Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/3861 E. 2023/3866 K. 25.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/3861
KARAR NO: 2023/3866
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/1180 E –
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 25/12/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, … Mah. …. Sk. No:… Zeytinburnu/İSTANBUL adresinde cafe işletmekte olduğunu, … hizmet numarası ile … abonesi olduğunu, davalı şirket elemanları tarafından müvekkili aleyhine 18/10/2022 tarihinde harici hat çekerek kontaktör vasıtasıyla kaçak elektrik kullanıldığı yönünde gerçeği yansıtmayan tutanak tanzim edilip yüksek bedelli faturalar tahakkuk ettirilerek taşınmaza verilen enerjinin kesildiğini, davalı şirket tarafından müvekkili aleyhinde yapılan işlemler; Anayasaya, mevzuatlara, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin davalı kurum aleyhine hiçbir haksız kullanım/faydalanma girişiminde bulunulmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkiline bir ceza bedeli yükletilecekse de davalı şirket çalışanları tarafından mevzuata ve yönetmeliklere aykırı şekilde soyut ve subjektif yöntemlerle hesaplanan bedelin; alanında uzman bilirkişi marifetiyle kurulu güç ve baz alınan 0,6 çarpanı üzerinden tüketim dengesi de gözetilerek makul çalışma saati ile hesaplanması gerekmekte olduğunu, müvekkilinini davalı şirkete her ay düzenli olarak fatura ödediğini, müvekkilinin kendi halinde, müşteri potansiyelinin az olduğu ve işlek bölgede bulunmayan küçük çaplı cafesinde; waffle makinesi ve az kullanılan sair elektrikli cihazlar için tahakkuk ettirilen ceza bedeli, haksız ve hukuka aykırı olup iptal edilmesi gerektiğini, davalı şirketin geriye dönük 12 ay boyunca kaçak elektrik kullanıldığı şeklinde hesaplama yaptığı varsayımında dahi; başkaca cafelerin ödediği elektrik faturaları incelemeye esas alındığı takdirde müvekkilinin küçük cafesinde aylık 22.000,00-TL değerinde kaçak elektrik kullanılmış olamayacağını, davalı şirketin hesaplamasının fahiş ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunun kabulü gerekeceğini, neticede müvekkilinin davalı şirket tarafından haksız şekilde tahakkuk ettirilen faturalara ilişkin olmak üzere borçlu olmadığının tespiti, davalı şirketin haksız enerji kesme işleminin teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına ve taşınmazın elektriğinin yeniden bağlanmasına, müvekkili aleyhinde başlatılan bakırköy … icra müdürlüğü’nün … E. numaralı dosyasına kayıtlı icra takibinin teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına ve devamla iptaline, müvekkilinin çalışma hayatını bitiren davalı şirketin, haksız olduğu tespit edilen bedel üzerinden %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce 07/11/2023 tarihli ara karar ile; ” Birleşen dosya davacısı ihtiyati haciz talebinin reddine,” karar verilmiştir. Kararı Birleşen dosya davacısı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiğini, davacının kaçak elektrik kullanımının müvekkili şirket çalışanlarınca düzenlenen tutanaklar ile sabit olduğunu, son ödeme tarihinde belirtilen borcun ödenmediğini, alacağın muaccel olduğunu, rehin ile de temin edil- mediğini, işbu davanın sonuçlanması ve icra takibinin kesinleşmesi beklenildiği takdirde, “kamu alacağı” niteliğinde olan kaçak elektrik bedelinin tahsilinin tehlikeye gireceğini, alacak miktarı düşünüldüğünde ciddi bir kamu zararı oluşacağını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;İİK’nun İhtiyati haciz şartları başlıklı 257.maddesinde ; ” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hük- müne yer verilmiştir.Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunulmadığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir. Eldeki dosyada da, dava kaçak elektrik kullanımına ilişkin fatura bedelinin tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ile ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir.İhtiyati hacze konu alacak tak taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayalı faturadan kay- naklanmaktadır. Alacağın varlığını ” yaklaşık ispat”a elverişli başkaca delil sunulmamış olup uyuş- mazlık konusu yargılamaya muhtaçtır. Dosyanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, Birleşen dosya davacısı …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Birleşen dosya davacısı …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/12/2023