Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/3781 E. 2023/3758 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2023/3781
KARAR NO : 2023/3758
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2023
NUMARASI : 2023/693 E –
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ 19/12/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin 26/10/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; “….Müvekkil şirket tarafından davalı aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takiplerde haciz yolu ile icra takibi başlatılmış olup, davalının itirazı üzerine söz konusu takip icra dairesince durdurulmuştur. Davalının itirazları hukuki dayanaktan yoksundur. Davalı/borçlunun kullanımında olan adreste müvekkil şirket ekiplerince yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiş, adına H/621875 seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenmiş ve Enerji Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında fatura tahakkuk ettirilmiştir. Taraflar arasındaki hukuki ihtilafın kaçak elektrik kullanımından doğması sebebiyle taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6502 sayılı Kanun kapsamında olmadığından davanın “haksız fiil” hükümlerine göre Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Kaçak elektrik kullanımı eyleminin niteliği itibariyle “haksız fiil” teşkil etmesi ve haksız fiilden doğan davalarda “zarar görenin yerleşim yeri” icra daireleri ve mahkemelerinin de yetkisinin bulunması dolayısıyla zarar gören müvekkil şirketin yerleşim yerinin tabi olduğu İstanbul Mahkemeleri HMK 16.madde gereği yetkilidir. Davalı, ilamsız takibe niteliğinden ötürü bir itiraz dilekçesi sunarak alacaklının alacağına kavuşmasını engellemekte ve bu sayede zaman kazanmaya çalışmaktadır. Davalı, icra takibine itirazıyla borcundan kurtulmaya çalışmakta, bu doğrultuda hukuki hakları kötüniyetli ve haksız yönde kullanmaktadır. Dava konusu kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlenmesi üzerine tahakkuk ettirilen fatura, son ödeme tarihi geçmiş olmasına rağmen ödenmemiştir. Alacağımız muaccel olup, rehin ile de temin edilmemiştir. İşbu davanın sonuçlanması ve icra takibinin kesinleşmesi beklenildiği takdirde, “kamu alacağı” niteliğinde olan kaçak elektrik bedelinin tahsili tehlikeye girecek olup kaçak elektrik kullanımı nedeniyle mevcut regülasyon ve enerji tedarik sistemi gereği hesaplanan kaçak elektrik tahakkuklarının miktarı müvekkil şirket tarafından peşinen ödendiğinden bu kadar yüksek bedellerin müvekkil şirketin finansal yapısını etkileyeceği de değerlendirilerek, borçlunun kötü niyetli olarak süreci uzatmak adına yapmış olduğu haksız itiraz göz önünde bulundurularak ve borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, hüküm ve icra takibi kesinleşinceye kadar, hukuki güvence kapsamında, borçlunun borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi için İİK m. 257 gereği ihtiyati haciz talep etme zarureti hâsıl olmuştur. Davalı yan müvekkil kurumun dağıtımını sağladığı elektriği Kaçak/Usulsüz kullanmıştır. Borçlunun mallarını kaçırma ihtimaline karşın, alacağımızın sürüncemede kalmaması ve açılan davanın sonuçsuz kalmaması açısından borçlunun menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İİK’ da İhtiyati haciz için aranan koşullar bulunduğundan İhtiyati haciz kararı verilmesinin talep etme zorunluluğumuz doğmuştur. Öncelikle ihtiyati haciz talebimizin kabulüne karar verilmesini talep ederiz. Açıklanan tüm nedenler ve toplanacak deliller, borçlunun itirazının yerinde olmadığını gösterecektir. Bu sebeple borçlunun yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla alacağın aslı, faiz ve fer’isi ile masraf ve harçlarının tamamına ilişkin itirazın iptaliyle devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile davalının icra inkâr tazminatına mahkum edilmesi, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yine davalı yana yükletilmesini..” talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince 27/10/2023 tarihli ara karar ile “Davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin İİK 257. Madde koşullarının oluşmaması nedeniyle REDDİNE,” Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;, yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiğini, davacının kaçak elektrik kullanımının müvekkili şirket çalışanlarınca düzenlenen tutanaklar ile sabit olduğunu, son ödeme tarihinde belirtilen borcun ödenmediğini, alacağın muaccel olduğunu, rehin ile de temin edil- mediğini, işbu davanın sonuçlanması ve icra takibinin kesinleşmesi beklenildiği takdirde, “kamu alacağı” niteliğinde olan kaçak elektrik bedelinin tahsilinin tehlikeye gireceğini, alacak miktarı düşünül- düğünde ciddi bir kamu zararı oluşacağını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;İİK’nun İhtiyati haciz şartları başlıklı 257.maddesinde ; ” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hük- müne yer verilmiştir.Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunul- madığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir. Eldeki dosyada da , dava kaçak elektrik kullanımına ilişkin fatura bedelinin tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ile ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir.İhtiyati hacze konu alacak tak taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayalı faturadan kay- naklanmaktadır. Alacağın varlığını ” yaklaşık ispat”a elverişli başkaca delil sunulmamış olup uyuş- mazlık konusu yargılamaya muhtaçtır. Dosyanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı BEDAŞ’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;İhtiyati haciz talep eden BEDAŞ’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,İstinaf masrafının istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/12/2023