Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/3367 E. 2023/3753 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/3367
KARAR NO: 2023/3753
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/09/2023
NUMARASI: 2022/449 E – 2023/771 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 19/12/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı şirket tarafından “… Mah. … Cad. … Sokak No:… Bağcılar İst” adresindeki … abone numarasına ilişkin elektrik tüketim bedeli olarak davacıya gönderilen 12.223,26 TL, 7.602,29 TL, 5.962,26 TL, 2.411,85 TL, 18.441,78 TL, 5.781,38 TL ve 4.959,29 TL tutarındaki borç ihtarlarıyla toplam 57.382,11 TL elektrik borcun bulunduğundan bahisle ödeme talep edildiğini, Davacının sayacın bulunduğu adresi 17/09/2010 tarihinden itibaren iş yeri olarak kul- lanmaya başladığını ve 03/06/2011 tarihinde tahliye ettiğini, davacının söz konusu adreste toplam 5 ay 17 gün faaliyet gösterdiğini, bu durumun davacının kayıtlı bulunduğu … Vergi Dairesi’nin … numaralı vergi sicil kayıtları ile de sabit olduğunu, Davacının kullandığı döneme ilişkin elektrik borçlarını ödediğini, Davalı şirketin 17/09/2010 tarihinden önceki dönemlere ilişkin elektrik tüketim bedeli talebinin maddi ve hukuki dayanağının olmadığını,Davacının yargılandığı ceza davası sonucunda beraatine karar verildiğini,Davalıya elektrik borcu bulunmamasına rağmen icra takibine maruz kaldığını, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı, Bakırköy … İcra Müdürlüğü- nün … Esas sayılı, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ve Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyalarında ilamsız takip yapıldığını, itiraz sonucunda takiplerin durduğunu beyanla … abone numarası nedeniyle davalı şirkete 57.382,11 TL elektrik borcu bulunma- dığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde;Dava konusu kaçak elektrik kullanımlarının 17/09/2010 öncesine ait olmadığını, Kurum kayıtlarında yapılan incelemeye göre; 06/12/2010 ile 28/05/2011 tarihleri arasında 9 adet kaçak tespit tutanağı düzenlendiğini, bu tarihler davacının iddia ettiği kullanım aralığına tekabül ettiğinden davacının o tarihlerde elektrik kullanmadığı iddiasının tamamen yanlış olduğunu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin madde 13/a hükmüne göre yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi kullanımının “kaçak elektrik kullanımı” olarak addedildiğini, davacının kaçak elektrik kullandığı hususunun kendi beyanlarıyla da sabit olduğunu, Bakırköy 6.Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen beraat kararının karşılıksız yararlanma suçuna ilişkin olduğunu, “kasıt yokluğu” nedeniyle beraat kararı verildiğini, oysa özel hukukta kaçak elektrik kullanımına ilişkin kriterlerin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ile beLirlendiğini, Müvekkili kurumun işlemlerinin usul ve yasaya uygun, kaçak tükettim tahakkuklarının yerinde olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.1-İlk Derece Mahkemesi’nin 2015/1157 E., 2021/350 K. 23/03/2021 tarihli ilamı ile;”Davacının dava dilekçesinde belirtilen takipler yönünden elektrik aboneliğine dayalı olarak takip tarihleri itibariyle 29.075,57 TL (asıl alacak yönünden) borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dosya içerisinde yer alan 09.09.2019 tarihli hesap bilirkişi raporunun hükmün EKİ SAYILMASINA” karar verilmiştir.2-Davalının istinaf başvurusu üzerine dairemizce yapılan inceleme sonucu tesis edilen 2021/1588 E., 2022/1170 K. Nolu 19/04/2022 tarihli ilamda;Dava, menfi tespit talebine ilişkin olup davacı takip konusu kaçak elektrik bedeli nede- niyle borçlu olmadığını iddia etmektedir. Davalının çalışanları tarafından davacının iş yerinde 09/11/2010 -28/05/2011 tarihleri yapılan kontrollerde,”yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirmeksizin elektrik kullandığı”ndan ba- hisle davacı hakkında kaçak tespit tutanakları düzenlenmiştir.Davacı hakkında Bakırköy 6.Asliye Ceza Mahkemesi’nce karşılıksız yararlanma su- çundan yapılan yargılama sonunda “kasıt yokluğu” nedeniyle beraat kararı verilmiş ise de, davacının belirtilen adreste “yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirmeksizin elektrik kullanma” şeklindeki ey- lemi sübuta ermiş olup ceza yargılaması ilkelerine göre suç unsurlarının oluşmadığı yönündeki tespit davacının özel hukuktan doğan sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.Davacı hakkında düzenlenen tutanak ve icra dosyası bilgileri aşağıdaki gibidir: İcra Dosyası Tutanak Tarihi Tutanaktaki Sayaç İşareti Tutanak Seri No Bakırköy …. İcra Müd. … 09/11/2010 … Bakırköy …. İcra Müd. … 06/12/2010 … Bakırköy …. İcra Müd. … 15/ 01/2011 … Bakırköy … İcra Müd. … 05/02/2011 …. Bakırköy …. İcra Müd. … 19/02/2011 … Bakırköy … İcra Müd. … 16/02/2011 … Bakırköy … İcra Müd. … 07/04/2011 … Bakırköy …. İcra Müd. … 14/05/2011 … Bakırköy … İcra Müd. … 28/05/2011 Kaçak kullanım süresine ilişkin olarak; Davalı vekili 09/11/2010 tarihli tutanak yönünden , kaçak kullanım süresinin başlan- gıcının 09/11/2010 tarihi değil, davacının iş yerinde faaliyete başladığı tarih olan 17/09/2010 tarihinin baz alınması gerektiğini iddia etmektedir. Bilirkişinin kök ve ek raporunda belirtildiği üzere, davacı her ne kadar dava konusu iş yerinde 17/09/2010 tarihinde işe başlamış ise de, 09/11/2010 tarihli tutanak öncesinde işyerinde en son olarak 25/10/2010 tarihinde sayaç okuma işlemi yapılmış, aynı zamanda tesisattaki sayaç sökülmüş, bu tarihe kadar ise davacı adına normal fatura tahakkuku yapıl- mıştır.Kaçak kullanım başlangıcının 17/09/2010 olarak kabulü halinde 17/09/2010- 25/10/2010 dönem için mükerrer talep gündeme gelecektir. Bu nedenle kayıtlı sayacın kaldırıldığı 25/10/2010 tarihi başlangıç kabul edilerek 09/11/2010 tarihine kadar hesaplama yapılmasında usul ve yasaya aykırılık tespit edilmemiştir. Davalının dava konusu icra takipleri ile tahsilini talep ettiği alacak tutarı toplam 47.681,68 TL’dir. Elektrik Mühendisi … tarafından yönetmelik hükümleri gözetilerek dü- zenlenen rapora göre tahsili gereken alacak tutarı 18.606,11 TL, menfi tespit talep edilebilecek tutar 47.681,68 TL – 18.606,11 TL = 29.075,57 TL yönünden menfi tespit talep edebileceği, mahkemenin aksi kanaatte olması (takip talebindeki alacağın kabul edilmesi halinde) 47. 681,68 TL asıl alacak + 261,36 Tl takip tarihine kadar işlemiş faiz + 47,07 TL işlemiş faizden ibaret 47.990,11 TL olabileceği belirtilmiştir.Davacı vekili kök rapora itirazlarını içerir 23/09/2019 tarihli dilekçesinde ; bilirkişinin raporunda menfi tespite esas tutarı sadece icra takip dosyalarını esas alarak tespit ettiğini, ancak davacının tükettiği elektrik borçlarını ödediğini, ödemediği bir kısım borcunu da elektrik tüketimine ilişkin borç yapılandırmasından yararlanarak davalı kuruma 6.983,02 TL ödeme yaptığını beyan etmektedir. Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda düzenlenen 13/02/2020 tarihli raporda ” dava- cının söz konusu tahakkuklardan zaten sorumlu tutulması gerektiği, fazladan yapılmış bir tahsilat bulunmadığı” belirtilmiştir.Mahkeme kararında dava değeri takip toplamı olan 47.681,68 TL esas alınmış, dava- cının borçlu olduğu 18.606,11 TL’nin mahsubu ile 29.075,57 TL üzerinden davanın kısmen kabulü ve menfi tespit hükmü kurulmuştur .Ancak davacının menfi tespit talebi dava dilekçesi ekinde yer alan 29/01/2014 tarihli borç ihtarnamelerinde bildirilen borca ilişkin olup dava değeri 57.382,11 TL’dir.HMK 26. Md gereğince , davacının talebi doğrultusunda dava dilekçesindeki ihbarna- meler esas alınarak borç miktarının hesaplanması için önceki bilirkişiden ek rapor alınması, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama sonucu borcun daha önce tespit edilenden farklı çıkması halinde, önceki kararın davacı tarafından istinaf konusu yapılmadığı ve bu durumun davalı lehine usuli kazanılmış hak teşkil edeceği gözetilerek hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. ” denilerek davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dava dosyasının mahke- mesine gönderilmesine karar verilmiştir.3- Kaldırma kararımız sonrasında ilk derece mahkemesince ; “davacının sorumlu olduğu asıl alacak miktarı toplam 14.400,35 TL’ dir. Mahkememizce 02.08.2023 tarihli bilirkişi rapo- rundaki hesaplamaya, dosya kapsamına uygun olması sebebi ile itibar edilmiştir. Bu rapora göre, davacının sorumlu asıl alacak miktarı toplam 42.981,76 TL’ dir. Bu miktar asıl alacak kadar davalıya borcu bulunmamaktadır. Ancak mahkememizin önceki hükmü, davacı tarafından istinaf edilme- miştir. Bu nedenle davalı lehine usuli müktesep hak kapsamında önceki hükümdeki miktarla sınırlı kalınmıştır. “gerekçesi ile “Davacının dava dilekçesinde belirtilen takipler yönünden elektrik abone- liğine dayalı olarak takip tarihleri itibariyle 29.075,57 TL borçlu olmadığının tespitine, Fazlaya ilişkin istemin reddine ” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde:1-Davacının dava dilekçesinde söz konusu işyerinde 17/09/2010 tarihinde faaliyete başladığını ikrar etmesine rağmen bilirkişinin fatura hesaplamalarında bu tarihi değil 09.11.2010 tarihini esas alması nedeniyle fatura bedellerinin eksik ve hatalı hesaplandığını, hesaplamaya itiraz ettiklerini, ancak bilirkişinin eksik ve hatalı kanaatinde ısrar ettiğini,2- Dava tarihi itibariyle icra dosyalarının kapak hesabı yapılarak sonuca gidilmesinin gerektiğini,Davacının, dava tarihi (24.09.2014) itibariyle 57.382,11TL’den borçlu bulunmadığının tespitini istediğini, bilirkişi tarafından düzenlenen 30.03.2023 tarihli 2.ek raporda, davacının sorumlu tutulabileceği tutar 44.198,83 TL olarak belirlenmiş olup bu hesaplamaya göre dava değeri olan 57.382,11 TL’den tespit edilen borç miktarının çıkarılması sonucu bulunacak rakamın menfi tespite konu olabileceğini, dosyada mevcut 02.08.2023 tarihli 3.ek raporda ise; bilirkişinin herhangi bir faiz ve KDV hesabı yapmayıp davacının sorumlu olmadığını iddia ettiği fark bedellere faiz işlettiğini, oysa takip tutarı, işleyecek faiz, vekalet ücreti ve masrafların da dahil edildiği bir hesaplama yapılması gerektiğini, raporların denetime ve hükme elverişsiz ayrıca birbiri ile çelişkili olduğunu ,raporlara yönelik itirazlarının mahkemece karşılanmadığını beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;1-Davalı 09/11/2010 tarihli tutanak yönünden- kaçak kullanım başlangıç tarihinin 09/11/2010 günü değil, davacının iş yerinde faaliyete başladığı tarih olan 17/09/2010 tarihi olarak kabul edilmesinin gerektiğini iddia etmektedir. Bilirkişinin kaldırılan karar öncesinde alınan kök ve ek raporunda ve dairemizin önceki kararında belirtildiği üzere, davacı her ne kadar dava konusu iş yerinde 17/09/2010 tarihinde işe başlamış ise de, 09/11/2010 tarihli tutanak öncesinde işyerinde en son olarak 25/10/2010 tarihinde sayaç okuma işlemi yapılmış, aynı zamanda tesisattaki sayaç sökülmüş, bu tarihe kadar ise davacı adına normal fatura tahakkuku yapılmıştır. Kaçak kullanım başlangıcının 17/09/2010 olarak kabulü halinde 17/09/2010- 25/10/2010 dönem için mükerrer talep gündeme gele- ceğinden kayıtlı sayacın kaldırıldığı 25/10/2010 tarihinin başlangıç kabul edilerek 09/11/2010 tari- hine kadar hesaplama yapılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. 2- Davalı vekili 19/12/2014 tarihli beyan dilekçesinde dava dilekçesine ekli ihbarna- melerde belirtilen borcun 9 adet kaçak tutanağından kaynaklandığını açıklamış, dava dilekçesinde belirtilen Bakırköy … İcra Müd.’nün … E., Bakırköy …. İcra Müd.’nün … E , Bakırköy … İcra Müd.’nün … E. Bakırköy …. İcra Müd.’nün … E.,Bakırköy … İcra Müd.’ nün … E., Bakırköy … İcra Müd.’nün … E., Bakırköy …. İcra Müd.’nün … E., Bakırköy …. İcra Müd.’nün … ve Bakırköy …. İcra Müd. ‘nün … E. sayılı dosya- ları celp edildiğinde söz konusu takiplerin davalı tarafça bildirilen kaçak tutanakları ile ilgili olduğu anlaşılmıştır.Kaldırma kararımızda, davacının talebi doğrultusunda dava dilekçesindeki ihbarna- meler esas alınarak borç miktarının hesaplanması için önceki bilirkişiden ek rapor alınması işaret edilmiştir. Bilirkişi … ilk karardan önce ibraz ettiği 09/09/2019 tarihli raporunda her bir icra takibi ile talep edilebilecek alacağı 18.606,11 Tl asıl alacak + 87,11 TL faiz + 15,68 TL KDV’den ibaret 18.708,90 TL’yi toplam 18.708,90 TL olarak açıklamıştır. Kaldırma kararından sonra alınan 30/03/2023 tarihli 2.ek raporda ise; ihbarname tarihi olan 29/01/2015 tarihi itibariyle davacının sorumlu tutulabileceği borcun hesabı noktasında yukarıda tespit edilen asıl alacak ,faiz ve KDV’ye icra masrafları , resmi tahsil harcı ,icra vekalet ücreti ,icra sonrası faiz ve icra sonrası faizin KDV’si eklenmek suretiyle hesaplama yapılmıştır. Bu rapora göre, davalı tarafça talep edilen 80.159,84 TL olmasına rağmen bilirkişi hesabına göre talep edilebilecek gerçek alacak 44.198,83 TL, davacının borçlu olmadığı miktar ise 35.961,01 TL’dir.Davacı taraf, kaldırılan ilk hüküm aleyhine istinaf yoluna başvurmadığından mahke- menin ilk hükmünde belirtilen 29.075,57 TL tutarındaki alacak davalı yönünden usuli kazanılmış hak oluşturacak ve ikinci ilamda bu rakamdan fazlasına hükmedilemeyecektir. Mahkemece de bu doğrultuda karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden,davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 1.986,15-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 497,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.489,15-TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/12/2023