Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/3677 E. 2023/3624 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/3677
KARAR NO: 2023/3624
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 25/10/2023
NUMARASI: 2023/499 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 06/12/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil (kendi adına) bilanço esasına göre defter tatan tacir olduğundan, … Mah. … Sok, No:…/… Beyoğlu/İSTANBUL adresinde faaliyet gösteren ve müvekkilin şirket yetkilisi olduğu … LTD. ŞTİ. tarafından … ve Büro mobilya metalleri üretimi yapılmaktadır. İş yerinin yukarıda bahsi geçen elektrik aboneliği müvekkilinin adınadır. Bu iş yerinde halihazırda sözleşmesi yapılmış olan ve teslimi gereken matların üretimi yapılmaktadır ve bir çok insan çalışmaktadır. Davalı kurum yetkilileri tarafından elektrik enerjisinin salı günü (S gün içinde) kesileceğine ilişkin beyanda bulunulmasına rağmen 28.07.2023 Cuma günü tekraren elektriği kesmek üzere işlem tesisi … müvekkilimin işyeri adresine gelinmiştir. Bu durumda sözleşmeler ile üstlenilen bir çok iş yapılamayacak ve müvekkil iflasa sürüklenecektir. Telafisi güç zararlara uğrayacağı için bir an evvel elektrik enerjisinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekmektedir. Müvekkil tarafından düzenli şekilde gelen faturalar ödenmektedir. Elektrik arızası yaşaması Üzerine çağırdığı davalı kurum yetkilileri tarafından işlem yapılmış, herhangi bir tutanak örneği kendisine verilmemiştir. İtiraz için gittiği kurumda elektriğin kesileceği beyan edilerek ekte yer aları borç dökümü verilmiştir. Başka herhangi bir evrak verilmemiştir. Müvekkil kaçak etektrik kullanıcısı olsa kendi isteği ile davalı kurumunm elamanları çağırmazdı. Kaçak elektrik kullanan birsinin bunu yapması hayatın olağan akışına aykırıdır. Kaçak elektrik kullanıldığı belirtilen süreye ilişkin çıkarılan borç da gerçekle bağdaşmamaktadır ve fahiştir. İdarenin belirttiği kaçak elektrik başlangıcına dair tarihten öncesine ilişkin faturaların celbi halinde gelen fatura tutarlarından bu durum görülecektir. Müvekkil kaçak elektrik kullanmamıştır. Mahkeme aksi kanaatte olacak olur ise (kabul etmemek ile birtikte) fatura bedelinin fahiş olduğu açıktır. Kaçak elektrik kullanıme iddiası ile gelen faturalar işletme de göz önüne alındığında hayatın olağan akışına aykırıdır. Ancak bir fabrikaya bu kadar kullanım gelme ihtimali vardır. İşletme kullanılan makineler göz önüne alınınca bu durum yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile de ortaya çıkacaktır. İşletmede bulunan makinelerden sadece birine kaçak elektrik kullanım iddiası vardır. Söz konusu makinenin faturası ekte sunulmuştur. Makineye bakıldığında bu kadar bir kullanımın mümkün olamayacağı da açıktır. Yani tek bir makineden bu kadar fahiş ceza bedeli çıkarılması mümkün değildir. Ayrıca makinenin hangi tarihte alındığı faturasından bellidir. Oysa davalı kurum bir yıllık bir sürece ilişkin olarak ceza vermiştir. Diğer bir husus ise, iddiaların tamamını kabu! etmemekle beraber kaçak elektrik kullanımının başlangıç tarihine ilişkin yapılan tespitin hatalı olduğudur. Söz konusu cezada tarihinden 3 ay önce iş yerine gelen ve kaçak kullanım olduğu iddia edilen elektrik enerjisine bağlayan elektrik ustası da tesisatı görmüştür. Bu nedenle kendisinin de mahkeme huzurunda tanık olarak dinlenmesi gerekmektedir. Kısacası bu sebeple kaçak başlangıç tarihi de hatalıdır. Önemle belirtmek gerekir ki kaçak elektrik fatarasında 2 adet adres gözükmektedir, Müvekkilin davaya konu iş yeri … Mah. … Sok. No:… BeyoğluİSTANRUL adresindedir. Bu durum başkasının cezasının yahut faturasının da müvekkile yansıtıldığını göstermektedir. Bu husus bile tek başına faturamın tamamen hukuka aykırı olduğunu ve müekkilin borcunun olmadığını göstermektedir.” 229.381,68-TL ve 398,961,67-TL olmak üzere toplam 628.8343,35-TL kaçak elektrik cezasına konu … sözleşme hesap no’lu, … tesisat no’lu tesisata ait elektrik enerjisinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece mahkemesince verilen 01/08/2023 tarihli ara karar ile; “1- İhtiyati tedbir talebinin KABULÜ İLE, Talebe konu “… sözleşme hesap no’lu, … nolu tesisata ait, 229.381,68-TL’lık fatura ve 398.961,67-TL’lik faturalar “olmak üzere toplam 2 adet kaçak elektrik faturaları yönünden toplam 628.343,35TL miktar ile sınırlı olmak üzere, belirtilen (628.343,35TL) miktar üzerinden %15 oranında (94.251,50TL) nakdi teminat veya muteber bir bankanın aynı miktarda kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edildiğinde, elektriğin kesilmemesi ve yalnızca anılı fatura bedelleri ile sınırlı olmak üzere tahakkuk ettirilen (628.343,35TL)’lik miktar yönünden, İİK’nun 72. maddesi ve HMK’nun 389 vd. maddeleri gereğince tedbiren elektriğin kesilmemesi ve kesinti yapılmasının İHTİYATİ TEDBİR YOLUYLA ÖNLENMESİNE, 2-İhtiyati tedbir isteyen davacı tarafından talebe konu faturalar yönünden toplam (628.343,35TL) üzerinden % 15’i oranında (94.251,50TL) nakdi teminat veya muteber bir bankanın aynı miktarda kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın İstanbul Nöbetçi İcra Müdürlüğü tarafından İNFAZINA, 3-6100 sayılı HMK’nun 393/1 maddesi uyarınca, “ihtiyati tedbir kararının uygulanması, bu kararın tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararının kendiliğinden kalkacağının” İHTARINA, 4-İş bu ara kararın taraflara/vekillere TEBLİĞİNE,” karar verilmiştir. Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının duruşmalı incelenmesi sonucunda 25/10/2023 tarihli ara karar ile; “Menfi tespit davasına konu faturaların, kaçak elektrik kullanımına ilişkin düzenlendiği, davanın konusu borcun varlık ve maddi ispatının yargılamayı gerektirdiği ve verilen tedbirin elektriğin kesilmesi ile oluşacak telafisi imkansız zararların önlenmesine yönelik olduğu anlaşıldığından davalı/ itiraz edenin itirazının REDDİNE,” karar verilmiştir. Söz konusu ara kararı davalı vekili istinaf etmiş olup dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartlar gerçekleşmediği, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için bulunması gereken yaklaşık ispat koşulu da somut olayda gerçekleşmediği, Kaçak elektriğin kullanıldığına dair video kayıtlarının mevcut olduğu, kaçak elektrik kullanımı ispat olunduğu, tedbirin %15 teminat mukabilinde verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğu, verilen ihtiyati tedbir kararı, ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin önüne geçtiği, İhtiyati tedbir kararının meydana getirebileceği sonuçların Mahkemece hiçbir suretle değerlendirilmediği, davalı şirketin Anayasal haklarına aykırılık oluştuğu, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davalı şirket tarafından tahakkuk edilen alacak miktarının %100’ünün teminat olarak depo edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Davada asıl talep İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. Davacı dava dilekçesinde dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı talep etmiş, mahkemece tedbir talebinin kabulüne % 15 oranında teminat alınmasına karar verilmiş, takdir olunan teminat miktarı süresi içinde mahkeme veznesine yatırılmıştır. Davalı vekili; elektriğin kesilmemesi yönündeki tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmediğini, tedbir şartlarının oluşmadığını beyanla tedbirin kaldırılmasını, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise % 100 oranında teminat alınmasını taleple karara itiraz etmiş mahkemece bu yöndeki itirazı reddedilmiş olmakla aynı nedenlerle istinafa başvurmaktadır. Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahallin iş yeri ve dava konusu borcun varlığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu, söz konusu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi zor zararının oluşacağına dair yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmiş ihtiyati tedbir dava konusu iki adet fatura ile sınırlanmış olmakla elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi HMK 389 md hükmüne uygundur. Mahkemece takdir olunan % 15 oranındaki teminat miktarının yeterli ve somut olaya uygun olduğu değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/12/2023