Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/3824 E. 2023/3924 K. 28.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/3824
KARAR NO: 2023/3924
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 01/11/2023
NUMARASI: 2020/475 Esas
DAVANIN KONUSU: Tapu iptali ve tescil-ihtiyati tedbir
KARAR TARİHİ: 28/12/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 30.10.2023 tarihli talep dilekçesinde özetle; ikame edilen tapu iptal ve tescil davasında İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesine 2019/660 Esası ile açılan ve görevsizlikle gelen davada mahkemece 10/10/2019 tarihli ara karar ile “…taşınmazın davalı (…) adına kayıtlı olması koşuluyla ve takdiren dava değerinin %20’si (20.000,00 TL) oranında teminat yatırılması koşuluyla kabulü ile; davaya konu olan İstanbul ili, Kadıköy İlçesi, Suadiye Mahallesi, Yeni açılan yol mevkii, … pafta, … ada, … parselde kayıtlı taşınmazın 38 nolu bağımsız bölümün davalı adına olan payı üzerine dava sonuna kadar 3. kişilere devir ve ferağının önlenmesi için tedbir konulmasına,” karar verildiğini, mahkemece ara karar ile teminat miktarının tadil edildiğini, icra müdürlüğünden yapılan tebligat sonucu dosya davalısı adına kayıtlı bulunan ve ihtiyati tedbir konan dava konusu taşınmazın İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Dairesi … sayılı dosyası ile “devir ve ferağ neticesi doğuracak şekilde” cebri icra yoluyla satışının yapılacağının öğrenildiğini, dairece şifahen ihtiyati tedbir kararının bu haliyle davalı yönünden hüküm doğurduğu, cebri icraya ve cebri satışa engel olmayacağı, bu nedenle satış işlemlerine devam edileceğinin bilgisinin verildiğini, cebri icra yoluyla satış yapılması halinde devir ferağ tedbirinin hükümsüz kalacağını, taşınmazın eldeki davaya konu taşınmaz olduğunu belirterek davacı müvekkilinin mağduriyet yaşamaması için Yargıtay içtihatları da nazara alınarak dava konusu taşınmazın cebri icra yoluyla satışına engel olacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve verilecek kararın İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasına gönderilmesini talep etmiştir. Mahkeme. verilen ihtiyati tedbir kararı taşınmazın üçüncü kişilere rızaen devir ve temlikinin önlenmesine yönelik olup, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2010/22335 esas ve 2011/5578 sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 7. Hukuk Dairesinin 2018/811 esas sayılı kararları dikkate alınarak bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ”kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır” şeklinde tarif edildiği.bu tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu mal ve hak üzerinde yeni bir takım uyuşmazlıkların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki koruma olduğu. ihtiyati tedbir kararının kapsamının belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerektiği, cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İ.İ.K. kapsamında menfi tesbit davalarında bile icranın durdurulmasını özel koşullara bağladığı,hal böyle iken davacı ile aralarında hukuki ya da sözleşmesel ilişki bulunmayan üçüncü kişi alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağından taşınmazda dava dışı kişilerin cebri icrasını engel olacak nitelikte tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesi ile; “1-Davacı tarafın, cebri icra yolu ile satışın engellenmesi yönündeki İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİNE, 2-İş bu ara kararın taraf vekillerine tebliğine” istinafı kabil olmak üzere 01.11.2023 tarihinde karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; tapu iptal ve tescil davasının açıldığı, cebri icra ile satış durumunda taşınmazın mülkiyetinin el değiştireceğini,hatta davanın konusuz kalacağını ve davacının hakkının tesliminin mümkün olamayacağını, dosya arasına alınan İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Dairesi … sayılı dosyası incelendiğinde takip borçlusunun iki kişi olduğu, bu dosya davalısı ve takip borçlularından biri …’ın başkaca taşınmazlarının da da mevcut olduğu ve takip alacaklısı tarafından diğer taşınmazlara da haciz konulduğunu,salt dava konusu taşınmazın satışının derdest dava kesinleşinceye kadar durdurulması takip alacaklısının takip haklarına ve alacağına kavuşmasına halel getirmediğini, zira takip borçlu/ borçlularının başkaca mal varlığı değerlerine de sahip olduğunu,takip alacaklısının diğer mal varlığı değerlerine yönelik takip işlemleriyle alacağına kavuşmasının mümkün olabileceğini,bu durumda müvekkili ile aralarında hukuki ilişki bulunmayan üçüncü kişi alacaklıların takip hakları engellenmeyeceği gibi hak ve yarar dengesinin bozulduğundan da söz edilemeyeceğini,ihtiyati tedbire konu taşınmazın takyidatlı tapu kayıtları incelendiğinde görevsizlikle İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gelen ve ihtiyati tedbir kararı veren İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesine 2019/660 E. Sayılı dosyasının davalıdır şerhinin 11/10/2019 tarihinde, ihtiyati tedbir şerhinin 01/11/2019 tarihinde işlendiği, dava konusu taşınmazı cebri icra vasıtasıyla satışa götüren takip alacaklısının icrai haciz şerhinin ise 11/01/2022 tarihinde işlenmiş olduğunun görüleceği,bu hususun da dikkate alınması gerektiği belirtilerek, ilk derece mahkemesinin dava konusu taşınmazın davalının borcu nedeniyle cebri icra yoluyla satışın engellenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı ile derdest davanın konusuz kalacağı, müvekkili nezdinde büyük bir mağduriyet yaşanacağı ve hak ve yarar dengesinin müvekkili aleyhine olacak şekilde bozulacağı göz önünde alındığında ilgili ara kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını,dava konusu taşınmazın cebri icra yoluyla satışının engellenmesi yönündeki ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Talep cebri icraya engel olacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebine ilişkindir. Mahkemenin ihtiyati tedbir kararı taşınmazların üçüncü kişilere (rızaen devir ve temlikinin önlenmesine) yöneliktir. İş bu karar cebri icra yolu ile satışı engelleyecek ve icra dosyasındaki takibi durduracak nitelikte olamaz. Bu sebeple dava dışı 3. kişi alacaklının haklarını etkiler şekilde tedbir kararı verilemeyeceğinden, bu aşamada satışın durdurulmasının ancak İİK’daki takip hukukuna ilişkin hükümlere göre talep edilebileceği, mahkemece verilen ara kararda usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Davacıdan alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/12/2023