Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/3540 E. 2023/3557 K. 27.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/3540
KARAR NO: 2023/3557
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 09/08/2023
NUMARASI: 2023/527 Esas
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/11/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; TBK Md. 76 gereği tedbiren 100.000.000 TL ‘nın geçici ödeme kapsamında davalılarca müşterek ve müteselsilen ödenmesine, HMK m. 389 gereği dava sonuna kadar tedbiren adi ortaklık yönetimini temsilen kayyum atanmasına, davalıların olası tazminat kararının icrasını imkansız kılmak amacıyla mal kaçırma eylemlerine meydan vermemek amacıyla l00.000.000 TL alacak için davalıların borcunu karşılayabilecek derecede taşınır,taşınmaz malları ve 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine öncelikle teminatsız olarak, mahkemeniz aksi takdirde ise mahkemenizce takdir edilecek olan teminatın yatırılması karşılığında ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; İhtiyati haciz talebi yönünden; İİK 257 md ve dosya kapsamı nazara alındığında davacı taleplerinin yargılamayı gerektirdiği ve davalının oluşan zarardan sorumu olup olmadığı, sorumlu ise miktarının tespitinin yapılacak yargılama sonunda tespit edileceği anlaşılmakla yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı, İhtiyati tedbir talebi yönünden ise; HMK 389/1 md uyarınca sadece uyuşmazlık konusu hakkında tedbire hükmedilebileceği, davacı taleplerinin yargılamayı gerektirdiği ve yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı gerekçesi ile; “1-Davacının ihtiyati haciz isteminin REDDİNE, 2-Davacının geçici ödeme ve ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, 3-Kararın bir örneğinin taraflara tebliğine” istinafı kabil olmak üzere 09.08.2023 tarihinde karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı ile müvekkili arasında 20.09.2012 tarihinde Ercan Havalimanının yapımı ve işletmesi konusunda adi ortaklık Sözleşmesi imzalandığı, adi ortaklığın konusu KKTC Ercan Havalimanının işletmesinin devralınması ve işletme devam ederken yeni bir terminal binası ve başkaca inşa işleri yapılarak 25 yıllığına Havalimanının işletmesinin gerçekleştirilmesi olduğu, yargılama süresince davalı yanlarca yapılacak iş ve işlemler ile yargılama sonucunda ulaşılması amaçlanan temsil hakkına ulaşılması engellenebilecek veya ulaşılsa dahi yararsız kalmasına neden olunabileceği,davada davanın kabulü ile dava sonuna kadar tedbiren adi ortaklık yönetimini temsilen kayyım atanması, TBK. Mad. 76 gereğince tedbiren 100.000TL’nin geçici ödeme kapsamında ödenmesi ve davalıların kararın icrasını imkansız kılmak amacıyla mal kaçırma eylemlerine engel olmak açısından davalıların borcunu karşılayabilecek derecede taşınır, taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine öncelikle teminatsız olarak, mahkeme aksi takdirde ise, mahkemece takdir edilecek teminatın yatırılması karşılığında ihtiyati haciz konulması fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak şartıyla şimdilik belirsiz alacak olarak maddi tazminat yönünden 1.000TL tazminatın davalılardan tahsilli taleplerinde bulunulduğu, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin haklılığını gösterir somut vakalar, haberler ve kitaplardaki açıklamalar, 20 temmuz 2023 tarihinde yapılan göstermelik açılışta havaalanının natamam ve yetersiz altyapıda olduğunu gösterir açıklamalar/haberler adi ortaklığın yöneticisi olan …’nın yine bu şirketinde yöneticisi olan …’nın işlerini kötü gittiği mallarını ucuza elden çıkardığı ve de en önemlisi yurtdışında mernis adresini taşıdığı yönündeki delilleri karşısında …’nın kendisinin yurtdışına kaçma ihtimali ve şirketin de tasfiye etme ihtimali ile tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin haklılığını gösterir açıklamalar sonrası davacının davalı … aleyhine İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/259 E. Sayılı dosya nezdinde ikame edilen diğer bir davada mahkeme şirket kayıtlarının dosyaya sunulmasına karar vermiş olmasına rağmen davalının istenilen kayıtların KKTC’den istinabe yolu ile getirtilmesi talebinde bulunduğu,bu durumun davalının açıkça adi ortaklığa ait bilgileri hem davacı ortaktan hem de mahkemeden gizleme gayretinde olduğunun kanıtı olduğu, istinafa konu edilen eldeki dosyada dava dilekçesinin davalı …’nın mernis adresine çıkarılması talep edilmişse de mahkemeden taraflarına tebliğ edilen muhtıra ile davalı … Türk vatandaşı olmasına rağmen Türkiye sınırları içerisinde mernis adresinin bulunmadığı, adresinin Belgrad/Sırbistan olarak kayıtlarda yer aldığı bildirilmiş, davalı yönünden adres bildiriminde bulunmalarının talep edildiği,. yapılan araştırmada davalının adliye makamları önünde farklı adresler kullandığı, Türkiye sınırları içerisinde adresinin bulunmadığının teyit edidiği,tek başına bu durum dahi davalının davacı ortak ile ilişki kurmaktan kaçındığının ve kötü niyetli olduğunu ortaya koyduğu,belirtilen gazete haberleri, araştırma yazıları, açıklamalar ve içtihatlar ile davadaki haklılığı HMK m. 390 anlamında yaklaşık olarak ispat edilmiş olup ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinde bulunmaktaki davacının yararı bulunduğu, talebin acele kabul edilmesi gerekliliği nedenleri ile ortaya koyduğu,ihale şartnamesi ve sözleşme uyarınca 4 yılda, yani son olarak 2017 Ocak ayı içerisinde bitmesi gereken inşaat işinin açılışının 20 temmuz 2023 tarihinde gerçekleştiği,pek çok inşaat eksiğinin ve usulsüzlüğünün bulunduğunun belirtilen gazete haberlerinde de yer alldığı,eni terminal binasi, pist ve apron inşaatlarının ihale şartnamesi ve sözleşmeye uygun şekilde zamanında bitseydi yolcu sayısı artacak, kiralanacak alanlar artacak, dolayısıyla gelirlerin de bu oranda artacağını,davalılar, … ve … yapılması gerekli teknik işlerden habersiz ve kötü niyetli olarak inşaatı tamamlamayarak büyük bir zararın doğmasına sebep olduklarını, mahkemenin 09.08.2023 tarihli ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı kaldırılarak yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ivedilikle ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbire karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada adi ortaklık kaynaklı geçici ödeme,kayyım atanması ve davalıların borcunu karşılayabilecek derecede taşınır,taşınmaz malları ve 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması talebine ilişkindir. Öncelikle ,6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ” Ortaklığın Yönetimi” başlıklı 625.maddesinde; ” Yönetim, sözleşme veya kararla yalnızca bir veya birden çok ortağa ya da üçüncü bir kişiye bırakılmış olmadıkça, bütün ortaklar ortaklığı yönetme hakkına sahiptir. Ortaklık, ortakların tümü veya birkaçı tarafından yönetilmekte ise, bunlardan her biri, diğerleri katılmaksızın işlem yapabilir; ancak ortaklığı yönetmeye yetkili olan her ortak, tamamlanmasından önce işleme itiraz etmek suretiyle, bu işlemin yapılmasını engelleyebilir. Ortaklığa genel yetkili bir temsilci atanması ve ortaklığın olağan dışı işlerinin yürütülmesi için, bütün ortakların oybirliği gereklidir. Ancak, gecikmesinde sakınca olan hâllerde, bu konuda yönetici ortaklardan her biri yetkilidir” ” Yönetim Yetkisinin Kaldırılması ve Sınırlanması” başlıklı 629.maddede ise; ” Ortaklık sözleşmesiyle ortaklardan birine verilen yönetim yetkisi, haklı bir sebep olmaksızın, diğer ortaklarca kaldırılamaz ve sınırlanamaz. Ortaklık sözleşmesinde yetkinin kaldırılamayacağına ilişkin bir hüküm bulunsa bile, haklı bir sebep varsa, diğer ortaklardan her biri yönetim yetkisini kaldırabilir. Haklı sebepler, özellikle yönetici ortağın görevini aşırı ölçüde ihmal etmesi veya iyi yönetim için gerekli olan yeteneği kaybetmesi durumlarında vardır.” denilmektedir. Diğer yandan HMK’nun “İhtiyati Tedbirin Şartları” başlıklı 389.maddesinde, ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” hükmüne yer verilmektedir. Somut olayda ,davacı taraf, davalının temsil yetkisini kötüye kullandığından bahisle temsil yetkisinin sonlandırılmasını ve tedbiren ortaklığa yönetim kayyımı atanmasını istemiştir. Mevcut dosya kapsamındaki belgeler,davalı tarafın temsil yetkisini kötüye kullandığı iddiasını ” yaklaşık ispat”a elverişli görülmemiştir. Dosya kapsamına göre, bu aşamada adi ortaklığa kayyım atanması yönünden yasal şartların oluşmadığı değerlendirilmiştir. Dava adi ortaklık iddiasına dayanmakla birlikte adi ortaklık malvarlığının nelere ilişkin olduğu dava dosyasından anlaşılamamakta,hatta davacı davalının kaçma şüphesinde olduğun ileri sürmektedir. Geçici ödeme dahil tüm bu hususlar yargılamayı gerektirmektedir. Bu açıdan sadece adi ortaklığın korunması için adi ortaklık konusu mallara ihtiyati tedbir konulabileceğinden,adi ortaklık konusu malların nelerden ibaret bulunduğu bu aşamada net şekilde belirlenemediğinden HMK 389.madde kapsamında ihtiyati tedbir koşulları davada henüz gerçekleşmemiştir. Ayrıca İİK 258.madde kapsamında para alacağı için ihtiyati haciz talebinde bulunulmakla,davacının davalılardan alacağı muallak durumdadır.Bu açıdan sunulan belge içeriği bu aşamada alacak iddiası yönünden yaklaşık ispat ölçüsünü sağlayamamıştır.Davacının tüm talepleri yargılamayı gerektirmektedir. İhtiyati haciz yönünden de ihtiyati haciz koşulları gerçekleşmemiştir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/11/2023