Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/3705 E. 2023/3674 K. 08.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/3705
KARAR NO: 2023/3674
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2023
NUMARASI: 2022/350 E – 2023/598 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 08/12/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takiplerde haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine söz konusu takibin icra dairesince durdurulduğunu, davalının itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, öncelikle dava konusu alacağın davalının haksız fiilinden kaynaklı doğduğunu, davalı borçlunun icra takibine hak düşürücü süreye uymayarak usul ve yasaya aykırı itirazlarda bulunduğunu, davalının müvekkili şirketin dağıtımını sağladığı elektriği abonesiz, kaçak kullanımına ilişkin ilgili memurlar tarafından tutanaklar tutulduğunu ve faturalar kesildiğini, açıklanan tüm nedenler ve toplanacak delillerle borçlunun itirazının yerinde olmadığını, bu sebeple borçlunun yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla, alacağın aslı, faiz ve fer’isi ile masraf ve harçlarının tamamına ilişkin itirazın iptaliyle devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile davalının icra inkâr tazminatına mahkum edilmesi, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yine davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; “7155 sayılı kanuna eklenen 6102 sayılı TTK’nın 5-A maddesi hükmü gereğince eldeki davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında olması ve usule uygun olarak arabulucuğa başvurulmadan dava açıldığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,” kararı verilmiştir. Söz konusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı ise 17.830,00- TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından istinaf edilen davanın değeri 7.969,42-TL olup, karar tarihinde davacı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davacı tarafın istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı tarafın istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/12/2023