Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/3888 E. 2023/3910 K. 27.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/3888
KARAR NO: 2023/3910
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2023
NUMARASI: 2023/783 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 27/12/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin elektrik idaresine karşı açmış olduğu davada kullanıcının kendisi olmamasına rağmen davalı idare tarafından kullanıcı olarak belirlenip, aleyhine elektrik faturası kesildiğini, faturadan kaynaklı bu borcun başvuruları üzerine yapılandırıldığını, ilk taksitin itirazı kayıtla ödediklerini ancak; elektrik borcuna ilişkin faturanın fahiş olduğunu, hatalı hesaplamaları içerdiğini, kaldı ki zaten kullanıcı olmadıklarını belirterek bu faturadan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesine, ödenen 688.880,65 TL’nin faiz ve ferileri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ayrıca davaya konu olan … seri numaralı 06.10.2023 düzenleme tarihli 6.126.651,72 TL bedelli fatura yönünden elektrik kesme işleminin uygulanmaması ve söz konusu faturalardan dolayı yasal takip işlemlerinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece mahkemesince verilen 07/11/2023 tarihli ara karar ile; “İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE, ” karar verilmiş, iş bu ara karar davacı tarafça istinaf edilmiştir.Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin tedbir talebinin reddine gerekçe olarak göstermiş olduğu, davalı ile davacı müvekkili arasında taksitlendirme protokolü olması hususunun borcun kabulü anlamında veya taraflar arasında bir anlaşma olarak hatalı değerlendirildiğini, davalının, müvekkil şirkete ait turizm tesisinin elektriğini kestiğini, müvekkilinin, işletmesinin itibari ve ticari olarak son bulması ile karşı karşıya bırakıldığını, zorlama altında ve itirazi kayıtla davalı şirketin elektriğin yeniden bağlanması için kendisine şart koşulan bedeli ödemek durumunda kaldığını, elektriğin işletmenin devamı için elzem bir ihtiyaç olduğunu, elektriğin kesilmesi veya çıkarılan fahiş fatura bedelinin ödenmesi işletmenin ticari faliyetini sona erdirecek nitelikte bir eylem olduğunu, bu aşamada mahkemenin elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı vermesinden başka işletmenin devamını sağlayacak bir seçenek olmadığını, dava konusu 6.126.651,72TL bedelli faturanın 688.880,65TL’si davalıya ödenmişken ve kalan bedel için de mahkemenin uygun bir teminat bedeli talep hakkı bulunduğundan verilecek tedbir kararından davalının mağduriyetinden de söz edilemeyeceğini, bir tarafta davacı için işletmenin sona ermesi diğer tarafta davalı için ise hiçbir mağduriyet söz konusu değilken tedbir talebinin reddi kararının hukuka aykırı olduğunu beyanla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, menfi tespit talebine ilişkindir. Ayrıca doğalgazın kesilmemesi için ihtiyati tedbir talep edilmiştir.HMK’nun 389. maddesinin 1. fıkrasında “uyuşmazlık konusunda, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle büyük sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği” belirtilmiştir. Dava konusu yerin turizm şirketi olarak faaliyet gösteren işyeri olduğu anlaşılmakla, bu işyerine tek taraflı tutanak ve fatura ile doğalgaz verilmemesi hali, gecikmesinde sakınca bulunan durumların oluşmasına neden olacağından, HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi yönünden gerekli şartların somut olayda mevcut olduğu belirlenmiştir.Bu nedenle mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulü yerine ihtiyati tedbirin reddine karar verilmesi kararı usul ve hukuka uygun bulunmamıştır.Bu itibarla davacının istinaf talebinin kabulüne, mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının HMK 353/1b-2.madde gereği kaldırılmasıyla” Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davaya konusu … seri numaralı ve 06.10.2023 tarihli 6.126.651,72-TL bedelli fatura ile sınırlı olmak üzere, söz konusu fatura bedelinin %15 i oranında nakdi yada süresiz kesin teminat mektubu sunulduğunda dava konusu tesisata doğal gaz akışının kesilmemesi için HMK 389.madde uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine, teminatın ilk derece mahkemesince alınmasına …” dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemenin 07/11/2023 tarihli ihtiyati tedbirin reddine ilişkin kararın HMK 353/1-b-2 maddesi gereği kaldırılarak yeniden esas hakkında;Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davaya konusu … seri numaralı ve 06.10.2023 tarihli 6.126.651,72-TL bedelli fatura ile sınırlı olmak üzere, söz konusu fatura bedelinin %15 i oranında (918.997,67-TL) nakdi yada süresiz kesin teminat mektubu sunulduğunda dava konusu tesisata doğal gaz akışının kesilmemesi için HMK 389.madde uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine, Teminatın ilk derece mahkemesince alınmasına Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin esas kararla birlikte mahkemesince değerlendirilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/12/2023