Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/483 E. 2023/497 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/483
KARAR NO: 2023/497
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/11/2022- 02/12/2022
NUMARASI: 2022/378 D.İş E – 2022/377 K
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 16/02/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden vekili ihtiyati haciz talepli dilekçesinde; belirtilen adreste davalı şirketin elektrik aboneliğinin bulunduğu,ticarethane tarifesinden elektrik kullanıldığı, diğer taraf yetkisi …’in de sorumluluğunun bulunduğu,karşı tarf şirketin kaçak elektrik kullandığını, 01/11/2022 tarihli kontrolde karşı taraf şirketin kaçak elektrik kullandığının ve sayaca müdahale ettiğinin tespit edilerek kaçak tutanağı düzenlendiğini, bu nedenle karşı taraf şirket hakkında düzenlenen faturalar nedeniyle toplam 48.810.901,06 TL’lik tahakkuk yapıldığını,kaçak tutanağının aksi sabit olana kadar geçerli olduğunu,borç ilişkisi değil haksız kullanım sorucu düzenlenen tahakkukların ihtiyati hacze konu edildiğini belirterek, tayin edilecek teminat mukabilinde, tahsili tehlikeye düşen 438.810.901,06-TL nakdi anapara alacağı nedeniyle borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, menkullerin muhafazasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme,dosyaya sunulan CD kaydı, talep dilekçesi ekinde kaçak elektrik kullanıldığına ilişkin sunulan tespit tutanağı, fotoğraflar ve buna ilişkin faturalar ile uzman mütalaası kapsamında, İİK 258/1 maddesi anlamında kaçak kullanımı ve alacağın varlığı ile istenebilir olduğu hususunda kanaat uyandırıcı nitelikte olduğu gerekçesiyle; ” Talep konusu alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre yaklaşık ispat şartının gerçekleşmiş olması ile istem … ANONİM ŞİRKETİ yönünden kanuna uygun görülmüş olmakla; … ANONİM ŞİRKETİ yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; 48.810.901,06 TL alacak yönünden alacağın % 20 ‘ine tekabül eden 9.762.180,21 TL teminat karşılığında İİK”nun 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE, … yönünden yasal şartları oluşmadığından talebin reddine” 17/11/2022 tarihinde karar vermiştir.Karara karşı taraf şirket vekili tarafından itiraz edilmiştir.Mahkeme,ihtiyati hacze itirazın incelendiği 01/12/2022 tarihli duruşmada tamamlayıcı işlemin yapılıp yapılmadığı ve icra dosya bilgilerinin gelmesinden sonra dosya üzerinde itirazın değerlendirileceğine karar vermiştir.Mahkemece daha sonra 02/12/2022 tarihinde bu kez; “1-Tamamlayıcı merasimin yapılmadığı itirazının reddine, 2-Kaçak/usulsüz elektrik kullanımının yaklaşık olarak ispat edilemediğine ilişkin itirazın reddine, 3-İhtiyati haciz kararına konu alacağın miktarı yönünden yapılan itirazın kısmen kabulü ile, 22.431.161,90 TL bedelli fatura ve 26.379.739,10 TL bedelli fatura toplamlarının (48.810.901,06) yarısı olan 24.405.450,80 TL yönünden ihtiyati haczin kaldırılmasına,4- 24.405.450,80 TL alacak yönünden ihtiyati haciz kararına itirazın reddine, 5- Kararın taraf vekillerine tebliğine” istinafı kabil olmak üzere karar vermiştir.Kararı ihtiyati haciz talep eden vekili ile karşı taraf şirket vekili istinaf etmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili tüm talepleri konusunda verilen ihtiyati haciz kararının kısmen kaldırılmasının yerinde olmadığını, mahkemenin önündeki dosyayı herhangi bir özel hukuk uyuşmazlığı gibi görmemesini; bilakis toplumsal bir meselenin halli gibi görmesini, talep eden elektrik şirketinin kamu hizmeti niteliğinin öncelikle göz önünde tutulmasını, kaçak tahakkuk hesabının yönetmeliğe göre yapıldığını, borçlunun haksız kullanımın olumsuz yönde örnek teşkil ederek kaçak elektrik kullanımını teşvik edici olduğunu mahkeme dikkatine sunarak , bu hususların göz önünde bulundurulmasını ve yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Karşı taraf şirket vekili istinaf dilekçesinde; ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını,kısmen ihtiyati haciz kararın kaldırılmasının hatalı olduğunu,tümden ihtiyati haczin kaldırılması gerektiğini,talep edenin ispat külfetini yerine getirmediğini,ihtiyati haczin infazı sırasında alınan bonolar karşılığı ihtiyaten haczedilen malların yediemin olarak kendilerine bırakıldığını,ödemelerin mahkemece dikkate alınmadığını,cebri icra tehdidi ile ödenen 20.000 TLnın da değerlendirilmediğini belirterek ihtiyati haczin tamamen kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; İİK. 257. maddesi uyarınca ”rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun evinde veya 3. şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” görüldüğü üzere ihtiyati haciz kararı verilebilmesinin birinci koşulu bir ”para borcunun” varlığıdır. Buna göre kaçak elektrik tespit tutanağı nedeniyle düzenlenen faturaların talep konusunu teşkil ettiği, bu nedenle kaçak kullanımın varlık ve kulanım var ise miktarının yargılama sonucu belirleneceği, İİK’nın 257 maddesindeki koşulların gerçekleşmediği, buna rağmen mahkemece kaçak elektrik bedellerine yönelik kısmen ihtiyati haciz kararı verildiği, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmaktadır. İİK.nun 257. maddesinde düzenlenen “İhtiyati haciz şartları” düzenlenmiştir. Bu hükme göre, müeccel bir alacak için kural olarak ihtiyati haciz istenemez. İstenebilmesi için, alacaklının alacağını vadesinde alabilmesinin ciddi bir şekilde tehlikeye düştüğüne veya düşmekte olduğuna delalet edecek hallerin varlığı şarttır. Bu haller İİK 257/2 maddesinde sayılmış olup, vadesi gelmemiş borçtan dolayı, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu nedenlerden birinin bulunması halinde ihtiyati haciz istenebilir. İİK 258. maddesine göre, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek delil göstermeye mecburdur. Alacağın varlığını muayyen bir ihtimal dahilinde gösteren vakıaların ispat edilmesi yeterlidir.
Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlenen sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunulmadığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir. Talep ihtiyati hacze konu alacak fatura alacağına dayanmaktadır. Davada dava konusu alacağın tek taraflı düzenlenen tutanağa dayalı olması sebebiyle bu aşamada, alacağın varlığına ilişkin sunulan delillerin yargılamayı gerektirdiği gibi yaklaşık ispat koşulunun varlığına da kanaat oluşturacak bir durumun bu bulunmadığı anlaşıldığından, davada İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla ihtiyati haciz talep eden elektrik şirketinin istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği reddine, karşı taraf şirketin ise istinaf talebinin kabulü ile, ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin karar ve buna bağlı olarak ihtiyati haciz kararı HMK 353/1-b.2 madde gereğince kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-İhtiyati haciz talep eden elektrik şirketinin istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği reddine, B-Karşı taraf şirketin istinaf talebinin kabulü ile ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin karar ve buna bağlı olarak ihtiyati haciz kararının HMK 353/1-b.2 madde gereğince kaldırılarak yeniden; Karşı taraf şirketin ihtiyati hacze itirazının kabulü ile ,mahkemenin 17/11/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının ve ihtiyati hacze itirazın kısmen reddine ilişkin 02/12/2022 tarihli kararının kaldırılmasına, Karşı taraf şirketten peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İhtiyati haciz talep edenden alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 161,4‬0 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,5‬0 TL’nin ihtiyati haciz talep edenden alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/02/2023