Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/3293 E. 2023/3797 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/3293
KARAR NO: 2023/3797
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/06/2023
NUMARASI: 2020/623 E – 2023/421 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 21/12/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalının kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, bu kapsamda düzenelenen tutanak ile yenilen yapılan hesaplama neticesinde kullanılan elektrik bedelinin davalıdan talep edildiğini, ancak davalı tarafından bedelin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, % 20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görevsizlik ve yetkisizlik itirazı ile birlikte,, görevli ve yetkili Mahkemenin Düzce Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, … Mah. … Cad. N… … Halkalı Küçükçekmece İstanbul adresinde davalıya ait … isimli işyerinde kaçak elektrik kullanımından dolayı davacı tarafından davalı hakkında kaçak elektrik tespit tutanağının tutulduğunu,davalının işyerini 2006 yılının 6. ayında kapatmak suretiyle ayrıldığını, tutanakta ismi yeralan kişinin müvekkili işyeri çalışanı olmadığını, bu hususun araştırılması gerektiğini, aynı zamanda kaçak elektrik tutanağının tarihinin ise 25/11/2006 olduğunu, 818 sayılı BK.’nın 60. Maddesi uyarınca düzenlenen 1 yıllık zamanaşımı dikkate alınmakla davanın zamanaşımına uğradığını savunarak haksız davanın reddi ile % 20 oranında kötüniyet tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir. Mahkemenin “”Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine” ilişkin kararının davacı vekili tarafından istinafı üzerine Dairemizin 2018/2353 E.2020/1268 K. ve 22/10/2020 tarihli ilamı ile; davalının cevap dilekçesi sunmadığı,daha sonra ıslahla zamanaşımı definde bulunduğu,davacı tarafın ise buna açık bir muvafakatının bulunmadığı görülmekle,zamanında verilen ıslaha konu bir cevap dilekçesinin olmadığı gibi,davacı tarafın muvafakatının bulunmayışı gözetilerek,davalının geçerli bir zamanaşımı defi olmamasına rağmen mahkemece geçerli kabul edilerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve hukuka uygun bulunmadığı gerekçesi ile; “Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak ve bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine” karar verilmesi sonrasında mahkemece yargılamaya devam edilmiştir. İstanbul … İcra Müdürülüğü’nün … esas sayılı dosyasında … A.Ş. tarafından borçlu … hakkında 12,386,10 TL enerji bedeli, 23.500,15 TL gecikmiş gün faizi, 4.230,03 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 40.116,28 TL üzerinden yapılan ilamsız takibin itiraz üzerine durdurulduğu anlaşılmıştır.Mahkeme, davaya konu 25/11/2006 tutanak tarihli tesisatta takılı sayaç bulunmadığı, tespit edilen akım değerlerinde ilgili mahalde elektrik kullanıldığının açıkça belli olduğu, abonelik sözleşmesi ve endeks döküm kayıtlarının bulunmadığı,davalı tarafça 25/11/2006 tutanak tarihi itibariyle tüketilen elektriğin kaçak elektrik tüketimi olduğunun tespitiyle, celp edilen Halkalı Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 01/09/2021 tarihli yazı ve eklerinden davalı tarafça 06/04/2006-20/12/2006 tarihleri arasındaki dönemde tutanak adresinde ticari faaliyet yürütüldüğü ve bu nedenle belirtilen tarihler arasında tahakkuka esas sürenin 233 gün olduğu, yapılan hesaplama neticesinde kaçak tüketimden kaynaklı davalının 12.386,10 TL ödenmesi gereken borcun bulunduğu ve bu borca fatura son ödeme tarihiyle takip tarihi arasında toplam 23.486,32 TL işlemiş faiz hesaplandığı,davalı taraf dosyaya sunmuş olduğu itiraz dilekçelerinde bahse konu adresten 2006 yılının 6. ayında ayrıldığını bu adrese … isimli kişinin taşındığına yönelik savunmalarda bulunmuş ise de Halkalı Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün gelen yazı cevabında davalının 06/04/2006-20/12/2006 tarihleri arasında yani kaçak elektrik tutanağı tanzim edilen dönem içerisinde ilgili mahalde ticari faaliyet gösterdiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile; “1-Davanın kısmen kabul kısmen reddine; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptaline, takibin 12.386,10-TL asıl alacak, 23.486,32-TL işlemiş faiz, 4.227,53-TL KDV olmak üzere 40.099,95-TL üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil edilinceye kadar yıllık %16,80 ve değişen oranlarda gecikme faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, 2-İİK 67/2. maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında (2.477,22-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; davalının bahse konu adresten 2006 yılının 6. ayında iş yerini kapatarak taşındığı,daha sonra söz konusu adrese … isimli kişinin taşındığı, aynı adreste … adına tutulmuş bir çok kaçak elektrik tutanağı bulunduğunun öğrenildiği,ayrıca dosya kapsamında yapılan araştırmaya istinaden,davalı aleyhine düzenlenen kaçak elektrik tutanağında davalının çalışanı olduğu belirtilerek imzası alınan ve ustabaşı olduğu belirtilen … davalının çalışanı olmadığına dair Küçükçekmece Sosyal Güvenlik Merkezinden yazı cevabının dosyaya geldiğini,davalı çalışanı olmayan kişinin imzaladığı tutanaktan davalının sorumlu olamayacağını,davanın davacı tarafça ispatı gerektiğini,gerçeği yansıtmayan tutanağı göre hüküm verildiğini,tutanak tanıkları da dinlenerek yine davalı çalışanı olarak adı geçen kişinin de dinlenilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, kaçak tahakkuk bedellerinin tespitine yönelik yapılan takibe karşı itirazın iptali istemine ilişkindir. Alınan bilirkişi raporunda davalının 06/04/2006-20/12/2006 tarihleri arasındaki dönemde tutanak adresinde ticari faaliyette bulunduğunun vergi kayıtları ile sabit olduğu,bu nedenle 25/11/2006 tutanak tarihi itibarıyla yapılan incelemede davalı kullanımının kaçak kullanım olduğu ,ayrıca davalının resmen faaliyette bulunduğu belirlenen 06/04/2006-20/12/2006 arasındaki kaçak tutanak tarihi olan 25/11 2006 tarihine denk gelen kısımda 233 gün kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği,kaçak tarihi itibarıyla EPDK 622 sayılı kurul kararı gereğince inceleme ve hesaplama yapıldığı,bu bağlamda süre; “Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak kaçak tahakkukunda, aşağıda belirlenen süreler esas alınır.Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde; b) Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesinin veya her ikisinin de yapılmadığı yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez.Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün alınır.”hükmü bulunduğu, vergi kayıtları bazında bu nedenle tahakkuka esas süre 06.04 2006 — 25.11.2006 tarihler arasındaki 233 gün olarak dikkate alındığı, tüketim miktarı hesaplama ve kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen kullanım yerinde tüketilen elektrik enerjisi miktarı ise;”1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;a) Tüm müşteriler için öncelikle ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre, (Kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki dönem ihtilafsız dönem olarak kabul edilir.)b) Doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa;3) Meskenler ve müstakil trafolular hariç olmak üzere diğer abone gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve bu değer 3 kW’ın altında olmamak üzere ortalama aylık çalışma saatlerine göre hesaplanır.” hükmüne göre, tutanak tarihinde mahalde 45,5 amper – 60,1 amper – 70,2 amper akım çekildiği tespit edildiği,(45,5 amper * 60,1 amper * 70,2 amper) x 220 Volt — 38676 watt güç tespit edildiği,akım değerleri, mahalde bilfiil tüketilen güç değeri olduğundan 0,6 kullanma faktörü ile çarpılmaması gerektiği,Ortalama Aylık Çalışma Saatleri:”1) Meskenlerde; 150 saat kabul edilir.4) Diğer abonelerde; 250 saat kabul edilir.5) Bir ay 30 gün olarak kabul edilir.6) Müşteri olmayanlara çalışma saatleri 9620 oranında artırılarak uygulanır.” hükmü gereği, 250 saat/ 30 gün -— 8,33 saat/gün x 1,20 (davalı adına abonelik bulunmadığından 20 artırılmıştır) – 10 saat / gün hesaplamalarda dikkate alınarak ,tüm kaçak kullanımlara ilişkin hesaplamalar tek terimli aktif enerji tarifesi üzerinden yapılacağı,yapılan hesaplamalarda kademe, puant, güç, reaktif ve trafo kayıplarına ilişkin bedeller dikkate alınmayacağı, kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketicinin, (C) bendindeki usul ve esaslar göz önünde bulundurularak; (B)- (1)- (a) bendinin | inci paragrafı, (B)- (1)- (b) bendi ve (B)- (2) bendi çerçevesinde hesaplanan tüketimi, dahil olduğu abone grubuna kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tarihte uygulanmakta olan tek terimli aktif enerji bedelinin 1,5 (bir buçuk) katı ile çarpılarak kaçak tahakkuk bedeli hesaplanır ve bu bedel fatura edilir. (Güç ve reaktif enerji bedeli alınmaz) mevzuat gereği normal tarifenin 1,5 katı ceza tahakkuku faturaya ilave edilmesi gerektiği,buna göre;Süre ; 06.04 2006 işe başlama — 25.11.2006 tutanak arası 233 gün Güç; 38,67 kw Günlük kullanım süresi 10 saat/gün Aktif Tüketim; 233 gün x 38,67 kw. x 10 saat/gün – 90.101,10 kwh. üzerinden kaçak tahakkuk hesaplaması yapılması gerektiği,davacı kurumca talep edilen 65.790,00 kwh tüketim miktarı, talebe bağlılık ilkesi gereği kabul edilerek ,ayrıca .davacının 1,5 kat ceza bedeli uygulamadığı anlaşılmakla,bu hususun davalı lehine olduğu, davalının söz konusu takipte 12.386,10 TL asıl borç, fatura son ödeme tarihi ile takip tarihi arasında 23.486,32 TL işlemiş faiz,4.227,53 Tl faizin KDVsi olmak üzere toplam 40.099,98 TL olduğu hesaplanmıştır.Davalının işyeri vergi kayıtları kapsamında 06/04/2006-20/12/2006 tarihleri arasında bu yerde ticari faaliyette bulunduğunun resmi olarak saptanmakla,kaçak tutanak tarihi olan 25/11/2006 tarihi itibarıyla davalının 233 gün abone olmadan kaçak elektrik kullandığının belirlendiği gibi,davalının 6.ayında bu yerden ayrıldığının da ispatlanamadığı görülmüştür.Bu bağlamda bilirkişi raporunda 622 sayılı kurul kararı bazında yapılan kaçak tahakkuk hesaplamasında davacının davalıdan 12.386,10 TL kaçak tahakkuk bedeli, 23.486,32 TL işlemiş faiz,4.227,53 Tl faizin KDVsi olmak üzere toplam 40.099,98 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.Kaçak elektrik kullanımı haksız fiil ve likit olmamasına rağmen mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmiş isede,bu konuda davalı tarafça açık istinaf sebebinin belirtilmediği,istinaf incelemesinde istinaf sebepleri ile bağlı bulunulduğu gözetilerek bu husus eleştiri mahiyetinde belirtilmekle yetinilmiştir.Diğer yönlerden mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 2.739,22 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 685,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.054,22 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/12/2023