kaldırılması yönündeki taleplerinin reddine dair vermiş olduğu 16/01/2023 tarihli kararın hukuka aykırı olduğu ve kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen fatura bedellerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve tedbiren elektrik enerjisinin bağlanması talebine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, kaçak kaçak elektrik kullanım bedelinden kaynaklanan faturalara dayalı menfi tespite ilişkin olup tedbiren bu faturalar nedeniyle takiplerin durdurulması ve elektriğin kesilmesinin önlenmesi talep edilmiştir. Mahkemece % 15 teminat karşılığında her iki talep kabul edilmiş ise de, davalının iti- razı sonucu İİK 72. Md kapsamında takip yapılmaması/durdurulması yönünde verilen tedbir kaldı- rılmış, ancak elektriğin kesilmemesi hususunda verilen tedbire vaki itiraz reddedilmiştir. Davacının istinaf başvurusu “elektriğin kesilmemesi” hususundaki tedbir kararı hak- kında verilen itirazın reddi ile ilgilidir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre;mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir”. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yedi- emine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Davacı vekili; dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesini talep etmiştir .Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahal iş yeri olup işin niteliği gereği elektrik enerjisi davacının işletmesi için ” olmazsa olmaz koşul”dur. Enerjideki kesin- tinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır eko- nomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geç- mek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir. Buna göre; HMK 389 madde gereğince, dava konusu faturalar ile sınırlı olarak “elektriğin kesilmemesi” şeklinde verilen kararda isabetsizlik bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle,Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/02/2023