Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/451 E. 2023/2706 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/451
KARAR NO: 2023/2706
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/09/2021
NUMARASI: 2020/571 E – 2021/644 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 26/09/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili şirketin Silivri-Çanta Bölgesinde faaliyet gösteren 3.000 metrekare üzerine kurulu, 6 gün 24 saat vardiyalı olarak 48 işçi çalıştıran, elektriğe bağımlı halde çalışan bir fabrikaya sahip olduğunu, davalı şirket ile 29/12/2008 tarihinde başlayan abonelik ilişkisi sürecinde, süreklilik arz edecek şekilde elektrik tedariki çeşitli sebeplerle ya aksadığını ya da durduğunu belirtmiştir. 01/01/2013-21/12/2013 tarihleri arasında toplam 1541,24 dakika gerçekleşmiş olduğunu ancak davalının sözleşmede yer alan edimlerini ifa etmekte aksamalar yaşadığının görüldüğünü, bu kesintilerden dolayı fabrikadaki makinaların üretim yapamadığını ve tamamen durmak zorunda kaldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere belirsiz alacak davası olması yönünden davalılardan 29/12/2008 tarihinde imzalamış olduğu sözleşmeye aykırı hareket etmesi nedeniyle bu tarihten davanın açıldığı tarihe kadar meydana gelen maddi ve manevi zararın tazmini için şimdilik toplam 30.000,00 TL ( 15.000,00 TL maddi tazminat-15.000,00 TL manevi tazminat için ) alacaklarının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri ,cevap dilekçelerinde davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. İlk derece mahkemesince;davanın reddine karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiş olup,Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda ; 22/09/2020 tarih ve 2018/713 Esas 2020/889 Karar sayılı ilamıyla;” İlk derece mahkemesindeki yargılama sırasında alınan bilirkişi kurulu raporunda ,elektrik kesintilerinin EPDK’nun belirlediği sınırlar içerisinde olup olmadığı hakkında bir açıklama ve değerlendirme bulunmadığı gibi, davalı vekilince verilen dilekçelerde ,sekonder koruma yapılmasının davacının sorumluluğunda olduğu savunulmuş olup,rapor ve kararda bu yönlerden de değerlendirme bulunmamadığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda ,mevzuat hükümleri ve özellikle de konuya ilişkin Elektrik İç Tesisatları Yönetmeliği hükümlerinin somut olay yönünden değerlendirilmesi gereklidir. Alınan ek rapor itirazları karşılamaktan uzak olup,kök raporun tekrarı şeklindedir.Hüküm kurmaya elverişli somut değerlendirmeler içermemekte olup, mahkemece de bu soyut tesbitler esas alınarak hüküm kurulmuştur.Diğer yandan davanın niteliğine göre ,elektrik kesintileri ile zarar arasında illiyet bağı irdelenmediği gibi , maddi zarar kapsamı ile ilgili olarak yeterli araştırma ve değerlendirme de yapılmamıştır. Açıklanan bu hususlar HMK 353/1-a-6. Maddesine aykırılık teşkil ettiğinden , davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine ” karar verilmiştir. Mahkemece yeniden yapılan yapılan yargılama sonunda ; Kullanıcının tabi olduğu tarife grubu için, ödemenin başlatıldığı aydan önceki ayda geçerli olan Dağıtım Bedelini 2014 yılı içim 1,8543 kuruş/kWh, 2015 ve 2016 yılları için 5,4955 kuruş/kWh olduğu, Elektrik Dağıtımı Ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliğinin Tedarik sürekliliği kalitesine ilişkin verilerin kaydedilmesi ilgili 8. maddesinde belirtilen esaslara göre ispat etmesi gerektiği, dava konusu elektrik kesintileri ile ilgili Dağıtım Şirketi olması sebebiyle … A.Ş.’nin sorumlu olduğu, diğer davalılar … A.Ş ve … A.Ş.’nin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, alçak gerilim seviyesinde tesis edilen/edilmesi gereken Sekonder koruma rölesi Davacı … Tic. A.Ş’nin mülkiyeti ve sorumluluğunda, Orta gerilim seviyesinde yapılan Sekonder koruma ise … A.Ş. mülkiyeti ve sorumluğunda olduğu, dava konusu kesintilerin Sekonder koruma sistemi ile alakalı olup olmadığına dair somut bir belge veya bulguya da rastlanmadığı, dava dosyası ve eklerinde, dağıtım şebekesinde meydana gelen kesinti, arıza, dalgalanma gibi hususlar nedeniyle zarar gören herhangi bir cihaz ve makinaya ait tamir masrafları ve zararına ilişkin herhangi bir fatura ve/veya belgeye rastlanmadığı incelenen dönemler için söz konusu elektrik kesintilerinin EPDK’nın belirlediği sınırlar içerisinde olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle DAVANIN REDDİNE karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı,davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, piyasanın bilinen bir plastik üreticisi olup , tüm makinelerinin kesintisiz ve kaliteli elektrik ihtiyacı duyduğu, müvekkili ile davalılardan … A.ş. İle 29.12.2008 tarihinde yüksek gerilim elektrik enerjisi satışına ilişkin perakende satış sözleşmesi imzalandığı, davalı şirketin nevi değiştirmesi nedeniyle 30.09.2014 tarihinde … A.ş. ile yeni bir sözleşme daha imzalandığı, müvekkilinin , uğramış olduğu maddi ve manevi zarar neticesinde yerel mahkemede görülen davayı ikame ettiği, mahkeme, her ne kadar bilirkişilerce herhangi bir maddi zarar tespit edilemediğinden bahisle haklı davamn reddine karar vermişse de,istinaf kaldırma kararından önce 2015/1187 esas, 2017824 karar sayılı dosyada bilirkişi heyetinin 16.12.2016 tarihli kök raporunda ve 01.06.2017 tarihli ek raporunda, enerji iletim hatlarında sekonder koruma bulunmaması nedeniyle dalgalanmaların ve kesintilerin yaşanmasının mümkün olduğu fakat maddi zarar hususunda tahmin yürütmenin mümkün olmadığının belirtildiği, uyuşmazlık müvekkilinin uğradığı zarar miktarı ve hak ettiği tazminat miktarı hususunda olup,kaldırma kararından sonra, istinaf ilamı doğrultusunda inceleme yapılması için alınan 05.07.2021 tarihli raporda bozmaya uyulmamış, tüm itirazlara rağmen eksik inceleme ile sonuca gidilmiştir olduğu, hükme esas alınan raporda, davacı müvekkiline ait makinelerin maliyet, ham madde ve kapasitesine ilişkin bir tespitte bulunulmadığı, bu nedenle de dalgalanma hainde yaratılan maliyet yükünün hesaplanmadığı, oysa ki, dalgalanma halinde oluşacak maliyetin hesabı mümkün olsa da bu hesaba girilmediği, enerji hattında bulunan diğer abonelerden kesinti ve dalgalanma soruşturması yapılmadığı, . zira dosyaya sundukları kesinti listelerinin davalılar tarafından kabul edilmediği, oysa ki, yapılacak incelemede aynı hatta yer alan abonelerde de kesinti ve dalgalanmaların yaşandığının görüleceği, heyetin, kesintilerin ve dalgalanmaların analizini dahi yapamamış ve davacı müvekkilinin sektörünü tam olarak incelenmemiş olduğu, davanın, sadece resmi kesintilerin ekseninde ilerlemesinin mümkün olmadığı, dalgalanmaların göz ardı edildiği, maddi kaybın hesabının yapılması mümkün olmadığı gibi, TBK. 51 dikkate alınarak zararın belirlenmesi gerektiği, kararın kaldırılması sonrasında alınan raporun , şablon bir rapor olup istinaf ilamı ile uyuşmadığı, 6098 sayılı Borçlar Kanunu 51. maddesine göre hakimin , tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirlemesi gerektiği, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , dava, abonelik sözleşmesine aykırılık sebebyile tazminat talebine ilişkindir. Davacı tarafça dosyaya delil olarak,müvekkili şirketçe tutulan elektrik kesintilerine ilişkin tutanaklar,makine listeleri ibraz edilmiştir. Dairemizin kaldırma kararından önce rapor veren bilirkişiler elektrik ve makine mühendisleri tarafından mahallinde makineler ve tesisatlar incelenmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelere ,yargılamada alınan bilirkişi raporlarındaki tesbitlere göre; Davacı … Tic. A.Ş.’nin … Tesisat no ile elektrik aboneliğinin bulunduğu, kurulu gücün 800 KW bağlantı gücünün ise 480 KW ve abone grubunun 4 nolu tek zamanlı tek terim OG olduğu,Motor ve Teçhizat beyannamesi incelendiğinde makinaların toplam motor gücünün 477,7 KW olduğu ve Davacın tesise ait kurulu gücü aşmadığı , muayene ve test raporlarına göre de … İç Tesisleri Yönetmeliği ile …standardında belirtilen hususlara göre ölçüm ve muayenelerin yapılmış olduğu, tesisin söz konusu yönetmeliklere uygun olduğu,2015 yılı mart, mayıs ve kasım aylarında davacıya ait müstakil trafonun genel kontrollerinin yapılmış olduğu ve … yönetmeliğine uygun olduğu anlaşılmaktadrı. Mahkemece ,evvelce verilen karar dairemizce incelenmesi gereken hususlar ve eksiklikler bildirilmek suretiyle kaldırılmıştır. Mahkemece yeniden yargılamada alınan elektrik mühendisi bilirkişi raporunda özetle; ” taraflarca dosyaya sunulan elektrik kesintileri listeleri ile ,Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Elektrik Dağıtımı Ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği 16. Maddesine göre; Kullanıcılara Eşik Kesinti Süresi Aşımı nedeniyle ödenecek tazminatın hesaplanması ve ödenmesi tanımlanmış olup buna göre; Madde 16-1- Bildirimsiz kesintiler için Tablo 9’da belirlenen sınır değerler aşıldığında dağıtım şirketi bu maddede belirlenen esaslar çerçevesinde kullanıcıya başvurusuna gerek duyulmaksızın tazminat öder. Tazminata hak kazanan her bir kullanıcıya yapılacak ödeme, ait olduğu yılı takip eden yılın Nisan ayından itibaren başlatılır ve tamamlanıncaya kadar müteakip dönemlerde yapılan İmar alanı içerisinde yer alan her bir OG abonesi için tablo 9’da belirlenmiş olan Eşik Kesinti Süresin 24 saat olarak belirlenmiştir. Buna göre dava konusu kesintiler nedeniyle davacının tazminata hak kazanabilmesi için 1 takvim yılı içerinde yaşadığı elektrik enerjisi kesintilerin toplamının en az 24 saat olması veya 56 kez elektrik kesintisi yaşaması gerekmektedir.Alçak gerilim seviyesinde tesis edilen/edilmesi gereken Sekonder koruma rölesi Davacı … Tic. A.Ş’nin mülkiyeti ve sorumluluğunda, Orta gerilim seviyesinde yapılan Sekonder koruma ise Dağıtım Şirketinin … A.Ş. Mülkiyeti ve sorumluğunda olduğu, Ancak dava dosyası üzerinde yapılan incelemelerde dava konusu kesintilerin Sekonder koruma sistemi ile alakalı olup olmadığına dair somut bir belge veya bulguya da rastlanmadığı, Dava dosyası ve eklerinde, dağıtım şebekesinde meydana gelen kesinti, arıza, dalgalanma gibi hususlar nedeniyle zarar gören herhangi bir cihaz ve makinaya ait tamir masrafları ve zararına ilişkin herhangi bir fatura ve/veya belgeye rastlanmadığı, Davacının herhangi bir teçhizatta ortaya çıkan hasara ilişkin zararın tazmini için davalıdan talepte bulunamayacağı, İncelenen dönemler için söz konusu elektrik kesintilerinin EPDK’nın belirlediği sınırlar içerisinde olduğu görülmüş olup,Davacının iddia etmiş olduğu kesinti süre ve sayılarını ispat edebilmesi durumunda ise 2014 yılı için 47,39 TL, 2015 için 299,96 TL ve 2016 için 273,32 TL Eşik Kesinti Süresi Aşımı Tazminatı almaya hak kazanacağı” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Davacı tarafça ,dava dilekçesinde tamir faturalarına delil olarak dayanılmış ise de ,bu hususta delil ve belge ibraz edilmemiştir. Davacı tarafça tanık deliline dayanılmıştır.Dava basit usule tabi olduğundan ,taraflara ayrıca tanık listesi ibrazı için süre verilmesi gerekli olmayıp,davacı taraf dava dilekçesinde tanıklarını bildirmemiştir.Bilirkişi tarafından,dosyadaki delillere ,Dairemizin kaldırma kararında işaret edilen hususlar ile ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınarak hazırlanan raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu,bu yönleri ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı,zarara ilişkin veri bulunmadığından ,illiyet bağı da kurulamadığından TBK 51. madde mahkemenin hakkaniyete uygun olarak zararı belirlemesinin koşullarının da mevcut dosya kapsamı itibarıyla koşullarının da oluşmadığı,bu yöne ilikin istinaf sebeplerinin de yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Böylece ,mahkemece verilen kararda maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/09/2023