Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/325 E. 2023/312 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/325
KARAR NO: 2023/312
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 06/12/2022
NUMARASI: 2022/470 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespiti/İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davalı/birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kullanımında olan tesisatta davalı-birleşen dosya davacısı kurum tarafından yapılan kontrolde harici hat çekmek sureti ile kaçak elektrik enerjisi kullanıldığının tespit edilmesi üzerine zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 42/1-b maddesi gereği, tanzim edilen dava konusu … seri numaralı ve 12/05/2022 tarihli Kaçak Elektrik Tespit Tutanağına istinaden, 26640 kwh karşılığı olarak 90.925,77 TL kaçak elektrik tüketim ve 27380 kwh karşılığı olarak 31.576,52 TL kaçak ek tüketim tahakkuku yapıldığı, … seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağının düzenlenmesi üzerine tahakkuk ettirilen faturanın, son ödeme tarihi geçmiş olmasına rağmen ödenmediğini, alacak muaccel olup, rehin ile de temin edilmediğini, işbu davanın sonuçlanması ve icra takibinin kesinleşmesi beklenildiği takdirde, “kamu alacağı” niteliğinde olan kaçak elektrik bedelinin tahsilinin tehlikeye gireceğini, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, hüküm ve icra takibi kesinleşinceye kadar, hukuki güvence kapsamında, borçlunun borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi için İİK m. 257 gereği ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.Dava dosyasınınİstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/470 E sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından; “ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için vadesi gelmiş muaccel bir alacağın yaklaşık olarak ispat edilmesi gerektiği, birleşen davaya konu talep hakkında Mahkememizin 2022/470 esas sayılı asıl dosya ile birleşen dosya davalısı tarafından menfi tespit davası açıldığı ve söz konusu faturaların 30/05/2018 tarihli 30436 EPDK Yönetmelik hükümlerine aykırı düzenlendiğinin iddia edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun yargılamayı gerektirdiği, şu halde muaccel bir alacaktan bahsedilemeyeceği değerlendirilmekle ihtiyati haciz şartları oluşmadığından, davalı-birleşen dosya davacısı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Mahkeme, davalı/birleşen davacının davaya konu kıldığı ve mahkeme nezdinde, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan alacağı güvence altına almaya yönelik ihtiyati haciz talebinin yaklaşık ispat koşullarının sağlanmadığı gerekçesiyle;” talebin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı birleşen dosya davacısı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; kaçak kullanım konusunda “yaklaşık ispat” koşulunun sağlandığını, mahkemece bu kayıtlar incelenmeksizin gerekçesiz olarak karar verildiğini,dava konusu alacağın müvekkili şirket personelince Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne uygun olarak düzenlenen tutulan tespit tutanakları ile kayda geçirildiğini, son ödeme tarihinin geçmesi neticesinde de muaccel hale geldiğini, ”kamu alacağı” niteliği taşıyan alacağın temin edilme aşamasındaki her türlü olumsuz ilerleyişin kamu zararına sebebiyet verdiğini, somut olayda ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu belirterek ihtiyati haciz kararı verilmesi için mahkemenin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Asıl davada menfi tespit, istinafa konu edilen birleşen dava dosyasında ise kaçak elektrik kullanımına ilişkin fatura bedelinin tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ile ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiştir.İİK’nun İhtiyati haciz şartları başlıklı 257.maddesinde; ” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hükmüne yer verilmiştir.Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunulmadığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” hususları vurgulanmıştır. İhtiyati hacze konu alacak tek taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayalı faturadan kaynaklanmaktadır. Alacağın varlığını ” yaklaşık ispat”a elverişli başkaca delil sunulmamış olup uyuşmazlık konusu yargılamaya muhtaçtır. Dosyanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı/birleşen davanın davacısı …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı birleşen dosya davacısı …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/02/2023