Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/3123 E. 2023/3933 K. 28.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/3123
KARAR NO: 2023/3933
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/08/2023
NUMARASI: 2023/695 E – 2023/750 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 28/12/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu aleyhine kaçak elektrikten kaynaklanan ödenmeyen elektrik kullanım bedelinin tahsili için Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya kapsamında ilamsız icra takibi başla dığını, ( Yetkisizlik ile kapalı Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyası) borçlu tarafından yasal süresi içerisinde takibe ve borca itiraz edildiğini,bu kapsamda arabuluculuk sürecine başvuruda bulunulmuş olup, İstanbul Arabuluculuk Bürosu’nun …Büro Numarası ve …Arabuluculuk Dosya Numarası ile yapılan görüşme “ANLAŞMAMA” şeklinde tutanağa geçirilerek arabuluculuk süreci tamamlandığını, ancak borçlu tarafından haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz etmiş olup itirazın iptali gerektiğini, davalı … tarafından kullanılan kaçak elektrik sebebiyle takip yapıldığını, kaçak elektrik sebebiyle düzenlenen tahakkuka rağmen herhangi bir ödeme olmaması sebebiyle icra takibi açılmış ancak davalı –borçlunun icra takibinde talep edilen borca ve ferilerine ilişkin itirazları haksız olduğunu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 26.maddesinin 1-a.fıkrasında “Gerçek veya tüzel kişinin kullanım yerine ilişkin olarak , perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi ’’ hükmünde belirtildiği üzere davalı borçlunun kaçak elektrik tüketmiş olup 28.maddede belirtilen esaslara uygun olarak tutanak ve tahakkuklar hazırlandığını,buna rağmen, aynı yönetmeliğin 31.maddesinde belirtildiği üzere; “ödeme bildiriminde yer alan son ödeme tarihine kadar ödemekle yükümlüdür.” hükmü hiçbir şekilde yerine getirilmemiş ve dava konusu olan icra takibinin açılışına sebebiyet verdiğini, davalı –borçlunun icra takibinde talep edilen borcun ferilerine ilişkin itirazları da haksız olduğunu, uygulanan faizlere ilişkin; Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 15.maddesinin 4.fıkrasında ‘’Düzenlenen tarifelerle enerji ve/veya kapasite satın alan tüketicilerce zamanında ödenmeyen borçlara, görevli tedarik şirketi tarafından bu yönetmelikte belirlenen oranı aşmamak üzere, gecikme zammı günlük olarak uygulanır.’’ hükmünde yer verildiği gibi aynı zamanda aynı yönetmeliğin 4.maddesinin i.bendinde belirtildiği üzere ; “Gecikme zammı : 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51.maddesine göre belirlenen gecikme zammını” ifade ettiği dikkate alındığında ; ödeme emrinde takip konusu asıl alacağa işletilen ve 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden işletilecek gecikme zammı usul ve yasaya uygun olduğunun açıkça ortaya çıkacağını, tensiple beraber, davalı-Borçlunun mallarına tedbir amaçlı öncelikle teminatsız olarak, mahkemeniz aksi kanaatte ise teminat sunulmak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesini, borçlunun Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyada yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile asıl alacağa uygulanan %19,20 yıllık 6183 Sayılı Yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme zammına işbu gecikme faiz tutarına işleyecek %18 KDV ile birlikte takibin devamına, haksız ve mesnetsiz kötü niyetle takibe itiraz ederek takibi durduran borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatını ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu takip dosyasının Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyadan açılmış olduğunu, müvekkilinin iş bu dosyaya 17.02.2021 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davacının ise söz konusu borca ve yetkiye ilişkin itirazlar kapsamında arabuluculuğa başvurduğunu, iş bu başvurunun üzerinden de 1 yıl geçtiğini, davacının 2,5 yıl sonra dosyayı yetkili icraya gönderdiğini akabinde de huzurdaki davayı açtığını, huzurdaki davanın itirazın iptali davası olduğunu, süresinde açılmadığını, görevsiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin şahıs olduğunu, söz konusu davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin Büyükçekmece’de yazlık bölgede yılın 3 ayı aktif çalışan diğer aylarında ise kapalı olan iş yerinin bulunduğunu, müvekkilinin elektrik saati yaklaşık 3-4 yıl öncesine kadar işyerinin içinde bulunduğunu, müvekkilinin iş yerinin yazlık lokanta olması sebebiyle bozulacak eşyalar bulunabileceğinde kapalı olduğu dönemlerde de malzeme bulunması halinde dondurucu ve dolapların çalıştığını, müvekkilinin iş yerinin bu dönemlerde çalışmadığı aylarda kapalı olması sebebiyle elektriğin kimi zaman okunmamış kimi zamanda müvekkiline toplu fatura geldiğini, yaklaşık 3-4 yıl önce de davacı şirket çalışanlarının iş yerine gelerek elektrik saatini işyeri dışına alarak mühürleme işlemi yaptıklarını, gerekçe olarak da müvekkiline abonesiz kullanım yaptığının dendiğini, sonrasında ise davacı şirketin müvekkiline yüklü miktarda borç çıkardığını ve bunu kaçak kullanıma soktuğunu, müvekkilinin tüm bunları Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile öğrendiğini, müvekkilinin davacının Avcılar’da bulunan şubesine gidip durumun detayını öğrenmek istediğinde müvekkiline ‘’biz faturanızı ödemediğiniz için aboneliğinizi sistemden iptal ettik ancak işyerinden gelip ayrıca kesmemişler. Siz kullanmaya devam etmişsiniz, bu sebepten bu kullanımınız kaçak kullanmaya girmekte’’ denildiğini, müvekkilinin iş yerine elektrik kesmek için kimse gelmediği gibi bu durumun müvekkiline de bildirilmediğini, müvekkilinin elektrik kesildiğine dair imzaladığı bir evrakta mevcut olmadığını, davacının açıkça müvekkiline bildirim yapmaksızın fahiş miktarlarda fatura çıkardığını ve bunu kaçak kullanıma soktuğunu, bunun üzerine müvekkilinin söz konusu takibe itiraz ettiğini ve davacı kurumun da İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/24 Esas sayılı dosyadan itirazın iptalini talep ettiğini, söz konusu davanın halihazırda derdest olduğunu, müvekkilinin bu olaydan sonra iş yerini çalıştırdığı dönemler dışında elektrikte kullanmadığını, müvekkilinin bu süreçte davalık olduğu borçlar dışında kalan tüm borçları ödeyerek yeni abonelik talep etmiş ise de abonelik bağlandıktan kısa bir süre sonra tekrar davaları sebep gösterilerek elektriği kesildiğini, davacının haksız ve dayanaksız iddialarla müvekkilinden yüksek bedellerde paralar talep ettiğini, neticede davacının itirazın iptali talebinin, ihtiyati haciz talebinin ve icra-inkâr tazminatı talebinin tümüyle reddine, davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkeme,dava konusu uyuşmazlığın alacaktan kaynaklandığı, para alacağına ilişkin davalarda zorunlu arabuluculuğa tâbi olduğu ve dava şartı olarak kabul edildiği; davacı tarafça yetki itirazı kabul edilip, icra dosyası yetkili icra dairesi olan Büyükçekmece … İcra Dairesine gönderilmesine rağmen, yetkili icra dairesinde yapılan takip sonrasında usulüne uygun arabuluculuk başvurusu yapılmadığı; yetkisiz icra dairesindeki yapılan borçlu itirazı sonrasında ihtilafın son bulmadığı, icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderildiği, bu icra dairesi tarafından ödeme emri düzenlendiği ve tebliğe çıkartıldığı, borca itiraz üzerine de takibin durduğu,bu haliyle taraflar arasındaki ihtilafın , davalı borçlunun 12.07.2023 tarihinde yapmış olduğu borç itirazı ile oluştuğu,bu itiraz üzerine takip durmuş olup, takibin devamına yönelik istem de bu itiraz ve icra dosyasına yönelik olacağından, ihtilaf devam ederken yapılan 22.07.2022 tarihli arabuluculuk tutanağının , iş bu yargılama yönünden usulüne uygun olmadığını, 12.07.2023 tarihinden sonrasına ilişkin usulüne uygun bir arabuluculuk başvurusu bulunması gerektiği, 12.07.2023 tarihi sonrasına ilişkin arabuluculuk görüşmesi ve son tutanağı bulunmadığı gerekçesi ile; “Davacının davasının dava şartı eksikliği sebebiyle USULDEN REDDİNE” karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; borçlu yetkiye, borca ve tüm fer’ilerine vekili aracılığı ile süresinde itiraz ettiğinden öncelikle yetki itirazı kabul edilerek dosya kapatılmış ve yetkili Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü … Esas numarası ile kaydedildiği, usul ekonomisi açısından ve icra dosyalarındaki (yetkisiz icrada açılan dosya ve taşınan dosya açısından) borçluların taraflarının aynı olması, konusu,alacak tutarı ve tüm diğer feri’lerinin de aynı olduğu dikkate alındığından yeniden bir arabuluculuk başvurusu yapılmasının gereksiz olduğu,yetkisiz icra takibi yapılmadan önce arabuluculuğa başvurularak anlaşamama son tutanağının bulunduğunu ve yetkili icra dairesinde takibe yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında daha önce yetkisiz takip öncesi yapılan arabuluculuk anlaşamama tutanağının dosyaya sunulduğunu,yetkili icra dairesinde yapılan takibe karşı aynı taraflar ve aynı koruda yeniden arabululucuk işleminni yapılmasının usul ekonomisine aykırı olduğunu belirterek davanın usulden reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, kaçak elektrik tahakkukuna dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığı ile eklenen 18/A maddesinin ikinci fıkrasında; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi getirilmiştir. Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, davacı tarafça davalı davalı hakkında 33.803,29-TL asıl alacak, 1.676,64-TL işlemiş faiz ve 301,80-TL temerrüt faiz olmak üzere 35.781,73-TL toplam alacağın tahsiline yönelik yapılan ilamsız takibin itiraz üzerine durdurulduğu anlaşılmıştır. Aynı takip için daha önceden Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında başlanan takibe borçlu davalının borca ve yetkiye itirazı sonrasında takip dosyasının yetkisizlik kararı ile Büyükçekmece … İcra Müdürlüğüne gönderilerek … E. Sayısı ile kaydedildiği görülmüştür. Davalı hakkında Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile yapılan ilamsız takibe davalının yetkiye ve borca itirazı sonrası yetkisizlik kararı kabul edilerek takibin Büyükçekmece Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile devam ettiği,ilk takip öncesi davacının arabuluculuğa başvurduğu ve 22.07.2022 tarihli arabuluculuk son tutanağının bulunduğu,yetkili icra dairesi olarak takip yapılan Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E sayılı takibe itiraz nedeniyle açılan itirazın iptali davasında da aynı borç için daha önce alınan anlaşamama tutanağının sunulduğu anlaşılmıştır. O halde taraflar arasındaki ihtilafa ilişkin yetkisiz icra dairesi takibi öncesi davacı tarafça arabuluculuğa başvurulduğu açıklığa kavuştuğundan,yetkili icra dairesinde yapılan takibe karşı açılan itirazın iptali davasında ,bu aynı takibe yetkili icra dairesinde devam edilmesi nedeniyle ,yeniden arabuluculuğa başvurulmasının beklenilmesi usul ekonomisi ile bağdaşmayacaktır. Somut davaya ilişkin 22.07.2022 tarihli arabuluculuk anlaşamama son tutanağının dava dilekçesine eklenerek açılan itirazın iptali davasında, yetkisiz icra dairesinde takip yapılmadan önce alınan arabuluculuk anlaşamama tutanağı kapsamında ,davacının yetkili icra takibi öncesi yeniden arabuluculuğa başvuru şartının gerekmediği anlaşılmakla,usul ekonomisi adına tarafların yetkisiz ve yetkili takip öncesi itirazları ile anlaşamama tutanağı kapsamında durumun devam ettiği görülmekle,mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmamıştır. Bu itibarla davacının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1a-4.madde gereği kaldırılarak,yargılamaya devam edilerek karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine geri gönderilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1-a-4 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/12/2023