Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/50 E. 2023/42 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/50
KARAR NO: 2023/42
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 16/11/2022
NUMARASI: 2022/361 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 10/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu aboneliğin bulunduğu yerde isimli iş yerinde otel/konaklama işi ile iştigal ettiğini, 15.03.2022 tarihinde davacı müvekkilinin ticari işletmesinde … numarası ile kayıtlı sayaç dışından harici hat alınarak 3 adet klima ve sıcak hava perdesi cihazını besleyecek şekilde kaçak elektrik kullandığı gerekçesiyle davalı tarafından kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlendiğini, davalının kaçak tespit tutanağına dayanarak düzenlediği 28.03.2022 Tarih, … Seri numaralı, 445.291,41 TL tutarlı ve 28.03.2022 Tarih,… Seri numaralı, 445.291,41 TL tutarlı olmak üzere 2 adet faturadan toplam 537.573,64 TL borç tahakkuk edildiğini, 06.04.2022 tarihinde müvekkiline ptt vasıtası ile tebliğ edilen faturaya itiraz süreci beklenmeksizin 08.04.2022 tarihinde ticarethanenin elektriği kesildiğini, müvekkilinin kaçak kullanım gerçekleştirmediğini, elektrik firması ile sözleşmesi bulunduğunu, sayaca veya dağıtım sistemine müdahalesi olmadığını, doğru ölçüm yapılmasını engelleyecek faaliyette bulunmadığını, kesilen elektrik enerjisini izinsiz olarak açıp kullanmaya devam etmediğini ileri sürerek öncelikle ileride telafisi imkansız zararların ortaya çıkmasını önlemeye yönelik olarak … nolu sayaçtan kesilen elektrik enerjisinin tekrar sağlanması ve dava süresince kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, ve davacının, … ve … Seri numaralı faturalar için şimdilik 50.000,00 TL kadar davalıya borçlu olmadığının (menfi) tespitine, ayrıca dava tarihi itibariyle kesin hükme kadar geçecek sürede müvekkilden tahsil edilebilecek meblağın da istirdatın karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince 13/04/2022 tarihli ara kararla;” ihtiyati tedbir kararına konu olan elektriğin sayaçtan geçerek kullanılması nedeniyle kullanılan enerji bedelinin tespitinin yapılabileceği, mahkememizce verilen tedbir kararının dava konusu tutanak haricindeki ihtilafları kapsamadığı, olası bu ihtilaflarla ilgili kurumun tutanak tutma, tahakkuk ve tahsilat yapma imkanının bulunduğu” gerekçeleriyle dava konusu faturaların dava değeri olan 50.000TL’si ile sınırlı olmak üzere %30 teminat alınarak … nolu sayacın dava sonuna kadar elektriğinin kesilmemesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı tarafça yapılan itirazın duruşmalı olarak nicelenmesi sonucu 13/05/2022 tarihli kararla “İhtiyati tedbir kararına konu olan elektriğin sayaçtan geçerek kullanılması nedeniyle kullanılan enerji bedelinin tespitinin yapılabileceği, mahkememizce verilen tedbir kararının dava konusu tutanak haricindeki ihtilafları kapsamadığı, olası bu ihtilaflarla ilgili kurumun tutanak tutma, tahakkuk ve tahsilat yapma imkanının bulunduğu” gerekçeleriyle itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonunda 21/06/2022 tarih ve 2022/1571 E-2022/1891 K sayılı kararımızla “Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; davalı tarafça 2 adet faturadan toplam 537.573,64 TL borç tahakkuk ettirilmiş,davacı tarafça şimdilik 50.000,-TL dava değeri gösterilerek menfi tesbit talep edilmiştir… Ancak, davalı tarafça tahakkuk ettirilen faturalar toplamının 537.573,64 TL olduğu beyan edilmiş olup, davacı taraf tüm fatura miktarı yönünden ihtiyati tedbir talep ettiğinden bu durumda dava değeri (harca esas miktar) dikkate alınamayacağından ihtiyati tedbirin her iki faturaya yönelik olarak verilmesi ve faturalar toplamı üzerinden en az % 10 oranında teminat alınması gerekirken, tedbirin sözkonusu faturalarla sınırlı olduğu belirtilmeksizin ve yetersiz teminat alınması sebebiyle verilen kararın usul ve hukuka aykırı olduğu” gerekçeleriyle: Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ara karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak, yeniden ara karar hakkında; Davalının ihtiyati tedbire itirazının kabulü ile ,dava konusu edilen faturalarla sınırlı olarak ve faturalar miktarı 537.573,64 TL üzerinden davacı tarafça % 10 teminat (nakit veya kesin-süresiz banka teminat mektubu olarak ve evvelce yatırılan teminat mahsup edilerek bakiye teminat yatırıldığında ) 4745981000 nolu sayacın dava sonuna kadar elektriğinin kesilmesinin tedbiren durdurulmasına, Teminatın ilk derece mahkemesine yatırılmasına ve kararın infazının ilk derece mahkemesince yapılmasına karar verilmiştir. Dairemiz kararı sonrası mahkemece 12.08.2022 tarihli kararla, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2022/1571 esas, 2022/1891 karar sayılı ilamıyla teminat miktarı üzerinden kaldırılarak yeniden tedbirin ilişkin 537.573,64TL’nın %10u üzerinden teminat karşılığı tedbire karar verildiği bu kararın davacı tarafa 03/08/2022 tarihinde tebliğinin yapıldığı, HMK 103. Maddesinde ihtiyati tedbirin adli tatilde görülecek işlerden olduğu, davacı tarafın uyap sisteminden yapılan kontrolde BAM kararından sonra 1 haftalık süre içerisinde yatırdığı bakiye teminat bulunmadığı, HMK 393. Maddesinde de tedbirin kararın tebliğinden itibaren 1 hafta içerisinde uygulanmasının talep edilmesi gerektiği buna ilişkin talep olmadığı” gerekçeleriyle 21/06/2022 tarihinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2022/1571 esas, 2022/1891 karar sayılı tedbirin kalktığının tespitine karar verilmiştir. Bu karar sonrası 15.09.2022 tarihli ön inceleme duruşmasında, davacı tarafça müvekkilinin durumunun olmaması sebebiyle yatıramadıklarını beyan ederek uygun bir teminat kapsamında tedbir talep etmiştir. Aynı oturum ara kararıyla eksik harcın tamamlanması için süre verilmiş, tedbir talebinin harç tamamlandıktan sonra değerlendirilmesine karar verilmiştir.Davacı tarafça 16.09.2022 tarihli dilekçeyle … nolu sayaçtan dava sonuna kadar elektriğin kesilmemesinin tedbiren durdurulmasına yönelik karar verilmesini talep etmiş, mahkemece 19/09/2022 tarihli karar ile davacı tarafın tedbir talebi konusunda İBAM 3.HD 2022/157-1891 EK sayılı ilamıyla kesin olmak üzere karar verildiğinden. kararda belirtilen teminatın yatırılması koşuluyla tedbirin uygulanmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafın karardan rücu talebi üzerine; “Her ne kadar 12/08/2022 tarihli ara karar ile teminatın süresinde yatırılmamış olması nedeniyle İBAM 3.HD 2022/1571 esas sayılı dosyasında verilen tedbirin kalktığının tespitine karar verilmiş ise de; bilahare davacının ekonomik durumları müsait olmadığından süresinde yatıramadıkları teminatı yatırdıklarından bahisle yeniden tedbir kararı verilmesini talep ettiği; mahkememizce 19/09/2022 tarihli ara kararının yeniden tedbir kararı verilmesi yönünde değerlendirilmesi gerektiğinden ve eksik teminatın da tamamlandığı ” gerekçeleriyle 19/09/2022 tarihli ara kararından rücu isteminin reddine karar verilmiştir. Davalının tedbir kararına itirazı üzerine duruşmalı yapılan inceleme sonunda 16/11/2022 tarihli kararla “…tedbire yargılama süresince her zaman karar verilebileceği, bu bağlamda HMK 389 ve devam maddeleri kapsamında tedbir uygulanmadığı taktirde davacı tarafın telafisi imkansız zararlarının doğma ihtimali bulunduğu” gerekçeleriyle itirazın reddine karar verilmiştir.Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; dava dosyasının 29/09/2022 tarihli ara kararında “Her ne kadar 12/08/2022 tarihli ara karar ile teminatın süresinde yatırılmamış olması nedeniyle BAM 3.HD 2022/1571 esas sayılı dosyasında verilen tedbirin kalktığının tespitine karar verilmiş ise de; bilahare davacının ekonomik durumları müsait olmadığından süresinde yatıramadıkları teminatı yatırdıklarından bahisle yeniden tedbir kararı verilmesini talep ettiği; mahkememizce 19/09/2022 tarihli ara kararının yeniden tedbir kararı verilmesi yönünde değerlendirilmesi gerektiğinden ve eksik teminatın da tamamlandığı dikkate alınarak 19/09/2022 tarihli ara kararından rücu isteminin REDDİNE…” karar verildiğini, – 21/06/2022 tarihinde ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2022/1571 Esas, 2022/1891 Karar sayılı ilamında ihtiyati tedbir kararını dava konusu faturalar üzerinden %10 teminat hükümlü olarak ihtiyati tedbir kararını düzeltildiğini, daha sonra teminat miktarı davacı tarafından süresi içinde yatırılmadığından HMK 393. Maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, taleplerinin mahkemece haklı görülerek 12/08/2022 tarihinde ihtiyati tedbir kararının kaldırıldığını, – Davacı tarafça istinaf düzeltme ilamından uzun bir süre sonra teminatın yatırıldığını ve tedbirin uygulanması talep edildiğini, mahkemece 20/09/2022 tarihinde müzekkere yazılarak tedbir kararı verildiği ve tedbirin uygulanmasının istenildiğini, ara karardan rücu taleplerinin 29/09/2022 tarihli ara karar ile reddedildiğini, aslında 19/09/2022 tarihli kararın yeni bir ihtiyati tedbir kararı niteliğinde olduğunun belirtildiğini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin yeniden yapılan haklı itirazlarımız mahkemenin 16/11/2022 tarihli kararı ile reddedildiğini, bu kararın hukuka aykırı olduğunu, – … hizmet numaralı tüketim noktasına ait tesisatta müvekkili şirket yetkilileri tarafından 15.03.2022 tarihinde yapılan kontrollerde, davacının … numaralı kayıtlı sayaçtan enerji kullanımı yaparken, sayaç haricinde sayacın öncesinden alınan harici bir hat ile bir takım cihazların beslendiği tespit edilerek kaçak tutanağı düzenlendiğini, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların ve yaklaşık ispat koşulunun somut olayda gerçekleşmediğini, kaçak kullanımın ispat edildiğini, teminat miktarının yetersiz olduğunu ileri sürerek adil yargılanma ilkesi ışığında ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, aksi halde %100 oranında teminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Dava, menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. İstinafa gelen uyuşmazlık ise, menfi tespit davasında davaya konu fatura nedeniyle verilen ihtiyati tedbir kararının itirazen kaldırılması istemine ilişkindir. İhtiyati tedbirler HMK’nın 389. Maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre, ihtiyati tedbir kararı verilmesi için gerekli şartlar, talep edenin korunması gereken hakkının mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması veya tamamen imkansız hale gelme ihtimalinin varlığı ve ikinci olarak taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümüne kadar gecikme sebebiyle bir sakıncanın veya ciddi bir zararın doğacağı ihtimalidir. İhtiyati tedbir talebi esas dava açılmadan önce veya dava açılırken ve yargılama devam ederken mahkemeden ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilebileceği gibi gerektiği taktirde birden çok defa talep edilmesi mümkündür. Somut olayda, dairemiz önceki kararında işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı gerekçesiyle HMK’nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiştir. O halde, davacı tarafça teminatın süresinde yatırılmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkmış sayılmasına karar verilmiş ise de mahkemece harcın tamamlatılması ara kararı sonrası davacı tarafça yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu, HMK uyarınca da yeniden talepte bulunulması mümkün olduğu gibi ihtiyati tedbirin, durum ve şartların değişmesi nedeniyle kaldırılması istemi ve bu konuda bir karar olmadığından ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen bu karara karşı davalı şirket vekilinin itirazının reddine karar verilmesi doğru görülmüştür. Bu haliyle HMK’nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Teminat miktarının belirlenmesinde de aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/01/2023