Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/3205
KARAR NO: 2023/3128
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/08/2023
NUMARASI: 2023/293 D.İş – 2023/309 K
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 25/10/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı/borçlunun kullanımında bulunan … hizmet numaralı adreste, 17.07.2023 tarihinde yapılan kontrolde, mahalde mevcut sayaç sistemine müdahele edilerek kullanım yerinde bulunan sayacın sökülmesi ve yasal şekilde tesis edilmediği, sayacın bağlanması suretiyle kaçak enerjisi tüketildiğinin tespiti üzerine, işbu tüketimin, zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 42/1-c maddesi kapsamında olduğunun kabulü ile dava konusu, 17.07.2023 tarihli ve … seri nolu kaçak elektrik tespit tutanağı tanzim edildiğini, kaçak kullanım tespit tutanağına istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri doğrultusunda 19.972 KWH karşılığı 151.262,09 -TL tahakkuk faturası düzenlenmesiyle birlikte borç muaccel olup, rehinle temin edilmediğini, Fatura hesaplaması, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri kapsamında yapılmış olup kaçak elektrik tarifesinden tahakkuk ettirildiğini, tespit ve tahakkukta hata bulunmadığını, şirketçe uygulanması zorunlu olan, onaylı ulusal tarife bileşenleri hakkında müvekkil Kurumun herhangi bir tasarrufu olmadığını, konu hakkında tasarruf sahibi olan Kurumun EPDK olduğunu, Kaçak tespiti için tespit anında mahalde fiili kullanıcının varlığının yeterli olduğunu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği m.42’de gösterilen haller içerisinde elektrik tüketimi yapan herkesin, kaçak tespiti ve tahakkukunun muhatabı olabileceğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği m.42 ve devamı maddeleri uyarınca davacının kaçak elektrik kullandığı sabit olup kaçak elektrik kullanım tespiti ve tahakkuku mevzuata uygun olduğunu, kurum işlemlerinde herhangi bir hata bulunmadığını bu nedenlerle davalı/borçlunun taşınır, taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde karşı taraf dinlenilmeksizin iik m. 257 gereği esas hakkındaki dava ve takip kesinleşinceye kadar teminatsız veya uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına, ihtiyati haciz kararının infazı için istanbul … icra dairesi … e. sayılı dosyasına müzekkere yazılmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Ödenmeyen kaçak elektrik fatura bedeline yönelik ihtiyati haciz talep edilmiştir. Mahkeme, İhtiyati haciz talep eden vekili Kaçak Elektrik Tespit Tutanağına istinaden düzenlenen faturaya dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunmuş ise de, talebin faturaya dayalı olduğu, faturaların her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilecek nitelikte bir belge olduğu, faturadan kaynaklanan alacaklar yönünden alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği ve İİK 257. ve devamı maddelerinde düzenlenen şartların gerçekleşmediği gerekçesiyle; “İhtiyati haciz talebinin reddine” istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar vermiştir. Kararı ihtiyati haciz talep eden vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; karşı tarafın sözleşmesel ilişki olmadan kaçak elektrik kullandığını, elektriğin kesildiğini ancak kaçak kullanıma devam edildiğini, olayın haksız fiile dayandığını,hem ihtiyati haciz isteyen hemde kamu zararının oluştuğunu, kaçak tutanağının aksi sabit olana kadar geçerli olduğunu, ihtiyati haciz verilmesine ilişkin emsal kararları bildirdiklerini belirterek ihtiyati haciz kararı verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; İİK’nun İhtiyati haciz şartları başlıklı 257.maddesinde; ” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hükmüne yer verilmiştir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye da- yalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunulmadığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir. Eldeki dosya kaçak elektrik kullanım bedeli yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir. İhtiyati hacze konu alacak tak taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayalı faturadan kaynaklanmaktadır. Alacağın varlığı noktasında dosyaya sunulan fotoğraflar ve video kaydı da ” yaklaşık ispat”a elverişli değildir. Uyuşmazlık konusu haksız fiil niteliğindeki kaçak elektrik kullanımına ilişkin olup yargılamaya muhtaçtır. Eldeki dosyada yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, ihtiyati haciz talep eden …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/10/2023