Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/3527 E. 2023/3508 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/3527
KARAR NO: 2023/3508
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2023
NUMARASI: 2023/509 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 21/11/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Elektrik Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri gereğince, elektrik piyasasında “dağıtım” ve “tedarik” faaliyetleri hukuken birbirinden ayrıştırıldığı “elektrik enerjisinin hatlar üzerinden nakli” olarak tanımlanan dağıtım işi dağıtım şirketlerinin, “elektrik enerjisinin toptan veya perakende satışı” olarak tanımlanan tedarik işi ise, tedarik şirketleri tarafından yürütülmekte olduğunu, iktisadi Devlet teşekkülü olan uyuşmazlık dışı … A.Ş.’nin web sitesinde yayınlanan bilgiden de anlaşıldığı üzere ülkenin 21 dağıtım bölgesinden biri olarak belirlenen İstanbul Avrupa yakası bölgesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan lisanslı “tek” dağıtım şirketi olan karşı taraf, bu dağıtım bölgesinde “kamu hizmeti” nitelikli elektrik dağıtım hizmetini “tekel” olarak yürütmekte olduğunu, elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin m.42 ve m.49 hükümlerine göre; elektrik enerjisinin kesilmesi/bağlanması yetkisi dağıtım şirketine ait olup, kendi kullanımı için elektrik enerjisi alan bir tüketicinin, satış faaliyeti gösteren lisanslı tedarik şirketi ile akdettiği satış sözleşmesi olmaksızın elektrik enerjisi kullanabilmesi mümkün olmamakla birlikte, lisanslı dağıtım şirketi tarafından elektrik enerjisinin kesilmesi halinde, satış sözleşmesi bulunsa bile, elektrik enerjisini, mevzuata göre elektrik enerjisi dağıtım hizmeti verme yetkileri bulunmadığından herhangi bir tedarik sirketinden temin edebilmesi ve kullanabilmesi mümkün olmadığı gibi her bir dağıtım bölgesinde EPDK’ndan lisanslı sadece bir dağıtım şirketi “tekel” olarak faaliyet gösterdiğinden, başka bir dağıtım şirketinden temin edebilmesi de mümkün olmadığı, talepte bulunan müvekkilinin, İstanbul Avrupa yakası bölgesinde görevli elektrik tedarik şirketi olan uyuşmazlık dışı … Satış A.Ş.’nin ticarethane grubu sözleşmeli abonesi olarak, ticari işletmesi olan … tesisat/hizmet no’lu kullanım yerinde elektrik enerjisini kullanmakta olup keyfiyet, mezkür şirketin müvekkil adına düzenlediği 2023/3-4-5-6 dönemleri normal elektrik tüketimi faturalarından anlaşıldığını, aleyhine tedbir istenilen şirket tarafından, müvekkilinin mezkür kullanım yerinde kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağına dayanılarak 20.07.2023 tarihli, … no’lu ve 196.811,00-TL bedelli kaçak elektrik tüketim faturası kaçak elektrik borcunun tahakkuk ettirildiği belirterek, aleyhine ihtiyati tedbir istenen şirket tarafından, talepte bulunan müvekkilinin … tesisat/hizmet noktası no’lu kullanım yerinin elektrik enerjisinin; 0.07.2023 tarihli, … no’lu ve 196.811,00-TL bedelli fatura borcundan dolayı kesilmemesi, kesilmiş ise verilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25/07/2023 tarihli Değişik İş karar ile;”İhtiyati tedbir talebinin KABULÜNE, 1-31/07/2023 son ödeme tarihli 196.811,00 TL bedelli kaçak elektrik fatura borcu ile ilgili faturada belirtilen yer ve miktarla sınırlı olmak üzere kesme işleminin tedbiren kaldırılarak elektriğin kesilmemesi için toplam fatura bedeli olan 196.811,00-TL’nin %20’si tutarında teminatın süresi içerisinde yatırılması halinde karşı tarafa tedbir kararının uygulanması için yazı yazılmasına, 2-6100 sayılı yasanın 393.maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararının uygulanması, verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorunda olunmakla aksi durumda tedbir kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına, 3-6100 sayılı yasanın 397.maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmiş olmakla, tedbir talep edenin, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurtmak ve karşılığında bir belge almak zorunda olduğunun tespiti ile aksi hâlde tedbir kendiliğinden kalkmış sayılmasına, 4-Talep eden alacaklı vekille temsil edildiğinden A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 2.400,00 TL maktu vekalet ücretinin karşı taraftan tahsili ile talep edene verilmesine,” karar verilmiştir. Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının duruşmalı incelenmesi sonucunda 02/10/2023 tarihli ara karar ile; ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir. Sözkonusu ara kararı davalı vekili istinaf etmiş olup dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartlar gerçekleşmediği, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için bulunması gereken yaklaşık ispat koşulu da somut olayda gerçekleşmediği, kaçak elektrik kullanımı ispat olunduğu, verilen ihtiyati tedbir kararı, ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin önüne geçtiği, kaçak elektrik tükettiği sabit olan davacı, kendisine tahakkuk edilen kaçak elektrik tüketim faturasındaki borçların tamamından sorumlu olduğunu, müvekkil şirket tarafından yapılan tüm işlem ve hesaplamalar EPDK mevzuatına ve hukuka uygun olduğunu, bu nedenle davacı yan lehine tesis edilen ihtiyati tedbir kararı hukuka uygun olmayıp kamu zararı oluşmasına sebebiyet verilmekte olup işbu tedbir kararın kaldırılmasını talep etmiştir.HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Davada asıl talep İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır.Davacı dava dilekçesinde dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı talep etmiş, mahkemece tedbir talebinin kabulüne % 20 oranında teminat alınmasına karar verilmiş, takdir olunan teminat miktarı süresi içinde mahkeme veznesine yatırılmıştır. Davalı vekili; elektriğin kesilmemesi yönündeki tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmediğini, tedbir şartlarının oluşmadığını beyanla tedbirin kaldırılmasını, mah- kemenin aksi kanaatte olması halinde ise % 100 oranında teminat alınmasını taleple karara itiraz etmiş mahkemece bu yöndeki itirazı reddedilmiş olmakla aynı nedenlerle istinafa başvurmaktadır. Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahallin iş yeri ve dava konusu borcun varlığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu, söz konusu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi zor zararının oluşacağına dair yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmiş ihtiyati tedbir dava konusu iki adet fatura ile sınırlanmış olmakla elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi HMK 389 md hükmüne uygundur.Mahkemece takdir olunan % 20 oranındaki teminat miktarının yeterli ve somut olaya uygun olduğu değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/11/2023