Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/3268 E. 2023/3752 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/3268
KARAR NO: 2023/3752
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2022
NUMARASI: 2021/296 E – 2022/945 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 19/12/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı şirketlerin oluşturduğu ortaklığın inşaat müteahhitliği yaptığını, … İlçesi,… Mah. … , No:… de bulunan … ada … parsel sayılı taşınmazda inşa edeceği konut amaçlı site merkezinin inşaatına başlama safhasına gelindiğinde, … numaralı elektrik dağıtım trafosunun inşaat yapımına engel ve tehlike oluştu- racağı tespit edildiğinden söz konusu trafonun deplasesi hususunda …’a müracaat edildiğini, davalı …’ın kurum içi yazışmaları neticesinde 08/06/2011 tarihinde … İşletme ve Bakım Müdürlüğü’nün direktifi ile Avcılar İşletme ve Bakım Müdürlüğü’nde görevli personel ile davacı şirketlerin vekili arasında protokol imzalandığını, söz konusu protokol içeriği itibariyle tek taraflı olup davalı …’ın dayatmalarını içerdiğini, emredici hukuk kurallarına,sözleşme serbestisi ilkesine ve Anayasa’ya aykırılığı nedeniyle batıl olduğunu ,ancak davacıların üstlendikleri inşaat işini sorunsuz yerine getirmek ve taahhütlerini aksatmamak adına protokolü imzalamak zorunda kaldığını,sonuçta davacıların masraf sarf ederek bu protokolden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini … deplasesi projesinin tamamladığını,18/07/2012 tarihinde geçici kabul işlemi yapılarak … görevlilerine teslim ettiğini, mülkiyet hakkı bulunan …’ın da … ile birlikte bu masraflardan sorumlu olduğunu beyanla,transformatör, elektrik dağıtım panoları, yüksek gerilim enerji nakil hattı ve diğer tesis bedellerinin inşaat tarihinden itibaren ticari faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde;usul ve esas bakımından hukuka aykırı olması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, somut uyuşmazlıkta davalı …’a husumet yöneltilemeyeceğini, davacının ‘yapılan protokolün sözleşme hukuku ilkelerine aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğu’ iddiasının yerinde olmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın zamanaşımı, hak düşürücü süre ve husumet yönünden reddinin gerektiğini, … ile imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi hükümleri gereğince, dağıtım tesislerinin mülkiyetinin …’a ait olduğunu, tesislerin yapım maliyetlerine ilişkin bedellerin yasal muhatabının … olması nedeniyle husumetin davalı şirkete yöneltilmesinin doğru olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde, eldeki dava türünü “belir- siz alacak davası” olarak belirttiğini, dava konusu edilen tesislerin yapım maliyetlerine ilişkin bedellerin bizzat davacı tarafça karşılandığı dikkate alındığında talep sonucunun belirlenmesinde objektif imkansızlık olduğu olgusuna dayalı olarak belirsiz alacak davası ikame edilmiş olmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu,bu nedenle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, dava konusu trafo merkezi ile ilgili olarak 26/01/1996 tarih, 671 sayı ile … lehine 99 yıllık kira şerhi bulunduğunu,davacıların talepte bulunduğu tarihte trafo tesislerinin faal ve ihtiyaçları karşılayacak nitelikte olup her hangi bir ihtiyacın söz konusu olmadığını, davacı şirketlerin sorunsuz bir şekilde hak tesisi yapılan alanda çalışan trafo merkezini, kişiye özel olmayan “… Trafo Yer Değişikliğinde Uygulanacak Usul Esaslar” doğrultusunda tanzim edilen protokol hükümlerini kabul ederek deplase ettiğini, bu deplase sonucunda trafo merkezinin içinde bulunduğu binanın yapılabildiğini ve davacı şirketlerin buradan sağlayacağı rantı da hesaplayarak usul ve esaslar doğrultusunda tüm masrafları karşıladığını, yeni merkezler için yatırım ve işletme bakım işlemlerinin davalı şirket tarafından hali hazırda gerçekleştirildiğini, ancak dava konusu bu türün üçüncü şahısların rant amaçlı talepleri nedeniyle mevcut sistemlerin yerlerini değiştirme talepleri kamu kaynaklarının heba edilmesine sebep olacağından … Trafo Yer Değişikliklerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar doğrultusunda düzenlenen protokoller ile davacı tarafından da kabul edildiği üzere dava konusu masrafların da talep sahiplerince ödenmesi gerektiğini, zira mevcut ve sorunsuz çalışan tesisin deplasesini gerekli olmadığı halde talep ederek deplasesini davacıların gerçekleştirdiğini, dava konusu … nolu dağıtım merkezinin davacılar tarafından 08/06/2011 tarihli protokol usul ve esaslarına uygun olarak mevcut … Caddesi ve … Bulvarı kesişimindeki yerinden inşa edilen binanın altına taşındığını, önceki trafo sisteminin binanın yapımına ya da kullanımına engel bir pozisyonda olmadığı için deplasesinin zorunlu olmadığını, dağıtım merkezinin içerisinde bulunan teçhizatın yenilenmesi işlemlerinin de …’nin bina altına taşınması nedeniyle can ve mal güvenliği açısından doğabilecek tehlikeleri bertaraf etmek zorunluluğu bulunması nedeniyle davacı tarafından yapıldığını, davacıların 08/06/2011 tarihli deplase protokolü hükümlerinin mutlak butlan ile batıl olduğunu sonradan ileri sürmelerinin dürüstlük kuralına aykırı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.1-İlk Derece Mahkemesi’nin 2016/816 E.,2019/1024 K. nolu 24/12/2019 tarihli ilamı ile;1-)Davacının dava açan dilekçesindeki istemlerinin, davacı ile davalılardan … arasında düzenlenen 08/06/2011 tarihli protokolde kararlaştırılan iş ve işlemlerden kaynaklandığı, davalı …’nın protokole taraf olmadığı anlaşılmakla, adı geçen davalı aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine,2-)Diğer davalı … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davacı tarafça inşa edilen konut alanına elektrik tedarik etmek için gereksinim duyulan 103.288,90 TL nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalı …’tan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine,” karar verilmiştir.2- Davalı …’ın istinaf başvurusu üzerine dairemizce yapılan inceleme sonucu tesis edilen 2020/1437 E., 2021/974 K. 30/03/2021 tarihli ilamda:Dava, davacı şirketler tarafından yapılan inşaat alanına elektrik temini için davacı tara- fından sarf olunan transformatör, elektrik dağıtım panoları, yüksek gerilim enerji nakil hattı ve diğer tesis bedelleri vs ilişkin yatırım giderlerinin davalılardan tahsili talebine ilişkindir.Taraflar arasında görülen emsal davalar ile ilgili olarak Yargıtay 3. HD’nce yapılan temyiz incelemesi sonucu tesis edilen 2016/18362 Esas, 2018/5395 Karar sayılı 17/05/2018 tarihli, 2016/20468 Esas, 2018/9184 karar sayılı 27/09/2018 ilamlarda vurgulandığı üzere;” 01 Mart 2003 tarihli “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 6. Md de:Gerçek veya tüzel kişilerin, dağıtım sistemine bağlantı talebinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde karşılanması ve bağlantı anlaşması yaparak hizmet verilmesi esastır.Bağlantı için yapılan başvuru, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından, dağıtım siste- minin mevcut durumu çerçevesinde genişleme yatırımı veya yeni yatırımın gerekli olması hususları da dikkate alınarak değerlendirilir.Buna göre;a) Dağıtım sisteminin mevcut durumunun bağlantı talebinin karşılanması için uygun olması halinde, 5 inci maddede belirtilen belgelerin ibraz edilmesi kaydıyla dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında bağlantı anlaşması imzalanır.b)Dağıtım sisteminin mevcut durumunun bağlantı talebinin karşılanması için uygun olmaması ve genişleme yatırımı veya yeni yatırımın gerekli olması durumunda; saha etüdü gerek- tirmeyen hallerde baş vuru tarihinden itibaren on iş günü, saha etüdü gerektiren hallerde ise başvuru tarihinden itibaren yirmi iş günü içerisinde, bağlantı talebinin karşılanabileceği makul bir süre, gerekçeleri ile birlikte başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Başvuru sahibinin söz konusu süreye itiraz hakkı saklı olup, bu konuda Kuruma başvurabilir. Başvuru, Elektrik Piyasası Lisans Yönetme- liğinin 38 inci maddesi hükümleri çerçevesinde Kurum tarafından değerlendirilir. Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından verilen görüşe ilişkin gerekçelerin Kurul tarafından uygun görülmemesi halinde, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında bağlantı anlaşması imzalanır.c) Başvuru sahibinin (b) bendi kapsamında haksız bulunması veya bağlantı talebinin karşılanabilmesi için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bildirilen sürenin başvuru sahibi tarafından uzun bulunması ve bağlantı talebinin branşman hattı tesis edilerek karşılanabilir olması halinde gerekli yatırım başvuru sahibi tarafından üstlenilebilir. Bu durumda bağlantı projesinin hazır- lanması başvuru sahibinin sorumluluğunda olup, bağlantı projesinin hazırlanabilmesine ilişkin etüt için gerekli olan tüm bilgiler dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından sağlanır. Bağlantı projesi, tamamlanmasını müteakip onay için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye sunulur. Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, söz konusu proje üzerindeki incelemesini proje sunum tarihinden itibaren beş iş günü içerisinde tamamlayarak projeyi onaylar veya projeyi revizyon için başvuru sahibine iade eder. Proje revizyonunun gerekçeleri başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Bağlantı projesinin onaylanması durumunda, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında, branşman hattının mülkiyet ve kullanım hakları ile finansman ve bağlantı koşulları gibi hususların düzenlendiği bağlantı anlaşması imzalanır.Dağıtım sistemine geçici bağlantı yaparak elektrik enerjisi temin etmek isteyen gerçek veya tüzel kişi ile dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi arasında kullanım amacıyla sınırlı bir süreyi içeren bağlantı anlaşması imzalanır.Bağlantı anlaşmasının imzalanmasını takiben ve anlaşmada yer alan süre içerisinde gerekli bağlantı varlıkları tesis edilerek, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak belirlenen bağlantı bedeli, başvuru sahibi tarafından dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye ödenir.Bağlantı bedeli, bir defaya mahsus olmak üzere ve ilk bağlantı anlaşması yapılması esnasında tahsil edilir ve geri ödenmez.Bağlantı anlaşmasında yer alan adresteki kullanım yeri var olduğu sürece, bağlantı anlaşması yürürlükte kalır ve söz konusu kullanım yerindeki müşteri değişikliği halinde yeni bir bağlantı anlaşması yapılması talep edilmez” hükmüne amirdir.Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. maddesinin 6. fıkrasında;”sisteme bağ- lantı yapılması hâlinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hâllerde söz konusu yatırım … ve/veya dağıtım lisansı sahibin tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapı- labilir veya finanse edilebilir. Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim ve/veya dağıtım tarifesi bedelinden düşülür” hükmü bulunmaktadır.28/01/2014 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin geçici ve son hükümlerinde “Kullanıcı Tarafından Tesis Edilen İletim ve Dağıtım Varlıklarına İlişkin Metodoloji” ve “Mahsup Yöntemiyle Geri Ödeme Husus- ları”, aynı yönetmeliğin 20 ve 21. maddelerinde de “kullanıcı Tarafından Tesis Edilen İletim Ve Dağıtım Varlıkları ile Geri Ödemeye İlişkin Metodoloji Usul ve Esasları” düzenlenmiştir.Somut olayda ;davacının alacak talebinin deplase işlemi yapılan … numaralı elektrik dağıtım trafosunun transformatör, elektrik dağıtım panoları, yüksek gerilim enerji nakil hattı ve diğer tesis bedelleri vs ilişkin olduğu, davalı … vekilince mahkemeye ibraz olunan 27/03/ 2018 tarihli yazı içeriğinde davaya dayanak … numaralı trafo merkezinin orta gerilim ve tek hat projelerine dair her hangi bir evrak bulunmadığının bildirildiği,dava konusunun aydınlanması için trafo merkezi donanım içeriğinin bilinmesi gerektiği , 16/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda bu hususun işaret edildiği, buna rağmen söz konusu projenin dosyaya celp ve ibraz edilmediği, dosya içine ibraz edilen projenin ise dava konusu ile uyumsuz olduğu, bu haliyle düzenlenen eksik incele- meye dayalı raporun ve bu rapora dayalı olarak tesis edilen ilamın usul ve yasaya aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.Buna göre, dava konusu alacağa dayanak teşkil eden … nolu projenin celp ve/ veya ibrazı ile yukarıda belirtilen esaslar dahilinde yargılama yapılarak, davacıların iddiası, davalı- ların savunması ve dosya kapsamına göre,itirazları giderici, hükme ve denetime elverişli ek veya yeni rapor alınması ve sonucuna göre hüküm tesisi gerekmektedir.” denilerek davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, eksikliği tespit edilen hususlar yeniden yargılama gerektirdiğinden HMK 353/1-a-6 md gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. 3- Kaldırma kararımız sonrasında İlk Derece Mahkemesi’nce 2021/296 E., 2022/945 K. Nolu 20/12/2022 tarihli ilam ile (önceki karar gibi);”1-Davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,2-Davalı … aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 103.288,90 TL ‘nin dava tarihi olan 04/08/2016 tarihinden itibaren işleyen avansa faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde:1-Davacı tarafından yapımı davalı …’a ait olması gereken işlerin,a.)Düzenleyici Transformatör Merkezi’nin nakli (deplasesi),b.)Düzenleyici Transformatör Merkezi bölüm ve parçalarının komple yenilenmesi c.)Enerji nakil hatlarının yenilenmesi olmak üzere üç ana bölümden oluştuğunu, … bu üç farklı işleme ait tüm projeleri ve kabul işlemlerine ait tüm bilgi ve belge- leri saklamakla yükümlü iken bu belgeleri kaybettiğini iddia ettiğini,2-Davalı … kötüniyetli olup mahkemeye başka bir elektrik dağıtım tesisine ait projeleri gönderdiğini,3-İhtilaf konusu tesise ait proje ve belgeleri bir klasör olarak dosyaya sunduklarını, ancak bilirkişilerin istinaf kararı sonrasında şirket arşivinden ulaşılan ve dosyaya ibraz ettikleri bazı proje ve hak edişleri incelemediklerini ve ek raporlarında değerlendirmediklerini,4- Ayrıca bilirkişi raporunda müvekkili tarafından yaptırılan dava konusu tesisin davalı … tarafından yapılan kontrollerinde sorun olmadığı ve tesisin fatura bedeli ve inşa kalitesi açı- sından standartlara uygunluğu vurgulanmışken, tesis için yapılan işlere ait faturaların dikkate alın- madığını, gerekçesinin de açıklanmadığını,5-Yine raporda, yasal mevzuata göre elektrik dağıtım tesis bedelinin davalı … tarafından karşılanması gerektiği yönünde görüş bildirilmesine rağmen raporun sonraki bölümlerinde yasal mevzuatta bulunmayan ve davacının ihtiyacı ve ihtiyaç fazlası olarak yapmış olduğu tesis bedeli diye bir ayrım yaptıklarını, hatalı tespit ve çelişkiler içeren raporun hükme elverişli olmadığını , 6- Yerel mahkemenin kararında davacıların sadece inşa edilen konut alanına elektrik tedarik etmek için gereksinim duyulan bölümün bedelini talep edebileceği yönündeki hükmünün de hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir.Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde;1- Bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere deplase işleminin yapılmasında müvekkili şirket yönünden bir zorunluluk bulunmayıp işlemin tamamen davacının talebi üzerine yapıldığını, zaten mevcut bir trafo bulunduğunu ve ihtiyaca yettiğini ,kapasite arttırımına gerek bulunmadığını,2-Davacı tarafın ticari kaygıları ve tamamen kendi menfaatleri nedeniyle yapılan deplase işleminin bedelinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini,3-Davacıların müvekkili şirket ile tanzim ettiği protokol hükümlerinin emredici kural- lara aykırılığı iddiasıyla itirazda bulunmasının dürüstlük kurallarına aykırı ve hakkın kötüye kulla- nılması mahiyetinde olduğunu,4-Davacı tarafın müteahhit şirketlerce yapılan tesis bedellerini maliklerden tahsil etmesi halinde müvekkili şirketten yapılacak ikinci tahsilatın davacıların sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını, Bilirkişi raporunda bu yöndeki itirazlarının değerlendirilmediğini, 5-Bağlantı ve Tesis Kullanım Anlaşması bulunmaması sebebi ile tesis bedellerin iade- sinin talep edilemeyeceğini, hali hazırda mümkün olmadığını,6- Davacıların güncelleme talep etmediğini, bilirkişi heyetinin yapmış olduğu hesaplamave sonrasındaki güncelleme ile taleple bağlılık ilkesinin aşıldığını,7- Dava konusu varlığın bedelinin geri ödeme şeklinde iadesi mümkün olmadığı gibi bedelin defaten ödenmesinin de mümkün olmadığını,8-Bilirkişi raporunda davacı tarafın müvekkil şirkete ait trafodan daha az masraf yapılarak enerji alabilecekken almayarak trafo binasını yıkarak menfaat temin ettiğini, bu menfaatin dava konusu alacaktan mahsubunun gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Kaldırma kararımız öncesinde emsal davalara ilişkin Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin emsal kararlarında uyuşmazlığın Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği , Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği ve Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği hükümlerine göre çözümü işaret edilmiş olmakla istinaf incelemesi bu yönde yapılmıştır.Bilahare taraflar arasında İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen 2021/ 246 E., 2021/941 K. Sayılı emsal dava ile ilgili olarak …’ın istinaf başvurusu üzerine dairemizce yapılan inceleme sonucu tesis edilen 14.09.2022 tarih 2022/1461 E., 2022/2262 K. Sayılı ilamda ” talep edilen miktarın faturalı işlere dayalı olup piyasa rayiç bedelleri ile uyumlu olduğu, davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, davalı …’ın pasif husumet ehliyetini haiz olduğu, bu bedellerin tüketimden düşülmesi mümkün olmadığından defaten ödeme kararı verilmesinde ve KDV Kanunu uyarınca davacıların KDV ödemesi sebebiyle bedeller yönünden KDV talep etmelerinde de hukuka aykırılık bulunmadığı” belirtilerek davalı …’ın istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Söz konusu dosya ile ilgili olarak …. vekilinin temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nce yapılan inceleme sonucunda 2022/7837 E. 2023/859 K. Nolu 29.03.2023 tarihli ilamda: ” Somut olayda, davalı … tarafından yapılması gerekli olan yatırımın davacı tarafça VEKALETSİZ İŞ GÖRME hükümlerine göre yapıldığı, davacı şirketin faturalı olarak talep ettiği bedelin bilirkişi raporuna göre yapılan işlemlerle uyumlu olduğu, dava konusu tesisin yapıldığı tarih ile davanın açıldığı tarih arasında 818 sayılı Kanun’un 125. maddesinde hüküm altına alınan zaman aşımı süresinin dolmadığı ” gerekçesiyle davalı tarafın yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.1.Vekâletsiz iş görme, davaya konu dağıtım tesisinin yapıldığı tarihte yürürlükte bulu- nan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (818 sayılı Kanun) 410 ila 415. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, genel olarak bir kimsenin sözleşme veya hukuken yükümlü olmadığı hâlde başka bir kimsenin hukuk ve menfaat alanına müdahale ederek iş görmesinden doğan hukuki ilişkiyi ifade etmektedir. Vekâletin bulunmaması, görülen işin bir vekâlet ilişkisine veya başka bir sözleşmesel ilişkiye ya da benzer bir yükümlülüğe dayalı olmadan yapılması anlamına gelmektedir. Görülen işin başkasına ait olması gerektiği de açıktır. Ancak bazı durumlarda görülen işte vekâletsiz iş görenin de menfaati olabilir. Bu durumda ortak yarar söz konusu olur ki; ortak yararın bulunduğu durumlarda iş göreninin menfaati iş sahibinin menfaatine göre daha üstün değilse işin başkasına aidiyeti unsuru var sayılır. Vekâletsiz iş görme nedeniyle taraflar arasında kurulan ilişki bir sözleşme ilişkisi olmamakla beraber iş gören ile iş sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi doğmaktadır. 2.Vekâletsiz iş görme, yasal düzenleme uyarınca gerçek (caiz olan) vekâletsiz iş görme ve gerçek olmayan vekâletsiz iş görme olmak üzere ikili bir ayrıma tabiidir. 3.Gerçek vekâletsiz iş görmede,iş gören iş sahibinin menfaatine ve yararına iş görme iradesi ile hareket etmektedir. Gerçek vekâletsiz iş görmede, bir kimse başkasına ait bir işin görülmesi iradesiyle, onun hukuk alanına bir yetkisi bulunmaksızın müdahale etmektedir. 818 sayılı Kanun’un 413. maddesine göre;“İş sahibinin menfaati için yapılmış olan bir işte yapan kimsenin hâl icabına göre zaruri veya faideli bulunan bilümum masraflarını faizi ile edaya ve bu kabil taahhütlerini ifaya ve hakimin takdir edeceği zararı tazmine, iş sahibi mecburdur.Maksadı hasıl olmasa bile, işi yaparken icabeden ihtimamda bulunan kimse hakkında dahi bu hüküm tatbik olunur.İşi yapan kimse yaptığı masrafı istifa edemediği takdirde, haksız bir fiil ile mal iktisabı faslındaki hükümlere göre yaptığı şeyi ref ettirebilir.”4. Bu hükme göre kanun koyucu, iş görenin haklarını düzenlerken başkasının menfaa- tinin gerektirdiği bir işe kalkışan kimsenin bu mühadale ile kendi malvarlığında bir azalma olma- masını sağlamak ve bu suretle herkesi başkalarına yardıma teşvik etmek amacıyla iş görene malvar- lığında meydana gelen azalmanın telafisini isteme yetkisini vermiştir. Diğer taraftan, vekâletsiz iş görme işi yapan için bir kâr teminine de vesile teşkil etmemelidir.5.818 sayılı Kanun’un 413. maddesinde bahsi geçen “masraf” tabirinden; iş görme nedeniyle, iş görenin malvarlığında kendi iradesiyle meydana gelen yahut meydana gelmesine katlandığı azalmalar anlaşılmalıdır.6. Gerçek olmayan vekâletsiz iş görmede ise; iş görenin bir başkasının işini haksız bir biçimde ve kötü niyetli olarak kendisinin veya üçüncü bir kişinin menfaatine görmesi yahut bilerek ya da bilmeyerek başkasının işini kendi işiymiş gibi ve kendisine menfaat sağlamak üzere görmesi hâlidir ve 818 sayılı Kanun’un 414 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, “Kendi menfaati için yapılmamış olsa bile iş sahibi yapılan işten hasıl olan faydaları temellük etmek hakkını haizdir.Temellük ettiği faydalara göre, işi yapan kimsenin masrafını tazmin ve yapmış olduğu taahhütlerden onu tahlis eder.”7. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 526. ve devamı maddelerinde de benzer düzen- lemeler yer almaktadır. Nitekim anılan Kanun’un 529.maddesinde, 818 sayılı Kanun’un 413 üncü maddesine paralel olarak “İşsahibi, işin kendi menfaatine yapılması hâlinde, işgörenin, durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masrafları faiziyle ödemek ve gördüğü iş dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hâkimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür. Bu hüküm, umulan sonuç gerçekleşmemiş olsa bile, işi yaparken gereken özeni göstermiş olan işgören hakkında da uygulanır.İşgören, yapmış olduğu giderleri alamadığı takdirde, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ayırıp alma hakkına sahiptir.” hükmü mevcuttur.Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında; A-İlk derece mahkemesi’nce 13/10/2021 tarihinde kaldırma kararımız doğrultusunda dava konusu alacağa dayanak teşkil eden … … Mh. … NO: 1 … ada 1 parselde bulunan … nolu trafoya ait projenin eksiksiz bir örneğinin temini hususunda …’a müzekkere yazılmıştır. … 7. Bölge Müdürlüğü söz konusu … nolu DM ile ilgili proje ve kabul iş- lemlerinin Bölge Müdürlüğü kurulmadan önce yapılması nedeniyle talep edilen bilgi ve belgeler mahkemeye gönderilmek üzere ilgili yazıyı …’ne göndermiştir. … 23/11/2021 tarihli cevabi yazısında ” şirketlerinde yapılan tetkik ve araş- tırma sonucu davaya konu her hangi bir bilgi ve belge bulunamadığı ” bildirilmiş ise de, davalı … vekili 05/11/2021 tarihli dilekçesi ekinde … nolu trafoya ait projenin bir örneğini dosyaya sunmuştur.B-Mahkemece mevcut delil durumuna göre, kaldırma kararında belirtilen hususlara ilişkin ek rapor düzenlenmek üzere dosya önceki bilirkişi kuruluna tevdi edilmiştir. Elektrik Mühendisi … , İnşaat Mühendisi… ve Mali Müşavir … tarafından düzenlenen 13/06/2022 tarihli ek raporda;Davacı vekilinin Bölge Adliye mahkemesi’ne ibraz ettiği 25/02/2021 tarihli dilekçe- sinde ” Davaya ilişkin delillerin bildirilmesi safhasında … numaralı “Düzenleyici Merkez” deplase ve yenileme projesi bildirileceğine sehven Beylikdüzü – … numaralı trafo ile ilgili proje ve bel- geler bildirilince, davalı …’ dan da yanlış proje olan … sayılı TM (Trafo Merkezi) belge- lerinin geldiği ve doğal olarak da gerçeği yansıtmadığı “belirtilerek doğru proje olan … numaralı “Düzenleyici Merkez” üzerinden değerlendirme yapılması için dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesi talep edilmiştir.Kök raporumuzda yapılan değerlendirmeler (dava konusu) … numaralı trafo merkezine aittir.Yine sayın mahkemeniz başkanlığında yapılan keşif … numaralı trafo merkezinde icra edilmiştir. Daha doğru terimle … nolu merkez DAĞITIM Merkezidir. Kök raporumuz … nolu merkez dikkate alınarak düzenlenmiştir. Yine davacı vekilinin kablo metrajına yönelik itirazları bakımından kök raporumuzda zaten 34,5 KV kablo metrajı hesaplamalara dahil edilmiştir. Geçici kabul tutanağı … Trafo Merkezine aittir. Geçici kabul tutanağına esas trafo, orta gerilim hücresi, kesiciler, gerilim trafoları, keşif mahallinde bizzat tespit edilmiş, kök raporumuzda değerlendirmeye alınmıştır.Açıklanan nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı öncesinde sayın mahkemenize heyetimizce sunulan rapordaki hesaplamalar doğrultusunda kanaatimiz aynen devam etmektedir.Huzurdaki davada önemle belirtilmesi gereken husus, davacı tarafça sadece kendi bün- yelerinde ihtiyaç duyulan elektrik için alt yapı (trafo ve modüler hücre kablo) tesis edilmemiş olmasıdır. Yıkılan trafo binası BULUNDUĞU BÖLGEDE RİNG HATLARININ KONTROLÜNÜ SAĞLAYAN DAĞITIM MERKEZİ VASFINDADIR. Bu nedenle davacının ihtiyacından FAZLA olarak modüler hücre, kesici ve yer altı kablosu tesis edilmiştir.Davacılarca tesis edilen konut alanı önünde yer alan, sonrasında yıkılan trafo binasından DAHA AZ MASRAF YAPILARAK ENERJİ ALINABİLECEKKEN davacının müracaatı ile trafo binası yıkılarak yıkılan bina içerisindeki sistemler davacılarca tesis edilen konut alanı otopark katı içerisine tahsis edilen alana deplase edilmiştir. Davalı …, yıkılan bina dahilinde çok rahat bir şekilde tesislerini çalıştırabilecekken davacının talebi ile deplase işlemi gerçekleştirilmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere trafo binasının yıkılması davacılara menfaat sağlamıştır.Bu nedenle nihai karar sayın mahkemenize ait olmak üzere, tüm sistem masraf bedeli ve sadece davacı tarafça inşa edilen konut alanına elektrik tedarik etmek için gereksinim duyulan bedel şekline 2 ayrı hesaplama yapılmıştır: Dava tarihi itibariyle; tüm sistem masraf bedeli 390.566,54 TL., sadece davacı tarafça inşa edilen konut alanına elektrik tedarik etmek için gereksinim duyulan bedel 103.288,90 TL. olarak hesap edilmiştir.” denilmiştir. Davalı taraf, dava konusu deplase işleminin taraflar arasındaki protokole aykırı bir şekilde yapıldığına dair bir iddia ileri sürülmemiştir.Ayrıca rapor dosyadaki delillere, hükme ve denetime elverişli olup mahkemece söz konusu rapor hükme esas alınarak verilen kararda isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davacının ve davalı …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalı …’ın istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine,Davacıdan alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,Davalı …’ dan alınması gereken 7.055,67-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.763,91-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.291,76-TL’nin istinaf eden davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonund gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/12/2023