Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/5 E. 2023/44 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/5
KARAR NO: 2023/44
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 19/10/2022
NUMARASI: 2022/672 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 10/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından 20.07.2022 tarih ve… seri nolu tutanak ve bu tutanağa tutanağa bağlı olarak 25.07.2022 düzenleme tarihli 04.08.2022 ödeme tarihli 453.794,09 TL bedelli fatura tahakkuku yapıldığını, harici bir devreden 65A güç ile elektrik çektiğine kanaat getirerek tutanak düzenlendiğini, yapılan işlemlerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin oto lastik tamiri işi yapmakta olup 7/24 çalışma esasına göre sürekli çalışsa dahi iş yerinde bulunan iki adet makine ile belirtilen tüketimi gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını, davalının sayaçları denetleyip karşılaştırmak ve hangi saatlerde ve zamanlarda çalışıldığını ve ne kadar elektrik tüketimi yapılabileceğini elindeki teknik imkanlarla tespit edebilecekken bunu yapmayıp afaki olarak tüketim miktarı belirlediğini ileri sürerek dava konusu fatura nedeniyle elektriği kesilerek çalışması engellenen müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğraması kuvvetle muhtemel olmakla Menfi Tespit davası sonuçlanıncaya kadar söz konusu aboneliğe ilişkin olarak enerjinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin itirazları üzerine davalı tarafça dava konusu dönem bedeli olarak hesaplanıp … nolu telefona gönderilen mesajla ödenmesi talep edilen, ancak davacının ödeme yapmak istemesi üzerine iptal edildiği bildirilerek ödemesi alınmayan 16.701,02 TL’sı dava konusu dönem tüketim bedelini ödemek üzere tediye mahalli belirlenmesine, 25.07.2022 düzenleme tarihli 04.08.2022 ödeme tarihli 453.794,09 TL bedelli fatura bedelinin 437.093,07 TL’sı için borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince 05.09.20222 tarihli ara kararla, ” tedbir talep eden tarafından esasen bu iki faturadan ötürü borçlu bulunulmadığı ve kaçak elektrik kullanımının (haksız fiil) söz konusu olmadığı iddia olunmaktadır. Kaçak elektrik kullanımının gerçekleştiği ve tahakkuk ettirilen faturalara dayalı alacağın varlığı hususunda ispat yükü … üzerindedir. Tespit tutanağı tek başına alacağın varlığı ve miktarını yaklaşık düzeyde ispat eder mahiyette değildir. Dava konusu yerin iş yeri olması, davaya konu fatura borcunun ise iş yerine ait bulunması nedeniyle, isteme konu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi güç zararının oluşabileceği hususunda yaklaşık ispatın gerçekleştiği, HMK m.389’da ihtiyati tedbir yönünden gerekli şartların bulunduğu ” gerekçeleriyle … sayaç numaralı aboneliğe istinaden tedbiren elektriğinin kesilmemesine karar verilmiştir.,.Bu karara davalı tarafın itirazı üzerine duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda 19.10.2022 tarihli karar ile ” ihtiyati tedbir talep eden alacaklının ihtiyati tedbir talebinin ölçülü, kanuni ve meşru olduğu ve ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı gerekli şartları taşıdığı ” gerekçeleriyle itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların ve yaklaşık ispat koşulunun somut olayda gerçekleşmediğini, 20/07/2022 tarihinde yapılan kontrollerde, davacının … numaralı kayıtlı sayaçtan sözleşmesiz/kayısız olarak kaçak enerji kullanımı yaptığı tespit edildiğini, kaçak kullanımın ispatlanmış olduğunu, teminat miktarının yetersiz olduğunu ileri sürerek adil yargılanma ilkesi ışığında ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, aksi halde %100 oranında teminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Dava, menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. İstinafa gelen uyuşmazlık ise, menfi tespit davasında davaya konu fatura nedeniyle verilen ihtiyati tedbir kararına ilişkindir.HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir”. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yedi- emine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Davacı vekili; dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesi/ kesilen elektriğin açılması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir . Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahal iş yeri olup işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir. Bu haliyle HMK’nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesinde ve teminat miktarının belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/01/2023