Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/340 E. 2023/1645 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/340
KARAR NO: 2023/1645
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2022
NUMARASI: 2021/105 E – 2022/441 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 25/05/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı … Tic. Ltd. Şti’nin dava konusu adreste kafe işletmeciliği, perakende kitap satışı gibi ticari faaliyetlerle iştigal ettiğini, kafe olarak işlettiği taşınmazı 30.10.2019 tarihli kira sözleşmesiyle kiraladığı ve 01.01.2020 tarihinde kullanmaya başladığını, 13.03.2020 tarihinde de davalı …A.Ş. (…) ile dağıtım bağlantı anlaşması ve dava dışı … A.Ş. ile de perakende satış sözleşmesi imzaladığını,davalı … tarafından müvekkili şirkete Şubat 2020 dönemli 8.274,25 TL tutarlı, Mart 2020 dönemli 10.606.56 TL tutarlı, 16.09.2020 tarihli 2.695,04 TL tutarlı kaçak elektrik faturaları kesildiğini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmasının söz konusu olmadığını,elektrik dağıtım sistemine hiçbir şekilde müdahale etmediği gibi kiralananı teslim aldığı esnada kiralananda elektrik enerjisinin kesik olmadığı, dolayısıyla kesik olan elektrik enerjisinin müvekkili tarafından açılmasının da söz konusu olamayacağını,davacının perakende satış sözleşmesi uyarınca elektrik kullanmaktayken davalı tarafından bu defa 16.09.2020 tarihli fatura kesildiği, Perakende satış sözleşmesi mevcut olmasına rağmen dağıtım şirketi davalı … tarafından davacıya kesilen bu faturanın herhangi bir endeks bilgisi içermediği, bu faturanın bilgilendirme kısmında yer alan açıklamalardan faturanın kaçak elektrik kullanımı ileri sürülerek kesilmiş olabileceğini, söz konusu faturaların enerji kesme tehdidi nedeniyle müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalındığını,davacıdan haksız şekilde tahsil edilen bu fatura bedelinin de müvekkile iade edilmesi gerektiğini,davalı tarafından müvekkiline kesilen Şubat ve Mart aylarına ilişkin dava konusu faturalarda yer alan diğer enerji tüketim ve dağıtım bedelleri de gerçek dışı ve müvekkilinin olağan tüketimine aykırı olduğunu, kiralananda aylık ortalama 1.500 TL’lik elektrik tüketilmekteyken, Şubat ve Mart aylarına ilişkin faturalarda yaklaşık 5.000-6.000 TL enerji tüketim bedeli tahakkuku yer aldığını,bu süreçte davalının mevzuata aykırı ve haksız menfaat sağlamaya yönelik eylemleri EPDK’ya şikâyet edilmişse de davalı tarafından herhangi bir cevap verilmediğini belirterek, davalı … tarafından davacı şirkete kesilen 2020 yılı Şubat, Mart ve Eylül dönemlerine ait gerçek haksız şekilde tahsil edilen kaçak elektrik bedelleri ile enerji ve dağıtım bedellerinin şimdilik 18.000 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaçak elektrik kullanım tespiti ve tahakkuku mevzuata uygun olup, Kurum işlemlerinde herhangi bir hata bulunmadığını, davacının kullanımında olan … sayılı hizmet noktasına ait adreste 06.02.2020 tarihinde kontrollerde … seri numaralı hizmet alımının durdurulmuş ve dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisinin mücbir sebep olmaksızın açılarak enerji kullanıldığının tespit edildiğini, tespite istinaden 06.02.2020 tarihli … seri numaralı kaçak elektrik tespit zaptı tanzim edildiği,davacının kullanımında olan … sayılı hizmet noktasına ait adreste 11.03.2020 ve 11.09.2020 tarihinde kontrollerde … seri numaralı sayaçtan perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın enerji tüketildiğinin tespit edildiği, tespite istinaden 11.03.2020 tarihli … seri numaralı ve 11.09.2020 tarihli … seri numaralı kaçak elektrik tespit zabıtları tanzim edildiği, bu tutanaklara istinaden davacının mükerrer kaçak elektrik kullanıcısı olduğu da dikkate alınarak 06.02.2020 tarihli … seri numaralı zabıt yönünden 2.695,04-TL tutarında, 11.03.2020 tarihli … seri numaralı zabıt yönünden 10.606,56-TL tutarında, 11.09.2020 tarihli … seri numaralı zabıt yönünden 8.274,25-TL tutarında tahakkuk yazıldığı, davacı tarafından davaya konu adresin 30.10.2019 tarihinde kiralanmış olduğu ve 01.01.2020 tarihinden itibaren kullanılmaya başlandığı beyan edildiği, kaçak kullanım tespitlerinin ise davacının adresi bilfiil kullanmaya başladığı tarihten sonra 06.02.2020, 11.03.2020 ve 11.09.2020 tarihlerinde yapıldığını,kaçak tespit anında davacının adresin fiili kullanıcısı olması nedeniyle kaçak işleminin ve tahakkukunun muhatabının da davacının bizzat kendisi olduğunu ve davacı hakkında hesaplanan kaçak elektrik tutanağı ve tahakkukun usulüne uygun şekilde hazırlandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, bilirkişi raporları ile davacının 01.01.2020 tarihinde kiracı sıfatıyla kullanmaya başladığı iş yerinde, 06.02.2020 ve 11.03.2020 tarihlerinde sözleşmesiz elektrik enerjisi kullandığının tespit edildiği bu hususta tutanak düzenlendiği, iş yerinin elektrik borcunun ödenmemesi nedeniyle elektriğinin kesilmesinden sonra 11.09.2020 tarihinde yapılan tespit ile borcundan dolayı enerjisi kesilmiş olan sayacın kullanıma açılıp kullanıldığının tespit edildiği, bu kullanımların 30.05.2018 tarihli 30436 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan EPDK Yönetmeliği 42/1a ve 1ç maddeleri gereği kaçak elektrik elektrik kullanma oluşturduğu, davalı tarafından tahakkuk ve tahsil edilen tutarların ilgili tarifeye uygun olduğunun tespit edildiği gerekçesi ile; “Davanın reddine” karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde; ilgili yönetmelik hükümlerinin hatalı yorumlandığını,yönetmeliğe aykırı karar verildiğini,bu nedenle mahkeme kararının da hatalı olduğunu,bu konuda tutanak tanıklarının dinlenildiğini, kiralanan işyerinde kiralama zamanında zaten elektrik enerjisinin açık olduğunu,davacının kaçak elektrik kullanmadığını,kaçak elektrik enerjisi kullanmak ile zaten aktif haldeki elektrik enerjisinin kulanılmasının farklı olduğunu,davacının sayaca müdahalesinin bulunmadığını,aktif elektrik hattından elektrik kullanılması durumunda yükümlülüklerini yerine getirmesi için tüketici 15 günlük süre verilmesi gerektiğini,bu süre tanınmadan kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiğini,davacının kaçak elektrik kullanmamasına rağmen mükerrer kaçak tüketimi nedeniyle tutanak ve tahakkuk yapıldığını,önceki kaçak tüketim belirlenmeden mükerrer kaçak tüketim hesabı yapılamayacağını,faturalardaki enerji bedeli ile bunlara bağlı dağıtım bedellerinin fahiş olduğunu,ilk fatura incelendiğinde ilk okumanın 08/12/2018 olduğunun görüleceğini,davacının ise bu yeri ocak 2020 itibarıyla kiraladığını belirterek,davacının abone olmadığı elektriği bile ödemek zorunda bırakıldığını,davacının ortala sarfiyat tutarının de belirlenmesi gerektiğini ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre, Dava, kaçak elektrik fatura bedellerinin istirdat-alacak talebine yöneliktir. Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak davalıya düşer. Her iki taraf da, ispat yükünün kime düştüğünü gözetmeden, delil göstermişler ise, bu halde hakim öncelikle ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmadan, ilk önce tarafların gösterdikleri delilleri incelemekle yükümlüdür. Tarafların gösterdikleri delillerin hakime dava hakkında bir kanaat vermemesi halinde, ispat yükünün hangi tarafa düştüğünün tespiti ile, uyuşmazlık konusu vakıanın ispatını istemesi gerekir. Somut olayda, davacı davalı borcu olmadığını ileri sürdüğünden, alacağın varlığını ispat yükünün davalıya ait olduğu açıktır. Alınan kök ve ek raporda;davacının mevzuata uygun kesilen enerjiyi sözleşmesiz ve kaçak olarak mükerrer şekilde kaçak elektrik kullandığı, buna dair tutanak ve tahakkukların incelendiği, davacının kaçak elektrik kullandığı ve ilgili yönetmelik hükümleri gereği hesaplama yapıldığı belirtilmiştir. Bu kapsamda alınan kök bilirkişi raporunda , davalının dava konusu kuruma kayıtlı sayaç üzerinden sözleşmesiz enerji kullanmak ve dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, davacının mücbir sebep halleri dışında açmak suretiyle ‘’Kaçak Elektrik Tüketimi” yaptığı,buna göre yönetmelik hükümleri açısından ,06.02.2020 tarih ve … seri No.lu Kaçak/Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit tutanağı için davacıya tahakkuk ettirilen 8.274,25 TL tutarlı fatura ve 11.03.2020 tarih ve … seri No.lu No.lu Kaçak/Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit tutanağı için davacıya tahakkuk ettirilen 10.606,56 TL tutarlı faturaların EPDK’nın kurul kararları ile belirlenen tarifelere uygun olduğu,11.09.2020 tarih ve … seri nolu Kaçak/Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit Tutanağına için davacıya tahakkuk ettirilen faturada Enerji fonu, TRT Fonu ve BTV vergilerinin mükerrer olarak hesaplandığı davacının 22.09.2020 tarihinde ödemiş olduğu faturadan 73.02 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir. Bu kök rapora itiraz üzerine alınan 28/04/2022 tarihli ek raporda ise,EPDK’nın dava konusu fatura dönemlerini kapsayan 30.06.2020 tarih 9420 sayılı kurul kararı ile alınan tarifelere göre; ….Grubu için Perakende Tek Zamanlı Aktif Enerji Bedeli: 0,542121 TL/kWh Dağıtım Bedeli: 0,214926 TL/kWh Ceza Katsayısı:2 Enerji Fonu :%1 x Enerji Bedeli TRT Payı :%2 x Enerji Bedeli BTV: %5 x Enerji Bedeli KDV : %18 olup; Davalı şirket tarafından davalı kuruma tahakkuk ettirilen 28.09.2020 son ödeme tarihli fatura hesaplandığında; Toplam Tüketim: 1.426,710 kWh Enerji Bedeli: : 1.426,710 kWh x (2×0,542120 TL/kWh) = 1.546,90 TLDağıtım Bedeli: 1.426,710 kWh x (2x 0,214926 TL/kWh) = 613,27 TLEnerji Fonu: 1.546,90 TL x 0,01 = 15,47 TLTRT Payı 1.546,90 TL x 0,02 = 30,94 TL BTV : 1.546,90 TL x 0,05 = 77,35 TL Toplam : 1.546,90 +613,27 +15,47 TL+30,94 +77,35 = 2.283,93 TL KDV ( %18) : 2.283,93 TL x 0,18 = 411,11 TLToplam: 2.283,93 TL + 411,11 TL = 2.695,04 TL olarak davalı tarafından davacıya tahakkuk ettirilen faturanın EPDK’nın kurul kararları ile belirlenen tarifelere uygun olduğu belirlenmiştir. Tüm bu tespitler sonrası alınan kök ve ek bilirkişi raporu bazında davacının daha önce davalı tarafça kesilen elektriği mücbir sebep dışında açarak sözleşmesiz bir şekilde kullanmaya başladığı,bu hususun tutanaklarla tespit edildiği ve kaçak tahakkuku mükerrer tarife üzerinden ilgili yönetmelik gereği hesaplanmakla, 06.02.2020 tarih ve … seri No.lu Kaçak/Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit tutanağı için davacıya tahakkuk ettirilen 8.274,25 TL tutarlı fatura ve 11.03.2020 tarih ve … seri No.lu No.lu Kaçak/Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit tutanağı için davacıya tahakkuk ettirilen 10.606,56 TL tutarlı faturaların EPDK’nın kurul kararları ile belirlenen tarifelere uygun olduğu, davacının toplam burcunun 18.880,81 TL olduğu, 11.09.2020 tarih ve … seri nolu Kaçak/Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit Tutanağına için davacıya tahakkuk ettirilen 2.695,04 TL faturanın EPDK’nın kurul kararları ile belirlenen tarifelere uygun olduğu ve davacı tarafından 22.09.2020 tarihinde ödendiği, bu bağlamda davacının kaçak elektrik kullanmadığı hususunda davayı ispatlayamadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/05/2023