Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/324 E. 2023/326 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/324
KARAR NO: 2023/326
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 15/11/2022
NUMARASI: 2022/865 Esas
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. ’nin ortakları olduğunu, müvekkilleri ile davalıların İstanbul İli, Pendik İlçesi, … Mah. … Ada, … nolu parselde bulunan taşınmaz üzerinde kat karşılığı inşaat işi yapmayı kararlaştırdıklarını ve müvekkili …’ın sahibi olduğu … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ile …’ın sahibi ve yetkilisi olduğu … San. Ve Tic. Ltd. Şti ve … San. Ve Tic. Ltd. Şti ile birlikte davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ni 27.06.2018 tarihinde kurduklarını, … firmasının durumunun kötüleşmesi sebebiyle ve müvekkili …’ın anılan şirkette hissedar olması sebebiyle mevcut şirkete ve projeye zarar gelmemesi adına tarafların 16/09/2020 tarihinde toplantı yaptıklarını, müvekkili …’ın inşaattan ayrılma şartlarının taraflar ve şahitler huzurunda anlaşma yapıldığını, anlaşmaya göre müvekkili …’ın inşaat bitimi neticesinde oluşacak olan .. Blok .. , … Blok …, … Blok …, … Blok …, … Blok … ve … Blok … nolu dairelere karşılık gelecek arsa hissesinin kendisine tapuda satılması ile birlikte davalı … firmasındaki hisselerini …’a yani (… şirketine) devrederek ortaklıktan ayrılacağı hususlarının taraflarca kararlaştırıldığını, müvekkilleri tarafından davalı şirkette yer alan hisselerin davalı … Şirketine 29/04/2021 tarihinde devredildiğini, resmi ortaklıktan çıkılarak gayri resmi – gizli ortak olarak kalınmaya devam edildiğini, davalı tarafça müvekkilinin söz konusu projeden dışlandığını, paylaşılması gereken bilgilerin gizli tutulduğunu, proje gelirlerinden müvekkilinin mahrum bırakıldığını, taraflar arasındaki ortaklığın adi ortaklık olduğunu, müvekkilinin protokol gereğince ortaya koyduğu sermaye gereğince hak sahibi olduğunu, yapılacak olan tüm dairelerden hak sahibi konumunda bulunduğunu, müvekkili tarafından dava konusu projeye ait giderlerin üstlenildiğini, yapılması gereken ödemelerin yapıldığını, yapı ruhsatı alındığını, davalı şirket sahibi …’a yüklü miktarda para gönderildiğini, dava konusu projenin bittiğini ve davalı … tarafından satış işlemlerine başlaması nedeniyle dava sonucunda müvekkillerinin haklarına kavuşmasının imkansız hale gelebileceğini, davalı şirketin mallarını kaçırma gayretinde olduğunu ileri sürerek ortaklık ve proje gereğince müvekkiline ödenmesi gereken satış bedellerinin tahsili imkansız hale geleceğinden müvekkilinin haklarının korunması adına Mahkemece belirlenecek bir teminat mukabilinde öncelikle ihtiyati haciz kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise, müvekkilinin iş bu davadaki haklılığı yaklaşık olarak ispatlanmış olduğundan dava konusu alacaklarına dayanak protokol ve ortaklaşa yapılması planlanan projede yer alan dairelerin 3. şahıslara devrinin önüne geçilmesi amacıyla ivedilikle teminatlı yahut teminat aranmaksızın satılamaz yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, sunulan delil ve belgeler itibariyle davanın alacak davası olduğu,davanın konusunu teşkil etmeyen İstanbul İli, Pendik İlçesi, … Mah. … Ada, .. nolu parselde kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yapılması kararlaştırılan daireler yönünden ihtiyati tedbir talebinin reddi, yaklaşık ispat koşulu sağlanmadığından ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiği gerekçesi ile; “1-İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine, 2-Kararın taraflara tebliğine” dair istinafı kabil olmak üzere 15/11/2022 tarihinde karar verilmiştir. Kararı davacılar vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; ihtiyati haciz bakımından gerekli olan yaklaşık ispat koşulunun sunulu protokoller, ödeme dekontları , Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/905 E. sayılı dosyasındaki bilirkişi raporundan anlaşılacağını,dava dilekçesindeki beyanların aynen tekrar edildiği dilekçede ihtiyati haciz talebinin kabulü yerine reddine ilişkin kararın yerinde olmadığını,ayrıca ihtiyati tedbir taleplerinin de ,dava konusu alacağın güvenceye alınması yönünden alacağa dayanak protokol ve ortaklaşa yapılması planlanan projede yer alan dairelerin 3. şahıslara devrinin önüne geçilmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken bu talebin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek,İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/865 E. Sayılı dosyasında verilen 15.11.2022 tarihli kararın usule, yasalara, yargıtay yerleşik uygulamalarına açıkça aykırı olması nedeniyle istinaf incelemesi neticesinde ortadan kaldırılarak, gerekirse belirlenecek bir teminat mukabilinde, öncelikle ihtiyati haciz kararı verilmesine, devamında ise, müvekkilinin davalı şirket bünyesindeki alacak haklarının tespiti ile işbu alacaklarının müvekkiline ödenmesi gerektiğinden,aksi kanaatte olunursa, müvekkilinin iş bu davadaki haklılığı yaklaşık olarak ispatlandığından, dava konusu alacağa dayanak protokol ve ortaklaşa yapılması planlanan projede yer alan dairelerin 3. Şahıslara devrinin önüne geçilmesi amacıyla ivedilikle teminatlı yahut teminat aranmaksızın satılamaz yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili istinafa cevap dilekçesinde; davacıların istinaf taleplerinin reddini talep ettiğini bildirmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava adi ortaklık nedeniyle alacak ve talep ise ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir hususuna ilişkindir. HMK’nun 389. maddesinin 1. fıkrasında “uyuşmazlık konusunda, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle büyük sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği” belirtilmiştir. Davanın adi ortaklık kaynaklı alacak talebine ilişkin olduğu görülmüştür.Dava konusu adi ortaklık ilişkisinde davacılardan …’ın gizli ortak olduğu iddiası da yer almaktadır. İhtiyati tedbir talep edilen taşınmazların dava konusu olmadığı görülmekle,bu taşınmazlar yönünden HMK 389.madde kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği açıktır. İİK.nun 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz şartları yönünden; İcra İflas Kanununun 257. maddesinde “İhtiyati haciz şartları” düzenlenmiştir. Bu hükme göre ,müeccel bir alacak için kural olarak ihtiyati haciz istenemez. İstenebilmesi için, alacaklının alacağını vadesinde alabilmesinin ciddi bir şekilde tehlikeye düştüğüne veya düşmekte olduğuna delalet edecek hallerin varlığı şarttır.Bu haller İİK’ nun 257/2 inci maddesinde sayılmış olup, vadesi gelmemiş borçtan dolayı, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu nedenlerden birinin bulunması halinde ihtiyati haciz istenebilir. İİK’ nun 258 inci maddesine göre,” alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek delil göstermeye mecburdur.” Alacağın varlığını muayyen bir ihtimal dahilinde gösteren vakıaların ispat edilmesi yeterlidir. Dava alacak davası ise de, dava konusu alacak talebinin ve davacılardan …’ın gizli ortak iddiasının ,kısaca davacıların talep ettiği alacak yönünden talebin yargılamayı gerektirdiği,bu nedenle bu aşamada İİK 257.madde gereği yaklaşık ispata ilişkin hususların gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Somut davada ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacıların istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacıların istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 161,4‬0 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacılardan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/02/2023