Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/375 E. 2023/414 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/375
KARAR NO: 2023/414
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2022
NUMARASI: 2022/580 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 09/02/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Mah. … Cad. No: … Eyüpsultan/İstanbul adresinde kasap olarak faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin görevlilerinin 05/09/2022 tarihinde müvekkilinin yokluğunda dükkanda kayıp kaçak kontrolü yaptığı, görevlilerin öncelikle sayaçta sorun olduğu iddiası ile sayacın söktüğü, yerine yeni sayaç takarak kontrol yaptığını, yeni sayacın kontrolünde de bir sorun tespit etmeyen görevlilerin eski sayacı tekrar takarak incelemelerine devam ederek, diyot bulduklarını iddia ederek müvekkilinin dükkanında bulunan aletlerin listesini çıkardıklarını, bununla yetinmeyen davalı görevlilerinin, müvekkilinin bozuk ve kullanılmayan aletlerini sakladığı ve depo olarak kullanılan alana da girerek tüm elektrikli aletleri kayıt altına aldıklarını, daha sonra hiçbir açıklama yapmadan ve evrak vermeden ilgili adresi terk ettiklerini, daha sonra müvekkiline SMS ile hakkında önce … seri numaralı 107.334,13 TL’lik, daha sonra … seri numaralı 27.678,01 TL’lik iki adet usulsüz kullanım faturasının tahakkuk edildiğini, öncelikle usulsüz kullanım iddiasını kabul etmediklerini, tutanakta yazılı olan görüntü kayıtlarının talep edilmesine rağmen kendilerine verilmediğini belirterek, yönetmeliğe aykırı bir şekilde tutulduğu tespit edilen batıl tutanağın iptali ile bu tutanağa dayanarak kesilen cezaların iptaline ve davalı şirket tarafından müvekkilinin … sayılı hizmet noktasındaki enerjisinin yeniden verilmesi yönünde dava süresince ihtiyati tedbir verilmesini talep ve dava etmiştir. karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince 26.09.2022 tarihli ara kararla, “davacının davalı tarafından elektriğini kesmesi suretiyle faaliyette bulunmasının engellendiği, mevcut yargılama sürecinin de devam ettiği dikkate alındığında henüz esas hakkında karar verilmemiş olmakla elektrik kesintisinin davacı yönünden ticari hayatında ciddi bir zarara yol açacağı” gerekçeleriyle İhtiyati tedbir talebinin KABULÜNE; Davaya konu abonelik sözleşmesi kapsamındaki elektrik enerjisinin talep edenin “… Mah. … Cad.No: … Eyüpsultan/İstanbul” adresinde bulunan … ve … Seri numaralı faturalar ile sınırlı olacak şekilde elektriğin kesilmesinin tedbiren önlenmesine, kesilmiş olması halinde elektrik enerjisinin yeniden tesisine karar verilmiştir.Bu karara davalı tarafın itirazı üzerine duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda 07/11/2022 tarihli karar ile “davacının davalı tarafından elektriğini kesmesi suretiyle faaliyette bulunmasının engellendiği, mevcut yargılama sürecinin de devam ettiği dikkate alındığında henüz esas hakkında karar verilmemiş olmakla elektrik kesintisinin davacı yönünden ticari hayatında ciddi bir zarara yol açacağı nazara alındığında davacının talebinin kabulüne karar verilmiş, henüz yargılamanın devam ettiği, şartlarda bir değişiklik olmadığı ” gerekçeleriyle itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların ve yaklaşık ispat koşulunun somut olayda gerçekleşmediğini, kaçak kullanımın ispatlanmış olduğunu, teminat miktarının yetersiz olduğunu ileri sürerek adil yargılanma ilkesi ışığında ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, aksi halde %100 oranında teminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Dava, menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. İstinafa gelen uyuşmazlık ise, menfi tespit davasında davaya konu fatura nedeniyle verilen ihtiyati tedbir kararına ilişkindir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir”. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yedi- emine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Davacı vekili; dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesi/ kesilen elektriğin açılması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahal iş yeri olup işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir. Bu haliyle HMK’nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesinde ve teminat miktarının belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.