Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/3193 E. 2023/3120 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/3193
KARAR NO: 2023/3120
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 04/05/2023
NUMARASI: 2023/290 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ: 24/10/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından eğitim-öğretim faaliyetini sürdürmekte olan davacı müvekkili firmaya 14.04.2023 tarihinde denetime gelindiğini, 14.04.2023 tarih ve … kodlu tutanağın tutulduğunu ve bu tutanağa istinaden toplam 513.141,98-TL tutarında 17.04.2023 tarihli faturanın düzenlendiğini, söz konusu tutanağa ve iddialara ilişkin olarak taraflarınca itiraz edildiğini ancak herhangi bir sonuç alınamadığını, müvekkili olan şirket tarafından dava konusu sayaca hiçbir şekilde müdahale edilmediğini, müvekkil tarafından sayaca yapılmış herhangi bir müdahale olmadığını, söz konusu sayacın eksik tüketim yaptığına dair herhangi bir tespit de bulunmadığını, dava konusu tahakkuklar 08.05.2014 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan EPTHY´nin 29. Maddesine aykırı olduğunu, yine aynı yönetmeliğin 30. Maddesine göre tahakkukta TRT payı, PSH ve enerji fonu gibi bedellerin alınmaması gerektiğini, müvekkilinin eğitim-öğretim kurumu olması, iş yerinin faaliyetlerine devam edebilmesi ve hem müvekkili hem de öğrenciler açısından telafisi mümkün olmayacak zararlar doğmasının önlenmesi açısından elektriğin hayati bir öneme sahip olduğu dikkate alınarak dava konusu kaçak elektrik bedeline dayalı olarak yapılacak ödeme ve elektrik kesme işlemlerinin durdurulması yönünde İhtiyati Tedbir karan verilmesini talep ettiklerini, 17.04.2023 tarihli tahakkuk ettirilen 513.141,98-TL tutarındaki faturaya istinaden fazlaya dair hakları saklı tutularak şimdilik 250.000,00 TL’lik kısmından borçlu olmadıklarının tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece mahkemesince verilen 28/04/2023 tarihli ara karar ile; “1-İhtiyati tedbir talebinin dava değerinin %15 i oranında teminat karşılığında KABULÜ ile; “17.04.2023 tarihli faturanın 250.000-TL’lik kısmıyla sınırlı olmak kaydıyla dava sonuna kadar davacının elektriğinin kesilmesinin önlenmesi” ihtiyati tedbir kararı verilmesine,” karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen 04/05/2023 tarihli ara karar ile; 1-Davacının ihtiyati tedbir talebinin (kalan 263.141,98-TL) %15’si oranında teminat karşılığı KABULÜ ile 17.04.2023 tarihli fatura ile sınırlı olmak kaydıyla, dava sonuna kadar davacının elektriğinin kesilmesinin önlenmesine, karar verilmiştir. Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının duruşmalı incelenmesi sonucunda 25/09/2023 tarihli ara karar ile; itirazın reddine karar verilmiştir. Sözkonusu ara kararı davalı vekili istinaf etmiş olup dilekçesinde özetle; davacı tarafından herhangi bir ıslah dilekçesi sunulmadan, tamamlama harcı ile tüm faturalar üzerinden tedbir kararı verilmesi hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından dava dilekçesi “513.141,98 TL tutarındaki faturaya istinaden fazlaya dair haklar saklı tutularak şimdilik 250.000 TL’lik kısmından borçlu olmadığının tespiti talep edildiğini, davacı tarafın taleplerinden de anlaşılacağı üzere kısmi dava ikame edildiğini, ancak menfi tespit davaları kısmi dava olarak açılamayacağını, davacı tarafından %15 oranında teminat yatırılmadığından, HMK 393 uyarınca ihtiyati tedbir hükümsüz kaldığını, geçici hukuki koruma olarak düzenlenen ihtiyati tedbirin şartları oluşmadığını, sayaçlardaki mührün koparılmış olması durumu, sayaçtaki mührün bozularak sayaca dışarından müdahale edildiğine karine teşkil etmekte olup, videodan da anlaşılacağı üzere R fazına ait akım trafosundanki “S1” ucunun gevşetilmesi suretiyle kaçak elektrik kullanımı yapıldığını, kaçak elektrik tutanakları düzenlediği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğunu, bu husus yargı kararları ile sabit olduğunu, nitekim tutulan tutanakların gerçeğe uygun olduğu çekilen video görüntüleriyle de sabit olduğunu, ayrıca tutanak davacı tarafından imzalandığını, tedbirin %15 teminat mukabilinde verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğu beyan ederek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Davada asıl talep İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. Davacı dava dilekçesinde dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı talep etmiş, mahkemece tedbir talebinin kabulüne % 15 oranında teminat alınmasına karar verilmiş, takdir olunan teminat miktarı süresi içinde mahkeme veznesine yatırılmıştır. Davalı vekili; elektriğin kesilmemesi yönündeki tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmediğini, tedbir şartlarının oluşmadığını beyanla tedbirin kaldırılması sebepleriyle istinafa başvurmaktadır. Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahallin iş yeri ve dava konusu borcun varlığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu, söz konusu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi zor zararının oluşacağına dair yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmiş ihtiyati tedbir dava konusu iki adet fatura ile sınırlanmış olmakla elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi HMK 389 md hükmüne uygundur. Mahkemece takdir olunan % 15 oranındaki teminat miktarının yeterli ve somut olaya uygun olduğu değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvu- rusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/10/2023