Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/440 E. 2023/1762 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/440
KARAR NO: 2023/1762
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/11/2022
NUMARASI: 2019/298 E – 2022/961 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit-İstirdat
KARAR TARİHİ: 01/06/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … no.lu tesisatın takılı bulunduğu … Mh. … Caddesi No:… Arnavutköy/İstanbul adresinde su kuyusu çalıştırdığını, elektrik ödemelerini geciktirmeden otomatik ödeme talimatı ile ödendiğini, abone/hesap numarasının kendi iradesi dışında değiştirilmiş olması sebebiyle otomatik ödeme talimatının devre dışı kalmış olduğunu, değişikliğe ilişkin herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, bu sebeple birkaç faturanın ödenmediğini, müvekkilinin işyerini çalıştırdığı sırada görevliler tarafından elektriğinin kesildiğini, işlerini yapamaz hale geldiğini, davalı kuruma başvurup taksitlendirme işlemi yapıldığını, taksitlerini düzenli öderken elektriğin tekrar kesildiğini, davalının birden fazla kere bu kesme işlemini yaptığını, davalının, elektriğin kesildiği her seferde davacının kendisinin ücretini ödeyerek temin ettiği elektrik bağlantı kablolarını söküp götürdüklerini, bu kablolarının uzunluğunun 10 m. piyasa değerinin 4.000,00.TL olduğunu, bu durumda maddi zararının doğduğunu,faturaları düzenli öderken kendisine kaçak kullanımdan dolayı … no.lu 22.04.2019 son ödeme tarihli 41.110,43.TL tutarında fatura kesildiğini, bu faturada kesilen 11.181,96.TL tutarındaki ceza bedelinin haksız ve fatura üzerinde hesaplanan dağıtım bedeli, enerji fonu, TRT payı ve BTV ücretlerinin usul ve yasaya aykırı olarak tahakkuk ettirildiğini. Elektrik Piyasası Hizmetleri Yönetmeliğinin m.45/5 “Kaçak elektrik enerjisi üretiminin tespit edilmesinde, ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esastır.” hükmü ve endeks değerlerini göz önüne almaksızın tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinin haksız olduğunu, kaçak tespit tutanağının tek taraflı düzenlendiğini, davacının imzasını taşımadığını ve kendisine verilmediğini beyanla,kaçak elektrik kesme işleminin iptal edilerek tekrar bağlatılmasını, davaya konu … no.lu 22.04.2019 son ödeme tarihli 41.110,43.TL tutarındaki fatura nedeniyle şimdilik 14.000,00.TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından her ne kadar ihtiyati tedbir kararı talep edilmiş olsa da tedbir kararının uygulanması için şart koşulan teminat miktarı HMK 393 madde kapsamında tedbirin verildiği tarihten itibaren bir haftalık süresi içinde yatırılmadığı ve ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının talep edilmediğini,tedbirin kendiliğinden kalkmış olduğunu, verilen ihtiyati tedbir kararıyla sadece davaya konu tutanakla sınırlandırılması gerekirken, ihtiyati tedbir kararının aboneliğin tümü üzerinden kurulmasının, abonelik üzerindeki tüm borçlara hatta oluşacak dönem borçlarına dahi etki ettiğini, verilen ucu açık ve genişletilmiş ihtiyati tedbir kararının, davalının haklarını açıkça ihlal ettiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Davacı asil …’ın yargılama sırasında vefat ettiği,mirasçılarından eşi … dışında çocuklarının mirası reddettikleri ve mirası ret etmeyen muris mirasçısı …’ın davayı takip ettiği anlaşılmıştır. Mahkeme, davacının davalının fatura borçları nedeniyle 06.12.2018 tarihinde enerjisinin kesilerek hizmetin durdurulduğunu, görevli tedarik şirketi tarafından 21.02.2019 tarihinde sözleşmesinin sonlandırıldığını, davalının elektriği 06.12.2018 tarihinde kesilip mühürlendikten sonra davacının mührü bozarak yeniden elektrik kullandığı buna ilişkin tutanak tutulduğu ve kaçak kullanım faturasının düzenlendiğini iddia ettiği, davacının ise kaçak kullanım olmadığını beyan ettiği,04.04.2019 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağında sayaç mührünün kopartıldığına, sayaca ne şekilde müdahale edildiğine dair bir tespitin olmadığı, dava konusu faturada tüketim miktarı hesabında 31.01.2019 tarihinin baz alındığı, sayacın tüketimi doğru şekilde kaydettiği aksine bir iddianın da olmadığı,04.04.2019 tarihli tutanağın usulüne uygun olarak düzenlenmediği, dolayısıyla buna dayanak olarak düzenlenen kaçak elektrik faturasının yerinde olmadığı, tüketim miktarına göre faturada olması gereken borcun 27.915,71-TL olduğu, … A.Ş. tarafından mahkeme müzekkeresine verilen cevapta dava konusu faturaya ilişkin olarak 24.01.2020 tarihinde 41.110,43 tl tahsilat yapıldığının bildirildiği buna göre davacıdan 13.194,72 TL fazla tahsilat yapıldığı gerekçesi ile;”Davacının davasının kısmen kabulü ile, 13.194,72 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine”karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; dosyada beyan ve itirazlarının dikkate alınmadan hatalı hesaplama ile karar verildiğini, davacı iddialarının ispatlanamadığını, … numaralı hizmet noktasında bulunan … seri numaralı … marka sayaç, 06.12.2018 tarihinde 10:39 saatinde borcundan dolayı davalı kurum tarafından mühürlendiğini, “Borç Nedeniyle Kesme ve Mühürleme Belgesi” ile tevsik edilmiş olup dosya kapsamında bu belgenin bulunduğunu, mühürlenmiş olmasına rağmen bir sayaçtan enerji kullanılmaya devam edilmesi hali, ilgili kullanıcının sayaca veya dağıtım sistemine müdahale ederek enerji kullandığının ortada olduğunu, ayrıca davacının abonelik sözleşmesinin 21.02.2019 tarihinde sona erdirildiğini, davacının kullanmakta olduğu tesisatın, 21.02.2019 tarihinde itibaren abonelik olmayan tesisat olduğunu, davaya konu edilmiş olan tutanağın tarihi de 04.04.2019 olup; davacının tesisat aboneliğinin sona erdirildiği dönemden sonrasına ait bir tarih olduğunu, davacının hem mühürlenmiş olan sayaca müdahale ederek enerjiyi açtığı, hem de herhangi bir aboneliği bulunmadan elektrik tükettiğini,bu enerji tüketim tarzının EPTHY gereği kaçak elektrik kullanımı olduğunu,davalı kurumun ne 06.12.2018 tarihli mühürleme işlemi öncesi ve sırasındaki işlemlerinde ne de 04.04.2019 tarihli tutanağında bir belirsizlik veya usule aykırılık bulunmadığını, dosyadaki mevcut deliller olmasına rağmen mühürleme belgesinin dikkate alınmamasının ve ispat yükünü yerine getirmiş olmalarına rağmen mühürleme işleminin yapılmadığı ve mührünün kopartıldığına dair bir ispat sunulmadığı tespitlerinin anlaşılamadığını,mevzuatta veya yargı uygulamasında mühürleme işleminin ve mühürlenmiş sayacın elektriğinin açıldığı hususlarının ancak belirli delillerle ispatlanabileceğine ilişkin kısıtlayıcı bir uygulama bulunmamasına rağmen, bilirkişi heyetinin herhangi bir fotoğraf vb. bulunmadığı gerekçesiyle sunulan diğer delilleri değerlendirmemesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, hatalar içeren raporun hükme esas teşkil etmesinin kabul etmediklerini, söz konusu tesisatta elektriğin hiç kesilmemiş olabileceği veya sayaca herhangi bir müdahale olmadığı yönündeki iddiaların hiçbir somut delil ile desteklenmemesine rağmen bilirkişi heyetince dikkate alınması ve somut olarak ispat edilmiş iddialar karşısında doğru kabul edilmesinin çelişkili olduğunu, sayacın 06.12.2018 tarihinde mühürlendiğini, tüm bu itirazların dikkate alınmadığı, hatalı rapor üzerinden hüküm tahsis edildiğini belirterek,davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, kaçak elektrik tahakkuku nedeniyle menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Yargılama sırasında kök ve itiraz üzerine ek bilirkişi heyet raporu alınmıştır. Kök bilirkişi raporunda;, 04.04.2019 ve 15.04.2019 tarihli kaçak elektrik tüketimi tespitlerinin ikisinin birden aynı anda doğru ve geçerli olarak kabul edilmesinin eldeki bulgulara göre mümkün olmadığının anlaşıldığı, dava konusu 04.04.2019 tarihli kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağının ilgili tesisatta kurulu bulunan geçerli olduğu kabul edilen sayaç üzerinden yapılan bir tespit olduğu için geçerli olarak kabul edilerek üzerinde değerlendirme yapılabileceği, ancak, 04.04.2019 tarihli kaçak elektrik tüketimi yapıldığı iddiasıyla düzenlenen tutanakta, davacının dağıtım sistemine, tesisata, ölçü sistemine bir müdahalesinin olduğunu gösteren bir kaydın olmadığı, endeks değerleri tüketim hesabında da kullanılan sayaca herhangi bir müdahale olmadığının anlaşıldığı, sözleşmesiz olduğu söylenen hatta öncesinde elektrik enerjisinin kesildiğini ve sayacın mühürlendiğini gösteren geçmiş tarihli bir bilgi-belgenin olmadığı, sunulan bilgi ve belgelerin öne sürülen kaçak elektrik kullanımı iddiasını destekler nitelikte ve içerikte olmadığının anlaşıldığı, davacının itirazında haklı olduğu ve 04.04.2019 tarihli zaptın kaçak elektrik kullanımı yapıldığı iddiasına dayanak oluşturacak bulgular içermediği, ancak davacının zabıt tarihinde endeks değerleri verilen … sayaç üzerinde yapılan tüketimden sorumlu ve karşılığı olan fatura bedelini ödemekle yükümlü olduğu,davacının 22.04.2019 son ödeme tarihli faturada belirtilen ceza bedelini ödemekle yükümlü olmadığı, ancak davacının, ilgili tesisatta kurulu geçerli sayaç olduğu kabul edilen … sayaç üzerinde yapıldığı belirtilen tüketim miktarından sorumlu ve karşılığı olan tutarı ödemekle yükümlü olduğu, 04.04.2019 tarihli kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağına istinaden tüketim tahakkuk hesabında tüketim miktarı olarak verilen 39.054 kW/h tüketim miktarının doğru ve geçerli olarak kabul edilebileceği , bu tüketim miktarı ile tüketimin yapıldığı varsayılan dönem birim fiyatları üzerinden yapılan hesaplama ile 22.04.2019 son ödeme tarihli fatura tutarı 27.915,71-TL olarak hesaplandığı,davalı şirket tarafından gönderilen cevabi yazı ekindeki belgede, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 28.06.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ilgili tahakkuk için 19.04.2019 tarihinde 7.000,00.TL takip öncesi ödeme yapıldığı, 24.01.2020 tarihinde 49.900,00.TL ödeme yapılarak dosya tahsilat ile kapandığını, usulsüz kullanım sebebiyle İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya için 137.451,70.TL tutarında bakiye kaldığının bildirildiği anlaşılmıştır. İtiraz üzerine alınan ek raporda ise, davalının söz konusu tesisatta sayacın daha önce mühürlendiği ve elektriğin kesildiği, davacının hem sayaç üzerindeki elektriği açarak hem de sözleşmesiz olarak elektrik kullanmaya devam ettiği ve bunun Yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olduğuna dair itirazların değerlendirilmesinde ise; mühürlenmiş bir sayaçta faz ve nötr uçlarının çıkarılarak, sayaç kutusunun fiziksel olarak mühürlenmesi gerektiği, bu durumda elektriğin yeniden bağlanabilmesi için mührün kopartılarak, sayaç girişine fiziksel olarak müdahale edilmesi ve sayaç faz ve nötr uçlarının yeniden bağlanması gerektiği, Yönetmeliğin ilgili maddeleri uyarınca 06.12.2018 tarihinde sayaç mühürlenmişse, elektrik kullanımına devam edilebilmesi için mührün kopartılarak sayaç girişine fiziksel olarak müdahale edilmesi gerektiği, ancak 04.04.2019 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağında sayaç mührünün kopartıldığına dair bir tespitte bulunulmadığı gibi tüketim miktarı hesabında 31.01.2019 tarihinin başlangıç tarihi olarak esas alınarak zaten 06.12.2018 tarihinde elektriğin kesilmediğinin kabul edildiği, kök raporda belirtildiği gibi davacının kaçak elektrik tüketimi tespiti yapılan tesisat üzerinde dağıtım sistemine, sayaca veya ölçü sistemine ne gibi bir müdahalesi olduğuna dair kayıt üşülmediği için, 06.12.2018 tarihinde mühürlendiği belirtilen sayaç üzerinde elektriğin belki de hiç kesilmemiş olabileceği, bu sebeple Yönetmeliğin kaçak elektrik kullanımı tespitinin doğru bulgu ve belgelere dayandırılması gerektiği hükmü uyarınca, 04.04.2019 tarihli tespitin kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilemeyeceği, ancak davacı tarafın tüketimi doğru şekilde kaydeden sayaç üzerindeki tüketimlerden ve karşılığı olarak tahakkuk edecek fatura bedelinden sorumlu olduğu, 4.04.2019 tarihli kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağına istinaden tüketim miktarı hesabında tüketim miktarı olarak verilen 39.054 kW/h tüketim miktarının doğru ve geçerli olarak kabul edilebileceği , bu tüketim miktarı ile tüketimin yapıldığı varsayılan dönem birim fiyatları üzerinden yapılan hesaplama ile 22.04.2019 son ödeme tarihli fatura tutarının 27.915,71-TL olarak hesaplandığı, davalı şirketin gönderdiği yazı cevabi ekinde İstanbul …İcra Dairesi … esas sayılı dosyası ile 28.06.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ilgili tahakkuk için 19.04.2019 tarihinde 7.000,00.TL takip öncesi ödeme yapıldığı, 24.01.2020 tarihinde 49.900,00.TL ödeme yapılarak dosyanın tahsilat ile kapandığı, usulsüz kullanım sebebiyle İstanbul Anadolu …İcra dairesi … esas sayılı dosya için 137.451,70.TL tutarında bakiye kaldığı bildirilmiştir. Tutanak tanıkları dinlenilmiş,davalının sayacın mühürlendiği konusundaki itirazının ek bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak değerlendirildiği,bu bağlamda ek raporda açıklandığı üzere a 06.12.2018 tarihinde sayaç mühürlenmişse, elektrik kullanımına devam edilebilmesi için mührün kopartılarak sayaç girişine fiziksel olarak müdahale edilmesi gerektiği,buna rağmen 04.04.2019 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağında sayaç mührünün kopartıldığına dair bir tespitte bulunulmadığı gibi tüketim miktarı hesabında 31.01.2019 tarihinin başlangıç tarihi olarak esas alınarak zaten 06.12.2018 tarihinde elektriğin kesilmediğinin kabul edildiği vurgulanmıştır.Bu nedenle davacının mühürlü sayaca müdahale ettiğini ispatlanamadığı 04/04/2019 tarihli kaçak tutanağında mührün kopartıldığının belirtilmediği ,elektriğin mühürlemeye rağmen kesildiğinin ispatlanamadığı,davacının sadece sayaçta kayıtlı normal tüketim miktarından sorumlu olabileceği anlaşılmıştır.Bu durumda davacının bu nedenle davalıya normal tüketim borcunun EPDK nın kabul ettiği ek maliyet bedelleri ile birlikte toplam 27.915,71 TL borçlu olduğu kabul edilmelidir.Ayrıca davalının 20/10/2022 tarihli cevabi müzekkeresinde, davacı tarafça davalıya … seri numaralı zabıt ile … karşılığı tahakkuk eden 41.110,43 TLlık kaçak tahakkuk bedelinin 21/01/2020 tarihinde ödendiği bildirilmekle, tahsil olunan 41.110,43 TL-den alınması gereken 27.915,71 TL mahsup edildiğinde ,davacının davalıya 13.194,72 TL fazla ödemede bulunduğu belirlenmiştir. Alınan kök ve ek bilirkişi raporu ve davalının mühürleme tutanağı karşısındaki itirazları özellikle ek raporda ayrıntılı değerlendirilmekle,4/4/2019 tarihli kaçak tutanağında davacının sayaca müdahale ettiği ve mührü kopardığı ispatlanamadığından ve özellikle tüketim miktarı hesabında 31.01.2019 tarihinin başlangıç tarihi olarak esas alınarak 06.12.2018 tarihinde elektriğin kesilmediğinin kabul edilmesinde aykırılık görülmemiştir. Kök ve ek bilirkişi raporu taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğundan mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 901,33 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 225,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 676,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/06/2023