Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/463 E. 2023/1875 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/463
KARAR NO: 2023/1875
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/09/2022
NUMARASI: 2020/505 E – 2022/665 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 08/06/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Elektrik Tedarik Sözleşmesinin imzalandığını, davacı şirketin davalıya elektrik enerjisi temin ettiğini, davalının gönderilen faturalara itiraz etmeyerek kesinleştiğini ve kullanmış olduğu 23.05.2012, 26.06.2012, 24.07.2012, 22.08.2012, 25.09.2012, 18.11.2012, 28.01.2013 vade tarihli elektrik faturaları ödemediğinden İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası üzerinden 22.075,80 TL asıl alacak, 1.379,54 TL gecikme zammı ve 248,27 TL gecikme faizinin KDV’si olmak üzere toplam 23.703,61 TL icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğu belirterek, itirazın iptalini, takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde özetle: davacı şirketin 2012-2013 yılları arası elektrik faturalarının hukuki dayanaktan yoksun ve asılsız olduğunu, yargılama giderleri ve vekalet ücretini kabul etmediğini, işyerini 06.05.2002 yılında açıp 16.01.2007 yılında kapattığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davacı alacaklının davalı hakkında 22.075,80 TL asıl alacak, 1.379,54 TL gecikme zammı, 248,27 TL KDV ile toplam 23.703,61 TL nın tahsiline yönelik yapılan ilamsız takibe davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür. Mahkeme,davalının … sözleşme hesap numaralı abonelik sözleşmesinin devam ettiği, abonenin elektrik enerjisini kullanmamış olsa dahi elektrik fatura bedelini ödeme yükümlülüğünün bulunduğu ,her ne kadar İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/1047 Esas sayılı dosyası ile davalının karşılıksız yararlanma suçundan dolayı beraatine karar verilmiş ise de ,verilen beraat kararı ile mahkemenin bağlı olmadığı davacının aboneliğini iptal ettirmedikçe elektrik tüketiminden sorumlu olacağı, her ne kadar davanın tam kabulüne dair hüküm kurulmuş ise de gecikme zammından davalının sorumlu olmayacağı, asıl alacak yönünden açılan davanın kabulü gerektiği gerekçesi ile; “Davanın kabulüne, 1-Davalının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 22.075,80 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 16,80 oranında gecikme zammı işletilmesine, 2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan miktarın % 20’sine tekabül eden 4.415,16 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar vermiştir.Kararı davalı istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,icra takibine itirazda borcun kendisine ait olmadığını belirttiğini,icra inkar tazminatını da kabul etmediğini,abonelik sözleşmesi gereği nisan 2012 tarihli borcunu ödediğini,23/05/2012 tarihinde davacıya hiç borcu bulunmadığını, bu konuda İstanbul 55.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/1047 E.sayılı dosyasında karşılıksız yararlanma suçundan beraat kararı verildiğini,gelir idaresi başkanlığı İstanbul vergi dairesi başkanlığının Yakacık vergi dairesi müdürlüğünün mahkemeye gönderdiği yazıda mükellef olarak 06/05/5002 tarihinde mükellef kaydıyla içkili içkisiz faaliyete başladığı ve faaliyetin 16/01/2007 tarihinde sona erdiğinin belgelendirildiğini,kendisinden sonra buraya devralan kişinin bu tarihten itibaren abonelik sözleşmesini üzerine alması gerektiğini,kendisinin abone tarafı olmaktan çıktığını,davacının elektriği kesmesi gerekirken kesmediğini, ticari faaliyetinin 2007 yılında sona erdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, ödenmeyen fatura alacaklarının tahsiline yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.Davalının bilanço esasına göre defter tuttuğu belirlenmiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin dava konusu abonelik dönemine ait faturalardan dolayı ,icra takip tarihi itibariyle 22.075,80 TL asıl alacak, 1.303,33 TL gecikme zammı, KDV’si 234,60TL gecikme zammı KDVsi olarak toplam 23.613,73 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir. Davalı taraf bu yerdeki faaliyetini 16/01/2007 tarihinde sona erdirdiğini bildirmiş ve vergi dairesinden bu tarihi içeriri ticari terk beyanı belirtilmiş ise de, davalının bu yerdeki abonelik kaydını sona erdirdiğini ispatlayamadığı,davalının abonelik kaydının halen dava konusu yer adına devam ettiği anlaşılmıştır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin ve dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre; abonelik iptal edilmedikçe, aynı abonelik üzerinden tüketilen; elektrik, su, atık su ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de elektrik dağıtım şirketlerine ve su idarelerine karşı müteselsilen sorumludur.Davaya konu edilen fatura tarihleri itibariyle davalının bu tesisattaki elektrik aboneliği devam etmekte olup, aboneliğin iptali yönünde davacıya sunulmuş dilekçe örneği vs delil sunulmamıştır. Buna göre davalı aboneliği kapsamında düzenlenen elektrik tüketim bedelinden fiili kullanıcı ile müteselsilen sorumludur.Alınan bilirkişi raporunda her halükarda davalının sorumlu olduğu anlaşılan fatura bedelleri kapsamında davacı alacağı hesaplanmıştır.Gecikme zammı mahkemece kabul edilmemiş ise de, bu konuda davacı istinafı bulunmadığından buna dair istinaf incelemesi istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılmamıştır. Ayrıca davaya konu fatura alacağı likit ve belirlenebilir olmakla icra inkar tazminatı koşullarını oluştuğu görülmüştür.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 1.621,68 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 406,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.215,68 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/06/2023