Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/3485 E. 2023/3454 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/3485
KARAR NO: 2023/3454
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2023
NUMARASI: 2023/309 D.İş E – 2023/316 K
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 16/11/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden vekili dilekçesiyle özetle davacının davalı kurum ile yaptığı abonelik sözleşmesi neticesi adına kayıtlı olan … hizmet no’lu tesisatla uzun süredir enerji kullandığını, davacının bugüne kadar faturalarını düzenli olarak ödediğini ve davalı kurum ile herhangi bir sorun yaşamadığını, davalı kurum çalışanlarının davacının tesisatında kaçak kullanım olduğu gerekçesiyle davacıya toplam 351.970,05 TL kaçak elektrik faturası yazıldığını ve hiçbir faturanın davacıya tebliğ edilmediğini, davacının elektrik enerjisinin kesildiğini, davalı kurumun resmi şekilde yönetmeliğe uygun bir kesme olmadığı halde sistemde kesme yapmış gibi gösterip bu dönemki kullanımı usulsüz ve kaçak gibi gösterdiğini, 28/08/2023 dönemine ait iki kez ayrı ayrı kaçak fatura tahakkuk ettirildiğini, günlük 5 saat tüketim yapılan mesken yönetmelik dışına çıkararak 21 saat çalışıyor gibi hesaplama yapıldığını, son okuma tarihinden itibaren 4 günlük süre geçmesine rağmen yine yönetmelik dışına çıkararak belge blgu varmış gibi 365 gün geriye gittiğini, 0.6 kullanım faktörü çarpan olarak alınmadan hesaplama yapıldığını belirterek davacının davalı kurumun mevzuat hükümlerine aykırı olarak hesaplama yapması nedeniyle haksız ve mesnetsiz olarak fazla tahakkuk ettirilen ve bir kısmı fazla tahsil edilen borcu ödeme yükümü altında olduğunu, davacının işletmekte olduğu işyerinin enerjisinin kesildiğini, dava konusu alacağa dayalı olarak yapılacak elektrik kesme işleminin HMK 389 maddesinde yer alan şartların bulunması nedeniyle dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasını talep ettiği anlaşıldı.İlk derece mahkemesince 05/09/2023 tarihli D.İş kararı ile, “1- İhtiyati Tedbir isteyenin talebi yerinde görüldüğünden, dava konusu 2 adet … seri nolu 176.007,08 TL bedelli ve … seri nolu 175.962,87 TL bedelli faturalarla sınırlı olmak üzere %20 teminat karşılığında dava konusu … Mah. … Sk. No: … Bahçelievler/İstanbul adresindeki işyerinde elektriğin kesilmesinin önlenmesine ve elektrik kesilmiş ise dava sonuçlanıncaya kadar elektrik verilmesine, 2- İhtiyati Tedbir isteyen tarafından 70.394,01 TL (%20) tutarında teminat yatırıldığında kararın infazı için ilgili icra müdürlüğünce yerine getirilmesine, şeklinde karar verilmiştir. Davalı vekilinin itirazı üzerine 16/10/2023 tarihli ek karar ile, ihtiyati tedbire itirazın reddine,” karar verilmiştir.Sözkonusu ek karar ihtiyati tedbire itiraz eden … tarafından istinaf edilmiştir. İhtiyati tedbire itiraz eden istinaf dilekçesinde; yerel mahkemece elektriğin kesilmesinin önlenmesi yönünde verilmiş olan tedbir kararı yargılamayı gerektiren ve davanın esasını çözer nitelikte bir karar olduğunu, HMK 390/3 uyarınca tedbir kararı verilebilmesi için tedbir isteyen tarafın yaklaşık olarak haklılığını ispat etmesi gerektiğini, somut olayda talep edenin yaklaşık olarak haklılığını ispat edilmemiş olduğundan söz konusu tedbir kararı bu yönüyle de hukuka aykırı olduğunu, EPDK tüketici hizmetleri yönetmeliğinin 42.madde 1/b bendine göre ilgili kullanım yerinde dağıtım sistemine müdahale ederek ayrı bir hat çekmek suretiyle sayaçtan geçirilmeksizin elektrik enerjisi kullandığı tespit edildiğini, söz konusu dosyada ihtiylati tedbir kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabul etmemekle birlikte mahkemece karara karşı itiraz kabul görmeyecekse söz konusu teminat miktarının her 2 konu için de toplam %15 olması kabul edilemeyeceğini, söz konusu yatırılacak teminatın en %100 olması gerektiğini belirterek usul ve yasaya aykırı ara kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada asıl talep İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. HMK 389 ve devamı maddelerine göre;mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, ihtiyati tedbire itiraz eden … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmiştir
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati Tedbire itiraz eden … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/11/2023